23 Şubat 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

23 Şubat 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-——s—VAKIT 23 ŞUBAT 1934 MEMLEKET Haberli eri Muğlada bir toplantı Vali Beyin riyasetinde yapılan bu top- lantıda vilâyetin 934 senesi iktisadi programı görüşülmüştür Lüleburgazda Bilinmiyen bir fı)” a . çiftlik âlemi LÜLEBURGAZ, (Hususi) — İ Kırkeli vilâyetinin en mühim bir kasabası olan Lüleburgazda her İ ne kadar yeniden bazı evler yapıl- | mış ve bir iki sokak ta açılmış ise İ de tam medeni bir şehir olabilmek için daha bir çok noksanları var | der ki, ben burasını çok sevdiğim için şu noksanlarm tamamlanma- sını yeni gelen genç Kaymakamın | himmetinden rica edeceğim. nın bir çamur deryası içinde bu- lunmasıdır. Yağmurlu zamanlarda sokakların geçilmez bir hale gel- mesi bu güzel kasabaya hiç yakış- i | mamaktadır. Muğladaki mühim toplantıda bulunanlar Muğla, (Hususi) — Vali Ömer | Cevat Beyin riyaseti altında mü- him bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda umumi vilâyet meclisi ! âzalarından bazıları ile, mühtelif müessese reisleri, fırka belediye, Halkevi reisleri ve Muğlenm bil. gili bazı zevatı bulunmuştur. Vali | Bey müzakereyi © açtıktan sonr- gelenlere daveti kabul etmelerin- den dolayı teşekkürde bulurmuş ve maksadı izah etmitşir. Vali Ömer Cevap Bey, toplantı- dan maksadın vilâyetin 934 sene- i sinde takip edeceği iktısıdi yol- ları tayin olduğunu ve bunun için de bu heyetten yardım beklediği- ni söylemiştir. Bunun için de her şeyden evvel bu işleri tetkik edecek diğer bir heyete ihtiyaç olduğunu anlatmış- tır. o Bazı münakaşa ve mütale- alar serdedilmiş ve © neticede bu i toplantıdı bulunanların O arasın- dan on bir kişilik bir heyet seçil- miştir. e Bu heyet, merkezin ra- porunu tanzim edecek ve kazslar- dan gelen raporları tetkik ettik- ten sonra umumi bir rapor hazır- Inyacaktır. Heyet pazartesi, çarşamba ge-| celeri Halkevinde toplanarak ge- len raporları okumağa ve tetkike başlamıştır. Bugünlerde umumi | bir toplantı yapılacak ve bu hey- etin mesaisi ile uğraşılacaktır. Bu | faydalı teşebbüs Muğla vilâyeti için çok mühimdir. Vilâyetimiz buhrandan fazla müteessir (değildir. Madenleri | harice çıkmakta ve tütünlerimiz iyi, kötü satılmaktadır. Ma'ma- fih bu, burada buhran yok demek | değildir. e Buhrandan ve bilhas- | sa parasızlıktan biraz sıkıntı var- dır.Fakat bu hali başıboş bırakmak kabil değildir. Vilâyetimizin de kendine göre bir sıkıntısı, kendi- ne göre bir derdi vardır. Topla- nan heyet bu dertlere çare bu- lacak, bu sıkıntıları giderecektir. | lirik varidat vardır, masrafı o| Valimizin bu messisinin iyi neti- İ ceye ulaşacağı şüphesizdir. Halkevindeki çalışma Halkevi iyi bir şekilde çalış- mahtadır. Her şeyden evvel hal- kın bilgisini arttırmak maksadiyle ! konferanslar tertip edilmiş, şim- diye kadar iki konferaas verilmiş- tir. e Konferansın biri muallim geceleri konferanslır devam ede- cektir. Bu hafta çocuk terbiyesine dair muallim Şaban Bey tarafından i bir konferans ve musiki heyeti ta- rafından da konser verilecektir. Mus'ki heyeti yeni teşekkül etmiş- tir, Bir çok gençler musiki hey- etinden ders -Imaktadır. Musiki heyeti gün geçtikçe (o kuvvetlem- mektedir. Konferanslar ve konserlerden maada halka dersler verilmekte- dir. Her hafta iki gece, tarih ve medeni bilgilerden ders veriliyor. Dersler rağbet görmüştür. Halkevlerinin yıldönümünü kutlulamak için mühim hazırlık- lar vardır. Konser konferans, ve müsamere tertip edilmiştir. Gençler hümmalı bir faaliyetle çalışıyorlar. Aldığımız malüma- ta göre Halkevi yakında koope- ratiflerle meşgul olac*k ve köylü- yü müteşekkil üooperatiflere sok- mağa çalışacaktır. Himayei etfal müsameresi Himayetetfal senelik kongresi- ni Halkevi salonunda yapmıştır. Reis ve reis vekili ve kâtipler se çilmiş sonra ruzn-meye geçilmiş- tr. Kongre riyasetine Halkevi reisi Cavit Bey seçilmiştir. (Eski heyetin bir senelik raporu okun- muş ve bazı zevat söz alarak Hi- mayeietfalin (çalışmasını takdir etmişlerdir. £ Sonra rapor heyeti umumiyece kabul edi'dikten son- ra 934 senesi bütçesi okunmuş, buda aynen kabul edilmiştir. Himayeietfal (iyi çalışmıştır. Okunan rapora göre 167 yoksul çocuğa 128 liralık e'bise, 106 ço- | cuğa 256 Uralık ayakkabı, bir ço- cuğa 20 liralık mektep levazımı, 27 çocuğa 150 liralık para yardı- mı, 130 çocuğa 324 liralık yemek yedirme ve süt, 160 liralık 45 ço- ! cuğa çorap yaptırılmıştır. 934 senesinin bütçesinde 816 kadardır. M.C İzmirdeki bataklıklar Önümüzdeki ilkbahar ve yaz mevsimlerinde belediye; şehir hu- dudu içindeki bataklıkların geniş mikyasta kurutulması için çalışa- caktır. Kurutulan batakiıklara su- İkincisi — İstasyona kadar w- zanan 7 kilometrelik şosenin acık- lı manzarasıdır!. Bu şoselerde ça- murlara batan makineli arabalara mandalar koşularak çıkarılmakta olduğunu söyliyorlar! Üçüncüşü — Kasabada ağız tadiyle oturulup bir yemek yiye- cek yer bulunmamasıdır! Gerçi burada temiz ve usta bir aşçi vardır, Fakat yeri pek fena- dır ve burada karnımı doyuracak bir insan etrafına bakmadan ba- şını önüne eğerek yemek yemeli- dir. Aksi takdirde iştehasınm kaç- ması muhakkaktır. Dördüncüsü — Daha ortalık a- ğarmadan bir çok çocuklarm a- vaz avaz bağırarak #imit ve çörek satmalarıdır. selbeden bu hale hiç bir memle- kette cevaz verilmemiştir. Beşincisi ve en mühimmi de e- lektriksizliktir. Fakat yakm bir zamanda buranın elektrik nurları na kavuşturulması için Vali Beyle Belediye reisi meşğul oldukların- dan vilâyet merkezinin elektriği hitam bulur bulmaz burasmın da icabma bakılacağı yüzde yüz ümit olunabilir. Lüleburgaz civarında pek çok kimselerin bilmediği bir çiftlik â- lemi ve bir ziraat hayatı vardır ki faydalı görmekteyim. Bu çifti'k, (Sarmusaklı, Türkeli, Karadanışment ve Beder) namiy- le üç çiftliğin birleşmesile husule gelmiş gen'ş ve mahsuldar bir di- yardır. Çiftliğin idare merkezi İ İstanbul Vakıf hanındadır. Çiftli. ği idare edenler Fuat ve Muhlis Beylerdir. Her Yorgens namında bir Alman mütehassıs bu çiftlik- lerin zirai işlerini idare eylemek- tedir. Mumaileyh Türkleri çok se- ven ve kendisi de çok sevilen bir şahsiyettir. Bu çiftlik, etraftaki köylülere çok faydalı olmakta ve İ bu havalide emsali bulunmamak- tadır. Çiftliğin arazisi meralarile be- raber yüz bin dönümdür. Bunun bin dönümüne de pancar ekilmek- tedir. (100) den fazla arı kovan- ları vardır. Bunlar çevrilmektedir. Çiftlikte ikametgâhlar, sütha- neler, peynirhaneler, elektrik ten- viratı, tamirhaneler, dökümhane- yeni sisteme Ekmel, diğeri de muallim Tahir | yu çok cezbeden fidanlar dikile- İ ler mevcuttur. Bütün vesaiti ken- Hayreddin beyler tarafından ves! cek ve bu yerlerin bir daha batak- | disini temin eler ve en son sistem rilmiştir. Konferanslar çok rağ- lik haline selmelerine meydan ve- ve fenni vasıtalara mahltir. 15 bet görmüştür. Her hafta cuma| rümiyecektir, İ traktör, iki buharlı pulluk, 3 adet Bunlardan birincisi — Kasaba- | Halkın istirahatini | bunu okuyucularımıza bildirmeği | 30 - 35 bin dönümü mezrudur. 15| Harbin iptidasmdan itibaren | Union gazetesi muhabiri arap İo- calarını İngilizlerin elinde âlet o- larak ihbar etmiştir. Temps mu- habirinin 1882 nisanmda zihniye- İ ti ne suretle takdir ettiğini kay- detmek lâzrmgelir: Mösyö Blinyerin istifasının ka- İ bul edildiği Kahirede duyulunca A'rabi paşa Fransız konsolosuna giderek bu karardan dolayı Fran- sız kabinesine tebriklerinin iblâ- ğını rica etti. Miralıy bir gün evvel paşa ol- muştu. Beşeri nazariyelerini bu vesile ile başkonsolosumuza uzun ca anlattı. Bana dediklerine göre j arz ve semavatın tarzı teşekkülü »akkındı da garip nazariyeler | yürüttü. Yedi gökü birer birer say dı. Bunlar dünyanın üzerinde o- lup omamütenahiye (götürüyor. Sonra bu hudutsuz kâinatm “Sa- nii azamını,, tebcil etti ve “Mah- ! lâkatın kralı,, olan insin tasviri ile tabloyu tamamladı. Vâtandaş- larrmızdan birine resikâra geç- mekle serbest olmıyacığını söyle- di ve: “Tavus hiçbir vakit başımın üzerinde uçmıyacak!,, de di. (Aynen) Gittikçe, A'rabı yeni kaplıyan illuminisme “mülhemlik,, psiko: lojik tetebbüat yapılmasına değer bir mevzudur. İyi (o öğrenilmemiş| hıristiyan franmasonluğu ile kur- an naz-riyelerinin bir muhassala- sıdır, Bu muvazenesi bozuk kafa tahsilini müslüman kitabında Şap mıştır. Mısır İtalyan löcalarma devam ederek inkişıf Oeden bu tahsildir. “B'rinci (Napolyonun hayatı,, nı tetebbü ile tamamla» mak yolundadır. Kadıncağızı zorla Masonluk Türkiyeye nasıl girdi & Miralay Bir Beş ihtiyaç Gün Evve Paşa Olmuştu... ay Şark şehirlerinde (o yerleşen halihazırda Okalabılık kütle vücuda getiren Avrupalılar | çok mason locaları tesis etmişl dir. Bu localar umumiyetle * tandaşiırının meşriki azamları: merbuttur, Bunlar hususi siy nüfuzların birleştirilmesine yal lar. İrgil'zlerin bu locaları Mu da nasıl kullanmış oduklar söyledik. Tunusta da İtalyan Florans ve Fabrinden ilham al bir takım localar tesis etmişlerd Bu nokta, devlet adamlarını lâkadar edecek mahiyette, mas localarının bir cihetidir. Biz nazarı dikkati bu harel tin yalnız bir cihetine celbediy ruz. Bazı kimseler birçok de Avrupalı hıristiyanların ahlâki | zebzübü ile eski nesil Türkler prderşahi faziletlerini teessü: mukayese ederler. Bunun tesiri henüz intizama girmemiş unsur rı üzerinde franmasonluğu yapt ğı nüfuzda aramak doğru olm: mı? Bu locaları bazılarında h: kiki ahlâksızlık ve dinsizlik | cakları vardır. Bazıları da yahu dileri celbederek Avrupalılar mezcetmeye ç-lışırlar. Böyle fik ve beşeri safsata üzerine yapılı i cak bir halitadan ne hayır gelir Fi hakika tamim caiz değildi Fakat Avrupa medeniyetini şarkta masonluk şekli ile yerl abii? ertik Bir ŞEYĞir Uzm e delim ki oralarda terhipçili karşılaşmıyan hıristiyan terbiye sinin iyilikleri bu muzır may> dan yeni nesli muhafaza edebi sin. Osman, ülker hanımı niçin yaralamış ? kendisine metres yapmak istiyormuş ! | İzmirde Çıyırlıbahçede Değir- men sokağında bir vak'a olmuş tur. Bu sokakta Ülker Hanım is- minde yirmi (yaşında bir kadın oturuyordu. o Çoktanberi metresi olarak bulunduğu Ozman isminde bir genç, Ülker Hanımın başkı mahallede ve kendi evinde otur- duğu halde son zamanda evinden kaçarak Çayırlıbahçedeki annesi- İ nin evine gitmesinden müğber ol- İ muş, eve gelmiştir. Ülker Hanı İ ma: — Haydi bizim eve gideceğiz. Baska lâf istemem!. Demişse de Ülker Hanım, ken- hem biçer, hem döker makineler bulunmaktadır. Günde 7 « 8 vagon mahsulât anbarlara konulmakta” | dır. Buralarda mevsime (göre (500 « 3000) amele çalışmakta ve binlerce kimseler geçinmektedir- ler. Ameleler arasında büyük inti- zam vücude getirilmiş ve âdeta as- ker alayları gibi büyük bir disip- iln sevk ve idzre edilmekte bu- lunmuşlardır. Bunlar için müşte- rek bir kazan kaynatılmakta ve İ şayanı takdir bir teşkilâtla idare olunmaktadırlar. Bizden bir sınıf | disiyle metres hayatı yaşamıy: ğını kat'i bir lisanla söylemiş nun üzerine Osman da belindel bir bıçak çıkarırak: — Ben sana gösteririm! Demiş ve genç kadını bacaklı rından ve vücudunun bazı yerl. rinden yaralamıştır. Kadının feryadını duyan konj suları koşmuşlar ve kaçmak üze re bulunan Osmanı elinde bı yakalamışlardır. Yar-lı memleket hastahanesin kaldırılmıştır. | Osman hak! da tahkikata devam edilmektedi sonra Mektebi Harbiyeden çıkı Binbaşı mütekaidi Fuat Bey k çiftliklerin idare memurudur bu intizamı idare eden de kendi dir. Çiftliğin ismi : (Türk - Alm Ziraat Anonim şirketi çiftlikl, dir.Bu isimlerin birinci harfleri Imarak Çiftliğe kısaca (Tazaş ş keti) denilmektedir. Bu çiftlikle de en çok pancar yapılmakta i de diğer hububat ta yetiştirilmel te ve bir çok ta hayvan beslen rek harice satılmaktadır. Ragıp Kemal

Bu sayıdan diğer sayfalar: