27 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

27 Mayıs 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a S ğ n | n | ve mülga usulü muhakematı ce- zaiye kanunu muvakkatine mü- zeyyel madde mucibince valile- rin memuriyet — vazifelerinden mütevellit olmayan ceraimden dolayı tahlı muhakemeye alın- maları lâzım geldiği takdirde bu- yakın merkezi vilâyet mahakimi adliyesince istintak muhakeme- leri icra kılınacağı müsarrah ol- masına ve Muhiddin B. ise is- mat olunan suçu işlediği anda bilfill valilik vazifesini ifa et- mekte bulunmasına ve ceza usu- lü muhakemeleri — kanununun muvakkat A. maddesinin B. fık- rası mucibince asliye mahkemesi serisine ait bulunmasına, Beyoğ- lu sulh ikinci ceza mahkemesinin bu hususta ittihaz ettiği kararın feshi ref ile rüyeti davanın ber- veçhi arz maddei müzeyyeleye tevfikan — mezkür mahkemenin vazilesinden hariç olduğuna ve | evrakın müddeiumumiliğe iadesi- ne,ceza usulü muhakemeleri ka- nununun 302 inci maddesi muci- | bince karar itası istida olunur efendim., 23-5-930 İşbu itirazname ve katıar okundu itirazname münderecatı kanuna muvafık bulunduğundan , muterizönbih kararın feshine ve evrakın en yakın vilâyet mer- kezi muhakim adliyesine - irsal olunmak üzre müddelumumiliğe tevdiine karar verildi.,, Müşteki vekilinin sözleri Dün valt mahkemeye gelme- miş ancak her iki tarafın vekil- leri hazır bulunmuştur. Süretini dercettiğimiz. — müddeiumumilik itirazanamesi okunduktan sonra müşteki vekili söze başladı: | — Bu karardan biz. daha | haberdar değiliz. Tabil bu kara- | rı turuk kanuniyeden geçireceğiz Muhiddin beyin sıfatı resmiyesi şehreminidir. Ancak vali veki- Didir. karar doğru değildir. Muhiddin beyin vekili —Bizce söylenecek bir şey yoktur. j Müşteki vekili — Muhiddin B. bizatihi vali değildir. Müddei- ! umümilik bu yolda yanlış hare- ket etmiştir. Bu ilmi ve hukuki bir meseledir. Mahkemeniz için ittiba zaruridir. Fakat bizim için kanuni yollar açıktır. 1 Maznun (vekili — Biz mah- kemenizde) vazife itirazı derme- | yan etmiş değiliz. Makamı iddia | bu ciheti düşünmüş ve üçüncü | asliye ceza mahkemeside haiz olduğu salâhiyete binaen tarafey- ni çağırmadan bu kararı vermiştir. asliye mahkemesinden sadır ol- muş bir k ırada müna- Tefrika No:; 85 l Ankarada kızlar gipte ile arkamızdan ba- kıyorlar, geçkin kadınların göz- leri yüzümüzde eriyip sabitle- gıyor... Akşam avdette, zarif ve şı- marık - teniscilerin yol üzerine sıralanmışlar, Sevimli başlarını omuzlarına kırarak bize bakı- yorlardı, sonra utanarak kaçış- tılar. Handan biraz — sıikilmıştı, Kelini göksüne bastırdı : — Dinlenelim biraz... dedi... evvelden de böyle yapardı, yo- ruldugu zaman elini göksüne bastırır, koluma asılıp yüzüm bakarak : — Dinlenelim ...: derdi. Sami beyle refikası yarı yol- İ lundukları vilâyet merkezine en ; ! | | | | İ | I kaşası bimanadır. İsnat olunan | fill ya memuriyetten münbaistir i veyahut değildir. Makama itiraz hakkı vardır. ve vali ile vekili arasında ilmen ve hukuken bir fark yoktur. Vekilin dahi ehvali şahsiyesinden — münbals davası yine aynı kanuna tabidir. Bina- enaleyh bermucibi - karar evra- kın müddel umumiliğe tevdiine karar ittihazını talep ederim. Müşteki — vekili - Muhterem hasım vekilleri geçen celesede bu haklarını istimal etmediler Müddel umumilikte ihzara çalış- makla mahkemeyi salahiyettar görmüş fakat bilahara ikinci safhadkai muhakemeden sonra bu tarzda bir düşünüş ortaya almış olması garip ve aciptir. Tetkik edilecek iki nokta vardır: Acaba şu fiil vazife ifasından mı münbaistir. Yoksa değilmidir? Bu maznunun mes'eleyi tenvirin- den sonra anlaşılabilir bu cihet anlaşıla bilmesi için teşkili tara- feyn lâzımdır. Teşkili tarafeyn yapılmadıkça biç bir itiraz der- | meyan edilmez ve esasen vali vazifei memuresini ifa halinde değildi gece arnavut köyünden | ailesile birlikte gezmekten geli- yordu ve vekil olmak dolayi- sile bu maddeden istifade etmez Maznun vekili vazife mes'elesini mevzuu bahsettiğimiz için geçen mahkemenin salâhiyetini kabul etmiş Olduğumuzu söylediler va- | zife itirazının dermeyanı zema- nı olmadığı için dermeyan etme- | dik esasen bu günde vazife iti- razı dermeyan etmiş değiliz | müddei umumlliğin kararına bi- zim gibi mahkemei muhtereme- | leri de ittibaa mecburdur. Bunun üzerine mahkeme ati- deki kararı vermiştir. Suçlu Muhiddin beye imat sinden suçlunun vazifel memu- riyetinden münbais olmadığı müd- | , dei vekili tarafından iddia ©- lunmasına ve işbu hadisenin vu- kuu esnasında suçlunun, vali ve- kili hakkını haiz bulunmasına ve valiler hakkında mevzu ba- his müsaadat ve a"kâmı kanu- niyenin — vali — vekillerinedahi teşmili emri zaruri ve — ta- bil olduğundan usulü cezaiye kanunu muvakkatinin müzeyyel maddesi mucibince suçlunun bu- lunduğa vilâyet merkezine en yakın merkezi vilâyet mahakimi adliyesince muuhakemei icra olunmak — üzere tetkiki mu- hakememizin vazifesi baricinde görüldüğünden işbu dava evra- kının mereli kanunisine sevkı zımmında İstanbul müdde'umu- miliğine tevdiine erildi. 27 Mayıs 1930 ir macera | da bizi karşılamağa çıkmışlardı. Yazan: AY HAN Gülüşerek döndük, Yemeği be- raber yedik. kahveleri beraberce | içtik. Artık hastanın yüzüne kan geldiği görülüyordu. Ah bu uzun hastalık onun yovarlak yüzüne bir başkalık, bir fevkalâdelik vermişti. Gözleri içinden yanıp birden tutuşacakmış gibi bakı- yor, yözü bir az daha çekik duruyordu. Ayağa kalktım: Gidi- yor musunuz? dediler. Handan arzu edilen bir gölge gibi yola kadar kolumda geldi. Beyaz elini — karanlık tâ — avucuma aldım, parmakları yanıyordu, ao- tomobile biniyordum. Elimi tek- Far tuklu ; 4 & ücrimler İade ı;ıîıîâvelesi tastik edildi lisin bugünkü içtimaında bazı kabul edilmiştir. Türkiye - Bulgaristan arasında münakıt iadel mücrimin muka- velenamesi tastik olunarak per- şenbe günü toplanmak üzere celse tatil edilmiştir. Almanya ile mu- kavele imzalandı Ankara, 26 (Telefon) Türkiye Almanya — ticaret — mukavelesi bugün imza edilmiştir. Yaz tatili Ankara 26 (Telefon) Millet meclisinin gelecek Perşembe gü- nü yaz tatiline karar verilmesi muhtemeldir. İktisat cemiyeti ne işler görecek Ankara, 26 (A.A) — Milli iktısat ve tasarruf cemiyeti bu hazirandan itibaren kurtuluş me- saisini bitirmiş olarak çalışması- na giriyof. Geçen bu altı ay zar- fında cemiyetin şubeleri memle- ketin her tarafında nizamname mucibince vilâyet ve kaza mer- kezlerinec kol budak salmıştir. Teşekkül eden şubelcrin sayısı edilen; darp ve hakaret madde- | DKO ' - | tur, Kâtibi umumtlik kaziranın ilk haftasında toplanacak olan merkezi umumiye yeni senenin mesai proğramını — arzetmekle beraber geçen altı ayın mesai ve para hesabını verecektir. Bu merkezi umumi içtimaın- da yeni teşekkül eden şubelerin tasdiki, 1930 senesi bütçesi, altı aylık mesainin kat'i he- sabı ve sergi masarifinin tas- diki görüşülecektir. Merkezi umumiye arzoluna- cak raporlar meyanında Anka- rada açılan serginin Türk se- nayicilerine Ankarada tacirler arasında kurduğu irtibatın izahı da bulunacaktır. e Istihlak vergisi Ankara, 26 ( Telefon ) — Ye- ni hususi eglence ve istihlâk ver- gisi tadilat layıhası vilâyetlere tamim edilmiştir. — Kuzum, yarın erken emi? Yüzüne baktım. Gözleri önü- ne düştü.. Yolun büküntüsünü dönerken, onun gece içinde ağa- ran gölgesini hâlâ farkediyordum, Haâlâ arkamızdan bakıyordu... | . Sabahleyin Samiyenin | telaşta kapımı vurduğunu işitlim. | Yataktan kalkarak sordum : İ Handan hanım efendinin gel. | diklerini söyledi, yüreğim hopla- -'ııııu. Giyindim, yakalıksız salou- na koştum. Annesi oturmuş, o, ayakta, elini uzatarak gülüyordu: — İşte böyle biz ansızın Feri- dün beyi tatlı uykularından ede- riz. Gözlerime inan edemiyordum. Ağustosun en endişe edilecek bir gününde şehre inmesini çekis- tirdim. — Biz, sizi almaya geldik, dedi. — Peki, ben gelmiyormuydum, Handan hanım. * ., - ' Kuzu gibi meleyen kurtlar ? Zafer avucumuzdadır! — >eoraş jasase — ı Musulini Roma meydanında 300 Haa HAĞ wa kişiye mühim bir nutuk söyledi; mulhak bütçeler müzakere ve | | Milano, 25 (A.A) — “ İste- | fani Ajansı , bildiriyor. M. Mus- | sulini 300 bin kişinin önünde ı Roma meydanında gayet mühim | bir nutuk söylemiştir M. Musu- | lini uzun teemmüllerden sonra | Livomno “wvü Flörencede söylediği ' nutuklara bir üçüncüsünün ilâve edileceğini siyah gömleklilerin | hiç de beklemediğini kaydettik- ten sonra demiştir ki. — “Bu nutuklar istihdaf et- tiği gayeyi elde etmiştir. Bu nutuklar hakiki kurtların kuzu gibi melemeleri önünde İtalyan milletinin. uyuklamasına mani olmak için şöylenmiştir. İtalyan milletinin feci hadiseler altında elim bir tarzda uyanmasına mey- dan vermemek için, söylenmiştir.,, M. Musuolini İtalyanın kom- şularından bazılarında bu nutuk- ları dolayısile kabaca teşbihler yapıldığını mevzubahs etmiş ve bugünün ve bugünkü fertlerin teşbih edilmek istenilen zaman ve Fertler olmadığını şöylemiştir. M. Musulini memleket dahilinde tatbik edilen iktisadi ve içtimai usüllere karşı da bazı ecnebi memleketlerde hayret gösleril- diğini kaydederek — demiştir ki : — Fakat bunlar unutuyorlar ki benim hükümetim bir meclisi nüzzar değil, bütün bir rejimdir. Ve rejim parlamanto grupla- rının sihirkâr bir teşekkülü, daha dogrusu bir tefessühü de- ğil, siyah gömleklilerin uzun bir mücadele devresine malik bulu- nân bir isyan ve bir ihtilâl abidesidir. İşte bu rejimin şefi, mucidi olan ben onun müdafli olmalıyım. Çünkü bu rejime reislerinin şahsında hakaret edi- liyor, inkişafına karşı hücnm ediliyor. Ben müphem iddialarda bu- lanmam, hariçte neler hazırlan- dığını biliyorum. Komşularımız- dan bazılarında ne gibi bir haleti ruhiye hakim olduğundan kâfi derecede haberdarım. (Çılgınca alkışlar). M. Musulini, Milano'da güya | idarei ürfiye ilân edildiği, İşkod- — Öyle vakın, fakat gide- Hm, apartmanı da görmuş olu- ruz. dedi.. şimdi bizim dalrede başkaları oturuyormuş, — onlar da amca beyle Avrupaya - git- mişler.. Amcamdan son aldığım mek- tubu anlattım. Kerimesini sor- duğunuz haslalığına çok üzüldü- ğünü söyledim. Sevindi, ikuşlar gibi çırpındı. — Demek beni sormuşlar? demek hastalığımı merak etmiş- ler?.. diye yanıma sokuldu. Yal- varır gibi: — Doğrumu — Feridun bey, etmiyorsunuz ya? — Mektubu göstereyim de- dim,. Mektubun bir cümlesini gös- terdim : Bakınız, sizin için “Han- dancık hastaydı, nasıl oldu ?, di- yor, O sakin, ve ağır başlı ço- cuk neşesinden salonda sıçrıyor- du. Beyaz krepdöşinden — kısa bin raya asker çıkarıldığı ha | ecnebi menabiinin gülünç | erini halkın istihzaları -r-"., , Mevzubahs ederek ıleııll“'u | * — Bütün bunlar suini: | bariz ve kat'i delilidir. Hayalk — kapılamayız. Ve bilhassa timizin hayale kapılmasına İ' dan veremeyiz. İtalya harbi V mumiye girmış 652*bin ılll—kd' 400 bin malül ve bir yaralı verdikten sonra ıl“." fer çıkmıştır. Ben bunları eski kinlerin alevlenmesi için lemiyorum. Çünkü dünkü dür mahlarimizla “barıştık, hem Ti rüstçe barıştık, Halta WM bazılarına samimi dostluk rıb"ı larile merbutuz. Bu tarihi hatırlayorum. Çü kü İtalya inkilâbı 1915 Maff sında başlamıştır. İtalyan ti ancak o tarihte mukadderi” tına karşı seyirci olmaktan mıştır. Bu gün İtalya mukad” deratının yegâne hakimidir, bi” nu bu 'gün görüyoruz. Mi her tabakasında, amelesindt? | darülfünun tajebesine varıncıy? kadar müsellâhtır. Binaenaleyh, millet haklarıf? müdafaaya amadedir. — Bütüf enerjimizi, teşkilAtımızı, kuvvt” timizi temerküz ettiriyoruz. Hâ” |disat asla bizi, gafil avlamayacak” tır. İstikbalimizden kat'iyen erdi” niz. Versailles muahedesinde? kırpılmış — bir — muzafferiyetlt çıktık. Fakat bu — muzafferi: hala avcımızın içindedir.? muzafferiyet — vakia dlphıııd protokollarda baltalandı fakât I kollarımızda — kalbimizde — saP sağlam — durüyor. Yakın V© uzak istikbalimizden emin oldu” ğumuzu isbat için size 1932 sen€” si Teşrinlevvelinin 28 inde burâ* da randevü veriyorum, Bufıbı İtalyan milletini mütemadiyen bör İyültmesi mukadder olan bizler 8J7 | isteyoruz, Faşizm ihtilâlinin ikit” ci on senesini tes'it edeceğli Mağlup olmaz imanımızın remzİ olan bayraklarınızı uıhklınıii( I etekli bir rop giymişti : bu hafif j elbiseler içinde bir meleğe benzi” | yordu, — Kendilerini ! ! Ası Yozgata kadar götürüp gö tirdim.. Lti 3 Eylul Ziraat mektebinin - ilerisindt — söğütlüklü yolda Kayseri m€ busu (Yasin) efendiye rasladım: Bir Fört otomobiline binmitr besbelli şehre dönüyardu. — Se7 lâmlaştik, otomobili - durdurdu: Otomobilden atladım, ForduP dar kapısı üzerinden üstü semiz elini uzattı. Amcam HÜkten sönra ziyaretine gitmt” diğimden tutturarak, Mıdb'“ ile, Adliye encümeni relsini Z yarete gittiğini, bu devrede çok çalışmak — lazımgeldiğini — uzUP boylu anlatmağa başladı. Nezâ” keten — dinliyor, — göyl tastık — ederek — kendisi — İl€

Bu sayıdan diğer sayfalar: