6 Mart 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

6 Mart 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tiyatco tarihi Trajedi ve dram satirik nasıl vücuda geldi? Trajedi dört hamlede meydana gel ye münecim de karıştıran filvaki et- miştir, Şimdiye kadar onun tarihini tet- kik edenler bu adamların ilk ve belki de <n mühimmini gözden kaçırmışlardır. Onlarca Trajedi tarihinde atılan ilk a- dim bizim burada ikinci olarak tetkik e- deceğimiz harekettir. Tiyatronun bariz hakikatlerinden bi- ri de bir eleman üzerinde bir çok eser- lerla çiçeklenebilmesi, duha açıkçası o *lemanın, o sanatkârın kendi hüviyetini terkederek diğer bir çok (şahsiyetlere bü-ünebilmesidir. Bu, tiyatronun menşei meselesinde çok mühüm bir adımdır, belki de diğer te bu prestişle bağ mevsiminde Yunan köylüleri, bağcıları büyük tezahürat ya. Pıyorlardı.. Bu tabiatiyle Şarap mabudu şerefine oluyordu. ve bunların içinde sakilerin şarkıları söyleniyor, | böylelik- le onlar vehimden halökate yaklaştırılr yordu. Ju tezahürat dini bir bayram şeklin- de idi.. Okunan kasideler (Diyonizos) a wii, Bu sebeple ruhlarımdaki ihtisasat şarap kadar dini tesirlerle de artıyor. du. iileler şeklinde clarak dolaşan sar- kı söyliyen, tepinen köylülerin Satirleri hatırlamamaları mümkün değildi.. O Sa- tirler ki, Baküsün prestişkârları idiler. © O mabutlar ki, şarabın ebedi meftunu “olarak kalacaklardı.. Onlar ki, şarap ve rat daha evvel yapıyorlardı. Böylelikle şarap lehinde yaptıkları bu şenlikleri köylüler Satirlerle birbirlerine ( yaklaş- Kuş oldular.. Daha sonra bu anlaşma art- ts ve bağlar eski eğlencelerile iktifa et- Memeğe başladılar. Bunda haklı idiler. Madem ki, #öY- — İedikleri şarkı Diyonuzos'a olan hamt- lerini ilân ediyordu ve Satirlere aitti. Ma- dem ki, yaşadıkları yer onların vatanı i- di, madem ki, Satirler gibi bu şarkıları- na flüt te refakat ediyordu. o halde bu nu daha canlı ve hakiki bir şekle sok- mak için kendilerinin de Satir kıyafetim Almaları Iâzemdi. Bu suretle hayallerin deki efsane tamamen hakikat olacaktı... O zaman şarap onlara daha fazla ya» kmlaşacaktı.. İştebu Satirleri (duble) etmek fikri” dir ki, Trajediyi hazırladı. Bu suretle ilk defa olarak bir başkasınm hüviyetini al- mak hatırlandı. Bunun ehemmiyeti gayri kabili inkâr- dır. Daha sonra göreceğimiz gibi diğer adımlar da bunun mabadinden başka bir şey değildirler... Böylece Satir kıyafetini alarak yani keçi derilerine bürünerek flüt refakatin- de kasideler terennüm eden köylüler bağ sanat dar hududundan dışarı çıktı... Bir mevsimindeki bu tezahürlerini uzun Za- Man muhafaza etmişlerdi.. Bunlar kırla- rı dolaşırlar, sarhoşluğun mübalâğalı ha- reketlerile tepinirler, raksederlerdi.. İşte “Tragodya — Teke şarkısı” iş- Mi buradan « Ve Trajedinin bu sahte Satirlerden meydana geldiğini te Yit eder., Şimdi Yunan Tiyatrosunu tetkik e. denlerce atılan ilk adımın hikâyesi Ra. nazaran şöyledir: Gene bu tezahürat esnasında bir gün Satir kıyafetindeki Koro heyeti uzun rafında büyük bir tesir uyandırmıştı. Şarabın ekseriyetle hüzün verdiği ma- lümdur... Bilhassa böyle Baküs gibi çok sevilen bir mabudun elemleri, dinliyen- lerde kuvevtli heyecanlar yarattı. Dinli- yenlerin bir kısmı bundan ağladılar ve bu vaka ağızdan ağıza bütün Yunanista- nı dolaştı... “İşte tiyatronun ilk adımı budur” der- ler; bence bayır... Bu adım Satir kıyafe- tne girerek daha evvelce atılmıştı. Bu adamım yaptığımız işe Popeden bir kı- sım karıştırmaktır. Elde edilen neticede artık yeknesak bir şekil almış olan “Ojti- ronp”ların yerine hareketli maceraların ran Tespis olmayasdı ya unutulacak, bel- ki de ayni şekilde devam edecekti. “Tespis” de bütün Yunanlılar gibi bu mankabeyi işitmiş ve ona hepsinden ziyade tesir etmişti... Bilhassa halk üze- rinde yarattığı heyecan bunu taklide ka- , İberkes üzerinde kuvvetli tesirler birak-| masıdır... Filvaki bu da mühim bir şey. “idi, Fakat bundan kati bir netice çıka- Haberler mn Helsingforsta bir Sovyet sergisi Hlesingfors,tan bildirildiğine göre bu şehirde bir Sovyet sergisi açılmıştır. Bu sergiye 500 Sovyet ressamı iştirak etmiş ve 300 e ya- kın gravür, ofort ve litografi eseri HusiBi im Büyük bestekâr ( Boro- din) nasıl yetişti? Rus musikisi 1850 senesinden teşhir olunmuştur. beri parlak bir tarakkiye mazhar Yakında Filâdelfiyada ve Ve- nedikte de birer Sovyet sergisi a“ çılacaktır. Eski Rus tabloları Moskovadan alman haberlere göre Sovyetler Maarif komiserli- ği eski Rus tabloları ile âbideleri- nin yeniden ihyası işine fevkalâ- de ehemmiyet atfetmektedir. Şimdiye kadar 17 inci asır res samlarmndan Andrey Rublev'in bazı dini tabloları ve 18 inci asra ait daha bazı eserler ihya edilmiş” tir. Moskovada eski İtalyan res- samlarından Romano'nun meşhur “Fornarina,, adlı tablosu ihya e- dilmiş olup bu sene zarfmda 16 ve 17 inci asrın garp üstatları ta- Tar vermesine saik oldü.. Fakat o bu taklidi bir ileri hareketle beraber yaptı... İşe daha ziyade kuvvet İvermek için bizzat Bakürün kiyafetini almağı düşündü... rafından yapılmış olan 40 eser yenilendirilecektir. B-küdaki Han sarayları ve De- rverd surları ihya edilmiş eserler Esasen ba malüm bir şeydi. Nan Se-| —-*sındadır. şili ağla tir olunuyorsa öylece Baküse de temes-|şimdikine mazaren daha serttir, daha yal- sül deilebilirdi... Böylelikle söylenilen ka-|çımdır. sideler daha kuvvetli bir şekil alacaklar. Onda dün ve hırçın Yunan medeniyeti- | dı. nin akisleri mevcuttur. Acı levhaları şim» İşte bunu ve bunun kudretini anla-|di bizi dehşete düşürüyor. Çünkü insan mış olan “Tepsis” Trajediye şimdiki şek- ruhunu olduğu gibi gösterir, hissettiği Bu üçüncü ve en mühim olan bir a-| (Bu ilk Trajedilerin yazıldığı devirden- dımdı.. Tespis” “Vazs sahne” denilen şe-|beri insanlık tarihini dolduran vakaların yi ortaya çıkarmıştı. Bizzat Baküs kıya-|verdiği tecrübeler, Hristiyanlık ve Müs- fetinde olarak onun maceralarını hare-İlümanlık gibi dinlerin getirdiği telkinler. ketlendiriyordu.. Fakat onun ilâve ettiğille çok daha yumuşak ve sakin bir şekil şeylerle bu herkes için yeni ve teshir e-Jaldı. Şimdi ihtiraslarımızı & zaptetmeği,| dici bir mahiyet aldı... kinlerimizi af ve merhamet gibi hislerle! Bu ilâvelerin en mühimmi şarkıların (oyalamağı biliyoruz... Harekâtrmız hissi- arasında bazı fasılalarla mükülemeler ko-|yatımızdan daha mülâyimdir; ruhlarımız prgasağı Vakayii kasidelerle anlatı-|heyecanlarını nd yor emmiyetli noktalarda mükâ-| o Yunan Trajedisi böylece sarhoşluğun Vemelerie Yerdiği heyecanı artıyordu. elem veren cihetten doğduğu sert ve in-| tık tiyatro doğmuştu., Şimdikile a-İhina bilmiyen Yunan ruhunu akbettirdi- daki farklar mevzuu ber zaman Ba-İği gibi gene ayni menşeden doğan fakat üne sit olması ve temsil eden eşhasın da|Yunan ruhunu maskaralıklarla, mudhike Baküs kıyafetinde bir kişiden ibaret bu-|ile karışık daha az karanlık levhalarda lanması ve mükâlemelerin kısalığı idi. — İtetkik eden ufak bir tarz daha vardı... Bu , Txesbisin bu hareketi Yunanistanda İsarboşluğun neşeli halinden, tebessümle büyük bir galeyan uyandırdı. Lehindejrinden doğmuş şen ve AVutucu bir şe olduğu kadar aleyhinde de bulunnanlar|kildi... ral rağmen Baküse temessül kıyafetindeki Koro ile mükâ- Bir gün bunlardan biri heyecanla, belki de sarhoşlukla kendini unutarak Baküsün yerine başka birini vazı sahne ;eyledi.... Böylelikle yeni doğmakta olan Dram Satirik bu suretle eğlendirici | bir mahiyet arzeder... Onun doğmasında| âmil olan en mühim şey Dionuzos ve Sa- tirlerin uzaklaştırılarak Trajediye müs- takbel bir varlık vermesidir. Bundan müteessir olan muhafazakâr. lar her fırsatta Trajedinin aleyhinde bu- lunuyorlardı.. Bir gün bunları da memnun etmek başka gün de artık Diyonizos olmıyan düşünülerek içinde Satirlerin de buluna» kahraman için şarkı söylüyen Setirlerin (cağı ufak bir Trajedi var oldu.. Bu e lüzumsuzluğu hissedilerek bunlar da san-|serde Satirlerin neşeleri ve kahkahaları at harici edildiler... Bu suretle tek şahıs-|hususi bir surette ilk plâna alınmıştı... la Trajedi meydana çıktı.. Pek az zaman- Sonraları bunlar tanmmün edilerek üç par | da taammürn etti.. Tespis arabasiyle bü-|çadan mürekkep Trajodilerin sonuna ilâ-| tün Yunanistanı dolaşıyor, ber taraftave edilerek Tetrakopi teşkil edildi. temsiller veriyordu... Dram Satirik tamamen bir komedi ve- Biraz sonra tek şahsın kifayetsizliği ya vodvil değildi... Ufak bir Trajedi idi... anlaşılarak sanatkârların adedi çoğaldı. Yalnız onda teessür, elem mudhike ile Artık Trajedi doğmuştu. beraber yuğurulmuştu... Fakat gene memnun olmıyan bir sı-| (Bu teessür ve elemi verenler bizzat nf vardı... Onlar ba temsilleri tenkit e-İTrajedi kahramanlarıdır. Eserlerde ka- diyorlar, muhafazakâr zihniyetlerle: rakter cihetinden onlar hiç bir zaman — Pekâln amma Dionizos ne oldu?.. İmudhikeye düşürülmezler... Ayni mert Sualiyle hücum ediyorlardı. O zaman|ve temiz seciyelerini muhafaza ederler... bu zümreyi de memnun etmek düşümül| O Mudhike kısmını idare eden Satirler- dü.. Ve Trajediden sonra “Dram Satirik” denilen tarzdâ meydana geldi. : İ İ İ dram, Satirlikler de koro heyetini teşkil dir... Bunlar babaları Silenle beraber| i olmuş ve musiki asrın ciddi ve © saslı cereyanlarından birisini teş- kil etmiştir. Çok kuvvetli hamlelerle bedii bir hal alarak Alman musikisi ha- kimiyetini neticelendirmiş ve ilk zamanlarda Rusyada harici tesir- ler hakim olmuştu; Bu münasebetle asrımız beste- kârlarından (Borodin) in sanat- taki mevkii, şahsiyeti ve biraz da hayatı hususiyesinden bahsedelim. (Borodin) 1834 — 1887 ilk za- manlar askeri tebiplik yapmış ve sonra Saint Petresburg tıp cerrahi fakültesine muallim olmuştur. Ha- yırperverliği çok severdi, bu zâ- fmı ifrata © vardırmıştı; o hatta “Rimsky Korsakow,, un anlattığı- na göre Borodin kimsesiz küçük çocukları evlâtlık alır ve terbiye ederdi. Birçok fakir aileleri evin- de yatırır hasta olanlarına bakar ve yahut hast-nelere yerleştirir ve tedavi ederdi. Müthiş göğüs darlı- ğından mustarip olan karısı ile ge- celeri sabahlara kadar (uykusuz kslarak onu tedaviye çalışırdı. Bu yüzden evin intizamı (bozulmuş, hatta yemek yenilmiyen birçok ak- şamlar da aç uyuduğu © olmuştu. Arada aklına piyanonun başını 0- turmak gelse bile hasta yatan karı” sı ve dostlarını rahatsız etmekten korkar, vazgeçerdi. Bu hal Borodinin tabii pek az eser yazabilmesine sebebiyet ver- miştir. İlk önceler “Mendelssohn,, un takdirkârı idi. Yegâne mu allimi olan “Balakirew,, tarafın dan beşler meclisine girdiği Za man “Schumann,, 1 tanımıyordu, Balakirew'in de Rimsky Kor sakow gibi nazariyatı az olduğun- dan Borodine armoni öğretemedi; fakat evelce “Moussorgsky,, ye öğ- retmiş olduğu ameli metodu tat- bik ett: Talebisile beraber Bee- thovenin bütün © #ymphonielerini Schumann “Glinka,, gibi zevatın eserlerini çaldı çe bunların teknik cihetlerini izah etti. Borodinin asıl sanat devri 1862 de başladı ve bu senelerde 1868! de bitirmiş olduğu “Mi - bemol,, symphoniesinin ilk (sayıfalarını yazdı. Bu eserin milli karakteri bilhassa trio veya “skertzosile ada- gio,, da görülür. “Liszt, bu eseri 1880 de dinledikten sonra kendi- sine çok harıretli bir tebrik mek- tubu yazmıştı. “Borodin,, 1867 den 1870€ kadar romanslarını yazdı: “Eski şarkı,, veya karanlık ormanın şar kısı “Tnofer,, denizler (o kraliçesi “Teranem acıdır.,, “Uyuyan pren- ses, gibi parçaları heyecanlı bir Balad olan “Denizi,, yazdı. Fakat maalesef bu eserler vatandaşları tarafından evvelâ soğuk bir kabul Trajedi yukarda bahsettiğim gibi şa-|ederler. Bilhassa Silenin sarhoş bareket- raptan, fakat onun hüzün ve teessür ve-İleri, maskaralıkları, ahliksizlıkları €s6- ren cihetten doğdu.. Bunun için insanirin şaklabanlık kısmını doldurür. ruhunu elim (vaziyetlerde en mahzun Bu suretle Trajedi ile ayni menşeden safhalarında tetkik eder... Bilhassa eskildoğan dram Satirik gene Trajedi ile ko- Yunanistan tarihi gibi asırların nisbeten medi arasında bir geçit hükmündedir. ü”İvabşi bir devrinde temsil ettiği hisleri Şadan Salih anlaşılıyor ki bu adam dinleyici- lerine fena bir zevk vermekten hoşlanıyor, Bu huyun her halde sanat tahsilinin pek az olmasm 1887 senelerine doğru “Rims- ky - Korsakow,, ve “Cesar Guy,, ile birlikte “Paraprase,, isimli bir taslak yazdılar ve bunu mütaakip Borodine çok nefis ve şaheseri 0- lan “Orta Asya steplerinde,, isim- li symphonigue şiirini yazdı. Samat tahsilinin gayrikâfi oldu- ğu söylenen Borodine kendisinden üstün olan meslek arkadaşların- dan daha parlak bir dehaya malik olduğunu sanatteki ilmin ruha de- ğil ruhun bu ilme hakim olacağı- nı bilhassa dehasının one parlak zamanlarında yazdığı eserlerden iki Ouztuorlarından ispat etmiştir. Şunu da ilâve edebiliriz ki: Bu eserleri ciddi bir tetkik mahsulü- dür. Sonra “Borodin, bu iki Ouatuorunda kullandığı çok zen gin ve klâsik tarz ile “Beethoven,, nin mertebesine varmıştır cümlesi- ni bizlere epey bir hakla söyletebi- lecek bir bestekârdır. Bir serenad ve “Milada,, isimli baletli operanın dördüncü perde- sini yazdı. Bu eserin mevzuu: Hıristiyanlığın Rusyaya girmesin- den evelki zamana ait olup eski Baltık Slavlarının ahlâk ve ana- nelerini tasvir eder, Hayatının son senelerinde milli ve yegâne operası olan (o “prens Igor,, u vücude getirdi; vefatı de layısiyle natamam kalan bu opera Rimsky - Krosakow ve Glazou- now tarafından tamamlanmıştır. Ve 1890 da Saint Petresburgada temsil edilmiştir. Borodin bu eserin Rusya ve Rusluk haricinde anlaşılamıyaca- ğını zannettiği halde onun o bazı parçaları hariçte de alâka ile din- lenilmiş ve sevilmiştir. Bu eserin mevzuu Rusyayı isti- lâ etmiş olan “Polovtsi,, denilen eski Türk kabilelerine karşı Rus beylerinin asker sevketmeleridir. Buradaki “Polovtsi,, dansları pek lâtif ve şayanı tetkiktir. “Borodin,, kuvvetli bir renkçi- dir. Milâdanın anasırını topla- mak için vasati Asya ile Avrupa Rusyasıma ait şarkıları ve vezinle- ri toplamış ve tetkik etmiştir. Borodinin eserlerinde şark name- leri barizdir; vala men bir program altında yazmı sanati daima milliyete | teveccüh Fazıl Suphi | Türk inkılâbının karakterleri Değerli muharrir arkadaşımız Sadri Etem Beyin bu isimle yazdı- ğı eser, Maarif Vekâleti tarafın» dan bastırılarak kitap halinde çı- karılmıştır. Sadri Etem Bey, bu eserinde Türk inkılâbının doğduğu muhiti tetkik etmekte, tanzimat devri- nin bugünkü inkılâbın temeli ol madığını göstermekte, Türk inki- lâbmm mahiyet ve istikametini anlatmaktadır. Sadri Etem Bey, bu eserinde C. H. Fırkasmın proğ- ramında yazılı altı şrarımızı da izah etmektedir. Türk inkılâbının karakterlerini açıkça gösteren bu ilmi tetkik ese- İ dan doğduğu muhtemeldir, diyor. | rini her Türk okumalıdır, Seyi İM) Bin didi va ME İİİ İsnat İn iş enik bae

Bu sayıdan diğer sayfalar: