24 Eylül 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

24 Eylül 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

De —— . N SOMUN düklnekzei MOM —TAKViM— 8 — VARIT 24 EYLÜL 1934 5. (Baş taradı 4 İzci sayıtadı) neler birliği gibi hayır ve şefkat | müesseşelerinde bizmet etmiştir. Safiye Hüseyin Hanım, mem - İeketimizde hasta bakıcılığın o «| Durlu, /hatırlı bir meslek olarak | tecessüs etmesi için çalışmış, hoca- | İk etmiş, Hilâliahmer işleriyle meşgul olmuş, fırka (teşkilâtında hizmeti geçmiş münevver ve kıy - | metli bir Türk hanımıdır. Kadın birliği reisi Lâtife Bekir Hanim da içtimai faaliyeti ile ta - nınmiış, İstanbulumumi meclisi © azası olarak hizmeti görülmüş de. p gerli harırmlarımızdandır. Bu hanımların hepsi ecnebi di- li bilirler. Listede isimleri olan | öteki dört hanım, umumi meclise yeniden gireceklerdir. Bunlardan Resmiye Hanım İstanbul mebusu Doktor Hakkı Şinasi Paşanın re - | fikasıdır. Makbule Hanım, Sıvas | valisi merhum Masan Paşanın kı- zıdır, göz doktoru Esat Paşanın zevcesidir. Kadınları (esirgeme derneği azasıdır. Hakkiye Ha - nım, merhum Şakir Paşanın kızı, sabık kolordu kumandanlarından Emin Paşanm refikasıdır. Celile m ray Şehir Meclisinde Far Ba Hanım merhum müşir Fuat Paşa- nın kızıdır, Beyoğlu hastahanesi baş hekimi orepatör Fikret Beyin zevcesidir.. Paris biçki ve dikiş akademisinden mezundur, esrge - me derneği azasıdır. : Bu dört ha - nımefendi de muhitlerinde umumi saygı kazanmış, hayır ve şefkat işlerinde, içtimai faaliyetlerde iyi hizmetleriyle tanınmış kadınları - mızdandır, Umumi meclise namzet göste - |- rilen bu sekiz hanımı da halkımı- zın istekle intihap “edeceğini w | müuyoruz. Namzetler arasında görülen ye- ni isimler hakkında okuyucuları - mıza gene malümat vereceğiz. İs- | biten ilk | tanbul şehir meclisinin devresinde aza olup da yeniden namzetliği konulmıyan o zevatın isimlerini de aşağıya yazıyoruz: Doktor Hikmet Furtuni zade Murat, Cevdet Kerim, Nazmi Nuri, Etem İzzet, Talât, Kemal Salih, oSadi, Methi, Nurettin Münşi, Avukat İsmail, Mitat Ce - mal, Hilmi, fabrikatör Reşit Bey» lerle Rana Sani Yaver, Ayşe Rem- zi hanımlar. Devlet Demir yolları ilânlar! Zeytin, ay çiçeği, pancar, susam, pamuk çigidi ve dier yağlı hububat küspelerine ve pamuk çigidine asgari on ton mule olmak veya bu sıklet Üzerinden ücrete tabi tutulmak şart: lariyle 1/10/934 tarihinden itibaren İ baremine tabi tutulmak suretiyle mühim tenzilât yapılmıştır. Fazla tafsilât için istasyon- lara müracaat edilmelidir. (6039) 1 — Kaldırım inşaatında kullanılan parke taşları, 1/10/934 tarihinden itibaren taş, toprak, kum ve saire nakliyatıma mahsus D. D./46 numaralı tarifeye ithal edilmiştir. 2 —D. D./46 numaralı tarife, yalnız tam hamuleli vagonla yapılacak nakliyata tatbik edilir. 16040) 1578 adet Lokomotif ve vagon bandajının kapalı zarfla mü- nakasası 31/10/934 Çarşamba günü saat 16da Anka idare binasında yapılacaktır. Fazla tafsilât Ankara ve Haydarpaşa ver nelerinde beşer liraya satılan şartnamelerde vardır. 15750) Gidiş - dönüşe mabsus olup Eylü 1934 nihayetinde mer'iyet müddeti bitecek olan fevkalâde tenzilâtlı yolcu tarifesi Birinci kânun 934 sonuna kadar aynı şartlarla temdit edilmiştir. (5912) Haydarpaşa — Ankara hattı 194,868 kilometresinde ve Sakarya nehri üzerinde bülunan Osmaneli köprü den inşası ve eskisinin sökülmesi münakasası 31 birinci teşrin 934 çarşamba günü saat 15.30 da Ankarada İdare Merkezinde yapılacaktır. Tafsilât Ankara 25 şer liraya satılan şartnamelerde yazılıdır. ve Haydarpaşa veznelerinde (5708) 3 adet musaaf tesirli İngiliz makinesile 2 adet basit sol ma- kasın münakasasi 31 birinci teşrin 934 çarşamba günü saat 15 te Ankarada İdare Merkezinde yapılacaktır. Tafsilât An- kara ve Haydarpaşa veznelerinde onar liraya salılan şartna- melerde yazılıdır. pie | Istanbul Eclediyesi (5709) itânları Teminat 7,5 lira: Fındıklıda turşucu sokağında 1-3 No'lu hane enkazı, « 19 5 : Fırdıklıda dere içi hane enkazı. sokağında 52.54: 56 No.lu Yukarıda yazılı maballerin enkazı satılmak ü k mü zayedeye konulmuştur. Talip olanlar yerniki sulamak sie ii ün, müzayedeye girmek için de hizalarında İl. temi, k- Cal eokbum ile, İY Pazartair yünü ye de e ak Beyoğlu Kaymakamlığı Belediye Şubesi Encümenine müracaat ları, N (6042) Istanbul Milli Emlâk Müdürlüğünden ; Muhterik Çırağan Sarayı Rıbtımı üzerindeki denizden çıka- ulan ve burda bir hale geldikleri anlaşılan dokuz demir, altı şamandıra ve bir parça zincirin beher tonu altı lira muhammen bedel üzerinden açık arttırma usulile satılacaktır. İsteklilerin 14/10/934 pazar günü saat on dörtte 18 liradan ibaret ve ak- çelerile müracaatları. “M., 16037) © İstanbul Gümrükleri Baş Müdürlüğünden: Gümrüklerce doğrudan doğruya köntenjan tabsisatı tetkik müdürlüğünden celbedilenler ve birde menşei Japon olanlar müstesna ve hariç olmak üzere tescil edilip kontenjan tahsisatı © bulunmadığından dolayı esbabı yedinde kalmış olan bilcümle © beyannamelerin “tarihi ne olursa olsun,, 25/9/934 Salı günü ak- © şamına kadar Baş müdürlük kontanjan bürosuna teslimi kendi (6036) “âx o'enur menfeatleri iktizasından bu'un/*" Pazartesi SALI 1 “Eyi | os Eyim 15C Abir|19'C Ahir Gün doğuşu 449 w Gün bana 1806 1801 Sabah namazı Öğle namazı 450 454 İeindi Bamân 1206 12.06 | Akşam samiz 1530 1520 1806 1801 Yatsı samazı İmsak 1035 19.35 Yılın geçen günleri 4.10 Yılın kalas yünleri 1(0$ « 160 İLRADYO. | İSTANBUL, 18.80: Wransızei ders, 19: Türk muslld neşriyatı. (krem, Ruşen, Cevdet, kemanı Cevdet, Şeref, İbrahim, beyler ve Veeibe, Belma hanımlar.) 2120: Ajans ve borsa ha, berleri, 21.30: Bedriye Tasim hanımım İştire- kile caz ve tango orkestrası, 823 Khz. BÜKREŞ, 584 m, 18-15 Gündüz neşriyatı. 18; Hafif musiki, 19: Haberler. 19/15: Radyo orkestrnat, 20; Üniversite, 20.15: Plhk. 2045: Konferans, 21; Oda musikisi. 1.80; Musahabe, 2145: Tazanmi, 22.15: Kahvehane rmisikisi, 23: Ha, berler. 23.80: Kahvehuneden naklin devamı, 233 Khz. VARŞOVA, 1845 m, 18: Oda musikisi. — Muhtelif ehisler. $41 Khz. BERLİN, 357 m. 19.30: Genç bestekâzların eserlerinden 20. 30: Masahabe, 71: Haberler, 21.15: Alplara mahsus şarkılar, 21.45: Güfteleri Sebiller ta- | rafmdan yapılan sarkılar, 72.50: Mesiki kaba re neşriyatı. 2320: Haberler. 2350: Aşk sarkıları. 545 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m. 19.15: Piyano konseri, 20: Macar musilei- "| »l hakkında konferans, 20.80: TLakatos siçan takımı, 31.85: Musahabe, 22.15: Opera or « kestrast, 23.30; Haberler, 24; İtalyanca kon- fernns. 592 Khr. VİYANA, &97 m. 18.40: Piâk. 19.15: Mesahabe, 20: Haberler ve saire, 20.20: Karışık neşriyat, 21: Umumi müdür Oskar Özeiğanm konferansı, 10 sene Viyana radyosu, ZLİO: 7. 7205: Merasim programı. Osvald Kabaatanın idaresinde sem. fonlk konser. 23.05: Cenevreden Milletler Ce. miyeti içtimar holâsasmın nakli, 2820: Ha- berler, 23.45: Opereb musiki (Holter idare, sinde). 24.45: Köyü musikisi, Adliye Vekili yap” (Baş tarafı 1 inci sayıfağa) — Harç pulu bulamamak varit değildir. Üç bin lira borç vere- bilmek iktidarında olan biri, dok- san lira bulmakta güçlük çekmez. Sonra, icranın : borçludan parayı tahsil edememesi meselesi de mevzuu baihs değildir. Eğer borç luda borcunu ödiyecek para var- sa kanun alır. O kimse muvazaa- ya saparsa, iki derece ceza gör- müş olur. Sonra alacaklı, borç* “unun parası olup olmadığını icra dairesinden daha iyi tetkik ede « rek anlıyabilir. Eğer borçlunun parası var da icraya karşı saklaya bilirse, tahsil ettirmek yolu ken - disi için daima açıktır. — Hapis meselesi beyefendi? Vekil Bey ona da şu cevabi vermiştir: — Ben şahsen buna taraftar değilim. Zira, herkes parasını daima sağlam yere bağlamak mecburiyetinde olduğunu bilmeli- dir, Bugünkü kanun herkesi bu yola sevk etmektedir, ki halki çok doğru yola sevk ediyor de- mektir,. Halk, parasını sağlam ve hattâ iktısadi bünyemize yara- yacak ve kendisi için de kazançlı olacak yollara sarf etmelidir. Z'raat Vekili gidiyor Ziraat Vekili Muhlis Bey dün bazı hususi ziyaretler yapmıştır. Muhlis Bey bugünlerde Anka- raya hareket edecektir. Dahiliye Vekilimiz Ankaraya gitmiş olan Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Beyin bir kaç | güne kadar şehrimize dönmesi İ bekleniyor. Dünya Alevlenirse.. Çeviren : A, ç, yam YazıNu.sı: 4 Japonların vasi mikyasta ter - tip ettikleri bu taarruz Urga ile Mançurya etrafmda temerküz e - diyordu. o Mançukuo kıtalariyle takviye edilen Mongol ordusunun bir kısmı Gobi çölünün ortasında ve şarkımda muntazam Çin çetele- rine karşı cenahi himaye ediyor - du. Iran Sbirya demiryolu üzerindeki Çita şehri ile Mançukuo hududun- daki Mançuriya arasinda uzanan harp sahası harbin asıl merkezini teşkil etmekle beraber, Avrupa ve Mongul ırkları arasında başlı: yan müthiş savaşın ruhu Urga şeh- rinde bulunuyordu. Çünkü Urga sevkülceyş kıymeti i haiz olan bir şehirden çok fazla bir ehemmiyeti haizdir. Orası bü- tün Molgolistanın bir irk merke- ziydi. Orada tedarik olunabilen ne kadar kuvvet varsa © onlarm yardımiyle, istihkâm kıatlariyle; bataryalarla, son muharebelerden hasıl olan tecrübelere ( istinaden Rus mevzilerinin tahkimine ça - lışılıyordu. Şehrin o cenubunda, Gobi çölünün kenarinda ve bu ha» valinin şarkında ve garbında dağ- lık arazinin yaylalarında, ovalar - da ve steplerde vasi siperler, ze « minlikler ve batarya mevzileri ha- zırlanıyordu. Daha gerilerde Ce zil sırtları üstünden Kentay sil silesinin sonlarma kadar Tola ve Kiriben ovalarıma kadar takviye için çapraz siperler vücude ge tiriliyordu. Bu suretle Urga şehri geniş bir nısıf daire şeklinde mü « dafaa tesisatiyle çevrilmiş oluyor- du. Rusların motörleştirilmiş seri fırkaları, yollu tankları ve muhte Hif tayyare filoları yerleştirilmişti. Urga şehri önünde © şimdilik Mongolların — esas kuvvetleri “ve muhtelif Japon kıtaları bulunuyor- du. Her iki târaf zayiatlı kısım mu- harebeleri, siper manevraları ve şurada burada tertip eden şimşek süratli hücumlarla kati muharebe için hazırlık yapıyordu. Urga harbi Urga mıntakasındaki rus kıta- atının kumandanı olan ceneral er- kânı harbiye heyeti etrafında top- lanmıştır. Başkumandanlık Mon- golistanın devlet bankası tarafın- dan yeni inşa edilen büyük binaya yerleşmişti. Bu binanm © zırhlı mahzenleri beklenildiği-halde an laşılmıyan sebeplerden dolayı he- nüz görünmiyen düşman tayyare- lerinin hücumlarına karşi iyi (bir siper teşkil ediyordu. Avrupa harp tarihinde büyük şöhret kazanan bir ceneralin ismi- ni taşıyan Rus kumandanının erkâ nı harp reisi, vaktiyle tesviyecilik etmiş olangayet zeki bira- damdı. Buzat pencerenin ke narmdaki masanın üzerine seril« miş olan haritaları tetkik ediyor - du. Urga etrafında toplanan bü: tün kuvvetlerin kumandanları er » kânı harbiye reisinin başında bek- liyorlardı: Bu Okumandanlarm arasında vaktiyle köylü oldukları uzun boylarından anlaşılan kimse- ler, beyaz Ruslar, < Ukranyalılar, güzel endamlı oKafkasyalılar ve Lehliler bulunuyordu. Kuvvetli adalelere malik olan gababurunlu, cesur bakışlı sarışın bir zabit, Rus tayyare filolarmın kumandanı ceneral Bars en ziyade dikkat nazarı celbediyordu. Bars aslen Almandı, fakat © onun asıl Alman ismini pek az kimseler bili- yorlardı. Madunu onu “Sırtlan,, manasına gelen Bars tesmiye edi- yorlardı, bütün ordu da'onu böyle tanıyordu . Başkumandanın verdiği izaha» ta bakılacak olursa düşmanm ce - nubu garbi istikametinden şehre doğru umumi bir taarruz yapması» nr beklemek lâzım geliyordu. Ma- atteessüf cephenin bu noktasında tecavüzi harekete geçmeğe imkân yoktu, çünkü Rus orduları baş # kumandanlığı o mmtakada taar - ruz yapılmasını derpiş etmemişti. Mançuriya önünde devam (eden muharebenin henüz tavazzuh et « memesi, Mongolistan cephesinin pek vasi olması ve mükerrcreren istenildiği halde henüz gönderil » miyen tank taşıcı teşkilâtın mev « cut olmaması ordular başkuman- danlığının böyle bir karar verme- sini muvafık © gösteriyordu. Rus başkumandanı bu izahatı verdik - ten sonra nihayetinde demişti ki: -—“Efendiler, biz en öndeki safta bulunuyoruz. Rusya ve bü- tün Avrupa vazifemizi ifa etme» mizi bizden bekliyor. Medeniyet âleminin itimadına lâv'k olduğu” muzu gösteriniz.,, / » ; Urganın mukaddes dağı olan, ağaçlarının kesilmesi ve içindeki av hayvanlarının avlanması pek büyük bir günah telâkki (edilen Bosdo — Olanm yamaçlarmdaki ormanlık arazide Rus: - askerleri tayyarelerin define mahsus olan top bataryaları yerleştirmek ve setretmek için mütemadiyen ça - lıştyorlardı. Dörder topdan ibaret olan bu bataryalar henüz açıkta bulunuyordu. Büyük dinleme a- letleri, mesafe ölçme aletleri; ha- zırlık cephanesi ve radyo tesisatı- nı taşiyan arabalar muvakat suret- te ağaç dallariyle örtülmüştü. Kul- lanışlı elektrik testereleriyle koca ağaçlar bir anda devriliyordu. Ha- va tazyikiyle işliyen delme ve freze makineleriyle kayalık zemin oyuluyordu. . Bu makineler, inşa- atı tatil edilen Kiyahta « Urga hat- tından alınarak oraya götürülmüş- tü, Askerler bu işleri görürlerken etraflarında dolaşan ve mukaddes ağaçların kesilmesine bir türlü ta» hammül edemiyerek feryadı kopa- ran, mukaddesata hürmet o etmis yenleri tel'in oeden Lamalârla arada sırada alay ediyorlardı. Ra- hipler ellerindeki tesbihleri mü - temadiyen çekerek bir şeyler söy» lüyorlar ve okuyup üflemek sa - yesinde, yapılan günâhların önü- ne geçeceklerini zannediyorlardı. Askerler Mongol (lisana vakıf olmadıklarından, o dağda kendi- leri için mukaddes olmaktan çok uzak bulunduğundan (o ve birde yapılacak işlerin bir an evel biti « rilmesi şartiyle matlüp olduğun « dan rahiplerin feryat ve figanın * dan hiç bir fayda hasıl olmuyordu. Askerler bilâkis Lamalarla alay e- diyorlar ve onların pis ayaklariyle kayalıklar üzerine çıkarak tepin - melerine kahkaha ile gülmekten kendilerini alamıyorlardı., (Devamı var) | i

Bu sayıdan diğer sayfalar: