16 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

16 Mayıs 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÜT a Ç Sahife 4 YARIN Harice milyonlar gidiyor! — izan Şahınır. Bu gün de tüccarımızın ticaret odasına verdiği lâyıhasını neşrediyoruz Assürans sigorta yüzünden memleket haricine milyonlarca liramızın aktığını ispat maksadı- le geçen nüshalarımızda bazı vesikalar derç etmiştik. Bu gün memleketimizi pek mühim mik- yasta alâkadar eden bu mesele hakkında tüccarimızın — Ucaret odasına verdiği lâyıhanın metnini meşrediyoruz. Metin şudur: *Paramızın harice gitmesine mani olmak için sigortalarında kısmen inhisar” altına alınmasına lüzüm 'görülerek oyolda tanzım ve 19 Temuz 1929 tarihinden itibaren mevkii mer'iyete vazolunan kanunun suret ve şekli tatbiki hak-' kında yapılan talimatname ve tarife erbabı ticaret ve sanayli | mutazarrır. etmekte ve teşviki sanayi kanununun vazındaki ma- ksada münafi olduğu görülmek- tedir,! Malumunuz olduğu üzre Tür- kiyede muhtelif branşlar üzerine yapılan — sigortalardan istihsal olunan primler senede dört buçuk beş milyon liraya baliğ olmakta, bu primlerin büyük bir kısımı harik sigortalarından alınmakta- dır. İktisat vekâletince 9 Temmuz 1929 tarihinde tasdik edilen ta- rifede umumi tarifeye tabi olan sigortaların ücretlerinden bir de- rece tenzilât icra edildiği halde memleketin hayat ve iktisadiy- tıyla alâkadar olan ticari ve si- nai müesseselerin sigorta fiatla- rından tenzilât yapılmayıp tica- ret vekâletince 21 kânunu evvel 1926 tarihinde tasdik edilmiş olan tarifedeki fiatlara göre pek yüksek fiatlarla sigorta yapıl- maşı ve ne zaman kadar bu ha- lin devam edeceği bilinememesi emval ve eşyayı 1lüccariye ve sinaiyenin mühim bir kısmıaı teminatsız. kalmak tehlikesine maruz bırakacak ve hayatı pa- halılaştıracak sebeplerdir. 1920 de esnayi mütarekede itfalye teşkilâtı olmadığı bazı sebeplerle yangınların çoğaldığı bir zamana mahsus yapılmış ve elyevm bir kiymeti ameliyesi kalmamış olan işbu hususi tarifenin aradan gecen uzun bir müddet zarfında kumen ve temamen tadil ve tecdit edilmiş, teblikeli ittisal- lerden kurtulmuş olan - rizikor- lara tatbiki de külliyen yanlış ve haksız bir harekettir. Bunu kumpanyalarda - bili- yorlar fakat fiatların düşmesin- den korktuklarından icap ve zamana ve eşhaşa göre tarife fiatlarından yüzde elli ile sek- sen arasında tenzilât yaparak, tediyat hususunda — teshilat gös- | tererek güya hıluulılılın tuıılı ediyorlar hakikatte ise mezkür tarifenin yeniden tetkikına mani olmak için şikayata meydan ver- mek istemeyorlardı, | — Yeni tarife tanzim edildiği i yakit pek kolay Jıkla hususi ta- rifede tanzim edilebilirdi, bir za- l manı muvakkat için olsada ta- rife komisyonunda bulunan siogorta I muütahasıslarının bususi fiatlara ( ait tarifenin yapılmasını | raya bıraktırmaları iddiamızın O Şihhatını tasdik eder. z Tarife vetalimatnameye tenzilât | derası imkânını kaldıran madde- | nio yazılması sebebine gelince tarife komisyonu reisi ve iktisat | tWüderrisi Zühtü beyfendi sigorta mutahassıslarının iştirakile yeni | tarife ve talimatnımeyi tanzim ettikleri vakıt sigorta kumpan- yaları tarafından ötedenberi ya- pilmakta olan tenzilatın eski ta- rifedeki fiatlarla derecel nispe- | tini nazarı dikkata alarak umu- , mi tarifeye tabi rizikolar için , leffen takdim ettiğimiz cetvelde muharrer fiatları tesbit etmişler ticari ve sınsi rizikolara ait hususi fiatlarda aynı nisbete gö- re yüzde elli tenzil eylemişler. Müdekkikane bir hesaba müs- teniden vazedilmiş olan bu fiat- lar şirketlerin kârını tabiatile azalttığından büyük ve rakip kumpanyaların gayri meşru ten- zilâtlara esasen işleri azalan yer- li ve ecnebi ikinci derec9deki şirketlerin tatili faaliyete mecbur | etmelerine mani olmak maksa- dile bu maddeyi vazetmişler. son- Ahali ve erbabı. ticaret için pek nafi olan bu fiatlar sigor- tacılar dalret — merkeziyesinde | toplanan sigorta kumpanyaları- nn mümessilleri tarafından ka- bul edildiği halde Mösyö Piyos | buna itiraz ederek iktisat vekâ-j leti nezdinde teşebbüsatta bulu- nup fiatların tezyidine muvaffak olmuş, fiat cetveli de o surette tap edilmiş, lâkin tenzilâtlı ta- rife nazarı dikkata alınarak va- zedilmiş olan bu madde değişti- | rilemeyereke eki şeklinde kalınca ve mevkii meriyyetten kaldırılan eski tarifenin husus! fiatlara ait kısmı da yeni tarife ile birlikte mecburi bir surette tatbik edi- I lince sigorta ücretleri gayri ka- | bili tesviye bir bal almıştır. Yukarda bertafsil arzolunan hususatın tevlit ettiği haksızlık- ların ve hayat pahalılığına ya- pacağı tesirin önüne geçilmesi için icap eden muamelenin ifa- sile mezkür — sigorta - fiatlarının tenzil ettirilmesi zımımında key- fiyeti heyeti muhteremelerinin ' pişi tetkikına arzediyoruz efen- | dim., SAa R Mi Havuz başında gezerken “Trabzonlu Fehmi; bir arka- daşile birlikte Bıyıııl meyda- nında gezerken — karşılarına 2 meçhul dolandırıcı çıkmış, man- tarcılık suretile172 Hralarını alıp savuşmuştur. Kuzu meselesinden Dün Bandırmadan limanımı- —WI vapurundaki kuzu- has nıl Arifle ; B Seaden ha Yanğın başlangıcı Mahmutpaşada — tuhafiyeci Ali Abbas ef. dükkânından ateş çıkmış isede söndürülmüştür. A- teşin esbabı hakkında tahkikata başlanmıştır. Yorgan hırsızı Taksimde tarla başı cadde- sinde hallâç İhsan efendi dükkâ- mına bir hirsız girmiş bir yorgan çalmıştır. dülün biraderi Yahya ve “'"A" Otelden halıyı kim çaldı? lah arasında kavga | fanla arkadaşları, Apdülle Pyayı övmüslerdir. ""—ı.ı. ic_yoııwıı “Bristol otelinde =4 ak bir lıhç;ılıııııı. tah- iradesi et Bütün memurlar yerli giyecek *Tahrandan bildiriliyor : Nevruz bayramı münasebeti- le Şah Rıza kasrı pehlevi, bütün memurların yerli malı giymeleri hakkında bir irade ıstar etmişti. * S'tarel cihan , gazetesinin aldiğı malümata göre İranda bü- tün halkın melbusat ihtiyacını temin edecek kudrette mensu- cat tezgâhları mevcut olduğu ci- hetle bütün ahalinin yerli malı giymeleri hakkında bir kanun lâ- yihası tanzim elmek niyetinde bulunan hükümetin son sistem makineler tedariki için milli fab- rikalara büyük miktarda mua- venet edeğektir. İranda Mümasili bulunan ec- nebi mamulâtına karşı yüksek gnmok konulmuştur. İranda 400 kişi yandı ! Tibrizden : Huzer limanında büyük bir yangın olmuşlur. Akeş şehri şark garp ve cenup cihetlerinden iha- /ta edecek ön dokuz saat devam etmiş, kadın erkek ve çocuk sa- kinleri ve eşyârile beraber 281 hane yanmıştır. Yanmak sureti- le ölen ve işe yaramaz derecede yanan 4 kişidir. Yangının bu derece büyüme- sine en ziyade sebep olan ateşin gaz deposuna sirayetidir. Mali hasar 700 bin İngiliz lirası ka- dar tahmin olunuyor. Harikzedelere muavenet edil- mek üzre Şahın riyaseti altında bir komisyon teşekkül ettiği gibi Şiri Hurşit cemiyelide mec- ruhları tedaviye müsaraat eyle- miştir. yerepggasasem Âli iktisat meclisi Âli iktisat meclisi 1 Haziranda Ankarada toplanacaktır. Meclise intihap edilecek 12 âza için namzetler henüz tesbit edilmemiştir. Tramvayda giderken Fatihte —oturan — Mühendis Mehmet Fehmi Bey Ortaköye giderken tramvayda allın saatini bir yankesici çarpmıştır. Bir terzihane soyuldu Beyoğlunda Tepebaşında A. sım beyin Amerikan terzihane- sinden 24 parca üçer metroluk kumaş çalınmıştır. Madam yarala ndı Dün Bs,o.ı.mdı Muhtar bey caddesinde henüz ismi anlaşıl- mıyan bir otomobil madam Agav- niye çarpmış bazı yerlerinden yaralanmıştır. Evleride tosluyorlar Kızıltoprakta liman şirketi memurlarından İsmet beyin evi- nin köşesine 2260 pnumaralı Hi- dayetin otomobili çarpmış evin bazı aksamını tahrip etmiştir. Madamın çantası — Taksimde cami sokaginda oturan madam Ardi evelki akşam evine gitmek İstiklâl ceddesinden geçerken elinde bulunan çanta- sını iki meçhul şahis kapıp kaç- miştir. Madam Ardininin çantasinda 31 lira, bir saat kordon, bir alıtın yüzük, bir pirlanta taş, bir altın istavroz çalınmıştır. 5 Nisan BİR AİLE Hatıra defterimden — (Dünkü nüshadan devam) (Dünkü kısmın hülasası) (On beş senedenberi yüzünü görmediğim, çok kıymetli arka- daşım Haldun, bir köylü kızı ile evlenmiştir. Beni evine davet * ediyor. Trenden indiğim vakıt, ya- nımda çocuklarının ikisi olduğu halde, evvelâ tanıyamadığım çok şişman, göbekli bir zat, boynu- ma sarılıyor : Tanışıyoruz. Fa- kat, senelerdenberi seviştiğimiz arkadaşımın gözlerinde o eski parlaklık kalmamıştır. Evine ge- liyoruz. Karşımda, bundan on beş sene evvelki nahif kızcağız yerine şişko bir köylü kadını çıkıyor. Odaları gezerken, nü- zül illetile titreyen ihtiyar bir adamı görüyorum. Ayşe hanım yanıma sokularak . . , ..) — Bubüyük babam' beyfen- di! seksen yedi yaşında, — dedi sonra, daima” titreyen ihtiya- rın kulağına haykırdı: — Babal bu gelen bey Ha- Idunun arkadaşı. Alil adam bana safa geldiniz demek için bir gayret gösterdi. “uva, uva, uva , eli zıngır zın- gir. titreyordu. — Teşekkür ederim efendim diyerek bir iskemleye oturdum. Haldun içeriye girmişti, gülü- yordu. — Oh! oh! dedi. Babamla tanıştınız mı? Bulunmaz bir adam dır bu moruk çocukların yegâne meşguliyeti çok oburdur birader onu serbest bıraksan nakadar çok yediğine hayret edersin. Ma- mafih göreceksin. Şimdiye kadar böyle tuhaf bir şeye tesadüf et- memişsindir, birazdan görde bak! Sonra, beni odama götürdü- ler. Merdivenlerde büyük bir pitirdi. işittim, döndüm baktım, bütün çocuklar, babalarının pe- şinde, bana bir hürmet olsun diyemidir? bilmem, beni takip ediyorlardı. Odam, nihayetsiz, — çıplak, geniş bir ot deryasına benzeyen bir ovaya nazırdı. Bu ovada ne bir ağaç ne bir şey, hiç hiç bir şay yoktu. Bir saat sonra yemeğe çağır- dılar, yemek odasına geçtik. Bir hizmetçi, başını sağa sola sallayarak, güçlükle dönüp, mü- tecessis ve aç nazarlarla, yemek- lere bakan ihtiyarın koltuğunu sürüklüyordu. Haldun ellerini oğuşturarak: — Epi eğleneceksin. Dedi. Büyük obur babayı seyredece- ğimi anlıyan çocuklar gülmeye başlarken, anneleride omuzlarını silkerek tebessüm ediyordu. Haldun, ellerini ağzına götü- rüp bağırdı. — Bu akşam külbastı Var!... İhtiyarın buruşuk simasından bir canlılık eseri geçti; yukardan aşağı daha fazla titreyerek ne töylediğini anlamış ve bundan mMemnun olmuş olduğunu anlat- Mak istedi. Yııııiıı Diye — mırıldandı. Baktım: Büyük baba, çorbayı sevmiyor ve yemek istemiyordu. Sıhhatı için, onu, içmiye icbar etiyor- lardı. Hizmetçi, dolu bir kaşığı başlandı. Haldun l zorla ağzına tıkarken o M naat ed':rıık püflüyor ve böylece ıiı;ııdın fışkıran şeyler masayâ ve bize geliyordu. Çncıılılıî, sevinçten kaplarınd — sığamıyorlar, babaları pek ziyâ” de memnun, tekrar ediyordu. Çok tuhaftır, bu ihtiyar! bütün yemek esnasında yalnlf onunla meşgul olundu. Büyük baba, masanın ü“"y duran yemekleri, |nılorllo Si yiyor, deli i hareket edef ıllerlie nnlırı',u, kendisine ÇC“J 4 isteyordu. Halbuki bütün ai? bu kaba ve şayanı nefret fıdl* neş'e saçiyordu. Külbastı geldiği vakıt, sabir” — sizlanmaya başladı. Şükrü bağırdı : ' — Artık ana yemek yok, çok ğ yedin! j Ve ihtiyra yemek vermiye” — cek gibi davrandılar. " O zaman büyük baba » ağlamıya başladı. O,halde kuv” vetle titreyerek ağlarken, bütün ooredulklıı kahkahadan kırılıyor” — "4 Nihayet hissesiği küçük bif — tabak içinde getirdiler. Büyük ğ bir et parçasını yutan bir gibi, O da pirzolasını yuttu, son” ra tepinerek gene istedi. Bu feci ve gülünç manzarâ karşısında, daha ziyade merba” mete kapılmıştım, Bir lokmâ daha vermelerini rica ettim. Ayşe, cevap verdi: — Yok “canım! fazla bu yaştaki adam ne olur? Sustum ve düşünmiye başlar — dim. Hey gidi ahlâk, hey gidi man” tık, hey gidi nezaket! O yaştaki — adam ha ? Demek onun sıhhatın” f dan endişe ederek tadabileceği yerst tek bir zevkindan mahrum edi* yorlar! Sıhhat mi? Sıhhat, b“' can çekişen adamın nesine ge“ rekti” Şurada kaç günü vardı ki? 4 ©on mu, yirmi mi, elli mi "lıulr yüz mü ? niçin böyle yapıyorlar — dı? Kendi eyiliği için mi? Yoksa oburluğu ilebütün ailenin uzun ıımuı eğlencesi kalsın diye mi ? niçin ?. Artıkbu hayatta yapılacak — hiç bir şeysi kalmamıştı. Yalnız bir zevki, — yalnız bir neş'e.i vardı, niçin bu Mı arzuyu hayatının sonuna kadar yapmamalı idi ? j Bir zaman iskambil oynadık- — tan sonra yatmak üzere odama çıktım, meyustum. Pençereyi açarak önüne otur- dum. Dişarıda, çok hafif, çok — tatlı, çok ruhnüvaz bir ses, bir — tarafta tünemiş bir kuşun cıvıltısı geliyordu. Buj kuş, yumurtaları" nın üzerinde uyuyan dişisinin beşiğini sallamak için, geceleyin — alçak sesile — böylece öterken, şimdi bayağı karısının yanların” da pervane gibi dönen zavallı dostumun beş çocuğunu düşün” a Nakili / Hüseyin Zeki Bir banka müdürü şehrimize geldi müddiri M. Sebecht şehrimize gelmiş ve Kambyo borsasında — Nurullah Esat beyi ziyaret ederek — #on para vaziyeti hakkında ma>” — lumat almıştır. Muııı.ıllıyh bu gün Berline gidecektir. $ Doyçe orientbankın umumi —

Bu sayıdan diğer sayfalar: