21 Ekim 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

21 Ekim 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ a ünakaşalar Be ecanlı bir in iş, “inakaşa ili prensipin, iki ” yi e Fakat iş o kadar Mng, 5 hi hâlde ki bunu bir fi- tur, Biz diye görmenin imkânı Ty bu Münakaşada menfaat- yoruz, boğaza döğüşmesini sey - le İz, eleyi bu şekilde göster- biri Kazeteleri ve iş adam- lemek, deği” katan meseleri kü- di İ, aksine olarak mesele- gti, Sani m anlatmak istiyoruz. Ür diğ, Yeann belkemiğini teş- SİN Yağiyaza teşkilâtsez mtistahsil a e teşkil ediyor. Piyasada ala bazıları müstaksilin teş- 9 bi, 2 Müatızdır. Muarızlar İ Eörüşün, bir menfaatin j yeni ediyorlar, Bunların İY teki, Ütkk müstahsillerini ikti- “lanmaktarı menetmektir. dava kadar keskin, mesele | hdi, May, te ki, bunu muhtelif fi. Yelerin gölgesinde sakla- olmaktadırlar. Bunlar “kiriş endakları fikir müstah- Hy bala ya sevkeden koope - Mas ik lamaktır. o Onlara göre e yy, nak için teşkilât ken- lay, O Maltdır, Yani resmi ma- Meleng lâ? devlet bu hareketi ba yönel, devlet müstah- ir, Seh, koruma işine girmeme- lip ea bir demagoji; müs Fİ Yeti, falan filân gibi söz- la kaldırınız, ardından teş- 4 aa, müstâhsili - teşkilât. ” yü stemiyen komisyoncusunu ann her tarafında teşki- diğ yade çıkarmış tröstler, kar- , be de devleşmiş, © borsalar, ) Kn kalesini dünyanın en kuv- v ki * haline koymuştur. MN yp na karşı tarlasmda, bahçe- di yaşına çalışan adamın bir. ( Ni * Nizâm altında toplanma- ÇIK gibi gösterilmek isteni- rbirkaç sene evel belki bir EŞ O lg cep, * bugünkü kadar sert, i ği Bakü 4” karşımıza çıkmış de- v ay İz bu, bir fikir münakaşası b bi, i. İz halini almış hakikat- ; Müge görülüyor. Elle tutul- | li korumak, kurtar * bir Yetim müdahalesi gayet Miki telâkki ediliyor, tenliteler tedbirleri de bu- CN sü Bar llem ektedir Teşkilâtsız | yikama karşı ancak devlet il koruyabilecektir. m larda ka- a ve açılma 4 Aa, saatleri ml nar Na “© Açılmal N- i Ka müylerd alarmın temi i ta sebep birçok b kina, telye sahipleri - | : akşamları mu- rı üzerine ları pek erken işe *cbur etmeleridir. p âcaatı tetkik sabahları mu- imkanlarının temini- göremediği ce- hem vaanlara musiki Sek İltmiyecek hong selen kendilerine a ark evlerde bu a ştır. Kon - sta tetkikata 9 dere vermeleri» Mir, Ge), ki teşkilâtını küçük kuv- | set etmektedir. Münakaşası sayılabilirdi. | Yıhtımına deniz gibi da- | l Bundan sonra - münakaşa İ hab, diğimiz gibi ikinci teş - i haber verdiğimiz gibi ikinci teş A KR Vİ edilecektir. Eh- | elli talebe alınmıştır. Bunların I Alti nası özmen e Zİ i /Tahlil edemiyorum 7m lie ji angır 3 m 4 N lm al e Mazi olur ?! — VAKİT 21 Teştimevel 1934 smmm KONUŞUMLAR arseminanesanda ben künelin sür eiea sensürenei “... Lüküs Hayata bir arkadaşı - mın ısrarr üzerine gittim. Keşki git - mez olaydım... Bu oyun değil, şarkık rövü.. Bu Tulüat Okumpanyalarının, | kantolarla ve sairenin tekâmül ederek Beraberce kuyumcuya gitmişler, altınlar bir torbaya konmuş. Torba Dün Sait efendi isminde biri, suçlu olarak müddei uumumiliğe verilmiştir Sait : efendinin -tev- | kif edilmesine sebep olan hâdise, zaman zaman görülen, kurnazca bir dolandırıcılıktır. Sait efendi Balıkpazarında : komisyonculuk yapmaktadır. İddia edildiğ'ne gö- re, Başına gelen hâdiseyi anlata- lum: | Sait efendi, işiyle meşgul bu- lunmakta iken, hiç tanımadığı bi- ri geliyor, ahbaplık gösteriyor ve bir ricada bulunuyor. Ricası şu - dur: Kapalı çarşıya giderek ( bir miktar altın almağa delâlet etme - si... Sait efendi, bunda hiç bir| mahzur bulmıyarak gelene refa - kat ediyor. Beraber slk | gidiyorlar, İ ; Belçika heyeti | * yakında geliyor Yeni Belçika Kralı üçüncü Le- opold Hz. nin tahta çıkışmı bil - direcek olan Belçika heyetine, a- yandan M. Lüsyen Boduen riya - Heyetin diğer a- zaları gene ayandan M. Yansen, kaymakam Alfred Lekler ve Kont arl Kerkof'tur.. Heyet, bu ayın sonunda Brük- | selden hareket ederek evvelce rinin üçünde. şehrimize gelecek ve ayni günün akşamında Anka- raya hareket edecektir. İkinci teşrinin dördüncü günü heyet, Re- | isicumhur Hazretleri tarafından kabul edilecektir. Şimdi şehrimizde (o bulunan Belçika elçisi M. Dö Raymon aym yirmi yedisinde Ankaraya döne- cektir. Elçi cenapları Cumhuri - yet Bayrammda Ankarada yapı - lacak büyük merasimde buluacak ve gelecek Belçika heyetini An - karadan karşılayacaktır. Elçi cenapları, heyetin gelişi münasebetiyle Ankarada elçilik binasında bir ziyafet verecektir. Cumhuriyet Bayrammız dola - yısiyle, şehrimizde bulunan bü - | tün ecnebi devlet mümessilleri de Ankaraya dönmektedirler. Denizde muayene iyi neticeler veriyor İskenderiye ve Pire yolcuları ile beraber İstanbula gelen İzmir yolcularına kolaylık olmak için | ileri sürülen yolda muayene usu- lü geçen hafta tecrübe edilmişti. | Dün gelen İzmir vapurunda da aypi tecrübe yapılmış ve iyi bir netice alınmıştır. Önümüzdeki hafta da tecrübe tekrar edildikten sonra bu seferler hakkında yeni bir talimatname hazırlanacaktır. Bu şekilde yapılan muayeneden yolcular çok memnun olmaktadır- lar. ösen Tıp talebe yurdurda Trp talebe yurduna bu yıl yüz yüz otuz beşi lise mezunu, on bi- ri de Üniversite talebesidir. | Vaputculuk şirketine ait Gerze ! kurtarılmıştır. " bula odun getiren © on üç tonluk cebe girip çıkmış, Meçhul şahıs on beş tane altm satın alıyor. Altınlar alınıp, o bir torbaya konduktan sonra meçhul adam bu sefer kuyumcuya: j — Efendim, diyor, bu altınlara mukabil size gümüş mecidiye ver» sem olmaz mı? — Hay hay.. Nasil isterseniz.. Bu sefer, gümüş mecidiyelerin pazarlığına girişiliyor ve otuz ye” | di kuruşa mutabık kalınıyor. Meç» | bul adam torba içine yerleştirdiği altınları cebine, indirdikten son - ra: — Buyurun bendehaneye ka * dar teşrif ediniz, gümüş mecidiye- leri takdim edeyim... diyor. Kuyumcu buna razı olmuyor: — Efendimi, siz altınları bura - da bırakınız, mecidiyeleri getiri - Fırtına yüzünden Bir vapur karaya oturdu,' bir yelkenli ile bir motor battı Evvelki günkü fırtına denizde haylı hasarata sebep olmuştur. vapuru Karabıgada kumluğa otur- muştur. Şirketin Bartın vapuru hemen kaza yerine gitmiş ve dün akşama kadar kurtarma işiyle meş gul olmuştur. Vapurun gece yarı» meldi.. Bu yüzden buğün Mudan- yaya vapur gitmiyecektir. Bürgaz adası limanına iltica €- den Karamürselli Tahir kaptanın Barbaros ismindeki yelkenlisi fır- inanın tesiriyle batmıştır. Yelken» | lide sebze vardı. Yalovadan gelen bir yelkenli de Yeşilköy açıklarma sürüklen - miş, batmak üzere iken bir İtal - yan vapuru tarafından yedeğe a - larak limana getirilmiştir. Mehmet beye ait Tayfun kot - rası da Heybeliada önlerinde bat - mak tehlikesi geçirmiş, güçlükle Karadeniz Ereğlisinden İstan - Cumhüriyet motörü de Boğaz ha - ricinde batmıştır. Tayfaları kur- tarılmıştır. Folklor tetkikatı Bütün Anadoluyu dolaşarak folklor tetkikatı yapan ve tanın » mış halk şairlerinin destan ve $i- irlerini toplıyarak neşreden mi» mar Numan Bey yakında yeni bir seyahate çıkacaktır. Numan Bey topladığı ve kendisinin de ilâve eltiği manzumeleri “Edebi abide- ler,, ismi altında neşretmektedir. Numan Bey: ğ — Bütün Türkiyeyi dolaşaca- ğım. Şimdiye kadar daima ihmal görmüş bu sahada ne yapmak lâ- zımsa her şeyi yapacağım. Bu fedâkârlığımla o ancak gelecek nesle kıymetli bir armağan bıra- kabihmem teselli verecektir, di- | yor. Cevdet Kerim Bey | Cumhuriyet Halk Frkası umu- mi idare heyeti azasından Cevdet Kerim Bey dün akşamki trenle | Ankaraya gitmiştir, İ efendiyi yakalıyor. Haber aldığı- /Maarit <cemiyetinde toplantı netice malüm.. niz, dükkânı kapıyamam. Meçhul şahıs, bunu da kabul e- | diyor: — Nasıl arzu buyurulursa, di- yor ve cebine koyduğu siyah tor- bayı masanın üstüne (o bırakarak mecidiyeleri getirmek üzere evi - ne gidiyor. İ Gidiş o gidiştir. Aradan saatler | geçiyor kimseler yok... Kuyumcu şüpheleniyor. Siyah torbayı açı - yor. Ne o... Aman... Altınlar man - gır olmuş. Hepsi yirmişer paralık metelikler!.. Saniye geçmeden polise haber | veriyor. Polis te ilk iş olarak Sait mıza göre meçhul şahıs aranmak- | tadır. Bir kaç güne kadar yakala» | nacaktır. ingiliz kruvazörü limanımıza geldi Limanımıza geleceğini yazdı - ğımız H. M. S. Forbisher adlı İn- giliz kruvazörü dün sabah saat | yediyi çeyrek geçe gelmiş ve Sa- lıpazarı önlerinde demirlemiştir. Gemi girerken Selimiyeden top atışları ile selâmlanmıştır. İngiliz kruvazörü, demirledik - ten sonra, kruvazörün kumandanı Miralay Troster maiyetile birlikte | İstanbul vilâyeti konağına gide- rek vali ve belediye reisi Muhittin Beyi, sonra İstanbul kumandanı | Halis Paşayı ziyaret etmiştir. Vali Muhittin Bey ve Halis Paşa öğleden sonra kruvazöre gi- derek ziyareti iade etmişler ve varış ve ayrılışlarında top atımla- riyle selâmlanmışlardır. İngiliz kruvazöründe 137 za - bit namzedi vardır. Zabit nam - zetleri dün İTA seyahat acentası tarafından gezdirilmiş, camiler, müzeler, Kapalı çarşı ve saray, ve Yer altı sahrnıçları kendilerine gösterilmiştir. N Zabit namzetleri iki kafileye ayrılmışlardır. Elli tanesi dün grup halinde gezmiş, diğerleri | serbest kalmışlardır. Dün kendi başlarına gezenler de, bugün grup halinde dolaşa - caklardır. Gemi kumandanı Mi- ralay Troster elçilik otomobili ile ve elçilik erkânı tarafından gez - dirlmektedir. İngiliz bahriyelilerine bir ko - laylık olmak üzere, gezdikleri müzelerde ve sair yerlerde ken - dilerinden para alınmamaktadır. Dün akşam Perapalasta İngiliz zabitleri namzetlerine bir çay zi- yafeti tertip edilmiştr. Bu akşam da ayni otelde çay verilecektir. İngiliz zabit namzetleri bu sa- bah gemi kumandanı Miralay Trosterin riyaseti altında Taksim meydanına gelerek Cumhuriyet a- bidesine çelenk koyacaklardır. Kruvazör yarın öğleden sonra limanımızdan Limnos adasma hareket edecektir. Bugün maarif cemiyetinin ida- re heyeti Halkevinde bir toplantı yapacaktır. Toplantıda bu yıl yurda alınacak talebenin yazılma- sı işiyle bazı idari işler Re | cektir, alacağı şekildir...” Lüküs Hayat öperetine dair bu söy lenen son sözdür. Yahut ta son söz - den bir evvelkidir, Sanatkâr Şadi de hi hayet Lüküs Hayatın aleyhinde bu - lundu. O da, sahnemizde © böyle bir şarlalı oyuhun yakışık almadığını ilân Ben şimdi, ne vakit Lüküt Hayatın aleyhinde bulunulursa, (Obü öperetin ilk günlerini hatırlıyorum. Daha doğ- rusu, Şehir Tiyatrosunda (ilk operet oynanmağa başladığı günleri düşünü. İ yorum, Tiyatro hncahınç doluyor. Mat - buat bir ağızdan öperetleri alkışlıyor, resimler basıyor, nihâyet biz de öpe- rete kavuştuk diye âdeta şükrediyor- duk. Bu teşvik yazıları, teşvik sözleri arasında nihayet Lüküs Hayat sahne- ye geldi. Bir ay, iğne atılsa yere düş- miyecek bir seyirci kütlesi önünde oy- nandı, Herkes memnundu, Hetkes muzi » ğin güzelliğine, aktörlerin muvaffak rollerinden, balenin inkişafından bah - sediyordu. Herkesin ağzında Lüküs Hayatın tuhaflıkları, herkesin (dudaklarında Lüküs hayatın nağmeleri vardı. Lüküs Hayütın temsili bu güne ka» dar görülmemiş o bir rağbet kazandı. Doksan dokuzuncu temsilde, tiyatro hıncahınçtı, Derken, birden bire bir aleyhtarlık başladı. Artık bu operetin, gidip gören a » leyhinde söyliyor, görüp #öyliyenler- den dinliyenler bu operetin aleyhin « de bulunuyor, kırk gece üst üste sey- redip alkıştan avuç patlatanlar dudak büküyordu... : ; Nihayet Lüküs Hayat öyle bir ayıp oldu ki, hiç sormayın... Dün hep bir ağızdan alkışlarken, bugün hep bir a- ğızdan kötüledik. o Temsil esnasında, ber gece ön koltuklarda gördüklerimiz bugün: — Bir kere gittik; yarıda kaçtık! Diyorlar. Lüküs Hayatın gördüğü rağbet, balenin çiplaklığındandır demek ifti - radır. Bale Yalova türküsünde de var- dı, bale Üç Saatte de vardı, bale Sarı Zeybekte de vardı, bale ismini unut - tuğum ve bir haftadan fazla dayana - mıyan operette de vardı. Hiç biri Lü « küs Hayatın gördüğü rağbeti görme- di Afişten indirilemiyen, aylarca tem- sil edilen bir eserin, gördüğü büyük rağbetten dolayı bu derece aleyhine yüfünüldüğü © zannederim yalnız ve yalnız Lüküs Hayatta görülmüştür. Bunun sebebi nedir? Bunu bit tür- lü tahlil edemiyorum. Selâmi izzet Polis müdürile Müddei umumi konuştular Polis müdürü Fehmi Bey dün öğleden sonra İstanbul müddeiu- mumisi Kenan Beyi ziyaret etmiş, ve görüşme uzun muddet devam etmiştir. Alâkadarlar bu görüş- me etrafında bir şey söylememiş- lerdir. o —— Fotoğraf haberleri Haber aldığımıza göre şehrimizde yakında Türkiyede ve bütün dünya » da olup biten hâdiseleri fotoğraflarla göslerir haftalık bir mecmua çikarıla- caktır. “Fotoğraf haberleri” ismini ta- şıyacak olan bu mecmua için Türkiye. de ondan fazla fotoğrafçı çalışacağı gibi dünya hâdiselerini (o tesbit eden ecnebi fotoğrafçılarla da anlaşılmış - tır, Avrupada bir çok nümuneleri olanı bu şekil mecmuacılık o Türkiyede ilk defa düşünüldüğü için büyük rağbet göreceği muhakkak sayılıyor. Fotoğ- m şimdiden muvaffakiyetler di-

Bu sayıdan diğer sayfalar: