November 9, 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

November 9, 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4p ETLER l im Eu” tisinin âZancı ty seçkide kay- 7 1 wrkası son be- ie oy de büyük Bir ha - Tede İvrkaj İeyreş ? ve dün, arın politikala- tyanlar ba ka | edilecek taraflar Part, rla sanırlar ki Ya 8 Bakımından 18 lang m (İş) partisi Plan,“ büyük bir çok- ef RENtoya yy du. F, kabin, ©re uygun işler çi- hk iy, başı Karalar Bakımın. m e geldikten sonra İbiş, ileler Bakımından İğ Nü, çe ü aç pik işlerle uğra- iü tunmak için uğ- Mi çin w; Nilg, stten başka bir a” 05 hi ya kmundan bu pars ui koj Yılın başlarında li- Bigi EE altında parla. Ütteğı, , Ziberallerin çı eri yasalara el a? Partisi için nor- ol değildi. Cünkü Peri işindeki düşün- m yar aha doğ. â Dı e rm e onra t # başına geçti. K Da > kendi adamlariyle a dı, verdiği karar- <r. ne de konserva- V başka değildi. Bir ii, any — Barimpere- İ, org, Odasını Beslemek * Bir kilometre mu- e 3 SERE toprağı için 70 oz M Yabancı toprak a T ana yurt çocuğu ia veriyordu. a ral, ola . oloniler için ti 5 kengi Akat bu kararı ty, , Prensiplerinden konuyu ni Türk murah- idi, Mİ partisia. a fi, Adamları bu ko- Ül, ilerden gördü. a Bu, , “vatörlerden toj N da ps old za a de pe ) ensi iç poli. Zarar, ziyan Kuru çeşme kömür depo- lârı aleyhine açılân dava Kuruçeşmedeki kömür depola- vanın tahkikat safhasında İstan - bul dördüncü hukuk mahkemesi tahkikat hâkimliğince dün devam edilmiştir. , Bu davada, Kuruçeşmede evi bulunan Salih Münür Bey davacı mevkiindedir. Dava, on sekiz kö - mür deposu sahibi aleyhine açıl » mıştır. Evvelce Sovyet Ticaret mü- messilliği ile haleflerinin kömür deposu dolayısile istenilen para hariç, şimdi dava edilen kömür deposu sahiplerinden bin liraya yakın bir tazminat istenilmekte - larile muhtelif eşyanm harap ol - duğu, zarara uğradığı iddiası, da- vaya esastır. Bu hususta ehli vukufyn rapor vermesi kararlaştırılmıştı. Ehli vu- kuf olarak seçilen Mirahay Doktor Aptullah, mühendis Cemalettin Beylerle mezat dairesi muhammi- ni tarafından verilen ehlivukuf ra- İ poru, dünkü tahkikat esnasında okunmuştur. Bu raporda, ne gibi eşyaya hangi depolarm ne mik - darda zarar getirdikleri, zarar ve ziyan mikdarınm ne kadar tuttu - Fu ayrı ayrı tespit olunmuştur. Raporda zikri geçen türlü tür- lü eşyadan, sekben lira kıymetin - deki bir aynalı dolaba gelen zarar mikdarmın onbeş lira, otuz kuruş ! ödenmek suretile tazmin edilebi- leceği yazılıdır. Bu arada Ali İh - san Paşaya ait deponun yüzde 1,06 mikdarımda, Dursun ve Ali Beylere ait deponun yüzde 1,03 mikdarında zarara sebep oldukla- rt ileri sürülmektedir. İ Dava edilen on sekiz kifinin ve- killeri, mahkemede hazırdı. Bun- lardan Madenci Maksut Beyin ve- kili avukat Sinan Bey, hangi de * polarm ne mikdarda zarara sebep olduklarınm tespiti mevzuu etra - fında söz söylemiş, raporun ken - dilerini tatmin edici ve kâfi birer rapor olmadığı, Boğaziçinden gelip geçen vapurların, bütün ya - lardaki evlerde bulunan eşyaya tesir ettiğini evdeki eşyanın bozul- masmı, depoların tesirine yüklet » mek doğru olmadığını kaydetmiş» tir. Bilhasa, ge or eden vapurların, Bo eni bir cihetindeki yalılarda bulunan eşya üzerinde iz bıraktı . ğına “bu cihetlerin göz önünde tutulması lâzım gelir, demiştir. Neticede Mn ra» özden geçi , etraflı su- te cevap hazırlamaları için, tab- kikat, yirmi dokuz teşrinisani öğ” İeden sonra saat on beşe bırakıl - mıştır. | larr sahipleri aleyhine açılan da - dir. Depolardaki kömürlerin toz - | Değerli bir muallimi daha kaybettik Dün maarif © hayatımız için yürek sızısiyle karşılanacak bir haber aldık: Fizik muallimi Mahmut Bey ölmüş.. Uzun yıllardan beri bir çok calık etmişti, İstanbul kız mual- lim mktebinin, Kabataş ve Per - tev Niyal liselerinin müdürlük - Mahmut Beyin 18 yıl önce çekilmiş bir resmi lerinde, evvelce de resmi, husu - si bir çok mekteplerde ders na - zırlığında bulunmuştu, rakamın tam manasiyle ve mananm tam şümuliyle binlerce talebe yetiş - tirmişti, Mesleğini seven © ve talebesi tarafından sevilen bir hoca idi... i Ve nihayet o ancak elli yaşmda, İ sapasağlam bir adamdı. | Mahmut Boy, geçen yıl refi - kasını kaybetmişti. Görünüşte neşeli ve şakacı bir adamdı; fa - kat bu ölümle için için üzülmüş, içlenmişti. Son günlerde dersle - riyle meşğul olmakla beraber bir taraftan da bir yıl önce ölen re- rikasımm mezarını yaplırmak, bu mezara bir taş koydurmak, bu taşa bir kitabe, — kendi söz- leriyle basit, gösterişsiz, kısa bir kitabe yazdırmakla meşğuldü. Mahmut Bey dün evinde öğle yemeğine oturmuş, çorbayı iç - miş, fakat “İçime fenalık geli - yor!” diyerek yemeği yarı bırak- mıştır. Bu son sözle beraber üs - tadın hayatı, maarif (o hizmeti, dersleri, ve yaptırmağa teşebbüs ettiği karısının mezarı da yarım kalmıştır. Fatihte kız taşımda Değirmen sokağmda 8 numaralı evde otu - ruyordu. Cenazesi bugün kaldı - rılacak. Talebesinin ve muallim arkadaşlarının alâkadar olacağı tabitdir. Ailesini ve irfan âlemini tazi- ye ederiz. arif müdürü da Manisa ma iyi Bir müddetten beri şehrimiz- de belediye hastahanesinde te - orta mekteplerde ve liselerde ho- i Langa ocağı, | Horhor semt ocağı, | ocağı, Osman ağa ocağı, Rasim | Posta işleri san İ davi edilmekte olan Manisa ma- Posta ve Telgraf umum va arif müdürü Hilmi Bey dün sa- rü Nazif Bey dün büyük Pot X” | bah vefat etmiştir. Hilmi Bey ma: haneye gelmiş ve baş müfettiş İb - arifçilik hayatında tanınmış bir $İ sahim Beyle uzun müddet konuş » şahsiyettir. muştur. Nazif Bey ra “İl Usulü tedris ve pedagoji ilim - ra da bazı posta ve telsiz mer lerini Viyanada tahsil etmiş, Bo- lerinde meşgul olmuştur. Tu kız muallim mektebi müdürlü- —— Belçika heyeti Memleketlerine hareket eden Belçika murahhas heyeti, hareket- Ri Ni Ga elektrik ve Ser! Hilmi Bey dün Ge İ vay şirketi binasına giderek şirket | göz yaşları ğ arasını a yüp ei M. Hanses ve M. Gir-| kabristanma gömülmüştür. AJ - dorf'la görüşmüşlerdir. İ lah rahmen etsin. Kİ LA İLA e EA Bağl di iğ nisa maarif müdürlüğüne geti - i rilmiştir. ) İ rahibinin riyasetinde İstanbuldaki ğünde bulunmuş ve oradan Ma - | 3 — VAKİT 9 Teşrinlsani 1934 — i Ocak kongreleri hâraretle devam ediyor İstanbul Halk Fırkası semt o « caklarında kongrelere bu aym be» şinden itibaren başlamıştır. Halk Fırkası nizamnamesi mucibince 4 yılda bir Ankarada yapılan umu - mi kongre buyıl mayısaymda yapılacağı için ocak kongreleri da- | ha hararetli olarak cereyan etmek- tedir. Dün Eminönü kazasından Fatih o kazasında Üsküdarda Sultançiftliği ocağı, Bakırköyde Şamlı ve Halkalı köy ocaklarının kongrelri yapılmıştır. Şimdiye ka- dar kongresi yapılan ocaklar şun- lardır: Beşiktaş kazası dahilinde mer- kez ocağı, Yıldız ocağı, Muradiye ga ocağı, Kumkapı ocağı; Fatih | kazası dahilinde Eyüpte İslâmbey ocağı, Fenerde Sultan Selim oca - ğr, Şehremininde Ereğli ocağı, Ka- | dıköy kazası dahilinde Caferağa ocağı, Osman ağa (ocağı R,asim paşa ocağı. Bugün de; Adalar kazasında, Kınalı; Beşiktaş kazası dahilinde Ortaköy ve dikilitaş; Beykoz ka - zası dahilinde Anadolu hisarı, Fe- ner, Sırapmar, Poyraz, Kanlıca, | Hüseyinli; Beyoğlu kazası dahi - | Tinde Firuzağa ve Kadı Mehmet; | Eminönü kazası dahilinde, Gedik: | paşa, Tavşantaşı; Fatih kazası da» | hilinde Merkez efendi; Kadıköy | KONUŞUMLAR Rİ Nerde emektarlar? “Hey gidi günler hey!” diye eski zamanları yâd etmenin zü- gürt tesellisi olduğunu bir kere daha anladım. Hizmetçi derdinden konuşu « | luyordu. Biri içini çekti: — Hey gidi günler hey, dedi, svlerimize, konaklarımıza genç yaşta bir kız alırdık, o ömrünün sonuna kadar otururdu. Cenaze- si ilk girdiği kapıdan çıkan e - mektarlar vardı. Halbuki şimdi, gömlekten sık hizmetçi, ahçı de- ğistiriyoruz. Lâf bu! British Museum'da Beethove- nin hâtıra defteri vardır. Bu def- terin bir sayıfasını bir mecmua nakletmiş... Meşhur o besiekârın her ay, hattâ her on beş günde bir hizmetçi değiştirdiği anlaşı - İıyor. Bu yaprağı ben de aynen nak. lediyorum: 31 İkincikânun — Uşağı sav- dım. 15 Şubat — Bir ahçı tattüm. 8 Mart — Ahçıyı savdım. 22 Mart — Bir uşak tuttum. 1 Nisan — Uşağı savdım. 16 Mayıs — Ahçıyı savdim. 30 Mayıs — Bir hizmetçi tat- tam. 1 Ağustos — Ahçı tuttum. 18 Ağustos — Ahçı gidiyor. Dört günüm fena geçti. Lencher- feld'de yemek yedim. 29 Eylâl — Hizmetçiyi 805 « dım. 6 Birinciteşrin — tuttum. 3 İkinciteşrin — Hizmetçi gi- Hizmetçi Eminönü kazası dahilinde, Gedip- rahim ağa, Osmaniye, Merdiven « köy, Göztepe; Sarıyer kazası da - | hilinde Tarabya; Üsküdar kazası dahilinde Şemsi Paşa, Bakırköy kazası dahilinde Ayayorgi, Ikitel- li, Firuz köyü, Avcılar köyü ve Anbarlıköy semt ocaklarının kon- greleri yapılacaktır. Hal nizamnamesinin İ hazırlanmasına başlandı Kerestecilerde yapılmakta olan İ halin inşaati üç aya kadar bitecek- tir. Sonradan ilâvesine karar ve » rilen kısım ise ancak: ilk baharda © tamamlanacaktır. Belediye iktisat müdürlüğü halde tatbik edilecek | yeni nizamnameyi hazırlamakta - dır. Bunun için Avrupa şehirlerin- deki hal nizamnameleri getiril » miştir. Ayrıca Kartal, Maltepe, Karamürsel, Yalova gibi meyva ve sebze mıntakalarımda istihsal ko- operatifleri kurulmasına yardım etmek için ziraatçilerle temasa ge- çilmiştir. — , Memi Cebelittarık baş rahibi geliyor Umümü harp mütarekesinin yıl dönümü dolayısile Cebelitarık baş İngiliz kilisesinde bir âyin yapıla» | cağmı yazmıştık. Ayin pazar günü yapılacaktır. (Fakat aynı günde İngiliz sefaretinde yapılması ka « rarlaşan kabul resmi pazartesiye bırakılmıştır. Sebebi de, Cebelita- rıktan gelecek olan İngiliz baş ra- hibinin gecikmesidir: Başrahip bugün beşte vapurla İstanbula gelecektir. Ankarada bulunan İngiliz elçisi Sir Persi Loren ve refikası bu sa - bahki ekispresle şehrimize gelmiş i bulunacaktır, EA diyor. 18 Birincikânun — 'Ahçıya yol verdim. 22 Birincikânun — Hizmetçi tottam. Her halde bestekârın geçim « siz olduğu (anlaşılıyor. Fakat haydi bakalım şimdi gelin de bir zaman hizmetçilerin girdikleri kapıdan cenazelerinin çıktığına inamınız. Güneş altında (yeni bir şey yok sözü doğru. Bu hizmetçi det. di, hizmetçi belâsı da yeni bir şey değil... Emektar!... O şimdi de var. Fakat siz ekseriyete ba - kınız.. Babalarımızın babaları da bü derdi tıpkı bizim çektiği « miz gibi çekmişler. Selâmi izzet Etleri damgalamak işi etrafında Etlere cinslerini gösteren dam- gaların vurulmamasından şikâyet edilmişti. Belediye erkânmdan bi- risi dün bü hususta demiştir ki: — Etlerin cinsleri çoktur. Bun- larm hepsine ayrı ayrı damga vur- mak maddeten kabil değildir. Bun dan başka halk kıvırcığın İyi ve fenasını pek alâ aymabiliyor. Be - lediye sığır ve koyuna mavi, keçi ile mandaya da kırmızı damga vurmaktadır. Bu suretle de koyun ve keçi eti ile manda ve sığır eti biribirinden ayırt edilebilmekte dir. ———— Hukuk talebe cemiyeti Hukuk talebe cemiyetinin ye- ni idare heyeti dün Hukuk fakül tesi dekanı tarafından kabul e « dilmiştir. İdare heyeti ile yeni yıl için - de yapacakları (işler hakkında görüşülmüş ve kendilerine muvaf - fakiyet temenni edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: