1 Ocak 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 22

1 Ocak 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 siribirine çtür. Ve ı hislerin Dn uk nuhafaza evvelki bir insan ize onun mutlaka var de seriyetle '£ veren işünenler yüsbütün vesikayı ı defteri, k MALARYA SITMASINI AŞILAYAN SİVRİSİNEĞİN — Geçen sayının devamı — Kn yatağının üzerine kendisini attı, Sökaya sahip olmak için Sa- rangayi nasıl mahfedebileceğini düşün” d dönerken birçok plânlar kur- muş; fakat uzun uzun düşündükçe bun- ların hiçbirinin kabili tatbik olamaya- cağını anlamıştı. ranganın karşısına çıkıp Söka için dövüşmek bu korkak ve namret adamın işi değildi. Adamlarından birine onu öldürtmek... bunu da düşündü. Para onun için hiçbir rol oynamazdı, Fakat Saranga, fakirliğine rağmen köyde çok itibarı olan bir adamdı. Çünkü onun daima baş kalarına yardımı ve iyiliği dokunurdu. O, cık parasile çocuklara kırmızı beyaz AR çubukları alır, kom- şularının pirinç tarlalarında çalışır; hatta bu yüzden hasta olduğu zamanlar on- İardan hiçbir tazminat istemezdi. Hiç kimse Sarangayı öldürmek İstemiye- cekti, Hiç kimse o ilmi kadar ince allarını koyarak, ıstırap! ölüm hazırlamak istemiyecekti. Kasmin habis plânlarının içine gittikçe gömüldü. olmak hırsı onda gittikçe büyüdü. Her ne bahasına olursa olsun 6; bu kıza malik olacaktıl.. ve Ve Sökaya malik s4. Geceleyin herkes uyurken Kasmin evinden çıktı. Ahırdan hayvanını ala» rak uzaklaştı. Uzak dağlara RPuh-Marah nın (fena ruh) içinde yaşadığı yabani ve ıssız ormanlara gitmek istiyordu. Kasmin yanına birçok altın da almıştı. Çünkü habis ruhu birşeye razı etmenin biricik çaresi para idi. Kasmin korkak ve namertti. Fakat hırsı EM daha büyük iu için Ruh-Mar bulmağa gitti. Pirinç ve şeker tarlalarından geçerek büyük bir dağın eteğine geldi. Orada hayvanını bir ağaca bağladı. sessizliğin dehşetini uykudan uyanan yabani kuşların karanlıktaki uçuşma" ları, birkat daha arttırıyordu. bir ağaç tepesinden bir m geliyor, ve herhangi bir taraftan gelen bir dal çatırdısı bile Kasminin, kalbini kokruya yoğuyordu. Sanki her yandan bir tehlike onu bekliyor. Sarmaşıklar ve otlar arasında görünen hilekâr ve hain suratlar, başına bir musibet gele. ceğini ona haber vermek istiyorlardı. * Çeviren : Emine Ortaç * Gecenin karanlığında böyle “bir yolu yürüdüğüne pişman oluyorken, dağın sırtında bir taş mağara gördü. Mütereddit adımlarla bu magaraya Siyah taşlar arasında kapıya benzer bir delik buldu. Korkudan bo- gulur bir balde bu kapıya vurdu. Çatlak bir ses ona * o da içeriye girdi. giriniz. diyince Ruh-Marah Kasmini zaten bekliyor du. Çünkü © müfsit bir ruhun arzuw larını bilirdi. Zengin hâkimin oğlu altınlarını önüne dökünce, isteklerini dinlemeğe âmada Fakat bu arzuları yerine getirmek ve Sarangayı öldürmek kolay bir iş değildi. ünkü Saranga iyi ve insanlar İara- fından sevildiği için, onun hiç kimse bir kılına bile dokunmak istemiyecekti. Ayni zamanda o, çok kevvetli bir adamdı ve büyük tehlikelere göğüs olduğunu (söyledi. denbire Rub-Marah'ın yüzünde hilekâ âr bir gülümseyiş belirdi. Sarangayı nasıl mahvedeceğini bul- muştu. Ne bir kaplanı..ne de bir yırtıcı hayvanı ona bücüm ettirecekti. yalnız sivrisinekleri... Bir insanın kuw- veti nekadar büyük olursa olsun, isterse aslan ve kaplanları yensin, bu küçücük hayvanların tehlikesine karşı insanlar Hayır, acizdiler. Bu sinekler yığınla gelecekler, ona hücum Oedeceklerdi. Ayni zamanda sokuşlarının zehirli için Ruh- Marah müessir bir büyü de düşünmüş idi. Kasmin karanlık mağarada korku içinde bekliyor, Ruh.Marah'nın sözlerini dikkatle dinliyord u. Ruh-Marah bir ateş yaktı. Bir ten- cereyi ateşin üzerine oturtarak içerisin de tatlı kokulu, kırmızı renkli garip bir mayi karıştırmağa başladı. Bu kay- nayıncaya kadar sihirli sözler söyle yordu. Ondan sonra Kasminin yanına geldi. Belinden keskin bir biçak çıka olması tarak Kasmine, elini tencerenin üzerine tutmasını emretti HİKAYESİ Zengin Kasminin yüzü korkudan yeşil kara olmuş, elleri titriyordu. Ruh-Marah istihfafla güldü ve sert sert Kasmine söylendi : — Korkma delikanlı! hiç birşey olmaz” bundan içir- mek için, senin de bu mayiin içinde kanın olmalı; dedi ve Kasminin elini yakaladı. Bıçağile bir yara açarak kanını bu 1 ayiin içine akıttı. e tekrar birçok sihirli kelimeler mırıldan. dı. Birdenbire mağarayı ıslık sesleri ve vızıltılar doldurdu. Sürülerle sivri» sinekler açık kapı dan ediyorlardı. Havada birkaç defa dolaş» tıktan sonra insan kanının tatlı koku- sunun cazibesine tutularak tencerenin kenarına kondular, ve sia € başladılar.. Baygın bir halde kondukları yerden uçtular, birkaç defa mermi çırpındıktan sonra tekrar yere yuvar landılar sın, yalnız sivrisineklere içeriye hücüm Ru yi Marah plan ie dirilecek- lerini biliyo rdu e Kas ne dönerek söylendi : — Korkma Kasmin, Saranga ölecek» tirl. Sen evine git ve müsterihane sonunu bekle ! “a abah güneşinin ilk aşıkları en yüksek Hindistan cevizi ağacının tepe sini oOaydınlatır Oaydınlakmaz (O96 yavaşcacık (o sevgilisinin (o kulbesinden çıktı, Saranga henüz daba uyuyordu. Uyurken dudaklarında görülen gülüm” seyiş büyük saadetini ifşa ediyordu. Horozun neşeli ötüşü onu da mesut rüyalarından uyandırdı. Saranga: «Sökal» diye haykırdı. Fakat şimdi evinde tezgâhın önünde oturmuş, gelin lik esvabını dokuyordu. Bir sıçrayışla sevgilisi ü. O günkü yorgunlukları için Seni li a Jadı. Gülerek ağaçtan birkaç olmuş muz kopardı. Kilerden aletlerini alarak pirinç tarlasının yolunu tuttu. ranga memnun idi, Hafif adım” larla yürüyor, gözleri neş e içinde, sevgi ve saadetten babseden bir türkü söyli- in Bataklık se ve Gü set olan rmaz, derhal çalışmada başla. Elleri işini görürken Pek yakında Söka onun kulübesine © gelecek... ve çocukları olacaktıl. i küçücük, çıplak, esmer mahlüklar gü yg mer sevgi

Bu sayıdan diğer sayfalar: