10 Mayıs 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

10 Mayıs 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—Şu ne kafımı günü gününe yazıyor, üşenmeden acayip “tabiatı adam! be Eer nasıl olsa hesabı yapıp faturayı gönderecekler. Boşuna zahmet dı 8. mas bunları hesapla VE Pit mma sl Gelmemek!—— Sabun taciri hacı Noman sy falan kendisi yatırmak için mez, sopatizna ağrılarını düşünmiyerek (bankaya gider. Fakat, tam bankaya gideceği bir sırada taşradan bir tacir çıka- geldi. Sabun işi ei mz bir mesele konuşacaktı. ğe vakti yoktu. gesi şe Sirke, cide bir otelde bir kaç gün soğuk algınlığından rahatsız yatmış, ei cı Noman efendiyi daha evvel a: yıp e O akşam da iğ reket etmesi ki, — Noman efendi- ninde cüzdanmdaki bin lira; nka kapatmadan yatırması icap gün geçirmel si cağız, iki ca par kalmış bir binemaz sibi, Sa yep cağı şaşırmış, bunalmış, Bir aralık, köşedeki masada he-| saplarla uğraşan genç kâtibine baktr. Mithat, iyi, hoş geneti. Ah- lâkr temizdi. Hiç değilse yanında bulunduğu altı a içerisinde bir fenalığı Fakat, t, ken- disile b ekür tutan para iz olmamıştı. Son Taksiti Ver / Anne ile yetişkin oğlu arasında bir konuşma: — Oğlum, artık büyüdün, iş, güç sahibi oldun, Elin ekmek tutu-| yor. Zaman malüm.. Geçinme ko- lay değil. eciğim, sana yardım ede bilmek beni pek sevindirecek, Söy- e! — Senden fazla bir şey istemi- yorum, Yalnız, seni içinde gezdir- diğim çocuk arabasınm son taksi- tini de kendin verirsen, memnun Şimdi böyle bir t: dk girişse, makul hareket etmiş sayılabilir- miydi?... Sal bizi ri hacı Noman efendi| bir Genk mismfiri ile konuşup onun tekliflerini dinlerken, bir ta» raftan da kâtibine bakıp, düşünü-| " r, tereddüt içerisinde kıvranıyor, | Bürde buram ter döküyordu. Nihayet misafir tacir hacı Ra-| ati gıp efendi, onun huzursuzluk içe- isinde k e il e ymm Berlinde bir gazinoda iki adam konuşuyor: — Şu geçeni gördün mü?.. — Hangisini?... — Canım, şu zayif, uzun boylu se a. ». Evet öğ o, — dünya ağır siklet şampiyonu olan bizim Maks Şme- lingi dövmüştür! — Hadi oradan sen de,... Lâf! — İnanmıyor musun? — Böyle saçma şeye, gözümle| görsem, kulağımla işitsem, inan -| mam. Şu siska herif mi bizim iri yarı eks dövecek! se ruyasında! | yır, sınıfta... Bu adam, ilk tahsi ili i srmn o uallimi em Uzun Kulaklı! “Kulaklarımın yukarısına — Hay metine ka - m — Mumyanın Yaşı! Kahire müzesini gezen Am: e kalı ağ sare yaşlıca bir ka- dın, bir mumyanın önünde durdu. Sap ik in camları arkasın- dan uzun uzun baktıktan sonra, yanı başında duran müze memi döğdü: u mumya, herhalde pek es- kidir değil mi?... Bir kaç yüz sene lik var mı?... Memur, güldü: — Ne Kİ yormnnz Misis? Bir k İ, tam üç bin| altı yüz senelik! pa a!... Kadın, değil mi? — Evet Amerikalı seyyah za içini çekti: — Zavallı kadın! Müze memuru, bundan sonr& e dedi: — Eğer yaşasaydı, daha zavallı olacaktı! Ni Iç — Düşününüz bir kere, Misis? Siz yaşta bir kadın onun çocuğu yerinde olacaktı Misis, sapi gözlüğü nün eat d dik bakışla süzdü ve yalnız şunü söyledi: yy a eme dar âşık oldum!,, Almanlarda şid- X gi v detli'bir aşk sil alimi ifade yol- p” — Ne de alam seninle alay ettil. 3 lu bir tabirdir. mış, “Maymun suratlı,, demişti. Bugün de “Bu çoc Hee bir Metinle oyla apk 1 e va benziyor,,. dedi!.. bi; ü 1 elele ver na mii konuşuyorlar, Delikanlı, şöy- le diyor: — Elze, seni o'kadar teh seviyo m ki.. Ben, sana isin yükle kadar âşık ol zayi Alman kızı, e ri we eeğilinin; bu pa bana H ep i sor» du: — Rahatsız mısın, birader?.... Mae rig mi sıkıldın?.... stağfirullah ne de- 1 ŞEY eee ez e knk şey var da: — Ne?! Hacı Noman. efendi, mseleyi anlattı ve genç kâtibiyle bin lirayı men göndermesi doğru olup olmıyacağı hususunda misafirinin fikrini İzin etti: n ne dersin, birader? bu arayı verip e bankaya şü” 5, miyim? agıp ledi güldü: “> mi var?... Elbette gön- derili! ! si ii böyle söyledi! Sarışm İlm del sustu, dü: m maş düşündü, sonra şu cevabı veri — Olal bilir, Fakat, her gr e ne arada bir fark vardır. ulaklarım herkesin milini ün. zemez.. Uzundur! Entarimi A1! Harap bir konağın bir köşesin- dos e yatıp kalkan Rem: endi, kapısı aynı sofaya — odada oturan komşusu Feyzi e- fendinin odasına gitti. — Birader, dei entarimi satı- yorum, Alır n?.. Oda komşusu, nesne yy — Nereden aklına esti?. Ya se mzi €- açılan öyle ise. VE Namaz Efendi, elini cüz - danına — Mithat Lâki ii kilemein. ir fendinin kolun e aim — Elbette Mü an- cak... Tekrar gelir mi?.. kestiremem, Malüma, gidip te gel memek var! Hacı Noman Efendi, yıldırımla vurulmuşa döndü. Hemen elini ge-| riye çekti. — Buyurun, Hacı Efen Karşısında duran miz şöy- | le söyledi: sözünü Noman E - arak, sözün — Şuradan çaycıya sesleniver de bize iki çay il yapsın. Limo- nu unutmasın! olurum! daha| yikada m iş buldum. Gece Orasını/ mua likanlısı, birân| 2aY7 'E Muallim hanım, talebesini bir kır gezintisine götürmüştü. Orada sırasını getirip, kendilerine nasi- hatler veriyordu. Bir aralık, şunla- öyledi: anları seviniz, hima; yerlere girip çıkari mikrop bulaşır! iler | kaçr- nmız! Bu nasihati verdikten sonra, ne demek istediğini çocukların anla- yıp «ani elemeler mı o öğrenmek maksadile, so: ie öpüp koklama- nn lkesine ve ana bir misal söyliyel am. çe iy lar. sustu - — Hadi, bakalım, gayret! Ba- kalım, içinizden hanginiz daha an layışlı, daha zeki! u teşvik yollu söz, talebeler a- hep öpüp kokla ak h Kır Gezintisinde.. 2 ımda en önce küçük Nesrihi'h8' sile getirdi: — Ben, söyliyeceğim! — Söyle, Nesrin! — Halamın bir köpeği vardı li ok Ey sonra?, — Halam, köpeği pek rdı! le!... Sonra ne E 2| Köpek hastalandı, öldün e Doktor; hayla ciddi tavsif” lerde iğ bi ii uykudan kalk” ilkez. daş yapacaksınız! Hasta, sordu: Duşu uykudan kalkmadı” apsam, olmaz mı? — Anlamadım? a — Şey. Yataktan e-ken he mam da.. Sonra işime büsbül geç gitmem icap edecek!. e yapacaksın?.. ne mi y clan gece od. Hayır, bana mi e lüzu- li Çünkü, bugün bir fab anda? bekçiliği İyi Uğanmasın! >. bir genç arehanesine a İlk e fa değil, kimbilir, kaçıncı defa... e mecmuanın yazı işleri müdü - rüne, ilkbahara dair yeni bir şiir yazdığını anlatırken, şöyle söyle - sahiden şairim. Şair 0- — Ben, dar, ki icinde uyuyan ilham peri- ü, şu sözle kesi — Ah şu erkekler!. iepepk U- Söz ildi — rl yavaş gere yanmasın! madınız.. Eskisi gibi, boyün; böbü m br şeyi şimdi biz ainir da Sahi mi?.. Öyleyse baba olda göreyim! vray örün farkolmadığını hâlâ yap * düruyorsunuz.. Hal Ibuki, ni çi fi EHE ir Kg ZİP ZE EEE #

Bu sayıdan diğer sayfalar: