9 Kasım 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

9 Kasım 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 6 —VARKİT 5 Teşrinisani 1884 ai a Ortamektep bina istiyor- Nüfus işleri- Cevizlere yazık - Ticaret odası Bordur, (Hususi) — Vilâyetin | mü; altısı sınıfta kalmıştır. maarifi yeni bir istikamet alma- ğa başlamıştır. Eski müdür Ne- şet Zühtü Bey Üdemiş ilk ted- risat müfettişliğine nakledilmiş, | yerine Manisa ilk tedrisat müfet - tişlerinden Fazıl Bey getirilmiş - tir, ; Fazıl Bey vazifesinde cidde, muâmelâtında dürüst bir zattır. Burada bilhassa muallimler aral « sında asrf hayatın takviyesine ça- lışmış ve muvaffak olmuştur. Vi- lâyette bir orta mektep; (49) ilk mektep, (93) muallim ve (4000) talebe vardır. ( Mekteplerden beşi vilâyet mer - Keğindedir. o Evvelce mevcut iki yatı mektelfne dört tane daha ilâ- ve olunmuştur. : Her sene beşta- ne yatı mektebi yapılacaktır. Fa- zıl Bey vilâyete bu sene gönderil - diği halde büyük bir varlık göster- meğe muvaffak olmuştur. Gazi mektebi Cümhuriyet meydanma bakan bu mektep, bu sıralarda Kocaeli valiliğine nakledilmiş olan (Faik Bey tarafından 925 tarihinde yap- tırılmış güzel ve kullanışlı bir bi- nadır, Faik Bey her gittiği yer - de mükemmel eserler bırakan bir validir. Mersin ve Kırklareli vilâ - yetlerinde yaptırmış olduğu bir çok yeni tip mektepler zevkle te - maşa edilecek binalardır. Bu mekteplere 310 talebe, 7 mu- alim vardır. Busene 23 çocuk mezun “olmuştur. —Himayelietfal heyetlerinin merkezi burasıdır. 30 çocuğa sıcak yemek ve elbise ve- rilmiştir... Nebi zade Şükrü. Bey bu çocuklara altı kat elbise hediye etmiştir. Mektebin baş muallimi Riza Bey belediye reisliğine seçilmiştir. Orta mektep Mektep bundan on bir sene ev- vel tesis olunmuştur. Mektep bi - nası evvelce bir kilise imiş. Sonra bir takım tadilât yapılarak bu ha- le getirilmiştir. £ Mektebin mev- cudu 175 talebedir. Bunlardan 21.ri kızdır... Geçen sene 34 tale- beden yirmi sekizi muvaffak ol - VAKIT'ın Mili Romanı: 6 Şeke dee daş Yeni bir orta mektep binasına çok ihtiyaç vardır.. Vekâlet 10 bin liralık bir yardım da bulun - muş olsa alt tarafının muallimle - rin rehberliğiyle ikmal edileceği- hi söylüyorlar. Bordur çocuklarm- dan bu kadarcık : bir iyilik esir. genmemelidir. Nüfus işleri Bergama nüfus memurluğun - dan buranm nüfus müdürlüğüne tayin edilmiş olan (İsmail Hakkı Bey geçenlerde işe başlamıştır . Mumalleyh nüfus Omuamelâtımı muntazam bulmuştur. Yalnız ku- yudat çok eskimiş ve bazı yerleri bozulmuştur. Nüfus kanununa gö- re her on senede bir tahrir nüfus kanununa göre her on senede bir tahriri nüfus mecburiyeti vardır. 1k tahrirden sonra (30) sehe geç- tiği halde 1928 e kadar tahrir ya - pılmamıştır. Yalnız nüfusları ziyaa uğrayan yerler tahrirlerini - yapmışlardır. Müdür İsmail Hakkı Beyin, bütün kuvvetiyle nüfus işlerini tekâmül ettirmeğe başladığı görülmekte - dir. oldukça ileri gitmiştir. Buralarda ceviz ağaçları çok olduğundan ce- vizden © masalar, (o sandıklar, sandalyeler, etajerler, tavla ve si- yara İİ yazıhanelerin enva'ı, karyola veoda takımları yapılmaktadır. Bu zarif eşyalar İstanbul, İzmir ve Ankara gibi bü- yük şehirlere > gönderilmektedir. Buradaki bütün evler, dükkânlar ve dairelerin möbleleri hep ceviz « ağacındandır. Bu nefis maddenin bol bol sar- fı kimsenin gözüne O çarpmıyor. Bunlar daha ince kesilerek diğer ağaçlara kaplama suretiyle kulla» rulmış olsa milli servet namına da- ha faydali olur. Cilâ ve fırmlama işlerine de çok ehemmiyet veril » melidir. Ticaret odası Vilâyetin başlıca ticareti arpa, Kocası Kümil Bey seneleşden- O şimdi bütün hevesini torun- larıma (Aysel) le (Sevim) e ver- mişti: Dramada bıraktığı malla- ra ve mülklere o kadar keder et- memişti. Onun yüreğine sızı dü- süren o birbirine kilit gibi bağir kalabalık ailenin dağılişr olmuş- tu. Kolkolu verseler Gölün Dia - mayı kaplıyacak bu eski Rumeli beri görmedikleri Ergini büyük | ailesini bozğun çil yavrusu gibi sevinçle karşılıyorlar, Bedia dağıtmıştı. EN. ESPNEZ İ iğ Burdurda okuma işleri Balıkesirde Bir cinayet Hem amcasını, hem amca" sının kızını yaraladı Balıkesirde kanlı bir vaka ol - muş, Şükrü efendi isminde bir genç amcasmı ve amcasının kızı - nr yaralamıştır. Vaka Kalem köylü Fahri efen ” dinin Yenice mahallesindeki € - vinde cereyan etmiştir. Bir miras meselesinden amcası ile dargın olduğu anlaşılan Şükrü akşam saat yirmi sıraları amcasının evi - ne gitmiş ve vakayı yapmıştır. Yaraları ağır olan Fahri efen - di ve kızı vakayı müteakip has - tahaneye kaldırılarak tedavi al » tma alınmışlardır. Şükrü vakadan sonra kaçmış - tır, Bugün yarın yakalanması bek lenmektedir. Vaka mahallinde umumi bir heyecan uyandırmıştır. Komünistlik maznunu iki genç Aydında komünistlik yapmak- tan maznun (Halil İbrahim oğlu Mustafa ve Hüseyin Azmi oğlu Cihat efendiler mevkufen İzmire getirilerek hapishaneye sevkedil - mişlerdir. Bunlardan Cihat efendi Aydın müddeiumumiliğinin tevkif mü- zekkeresi üzerine İstanbulda tev - kif edilmiş ve mevkufen . İzmire getirilmiştir. Mustafa efendi Ay - dmda bir mektepte talebe bulu - nuyordu. Duruşmaları İzmirde yapılmak üzere İzmire getirilen iki maznun müddeiumumilik makamınca bi - rinci istintak hâkimliğine veril - mişlerdir. İstintak hâkimi tahki - kata başlamıştır. buğday, akdarı, afyon, yün, yapa- ğı, gül yağı halı dokuma ve bir miktar işlenmiş deriden ibarettir. Dokumalar çok revaç bulmuştur. Bunlar şark vilâyetlerinin en u - zak yerlerine kadar gitmektedir. Ticaret odası reisi (o Şükrü Beyle kâtibi Şükrü Efendi odanın inti - zam ve terakkisime bütün varlık - lariyle çalışmaktadırlar, Ragıp Kemal Acı dolu yıllar, yerleşmek, yeniden ocak kurmak kayğula - rı ile didişen bu aile parçaları - nın perişan olan sevgisini zede- lemiş gibiydi. Şimdi artık bozgunun açıtığı yaralar Oazcok kapanmış, eski geniş, ferah halinde olmasa bile yeni yuvalar kurulmuştu. Hele aile içinde filiz gibi (o boy veren çocukların büyümesi hayatın ge- çici istiraplarını silmiş, temizle - mişti, Hafize Hanım da artık Rume- Ki hatıralarınm acısmdan silin- miş, bütün zevkini de en kederli demlerinde onu eğlendiren (Ay- sel) ve (Sevim) e vermişti. Fakat bu akşam... Bu akşam (Aysel) in sık sık lâkırdısı geçtiği (o balde kendisi görünmiyordu. Ergin bahçede gördüğü genç kızın (Aysel) olduğunu artık an- lamıştı. Fakat konuşma arasm - da kendisinden bahsedilen (Ays Esrar perdesi yırtıld' Menemende sekiz yıl önce yap” cinayetin faili şimdi anlaşıldı 926 senesinde Menemen civa * rmda bir cinayet vuku bulmuş, faili ele geçirilememişti. Sekiz se- ne evvel Ali oğlu İbrahim isminde bir hizmetkâr bir tabanca kurşu - niyle ağır bir surette yaralanmış tedavi için İzmir memleket has - tahanesine nakledilirken kendisi - ni kimin yaraladığı sorulunca yal: niz: — Beni Mustafa vurdu! Diyebilmiş ve ondan sonra öl - müştü, Aradan geçen uzun senelerden sonra bu cinayetin faili meydana çıkmıştır. Hâdisenin vukuunda Menemen müstantiği tarafından yapılan tah- kikat neticesiz kalmış, takibatın muvakkaten tatiline karar veril » mişti, Bu defa cinayetin faili şu şekil- de meydana çıkmıştır: Salise hanım adımda bir kadın bu cinayetin taşıdığı esrar perde - sini yırtmıştır. Salise hanımla Mustafa arasın- da Menemen hukuk mahkemesin- de bir dava rüiyet edilmektedir. Salise hanım bu davada kendisine avukat Mustafa Kemal beyi vekil tutmuştu. Bir gün avukatın yazıhane - sinde Salise hanım sözü sekiz #8 - ne evvelki cinayete intikal ettir - miş ve bu cinayetin failini bildi - ğini söz arasında avukata söyle - miş, fakat hukuk makleenresin - deki davası münasebetiyle bunu ihbar edecek olursa kendisinin garazkârlık yaptığı zehabm ha- sıl olacağını da ilâve etmiştir. Hattâ vaka failinin Emin oğlu Mustafa olduğunu Kendisinden daha iyi bilen eski Menemen be - lediye reisi Fadıl bey olduğunu da anlatmıştır. Keyfiyet Fadıl beyden sorulun- ca hakikatın bütün çıplaklığı ile meydana çıkacağını iddia eyle « miş ve mesele adliyeye haber ve - rilmiştir. Fadıl Bey istiçvap edilince va * kayı şöyle anlatmıştır: sel) meydana çıkmıyor, ara sıra küçük Sevime: — Haydi oyavrum, ablana söyle, benim yukarıda atkım var- dır, versin. Yahut: — Haydi âblana git te sana dersini göstersin! Gibi emirler veriyor, Hafize Hanım da (Ergin) e dönüp: — Şimdi işte bunlarla avunu- yorum. Bu küçük yaramaz ama, ablası akıllı uslu maşallah, di - yordu. Ergin bir kaç kere dudakla - rma kadar gelen bir sorğuyu söylemekten çekindi. Ya Aysel, niçin gelmiyor! Fakat onun bir yerde misafir. likte ve yahut yanıma #okulamı- yacak kadar hasta olmadığını bu geçen lâkırdılardan anladıktan sonra bunu sormağa cesaret e- demiyordu. Her halde onun ya « nma çıkmamasında obir sebep NE > 7 >< e — Bir gün Emin nına gitmiştim, telâ9 Telâşının sebebini #9 “Bizim çocuk Bedel yaraladı. Bu mesele! * için allah aşkma bans dedi. Ben de: “Mesele ” Bakalım ne olacak?,, di verdim. Sonra müstanti* rılmadığım için bu mesi hiç kimseye bir şey sö Demiştir. Yapilan tahkikatta suçu sabit olmuş, kendi edilerek ağır ceza mah muhakeme edilmek gtirilmiştir. Zi Bergamada pe$” kalkıyor Bergama belediye kadmlarının kıyaf: hat yapılmasını, peçe! rılmasını ve kadmlar | kıyafetlere girmelerini tına almıştır. Bu karar lerde yeni hafriyat meydana çıkan eski dolayı yerli ve ecnebi #iÜİ ri çoğaltan Bergamada © sir bırakmıştır. Ölümle netic bir kaza ; Bürhaniye Ensasmuf” Köyüne yarım saat uz lunan Çamaşırlık çökm küntü esnasında köyde" isminde bir kadm sek” Zehra isminde bir çocuk | şırlıkta bulunmuş, OE altında kalarak ölmüştü” A N N N hiç bir şey olmamıştır. hi, Susığırlık bayi” / Vilâyetçe * Susığırlık” b dare baytarlığma inhs tar Mehmet Ali beyin“. İktisat Vekâletince isli 2 muştur. Mehmet Ali bei sine başlamıştır. vardı. a Kim bilir belki de W Kim bilir belki d€ ca kız lan (Aysel) i9 nikâh düşecek bir : 2 i ki kadmlara mabsW* ona çıtlatıverdi. — (Aysel) de s9

Bu sayıdan diğer sayfalar: