25 Şubat 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

25 Şubat 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——VAKIT 25 ŞUBAT 1934 LK MA A YA AP AN yn erleri gg gg Balıkesir valisi Salim beyin beyanatı Edremit, Burhaniye ve Ayvalık kaza- Mersinde Bir oğul Anasını yaraladı, kadın | - Istanbuldan Karamür- sele bir yolculuk Uğur vapuru nerede? — Tipi altında ölmek üzere. şamandıra — Vapurun eksikleri puriyle selâmlaştık. Meğerse o da tipiden yoluna gidemiyerek ge- ceyi orada geçirmiş ve Karamür- sel iskelesini tutamadığından yol- sularını çıkaramamıştı. Bize çek- tiği iki düdükle bunu anlattı. Ve sahile doğru giderek rüzgârdan gizli bir yere tekrar (o demirledi. Bizim Uğur çok çetin manevralar- la onun üzerine yanaştı. Kara- mürsel yolculariyle eşyalarını ala- rak uzaklaştı. Tayyar vapurunda» ki yolcular bize dert ( yandılar, ve şimdiye kadar görülmedik dal- galar yüzünden iskelelerine yâna- şamadıklarını anlattılar. Darıcada iken vapurun kâtibi dışarı çıkarak İstanbul acentesine tel yazısı çekmek istemişse de di- rekler devrilmiş ve teller bozul- muş olduğundan eli boş geriye dönmüştür. Yolculardan birkaçı Darıcaya çikp Gebzeden © trenle gitmeği kurmuşlarsa da makineli arabalarm işlemediğini haber al- dıklarından bu o düşüncelerinden vaz geçmişlerdir. Uğur vapuru her ne kadar eski bir tekne ise de saatte dokuz on mil yapmakta ve denizlere | çok dayanmaktadır. Yalnız bir kusu- ru varsa kamaralarndan kalöri- fer borularının geçirilmemiş olma- sr ve bir de battaniyelerin tek ve yatakların mermer gibi katı bu- lunmasıdır. Vi luk şirketi- nin şu yazdığım eksiklikleri yerine getirerek bu gibi başa gelecek sr- kmtılara karşı durmasını söyle- mek istiyorum. Ragıp Kemal Süt tozu fabrikası Bursada bir süt tozu fabrikası kurulmak üzeredir. & Bu fabrika Şakir, Faik, Necip Beyler tarafın- dan kurulacaktır. Makineler Al- manyadan gelectkir. Fabrika her gün vasati olarak 10 bin kilo süt kullanacaktır. Bir yılda 2 milyon kilo süt harcınacaktır. Bir kilo süt tozu 10 kilo sütten çıkmaktadır. Bu hesaba göre bir yılda 2000 kilo süt tozu yapıla- caktır. Fabrikanm Bursada sütlü inek yetiştirilmesinde büyük te- sirleri olacağı (o muhakkak sayıl- maktadır. Vilâyet baytar müdürü Kara- cabey ve M. Kemalpaşa kaza- larmın Hara yakınındaki köyler tertibat almaktadır. Karamürsel, (Hususi) — İstan- bundan karlı, tipili bir (O havada ayrıldım. Kar, fırtına, ortalığı olanca hırçınlığıyle sarsıyordu. İz- mite gidecek olan Uğur vapurunu aramak için Galata rıhtımına doğ- ru yürüdüm. Sahilde tek gemi yoktu. Rıhtımda ne hamal, ne a- rada, ne insan hiç kimse yoktu. Bir hayli yürüyüp dolaştıktan son- ra nihayet Tophanenin bir tarafr- na sığınan ye soğuktan donuyor gibi duran Uğur vapurunu bulup içine atladım. İhtiyar Uğur, tipiye rağmen büyük bir babayiğitlik göstererek rıhtımdan ayrıldı. Artık Marma- ranm içine dalarak gidiyoruz. Kar ve fırtına olanca korkunçluğu ile uğuldayıp (o duruyor!.. Vapurda her çeşitten yolcular vardı. Kadı- köyünü, Fenerbahçeyi bordala- dıktan sonra iskele tarafından sırtları ağarmış canavarlar gibi dalgalar saldırmağa (başladılar, Bunlar köhne tekneyi parçalıya- cak gibi vapura çarptıkça zavallı İ (Uğur) iniltiye benzer sesler çıka» riya. “Ve iki tarafıra yatarak bizi fe- nah alde korkutuyordu! Bir çokla- rmı ve ne kadar kadm varsa hep- sini deniz tuttu. Ayakta gezmek tehlikeli olduğu gibi yukarı güver- teye çıkmak da pek zordu. Biz böylelikle birçok güçlükle Darıca iskelesini tutabildik, Ne yazık ki tipi bastırdıkça bastırdı. Bir aralık hareket eder gibi olduk ve sonra da durduk! (Acabane oluyor?) diye sorduk. (Vapur şa- mandıraya bağladı) dediler. Ha şimdi açacak, ha sonra (açacak derken akşama kadar orada kal- dık ve en nihayet havanın açmı- yacağı anlaaşıldığından bütün ge- ce deniz üstünde yattık. minin eski süvarisi Mehmet kapta- nm gramofonunu kurduk. Vapur durduğu için deniz tutanlar da a- yıldılar! Hep beraber (eğlendik durduk. Yolculardan o bir kısmı kendi çıkmlarındakilerini çıkara- rak kahvaltı yaptılar bir kaçı da gemide hazırlanan omlet ve pilâv- larla karınlarını doyurdular, Gerçi gece yarısına doğru fırtına kesil- miş ise de akşamdan sonra körfe- ze girmek yasak olduğundan çar- naçar yataklarımıza girdik! Bu körfezde işliyen vapurlar gece yolculuğuna göre hazırlanmamış olduklarından kamaralarda örte- cek fazla battaniye olmadığı gibi kalöriferlerle de ısıtılamamış ol- duğundan arkadaşlardan birkaçı hastalığa yakalanmaktan ise saba- ha kıdar oturdukları yerlerde şe- kerleme yapmağa karar verdiler, Sabahleyin erkenden vapur şa- mandıradan ayıldı. Herne ka- © dartipi durmuş idiyse desert bir © rüzgür denizi karıştırıyordu. Biraz © sonra İzmitten dönen Tayyar va- RESEN ti ed ak ndkile ad yanima İzmir barosunda yeni âzalar İzmir avukatları, baro reisi Mustafa Nuri Beyin © riyasetinde toplandılar ve merhum (Kenın Beyin vefati ile Nuri Fettah ve Süleyman Faik Beylerin istifaları hasebiyle inhilâl eden bora idare heyeti âzalıklarma Tevfik Fikret, Ahmet Şükrü ve Cemil Beyleri in- tihsp eylemişlerdir. Bu içtimada reis vekilliği intihabı da yapılmış ve ittifakla Mustafa: Münir Bey reis vekili olarak seçilmiştir. Mersinde feci bir yaralanmıştır. © Mahmudiye © mahallesinden Hakkı oğlu Ali bir müddettenberi annesi Mustafa kızı Sıdıka tara- fından eve alınmıyormuş, Ali ana- sından para istemişse de ret ceva- bı almış ve hava tamamiyle karar- dıktan sonra kötü niyetle eve git- miş, kapıyı çalmışsa da içerden a- çan olmamış, bir müddet etrafta gezindikten sonra duvardan atlı- yarak içeri girmiştir. Annesi bir müddet evel kapıyı çaldığı halde içeri almadığı oğlu» nu birdenbire karşısmda görünce şaşırmış, fakat Alinin para iste mesini de reddetmiştir. Esasen kötü niyetle içeri giren Ali bıçağmı çekerek: — Sen bana para vermiyor da- madınla yiyorsun! Demiş ve dört muhtelif yerin den yaralıyarak kanlar içinde ye- re yuvarlamış ve savuşmuştur, Bundan haberdar olan zabıta derhal vaka mahalline giderek ya- ralıyı hastaneye kaldırmıştır. Sıdıkanm yaraları çok ağır ol- duğundan kurtarılamıyacağı tah- min edilmektedir. AK zabrta tar İİ çiddetle takip edilmektedir. * Bü sün, ya- rm yakalanacağı ümit e” “yor. İzmir. vilâyet meclisinin Ankaraya gönderdiği heyet rilmesine karar vermiştir. avukat Mustafa Ekrem ve cevahirci zade karaya hareket etmiştir. ——ğ. > Bir idam talebi ten suçlu ve mevkuf idam talebinde bulunmuştur. Gönende feyezan Gönen, Ta tamamen harap etmiştir. Bu yol bir buçuk kilometre uzunluğundadır. Körpe ağaç, Bostancı, Alâettin, Tu- zakçı ve daha birçok köyleri Könene İ bağlıyan bu kestirme yolun böyle su bücumlariyle harap olması hem bu köylülerin" kasabaya gelmesine mani olmuş, hem de birçok bağları ziyana uğratmıştır. cinayet ol- muştur, Bir ana oğlu tarafından hayatımdan ümit kesilecek surette İzmir vilâyeti umumi meclisi, son toplantılarından birinde vazi- yeli tetkik ederken İzmir vilâyeti bütçesini pek açıklı halde görmüş, İstenilen işlerin bu bütçe ile yapıl- masma imkân olmadığını düşüne- rek hükümetten yardrm (istemek üzere Ankaraya bir heyet gönde. İzmir umumi meclisi azasmdan Münir, avukat Sabri Beylerle vilâyet hususi muhasebe. si müdürü Fehmi Beylerden mü- rekkep olan heyet, İzmirden An- Adanada Kargakekeç köyün. den 55 yaşlarmda halime kadını salıncak ipi ile boğarak öldürmek. Halimenin gelini Ayşe ve Akdam köyünden tutma Celinin muhakemesine A. dana ağır cezada devam edilmiş ve iddia makamı mütaleasını ser- dederek her iki suçlu © hakkımda (Hususi) — Kocaçaym suları kabarmış, bağlar arasındaki yo. Edremit Bürhaniye ve Ayvalık kazalariyle bu kazalara tabi bazı nahiyelerde tetkik seyahati yapa. rak dönen Balrkesir valisi Salim Bey beyanatta bulunarak demiş- tir ki: — Her üç kaza halkmı çok u- yanrk ve bilhassa cemiyet işleriy- le yakından , alâkadar buldum. Cümhuriyete karşı derin bir mu- habbet ve merbutiyet (hissi taşı- yorlar. Devlet mefhumu üzerin- de çok hasass ve hürmetkâr bulu- nuyorlar. Edremit, Burhaniye ve Ayva- ık vilâyetimizin mühim bir istih. sal havzasıdır. Onun için her üç kazadan da mahalli iktrsadiyatr yükseltecek tedbirlerin nelerden ibaret olacağını araştırdım. İskele, yol, zeytinliklerin mu- hafazası işleri bu meyanda birinci plânda görüşüldü. Şoseyi Altınovaya temdit ede- ceğiz. Kozak yolunu yapacağız. Burhaniye — Ayvalık, Edremit — Burhaniye ve Edremit — Ba- Mkesir --selerinin mühim kısrmla- rı bozuktur. Bilhassa Ayvalıkta balıkçılığın ve süngerciliğin terakki etmemesi larında yol, mektep ve belediye işleri sebepleri üzerinde tevakkuf edil- di. Aldığımız notlar üzerinde bu tabit servetlerden istifade çarele- rini temine çalışacağız. Her üç kaza dahilinde mektep işleri memnuniyete değer bir va» ziyetetdir, Edremit halkı güzel bir orta mektep binası yapıyor. Ayvalık orta mektep işini başarmış ve iyi bir mektep o kurmuştur. Yalnız bazı köy mekteplerini zümreleş- tirmek daha faydalı olacaktır. Az talebesi olan üç sınıflı ve bir mu- allimli mektepleri kapatarak bum. ların talebelerini merkezi vaziyet. te olan köylerde açılacak beş si» mıflı tam kadrolu mekteplere al- mak çok istifadeli olacaktır, Mek- tepler pansiyonlu olacağı için ge lip gitmek zorluğu olan yerlerden gelecek talebe pansiyonda ibate edilecektir. İhtiyaca intibak e- den bu düşüncemizi önümüzdeki sene maarif bütçesine tatbik et- mek istiyoruz. Her üç kaza belediyesi kendi bütçeleri o dahilinde iş yapmıya gayret göstermektedir. ek mali m . leri için bütçelerinin yüksel- tilmeleri üzerinde tavakkuf. olun- muştur. Sıvasta fikir hayatı Mebus Ziya Beyin kütüpanesi — Gazete ve mecmualar—Halkevi okuma salonu Srvas, (Hususi) — Bu mektu- bumla (Vakıt) karilerine Sıvasta- ki fikir hayatından bahsedeceğim. Srvasta fikir hayatiyle alâkadar o- lan gazeteler ve bir de okuma sa- lonları vardır. Sıvasta haftalık iki gazete inti- şar etmektedir. Bunlardan Sıvas gazetesi vilâyetin resmi gazetesi- dir, 36 yıl gibi uzun bir zaman- danberi çıkar. Sayıfalarında, her bahse nit yazılar bulundurulmıya çalışılır. Kızıl Irmak: Bu da haftalıktır. İlmi, siyasi, edebi yazılara her zaman yer ayrılır. 3 Mekteplerde kendi muhitleri et- rafında boş durmuyorlar, onlar da çalışıyorlar... Lisenin (toplantısı) kız orta mektebinin (ilk izi) bu meyandadır. Sıvatta büyük bir boşluğu dolduracak bir gazete nin çıkması ihtiyacı yakından his- sediliyor, ne çare ki o da yapıla- mıyor.. Sıvasta umumi okuma ihtiyacı” na cevap veren bir o müesese de mebusumuz Ziya Beyin (o (1324) yılında nalbantlar başında iki sa- lon üç odayı muhtevi olarak inşa ettirmiş olduğu kütüphanedir, gğin geçtikçe daha asri bir şekilde iler- lemektedir. Kütüphane salonunda ciltlerce kitap camekânlarda yer almakta- dır. Bu kitaplar ayrı, ayrı tasnif gi * hg, edilerek okuyuculara arzedilmeli» tedir. İstanbul / gazetelerinden (Vakıt) le Akşam buraya | gelir, Ayrıca bütün mecmualar da masa- lar üzerinde Yer alıyor. Talebeler, muallimler ve serbest meslek, boş zamanlarında O buraya gelip mütemadiyen okuyorlar. Bu kü- tüphanede her istenilen kitap bu- lunuyor. Bilhassa kütüphanedeki el yazması divanlar kıymetlidir. Mebusumuz Ziya Beyin bu tesisi memlekete büyük bir EU hizmette bulunmaktadır. Halkevi salonun- daki gazetelerden de herkes isti- fade edebiliyor. Bütün halkevle- rinin neşriyat şubeleri birer mec- mua çıkardıkları halde Srvas bun- dan mahrumdur, N.N. YA Edirnede yapılan hapisane Edirnede Yanıkkışlada yapılan umumi hapisane bitmiş, teslim ve tesellim muamelesi yapılmıştır. 1 Hapisanenin kadrosu da gel- i miştir. Hapisane memleketimiz- umumi ve modern hapisanelerden biridir. Içinde eczahanesi, hasta- nesi, doktor ve eczacıları otuzu mütecaviz gardiyanı, muhtelif a- telyeleri ve idare heyetleri vardır. Adliye vekâletinde hapisanede kalorifer tesisatı yapılması husu- sunda bir cereyan vardır. Buna ait keşifler yapılmaktadır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: