26 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

26 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

j İ Vakıt'ın edebi tefrikası Namı i Kamelyalı Kadın İixendre Dumas fils umumumuuunuu Selâmi İzzet Sen ne cevap verdin? İ — Kendisine söylerim ve sözü” | leri dibinde geçiriyordum.Bahçeye “zü dinletri:ğe gayret ederim, | bakan pencereleri açıyorduk. O gü İm. İyi düşün yavrum, öyle| ne kadar zevkine varamadığımız Vaziyet kaybediyorsun, ki Ar-! baş başa geçen günlerin zevkini ta Mün sana bu vaziyeti temin ede! diyor, tomurcukları açan yazı sey- Mez. Seni çok seviyor, fakat ihti- | rediyorduk. | Yaçlarına kâfi gelecek kadar para"! Margörit, en basit şeyler karşısın * yok, Bir gün nasıl oira ayrıla: | da, gocuk gibi şaşırıp kalıyordu. Saksmız, fakat iş işten geçmiş ola “ak, Azmanla görüşeyim mi? şatacak parayı çiçek demetlerine Margörit düşünüyordu, cevap | sarfeden bu fahişe, bazan çimen * Vermedi, lere oturuyor ve saatlerce Okendi Cevabını beklerken, kalbim ei ismini taşıyan çiçeklere bakıyor - Piyor-lu. | du. 5 Hayır, dedi. Armandan ayrı! İşte o esnalarda sik sık Manon ve onunla yaşadığımı sakla Leskoyu okuyordu. Bir kaç defa, Bam, Belki delilik, fakat onu seyi | Ktabım'yanma bir şeyler kaydetti” Yorum, Ne yapayım? Hem artık ğini gördüm. Bana daima; Seven *'da beni manisiz ve engelsiz sev. | bir kadm; Manonun'yaptığını!Ya: ? Meğe alıştı. Benden gündebirsa | ime GM * bile ayrılsa mustarıp olur. | Bir iki kere dük mektup yazdı. Ham da, bir Bitiyarm arzularını Yazısını tanıdı ve okumadan bana > di. Yerine getirip bedbaht (o olamam, | V*" a Sünkü e hür yok. İhtiyarm İ Bazan bu mektuplar beni ağla * Yüzüne baktıkça ibtiyarlıyorum | brdı. | Parası kendinin olsun. Dük, kesenin ağzını kapıyarak, — Peki, ne yapacaksınız? Margöriti kendine bağlıyacağını — Bil sanmıştı. Aldandiğını görünce da- Prüdi hakk - yanamamıştı. Gene eskisi gibi, her ui GE we e bis ver ne şartla olursa olsun, arada sıra- töylüy iydakat birden bire S da gelmek için müsaade istiyordu. daya girdim. Koşup Mn “Bu mektupları okur, yırtar ve dü- ? kapandım. v era kün ne yazdığını, ihtiyara acımak eri "ila beraber, Margörite söylemez « aş Hayatım sana feda olsun. gin, ihtiyarı tekrar kabul etmesi: artık gi e » | ni tavsiye etmezdim. Bu tavsiyem- , er ai, dep eğ şi ii den, evin masrafını tekrar düke N 1 ödiyebilir miyim va seri ters | O Kğtin, : yüklemek i e mc vu ür eN LA iye korlyonlamı süphe yok Margörit, biribirimizi se ! ik : Vİyoruzt Buhidan ötesini düşünme Nihayet cevap alamayınca dük “| yazmaktan vaz geçti, biz de istik- Margörit yanma sarıldı: | bali kale almıyarak Margöritle be — Seni seviyorum Arman; bu! sibel Yeğene lime iğ sevebileceğimi tasavvur e | | i Bütün günlerimi metresimin diz | Bütün bir aileyi sevinç içinde ya | iyorum, seni tasavvur edeme | diğim kadar seviyorum. Mes'ut o- cağız. Rahat bir örnlir sürece #im, Artık utandığım bu hayatı Veda edeceğim. Göz yaşları sesimi kesiyordu ip vermedim, Margöriti bağ - hma bastırdım. Prüdansa döndü ve bir sesler >— Haydi, dedi, gider, düke bu Mahzarayı anlatır ve kendisine ih tiyacımız olmadığını söylersin. O günden sonra dük mevzuu heyecanlı bahsolmadı. Margörit artık tanıdı | Üm kadın değildi. Eski hayatını | hatırlatacak her türlü itiyat lön vaz geçmişti. Hiç bir kadın, kiz kardeş, kocasına ve kar | onun bana gösterdiği ihti - Mam; göstermemiştir. Bu mariz ; yeni bir güzellik, yeni bir cazibe da birçok resimler ve albümler Mitkat her türlü haleti ruh'yenin her türlü hissiyatın tesirinde kal Mağa hazırdı İtiyatlarmı bıraktı- Ğ gibi eski arkarlaşlarını da br taktı. Ne eskisi gibi konuşuyor, ne de eskisi gibi parı sarfediyordu. Sat aldığım bir kayıkla gezmeğe r zaman, bu beyaz elbise ti, geniş şapkalı, sade eşarplı kadı Yeni hayatımızm. teferruatını | anlatmak güç iş. gum UMUMİ HARPTE cum Teşkilatı Mahsusa İİ yi ve FA Lİ VAKIT'ın yeni Tefrikası Bu esnada doktor Bahattin Şakir Beyin müfrezeleri, evvel - | ce'de yazdığımız veçhile Rus kuv- vetlerinin ilânıharp başlangıcın - da (Kağızman) dan taarruza geç meleri üzerine (Olti) ile (Artvin) arasında bulunuyorlardı. Bu çe - i teler, Ruslar (Kağızman) dan i “ erlerken (Olti) ile (Artvin)i zapla muvaffak olmuşlardı. Daha i doğrusu Rus kuvvetleri bu taraf - İ larda fazla mukavemet gösteremi yerek geri çekilmişler ve çeteler de onları takip ederek mezkür iki şehre girmişlerdi, Hatta bu mevkiler arasındaki küçük kasa » balar ve köyler dahi işgal edilmiş ti. Doktor Bahattin Şakir bey bu ileri hareketlerin muvakkat bir za man için durması üzerine mezkür havaliyi teftişe çıkmış. Bu seya - | batinde (Artvin) — e kadar git mişti, Buradan İstanbuldaki aile- sine yazdığı 5 kânunuevvel 1330 tarihli mektubunda doktor Bahat tin Şakir bey diyordu ki: Istanbula mektup “Erzurumdan Yusufeli kaza « sma geçtim. Buradan sonra (Ta- vskerd) ve (Ardanuş) a ve ora» Artvine geldim. Buralar hep bizim çetelerin zaptettiği yer i lerdir. Fakat bu havali o kadar i dağlık, o kadar geçilmesi müş - kül olan yerler ki, dağları, tepele- | ri atlayıp buraya gelinceye kadar çektiğimi allah bilir. Şimdi (Artvin) deyim. Bana çekmiş olduğun telgrafı burada Dinliyenler için mânasız, fakat | aldım ve derhal cevap yazdım. bizim için fevkalâde eğlenceli çocukluklardan ibaretti. Bir kadını sevmek demek, ne demektir. Bilirsiniz; günler nasıl kısalır bilirsiniz, insan, sevdalı bir kesel ile kendini ertesi güne çıkmış bulur. Mütekabil, şiddetli i bir aşktan doğan dünyayı nisyan I Sevgiliden başka her şey, hilkat- te lüzumsuz görülür, İnsan, kalbi- i nin bazı parçalarını başka kadın - lara verdiğine nedamet eder, elin- deki elden başka bir eli sıkabile - ceğine imkân vermez. Beyin çalış- maz, hatırlamaz, Hergün sevgilide keşfeder, şen ahengini dinlerdik. ; Bazı günler, bütün gün yataktan çıkmazdık, perdelerimizi açmaz, güneşi bile odamıza sokmazdık. Hariçteki hayat bir an bizim i- ; hassasının yabancısı değilsinizdir. ! ön dört ay evvel rezaletleri ve üksüi ile ortalığı velveleye veren (Artvin) kasabası bir dağ üzerin dir, İnsan kasaba olduğunu an- lıyor. Evleri de gayet güzel, Biz şimdi bir rus baytarının evinde - yiz. Orası hükümet konağı ittihaz edilmştir, Evin sahipleri piyano- ya varıncaya kadar her şeylerini bırakıp gitmişler. Kuş tüyünden yastıklar, yorganlar, velhasıl her ©«y mevcut, İstanbuldan çıktığımdan beri ilk'defa olarak öve benzar bir yer | El İMİZ Er ENİ Geta illeceğ kisi nee | de oturuyorum. Bü gece yattığım yatak o kadar rahat idi ki vücu - dum çoktanberi yumuşak yerde | dinlenmeye alışmadığı için bütün gece uyuyamadım, Evin salonun » var, Bu havaliye ait manzaraları Ekseriya, gece olunca, arkada | gösteren bu resimlerden bazıları- ormana gidip otururduk. Orada, | n: size gönderiyorum. Kafkasyayı tamamen zaptedeceğiz (Artvin) de Rus çarının bir meyva bahçesi varmış. Oradan si- ze bir ufak teneke zeytin yaptırıp | çin dururdu. Yalnız Nanin, evde yollıyacağım. Rus tütünlerinin | « | sözler söylemek, 54 İnşallah yakında Kafkasyanın' Yazan: A. MiL İnşaallah yakında Kafkasyanın daha ilerisine geçeceğiz çin çalışması, aylarca yatak yüzü kadın olduğuna inanmazdı. Uzun zaman mes'ut olamıyaca- Ötanzı biliyormuşuz gibi, bir an ev ela olmak için telâşlanıyor- Iki aydan beri Parise bile gitme- Miştik. Prudanstan ve Jüli Dpra - © dün maada kimse do gelmedi, Jü- Size bahsetmiştim, bana Margri situplarını veren kadındır. | yemeğimiz! getirmek için, kapımı: yisinden de birkaç paket göndere zı açardı. Yemeği de kalkmadan, ceğim, güle söyliye yerdik. Ondan sonra! Bana yazdığın telgrafta gelmek biraz uyurduk. Aşka öyle dalmış- İiğimi yazıyorsun. Çocuk veya sen tah, ki suyun üstüne sade nefes al-! ağır hasta mısınız, merak ettim? mak için çıkan iki dalgıç gibiydik. | Nazıma telgraf çekiyorum, bana Bunarağmen bazan Margöritin | haber versin. Muharebe olurken yeisli olduğunu ve ağladığımı görü | benim avdetime imkân var mıdır? soruyordum. Diyordu ki: bir vazife; vataniye olmasa (Devamı var) * kika durabilir miyim? : di yi ii ben gelmezden evvel sizleri oraya | | aldırtırım. Siz ordunun muzafferi l yeti için gece, gündüz Cenabı Hak | ka dua ediniz. Ancak o zaman, ya ni muzaffer olur ve Kafkasyay | tamamen zaptedersek, muharebe | biter... i &. . Ruslar bizden korkuyor ve , kaçıyor. Selâmetle işleri bitirip av det edersem sana bir araba hayva nı getireceğim. Şimdi bir tane e - limde var. Bir eşini daha bulursam güzel bir arabamız olur. o Yalnız siz elinize geçen paradan idare e defek ufak bir araba parası arttı - rınız. Allaha emanet olunuz.., | Doktor Bahaettin Şakir Beyin | bu mektubu yüksek (karakterinin aynasıdır: Hiç bir menfaat bekle meden geceli, gündüzlü vatanı i -| i Adliye | akıp şehit düştüğü anda, cebinden İ ön parası çıkmadığı gibi çoluğu * tiği halde, cephede tedarik edebil diği tek bir hayvan için lâzım olan arabanın parasını, refikasının ma” aşlardan yapacağı tasarrufla temi ni düşünmek! Onun vatan için çalışmayı her türlü şahsi menfaatlerin fevkinde görmesi ve bu ulvi hissiyatndan doğan mahviyetperestliği hayatı nm son dakikasma kadar devam etmiş ve vatanı uğruna senelerce gösterdiği hummalı faaliyeti müte na, çocuğuna hiç bir şey terketme- den gözlerini ebediyyen kapayıp gitmişti. (Devamı var) NEMA EAEAAAEAAEAEEAEAAEEEEEREKEAAEEEANEN ebtekeeiireieeiiiei eril kille kii Haberleri a in Mahkemelerde dün bakılan davalar ; £ Dün İstanbul ağır ceza mahke- | katı, devam ediyor. Şahitlerin din mesinde, bir çok davaya bakılmış bunlar muhtelif cihetlerin sorul - ması yahut tebliğat için kalmıştır. Ağır cezada dün görülen dava- İ lar arasında Behire Hanımı ço - | cuğunun düşmesine sebebiyet ver- mekten muhakeme edilen Ali R- za Efendi ve arkadaşlarınin, As - lanı öldürmekten suçlu Hüseyin Osman, hırsızlıktan Himmet, İs- mail, Yaşar, Abdurrahman, gene hırsızlıktan Davit, zorla almaktan Ali, Mehmet, Hasan, esrardan Hüsameddin, ibtilâstan Cevat, E- landırmaktan Arap Sabri, vazife- yi sujistimaldan Evkaf memurla - rından Halil İbrahim Efendilerin davaları vardır. Bir istinabe şahidi Ağır ceza mahkemesinde * dün | besinden Fethi Bey şahit olarak | dinlenilmiştir. Fethi Beyin, taşra- | da bulunduğu sırada şahit olduğu | bir hâdise hakkında istinabe yo -| Tiyle malümatı alınmış, istinabe| evrakmın, bu hâdiseye ait davaya bakan taşradaki alâkadar mahke- meye gönderilmesi kararlaştırıl - mıştır, Üçüncü cezadaki davalar Dün üçüncü ceza mahkemesinde on üç dava görülmüştür. Bunlar, Türklüğe karşı yakışık almıyacak usulsuz nikâh i kıymak, yenkesicilik,* yaralamak, mine Hanım isminde birisini do - | | ait malümatın tesbiti, o vak” İenilmesi, bitmiştir, Ancak, tahki kat henüz derinlenmiş değildir. bileceği tahmin olunuyor. Çün kü, yangın esnasında bir insan da yanmışlır, Gerçi odacı Mhmet E- | fendinin yangından sonra hiç bir i yerde görülememesi, yandığı ka" | naatini uyandırıyorsa da kanunen keşif yapılarak cesedin, yahu! yan dığına dair her hangi bir izin bu- lunması icap etmektedir. Şi Keşif, ancak sakat duvarlar yık tırılarak hafriyata başlanıldıktan sonra yapılabilecektir. Bu işe d ha sıra gelmemiştir. Yangm en « kazı arasından, bilhassa ağır ceza di ! mahkemesi salonunun alt tarafın daki kısımdan, dün mıştır, 6 Ni . de duman çık- Muavinlerin çalışması Müddeiumumi muavinlerinden bir kısmı, merkezlerdeki kayitleri araştırarak, yanan dosyaları yeni- den hazırlamak için, devamlı su « rette çalışıyorlar. Tesbiti için ka - yitlerin kâfi gelmediği vak'alara in tahkikatını yapan polis memurla- N larının bulunması ve şahit olarak dinlenilmesi şekliyle mümkün © - luyor, Böyle hareket edilmesi, a: in yukarı eski vaziyete yakın bir va- ii kaçmağa sebep (olmak, çalmak, polise karşı gelmek, düşük derece- li rakı satmak ve saire davaları - dır, Bu, davalarda, kısmen sabıka - rm ve diğer bazı hususların 80 - rulması, kismen de tebliğat için yordum. Neden meyus olduğunu | Bunu sen de takdir edersin. Böyle başka günlere bırakılmıştır. da Yangın yerinde keşif ziyetin ortaya konulmasına yara” maktadır. Dört aylık bir çocuk bulu Dün Fatih camiinin kapısı önü: ne dört aylık bir çocuk bırakıl » mıştır, Üzerinde çıkan bir kâğıt- ta isminin Emine Neriman olduğu yazılan bu çocuk (o Darülâce ii ai wn Tahkikatın, yangın yerinde bir a İ keşif yapıldıktan sonra neticelere 5 — VAKIT 26 Laci kânun 193?mmmm | daha ilerilerine geçeceğiz. Belki! bile görmemek, teşkilâtı idare et* A mek için elinden binlerce lira geç İ İ l

Bu sayıdan diğer sayfalar: