21 Ekim 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

21 Ekim 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 8 — VAKİT şey AR İ ” | i Hararetli alış verişler oluyor | Adana — Hemen bir haftadan- | beri borsamızda hararetli alış ve- rişlere şahit oluyoruz. Börsa em » | teasi arasında bilhassa mevsim i - | tbariyle pamuk ve koza satışları | beş, ön gün evvel iki üç günlük bir duraklama yapmış fakat beş altı ! gün evvelinden başlıyan ve her gün yükselen bir hareket mıştır, uyan - i Piyasadaki bu durgunluk yükseliş hareketlerinin hakiki $e- | beplerini kat'i olarak bilmiyorsak | ta, müsbet, olarak bildiğimiz sey; | bu yükselişlerin memleket müstah sili, ihracat tüccarları © ve daha | şümullü ifadesiyle bütün memle 5) ve kette uyandırdığı memnuniyettir. | Filhakikâ yalniz'Borsa içinde de -| ğil, her yerde çarşıda; pâzarda | son günlerde sevinilecek bir kay * | nayış var. Bu iyi vaziyetin de -! vamlı olması elbette herkes tara - fından istenir bir şeydir. Evvelki gün pamuk: ,satışları Mısır pamuklarının o kilosu (41) kuruşa kadar çıkmıştır, Bu hararetli alışverişler yalnız Mısır pamukları üzerinde kalma- mıştır. Yerli cinslerin Fiatı da bir günde iki kuruş gibi mühim (bir | farkla kabatmıştır. İ l Koza fiyatlarına gelince: Onün da kilosu 7 7,5 kuruşa satılmış- tr, ! | Karşıyakada beş kayık, /| İ bir yelkenli battı İzmirde çok şiddetli bir lodos rüzgâri esmiş; denizde büyük bir | fırtına yaparak.deniz. kazalarına | sebebiyet vermiştir. Lodos fırtınası en ziyade Karşı- yaka sahilleritide şiddetini göster- miştir. Fırtına yüzünden doktor Şüktü Nüri beyin banyosu —yıkıl ! mış ve M. Dandıryanın, Lahne- | rin, avukat Hacı oğlu Sadık be- yin, Dayi Zöyriel beyin, Giritli Ha- san efendinin kayıkları ve Girit- li Hasan reisin büyük yelkenlisi batmıştır. “ Nüfusça zayiat “olma- mıştır, Lodos, İzmirde de'tesirini gös“ | termiş, bilhassâ Dölmaâdaki ka - yıklar kalın halatlarla bağlanarak hasardan kurtarılmış, birinei,i - kinci kordon, Gazi bulvarı cihet - leri toza dumana karışmış, birçok kimselerin şapkaları denize uç - muş, ve yollarda yürümek müşkül olmuştur.. Fırtına akşam üzeri hafiflemiştir. İki defa idama mâhkümi Ayşe kurtulacak mı? Adanada Hanımı Dudu ile ço- <cuğunu zehirlemek suçundan do- layı iki defa ölüm cezasına mah- küm edilmiş olan Karsantılı Ay- şenin nakzan görülmekte olan du- ruşmasına Ağır ceza , mahkeme- sinde devam olunmuş ve Ayşenin fakir olduğundan Hukuk mahke- mesinden tashihisin “davasının is | lamımı alamadığı anlaşıldığından ! bunun Cümhuriyet > Müddeiumu- | miliği makeamındân ve muzahere- | ti adliye fasbrhdân'alındrak mah- | kemeye gönderilmesine karar ve- imiş i köylerinde plâna göre birer (Köy i konakları bir muhtar, bir ihtiyar i içinde Cumhuriyet devrinin (denk 21 Teşrinievel 1934 Balıkesirde Köy konakları yapılan köyler Balıkesir vilâyetinde köy kanu- nunun tatbiki yolunda girişilen fa- aliyete davam edilmektedir. Çalışma şimdiden güzel netice- ler vermektedir. Ovaköy, Yakupköyü, Aşebacı, | Çinge, Beyköyyü, Kabakdere konağı) o yaptırılmaktadır. Köy heyeti ve bir konuk odası olmak üzere üç odadan ibaret ve kârgir olarak inşa edilmektedir. Bura- lardaki köy konakları on, on beş güne kadar bitirilecek ve açılma resmi yapılacaktır. Bu köylerden başka Balıklı ve ! Naipl: köylerinde de birer köy ko- nağı yaptırılması takarrür etmiş - tir. Yakında inşaata başlanacak - tır. Aydında Dört yılda Belediye ne işler yapmış?! Aydın belediyesi, yeni intiha - | bat münasebetiyle geçen dört yıl - lık belediye faaliyeti hakkında şu | malâmatı neşretmektedir: Aydın belediyesi bu dört sene bütçe, düzgün ödeme) şiarı cid- | diyetle ve muvaffakiyetle tatbik edebilmiştir. Heyet, vaz'feyi üzerine aldığı 1930 senesinde 144.957 lira tah -| min edilen ve 106.995 lira tahak » kuk eden bütçesine mukabil an - cak — sabıkalarla beraber — 92 bin 5Sİ lira tahsil edebilmiş ve buna mukabil 94.128 lira sarfedil- miştir ki küçük bir açık vardır. 1931 senesinde vaziyet salâh bulmuş fakat 932 de tahsilât pek az olmuş, 65.374 liraya mukabil 79.819 lira sarfedilmiştir. 933 senesinde bütçe 94.024 li- ra tahmin edilmiştir; tahsisat 85 bin 941 lira, tahsilâtta — sabıka- larla beraber — 95.188, sarfiyat- ta 82.687 lira olmuştur, Bu suretle dört senelik devrede, Aydın bele- diyesi mütevazih bir bütçe ile ça- lışmış addolunabilir. Belediye, yanık bir şehrin ima- ri mecburiyeti altında 930 da 140 bin 893 liralık bir borca malikti; ve 31.937 lirası 933 te verilmek ü- zere 46.257 lira borç ödemiş, yeni belediye heyetine 100.680 lira borç devretmiştir. Belediye dört sene içinde, büt- çesi dahilinde tanzifat, tenvirat, su yolları, kaldırım, yol tamiratı, itfaiye işlerini imkân derecesinde yaptıktan başka (spora 932 de 1256, 933 te de 1238 lira tahsisat vermiştir. Dört senelik park tah- sisatı ise 7953 lira olmuştur. | Kış içinde gelecek muhacirler o » | | le iskân edileceklerdir. Muhacirler için ne diyor? Trakya Umumi müfâttişi İb - rahim Tali Bey» Kirklareli ve Te - kirdağ vilâyetleri dahilinde . bir teftiş seyahatı yapmış ve perşem » be günü Edirneye dönmüştür. Bu seyahattan edindiği inti - baları öğrenmek maksadiyle ken - | disini ziyaret eden bir muharrire | umumi müfettiş aşağıdaki beya -| natta bulunmuştur: — “Tekirdağ ve Kırklareli ile bu vilâyetlerin bazı kaza merkez- lerini ve köylerini dolaştım. Çor- | lu civarında bu sene o muhacirler için kurulan Öperler ve Türkmen çftliği köylerini çok iyi buldum. | Bunlardan maada (yeni muhacir köyleri yapılmamış ve mevcut kü- çük köylere, genişletilmek sure * | tyle, muhacir iskân edilmiştir. lursa bunlar da ayni şekilde mev « cut köylere tevzi edilmek suretiy - Şimdilik Trakyada işkân mıntakast olarak Hayrabolu ve Çorlu civarı tespit edilmiştir. | Büyük bir hazırlığımız olmadı- ğı halde yerleşmiş olanları iyi bul- dum. Bunlar iskân edildikleri yer lerdân derin bir bahsediyorlar.,, memnuniyetle Bulgaristandan : mangal kömürü “gelecek Türk ihracat tüccarlarının Bul- garistandaki alacaklarının tahsili zımnında İzmirdeki alâkadarlara şu malümat gelmiştir: Türkiye ihracatçılarının Bul - garistandaki alacaklarından 100 bin-levaya kadar miktarının bir senede ve dört taksitte ödenmesi Bulgaristan hükümetiyle yapılan ticaret anlaşması hükümlerinden- dir. 100.000 levadan yukarı olan a- lâcaklar, ancak Türkiyeye Bulgar mallarının ithali suretiyle alınabi- | leceğinden Bulgaristan için tica- | ret itilâfnamesi mucibince veril » miş olan on milyon kilo mangal kömürü ithali hakkında başka; yüz bin levadan yukarı alacakla- rın tahsil edilebilmesi için de 150 bin Türk Jirası kıymetinde mangal kömürünün Bulgaristandan Tür « kiyeye ithaline hükümetçe müsa « ade edilmiştir. Hükümetin; Bulgar ticari iti - lâfnamesinden istifade edilerek mangal kömürü ithali (hakkında verdiği karar, kömür buhranına mani olacak mahiyettedir. Istanbul Belediye alar batı İzmir sinemalarında gösteriliyor İstanbul belediye âzâsr intiha- YARIN —> Dünya Alevlenirs&: Çeviren : A. c, zman Yazı Nu, sı; 25 22 Bu süvariler oklarının yaylarını germişlerdi. Arkalarında birer yay torbası sarkılı bulunuyordu. Diğerleri miz rak ve kılıçlarını O sallıyorlardr. Başka bir levhada Hun prensleri- nin biri birlerine girdikleri ve mu- kavves kılıçlarile biribirlerinin ü- zerlerine saldırdıkları görülüyor - du. Bir prensin etrafında bir naaş yığını birikmişti. Prensin beyaz atı bu cesetleri çiğniyordu. Bars gözlerini bu levhaya dik - mişti, Şimdi o süvarilerin hareke- te geldiklerini görür gibi oluyordu Bu aralık sanki mahzenin dıvarla- rını yerin dibine girmiş, yerin altı İ genişlemiş ve uzamış, vâsi bir sa - ha meydana çıkmıştı. Uzaklardan, evvelce resimde gö rülen süvarilerin şimdi canlı ola - rak gelmekte oldukları görülüyor- ! du. Bu süvari kafilelerinin ardı ar kası kesilmiyordu. Atlarının ayak ları toz bulutlarını havaya kaldırı yordu. Daima ilerlemekte devam ediyorlardı. Şimdi Bars'ın gözü 5- | nünde sanki bütün Asya bir geçit resmi yapıyordu. Bu akına hiç bir kuvvet mani olamıyordu. Karşıla- rma çıkmak istiyen ve kafalarını koltuklarının altına sıkıştıran ces- surlar bu akın tarafından çiğne - nip geçiliyordu. Hun kafileleri hiç durmadan beyaz, sarış adamları çiğneyip yürüyorlardı. Bars'ın vücudünden ayrılan ru- hu bu süvarilerle beraber gidiyor- du. Şehirlerin, köylerin, kasabala- rın, bütün devletlerin silip süpü - rüldüğünü, Asyadan çıkan ateşin | her tarafı istilâ ettiği görülüyor - du. Garp mmtakalarında vasi yer - ler artrk Hun'ların eline geçmişti. Hun'lara ait sürüler meralarda otlryorlardı. İstilâcılarm yeni iş - gal ettikleri yerlerden ganaim yük | lü atlar ve arabalar geliyordu. Beyaz adamlar Asyalılarm esiri olmuşlardı. Avrupa devletlerinin İ çan öeslerin tekirile yüf sefirleri Hun hükümdarmın önün de diz çökerek getirdikleri hedi - yeleri tekdim ediyorlardı. Avrupa Bir genç kendisine yüz vermiyen kadını öldürdü Adanada bir cinayet olmuştur. Abdülmecit adında bir genç ken- disine yüz vermiyen oOumumhane kadınlarından Sultanı vücudunun | muhtelif yerlerinden bıçakla ya - ralamıştır. Hâdise şöyle olmuş - | tur: Sultan umumhanede Eşekçinin kızı denmekle tanılan Ayşenin ya- nında sermayedir, Kocavezir ma- hallesinde oturan on sekiz yaşla- rmda Abdülmecit adında birisiy- le tanışmaktadır. Sonradan her ne sebepten ise araları açılıyor ve Sultan buna yüz | vermemeğe başlıyor. Abdülme - cit bu halden çok kızgındır. Yol - Bundan başka, O belediyenin | batı tezahürleri filme alınmış ve; da Hüseyin kızı Sultanın bindiği dört senede belediyeler bankasma | mevduatı 20.220, Cumhuriyet Mer ! kez Bankasına verdiği hissei işti- | raki 3138 liradır. Belediyenin en hayırlı işlerin- den birisi olan “Çocuk müayene | ve müşavere evi,, 932 de tesis e »|- dilmiş ve iki sene 3 aylık bir müd- det içinde 3611 çocuk muayene e- dilmiş ve icap eden ilâçlar beledi- ye larafından temin olunmuştur. Spor ve gençlik için (o vücuda ri addolunabilir, C.H. fırkası bu filmi halka arma- gân olarak vermiştir. i İçtimai © terbiyemiz ile alâka- İ dar olan film İzmirde Tayyare si- nemasında gösterilmiştir. sma ile bütün sinemalara verilecektir. getirilen müessesat, masa ve bah- çeler, “Cumhuriyet meydanı, Ay. dın belediye tarihinin bu geçen 4 senelik devresinin kıymetli eserle- arabaya atlıyor ve kadının bağım masına kulak asmıyarak ilk bıça- ğı sol bacağına, ikinci bıcağını da sağ kolu ile memesi arasına sap- iyor ve kaçmak istiyorsa da he- men yetişen polis memuru tarafım- dan yakalanıyor. Sultan evinde tedavi altma a - Immıştır. Abdülmecit, hakkın - da tutulan tahkikat evrakile Cum- hüriyet müddei umumiliğine tes - 4 lim edilmiştir, hükümdarlarının oğulları “9 ları Mongol hükümdarların? yetinde hizmet görüyorlard! Bars'ın ruhu bunları göl sonra daha ileri gidiyor “* son dakikada bir Avrupa 9 nun Hun kafilelerine karti $ ğını görüyordu. Bu Avrup? g sile Asyalılar arasında bir muharebe Asyalıların gi biyetile neticeleniyor ve A” ricata mecbur oluyorlardı Fakat bu muharebe eski » larda isimleri geçen Yecu€ i ların büsbütün geri püskürt lerini intaç edecek olan kat harebe değildi. Bars'ın ruhu tekrar Menfi tan dağlara rücü etmişti: © lardan binlerce sene geçmifi rı ırkın yeni nesilleri Asys” bindeki vasi arazinin oval8i meraların: doldurmuşlardı. rının binlerce sene evvel gö" dikleri yararlıklar yeni ne »duğu şeylerde halâ y8#! : Şimdi bu yeni nesli teşkil İ sonsuz süvari kafileleri, ri İetleri cihanı istilâya kalk dr. Bu hayaller Bars gözü gelip geçtikten sonra bulutl” lar ve dumanlar arasından bir gölge gittikçe büyümeği Tamıştı. Tayyarecinin sö nünde muazzam bir taht ad na çıkmıştı. Kıymettar "oil yib” İ üzerinde oturan, ipekli bürünmüş ve murassa bir line takmış olan bütün m* ekber hanı Bars'ın gözleri ©" tecessüm etmişti. Hanın Al çi derin, ani gong darbeleri # | sözler çıkıyordu: — “Ben cihanın kalbi 0l#”| li Asyayım.., — “Devletimi yer yüzünü | rar kurmak için geliyorum” : — “Ben cihanm hâkimi" * . Gördüğü bu- hayalin 4 göl yen Bars'ın ruhu, o hayalin İ İ sundan sığınacak bir yet müş gibi yine Rus tayyf”” vücudüns iltica etmişti. turduğu yerde doğrularak içinde bir ziyaya doğru " Bu gördüğü şey Cengiz He ! dı? Hayır görülen ziya bir O fenerden çıkan nur # kamaştırıyordu. Fenerin bir insan yüzü görülüyorâ"” ları karma karışık, kum?” bıyığına karışmış, çukur . p içinde iki mavi gözü pol Pe, layan bir adam gür sesile ki: — “Yabancı, demek din yaşıyorsun. Bunder Ben ervahtan değilim.» Bass, elindeki lâınba ii ni aydınlatan bu adama g Li hayretle bakıyordu. Ha” gri dam ervahtan değildi, a lan bir insandı. Hem d€ Vi 1 kına srensup olan bir ipa” j na sormuştu: — “Siz kimsiniz?, Sakalir adam cevap V* vi — “Senin buradan 8” yi zim. Ölülerin mezarmd* uğur getirmiz.., ,8i Sakallı adam bunu Bara'ın bacakları üzeri i olan tahtaları, kalaslar!” ga ki, kel W 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: