14 Şubat 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

14 Şubat 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7—VAKIT 14 ŞUBAT 1934—— Yemek Ve Yaş Bahsip Kadının yaşmı, yemeği bilhassa | dınlar, yaşı otuzu bulmuş kadınlar tercih ettikleri yiyecek şeyleri göz | rm aksine kara eti tercih. ederler, önünde tutarak öğrenmek (omüm-| Yemeğin fazlaca yağlı olmasını Kadın- Ve Suzlular Arasındaki Fark Ayyy gg yy yy Fy yy Kadını Müdafaa, Erkeği Mü- dafaa Etmekten Kolay mı? Eyy yy Lİ yy gl Kadın Avukat, Kadın Suçluyu Başı Kesilmekten Kurtarınca, Böyle Bir Anket Yapıldı. Avrupanın Tanınmış Hukukçu- larından Çoğu “ Evet! ,, Dediler Geçende Pariste mühim bir da- VA görüldü. Suçlu mevkiinde bu- lunan Kristin Poten isminde bir dındı. Oturduğu evin sahibi o- lan kadını öldürmekten suçlu mev künde bulunuyordu. Muhakeme neticesinde, başımın giyotinde ke- silmesine karar verildi. Fakat, suç ! lanun vekâletini alan bir kadm â-, vukat, müvekkilinin yeniden mu-| hakeme olunması temin etti. Es- ki karar bozularak, yeniden yapı- lan muhakeme sonunda, Kristin Poten, başı kesilmetken kurtuldu, müebbet ağır hapse mahküm oldu. Cezanın bu suretle değişmesi, suçluyu müdafaa eden Parisli ka - dın avukat Jermen Briyarm mu- vaffakıyeti sayıldı. Bu avukatın. şöhret: arttı. Bir taraftan da an- ketler yapıldı. Bu ânketlerden biri “suçlu mevkiinde bulunan bir ka- dını müdafaa etmek, ayni mevki- de bulunan bir erkeği müdafaa et- mekten daha kolay mıdır?,, şeklin | dedir. Fakat, hem suçlusu, hem de suçlu avukatı kadın olan bir da raym sik emebekeme sorudaki karar üzerine böyle bir anket ya- pılmış olmasına göre, (avukatın kadın olması da, dolayısile anke- tin şümulü içerisindedir. Esas me- sele, kadınla erkek arasında bu sahada da tesir uyandırmak farkı bulunup bulunmadığıdır. Fikirleri alman tanmmış hukuk- çular, her memlekette ( vaziyetin başka türlü olabileceğini ihtirazi bir kayıt olarak ileri sürmekle be- taber, umumiyetle hukuk sahasın- da da kadının tesiri, erkeğin tesi - rinden daha bariz derecde kuvvet- li olduğu neticesine varıyorlar. Bu mevzu etrafında, içlerinde biri ka- dm olmak üzere, Ayrupanm b€$ tanmmış hukukçusunun düşündük lerini yazıyoruz. pp Avusturya devlet hukuk müşa - viri Dr. Jozef Kleger, bu hususta şu mütaleada bulunuyor: —Bunu eğer bir Fransız hukuk- çusuna sorsaydınız, mutlaka kadr” nm müdafaa edilmesi daha kolay > e bir cevap alırdı” mız, #ransada, aşağı yukarı bütün erkekler, kadınım e temayül | beslerler. Paris jürisi, simdiye ka- dar muhtelif muhakemelerde ek -| seriyetle kadınlar lehinde netice ler ortaya koymuştur. Parist kadı- nı müdafaa etmek, kadın lehinde | hareket etmek, hem kolaydır, kem de erkeği müdafaadan, erkek le- hinde hareketten daha serefli bir iş sayılır. Avusturyada vaziyet, Fransada- kinden farklıdır. Bu mevzuu göz- den geçirirken, her memlekette kadma karşı alman vaziyet göz önünde tutulmalıdır, Meselâ, N mer'kada kadına âdeta tapınılır, İngilterede kadın — erkek farkı mevcut olmadığı kanaati O şümul- lenmiştir, Avrupanın cenup taraf- larindaki memleketlerde de çabu- cak hissiyata kapılınır, Sevginin, sevenleri çabucak ve hararetle sar dığı bu memleketlerde. Bu memleketlerin insanları yumuşak kalpli, kolaylıkla zaafa uğrayan, rikkat duyan insanardır. Tabii, kadın buralarda âdeta imtiyazir - dır.! Viyanada ve Avusturyada, or- ta Avrupa ve şimal memleketle - rinde vaziyet böyle değildir. Bu - raarda insanlar, daha sağlm duy- Parisli Kadın Avukat Jermen 8riyar guludur, Bununla beraber, suçlu mevkiinde bulunan kadınsa, ceza- yı azaltacak sebep arayıp bulmak temayülü, buralarda da vardır. Er- kek, her yerde ne de olsa kadma karşı az, çok müsamaha eder. Ka- dın güzel ve cazip (olmayabilir, fakat, lehinde temayül uyanması için herhalde suçlu mevk'inde bit- kin ve hüzün verici bir tavırla o- turmalıdır. Bu, tesir icra eder. Her hâdisede berset kararı, sa- de masum olmakla elde: edilmez. Tecrübeli bir avukat, suçlu olduğu iddia olunan kimsenin mahkeme salonunda hal ve tavrile masum ol duğu intibaını vermesinin ne ka- dar ehemmiyetli olduğunu öğren - miştir. Bu arada şunu da kaydetmeden geçemiyeceğim, Kadın hâkimlerin bir çok davada gerek kadın, gerek erkek suçluya karşı çok sert bir cephe aldıklarını gördüm. Erkeği bir tarafa bırakalım, muhakeme edilenin kadın olmasmın kadın hâkim üzerinde lehte bir tesir icra etmemesi, belki umulmâz ve ina- nılmaz bir şey gibi gelir. Fakat, ha kikattir! Avusturyanın tanınmış muhar- rirlerinden birisinin “nasıl böraet ettim?,, serlâvhalı bir yazısını oku muştum. Muharrir, bunda hakika- ten masum olduğunu ileri sürmek- le beraber, muhakeme edilenin, mahkeme salonunda yapması ve yapmaması icap eden şeyleri anla- tavrınm daima erkeğin hal ve tav- rından daha tesir bırakıcı olduğu” nu düşünerek, umumiyetle kadı- nın müdafaası daha kolay olduğu nu söyliyebilirim. Gerçi kanunda kadın olmanım, cezayı azaltıcı 9€ - bep olduğu yazılı değilse de, #8 dın, mahkeme huzurunda da ha - yatın her safhasında olduğu gibi- dir! p Hukukçulardan Dr. Herman Krasna, şu cevabı veriyor: — Hâkim ve bilhassa jüri heye” ti huzurunda, kadın, erkekten da- ha kolay müdafaa edilir. Çünkü, göz yaşı her insana az,çok tesir eder, Ve kadın, ağlamasını erkek” ten iyi bilir. Bu bahiste, hâkimle jüri heyeti arasında bir fark oldu- ğu kanaatindeyim. Bu fark ta, hâ- kimin göz yaşlarınm sahiden bir teessürün tezahürü olup olmadıgı- nı araştırması, buna karşı jüri he- yetinin pek öyle ince eleyip sık do- kumamasıdır. Hâkim, bazan “su- çu işlerken de göz yaşı döktünüz mü?;yolla bir sualle, karşısında rol oynanması hoşuna gitmediğini ihtar edebilir! Kadının erkekten daha kolay müdafaa edilebilmesinde, hakla» rmdan bir çoğunu elde ettiği bu- gün bile, yardıma muhtaç vaziyet- te bulunmasının tesiri de inkâr o- Tunamaz. p Hukukçulardan Dr. Frits Flan - drak şunları söylüyor: — Suçlu mevkiindeki her insa- nın, kendisini tabi müdafaa silâh- larile koruyacağı şüphesizdir. Bu itibarla kadının mahkeme huzu - runda kalbe bitap etmesi, şaşıla - cak şey telâkki olunamaz. Her erkek, bir dereceye kadar da olsa, kadmı muhakkak hilka- ten zayıf, tecrübesiz, bilgisiz say- mağa mütemayildir. Bu vaziyetten istifade etmesini bilen kadm, elbet te kazanır, Hâkim, kendisine acır. İşte bu sebepten kadın, erkeğe nis- betle rüçhan hakkını haizdir. Son- ra, her erkek kadına kar$ı bir ka- valye gibi centilmence davranmak ister. Hattâ, farkında olmadan, böyle davranmak lüzumunu düşün meden, böyle davranır. Kadın, ağlamasını bilir ve göz yaşları, rikkat uyandırır. Erkek ağlamasını bilmez ve göz yaşları- nın uyandırdığı his, tiksinti, istih- faftır! p Hukukçulardan Dr, Villi Jakob zon Janina, diğerlerine zıt olarak, söyle diyor: — Her ne kadar kadın, erkek- ten daha kolay müdafaa edilebilir vaziyette görülüyorsa da, den kem di hesabıma masum tavırlarla kı - mıldanan, mahcup bir halde göz tryordu. Dolayısile, kadınım hal ve | açıp kpıyan bir kadını müdafsaya kün müdür? Bu suretle yaşm öğ- renilebileceği mülâhazası, tabii fantezinin hududunu aşamaz. Fa- kat, eğlendirici bir mevzu! Da... Böyle bir mülâhaza ortaya a- tanlara göre, tatlıyı sevenler, he - nüz yirmi yaşını geçmemiş kız ve- ya kadınlardir. Bunlar, tuzlu ve ekşili yemeklerden pek haz etmez ler. m. Yaşı otuzu bulmuş kadınlar, be- yaz etten hoşlanırlar. Balık eti, daha ziyade piliç ve bıldırcın eti, yemekten en çok hoşlandıkları şey ler arasındadır. Kırkma merdiven dayamış ka- Gerçi sineklerin dansettikleri, teklifsizce her yere kondukları mevsimde değilsek te, bu teklifsiz misafirlerle karşılaşacağımız ha- valar, birdenibre başlıyabilir. İs- tanbul havası bu..... eği Bu itibarla, sineklerin kaplar ü- zerinde bıraktıkları izleri temizle- mek için, şimdiden bir çare tavsi- yesi.... Bir fırça almalı, bunu taf- lan yağına batırmalı ve sinek izle- rini, bu taflan yağına (batırılmış fırça ile iyice yıkayıp silmeli, . Sert eti yumuşacık hale getir- mek için, tencereye ekmek içi at- mak faydalı olduğunu yazmıştık. Bazan fasulye de bir türlü pişmek bilmez. İyi pişmiyen fasulye ten- ceresine, bir tatlı kaşığı miktarın- da rakı katmanın sert (fasulyeyi yumuşatlığı tecrübe olunmuştur. meği yüz kere daha fazla tercih e- derim, Niçin?. Çünkü, beri, mahkeme salonunda kendi müdafaa tabiye - me güvenmeği, daha isabetli bu - lurum. Kadın müvekkillere itimat, hiç bir zaman caiz olmadığı fik - rindeyim. Kadın müvekkille haf- talarca konuşur, müdafaa yolunda ne tarzda hareket edileceğini en küçük teferruata kadar kararlaş- tırırsımız, buna rağmen ©, muha- kemenin herhangi bir safhasında beklenilmedik bir hareket yapa- rak, müdafaa plânmı bozuverir. Meselâ, kadının, sevdiği bir ada- ma kavuşmak için suç işlemekten, kocasını zehirlemekten suçlu — ol- gg yy a soğuk kanlı bir erkeği müdafaa et- | duğunu farzedelim, Muhakeme $ı- da gözetirler. Bunlar, zerzevat ye- meklerine karşı da lâkayt davran- mazlar. p Salata ve çerez seven kadmlar, hem gençler arasında, hem yaşla- rı ilerlemiş olanlar arasında var- | dır. Bu itibarla salata ve çerez ter- cihine bakılarak, bir kadının yaşı hakkında, doğru bir tahminde bu- lunmak güçtür. Be. Yalnız peynir seven kadınlarm mutlaka yaşları hayli ilerlemiş ol- duğuna hükmetmek ( lâzımmış. Bunların meyva yemekten de son tesbit e- derecede hoşlandıkları, dilmiş.... gg yy yy yy Ev Kadınına Tavsiyeler Kauçuk ve lâstik kesmek icap etse, bu iş, kolayca nasıl yapılabi- lir? Bunları ya bıçakla keseceksi- niz, yahut ta makasla, değil mi?. Kesme tecrübesine (girişmeden, kesme âletlerini suya batırıp ısla- tınız! o Kırılan kehribaları yapıştırmak için ne yapmalı?... Kırılan yere biraz ketenyağı sürdükten sonra, ateşe tutmalı ve bü vaziyette ya- pıştırmağı tecrübe ötmelidir. Am” cak, hararetin fazla olmaması Tâ- zımdır. Mutedil hararet... ve Çocuğun midesini obozmıyan müshil hangisidir? Bu hususta bir çok tavsiyede bulunulabilir. Bun - ları bir annenin bilmesi lâzımdır. En sade bir tavsiyeyi kaydediyo- ruz. Şeftali çiçeğinin şurubu, ya" but bu çiçek haşlanmak suretile elde edilen şeftali çiçeği suyu... yy yy yy yy yg yy yy yerme mİeraniy rasında sevdiği adam şahit mevki- ine geldiği sırada, meselenin ehem miyetini unutur, bu adama, onün- Ja kalbi alâkası bulunduğuna de - lâlet edebilecek bir tarzda bakar, “Muhabbetle gözlerini ona çevir- di?,, İşte, müdafaa plânı, bir ba- kışla altüst olmuştur. Hâkim, bü- nu gözden kaçırmaz. Jüri heyeti, bu bakışa daha fazla ehemmiyet verir, Hal ve tavrın, bakışların, o göz yaşlarının tesiri müsbet farzedilse bile, işaret ettiğim hissiyatı ifşa e- diş ihtimaller ve hâdiseleri yanın- da, müsbet tesir derhal menfileşe- bilir, Hal böyle olunca, ben, “yal- (Latten sayıfayı çeviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: