10 Haziran 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

10 Haziran 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Büzünden yarına ... Desem cürüm olur mu ? * Hükğmet ,, başka şeydir “ Kabine , başka şey.. Bizde hü- ümet; devlet manasına gelir.. Kanunda bir de maddesi vardır: * Taklibi hükümet ,.. Taklibi hükümet demek: dev- let şeklini değiştirmek demektir. iş ihtilâlle, isyanla, inkilâpla Yapılır.. Meselâ: Saltanatı yıkıp Cümhuriyeti kurmak, saltanat kanularına nazaran * bir taklibi hükümet , tir.. Yani: devleti yeni bir şekle inkilâp ettirmek de- Tektir... “ Kabine ,, ye gelince, bu: Muayyen “ hükümet - devlet , #killeri içinde iş gören bir hey- *ltür.. Aynı devlet şekli dahilin- dir çok kabineler devrilir, Yenileri gelir.. “ Taklibi kabine , diye bir türüm, bir madde yoktur. ka- hunda, Kabineler, Millet meclisle- rindeki mebusların reyile dev- rilir.. Yahut gazetelerin neşri- Yatı, tenkitleri, kabineleri isti- ya mecbur eder.. * İsmet paşanın okuması yaz- Masi yerindedir.. Türkçeye va- kıftır.. Hâttâ, “ünlü, mü, “ön- lü, mü diye bazı kelimeler bile icat etmişti.. Bu İtibarla: “Hü- kümet.-Devlet, mefhumiyle “Ka- bine,, arasındaki farkı pek âlâ bilir, bilmesi lâzım gelir desem... Fakat memleketteki gazete- lerin ekserisi bilfül bir tek fır- | kanın gazeteleridir, Ve meclisteki mebuslar bir tek fırkanın me- busları.. Bundan dolayi, kabi- neye yapılan hücümlar, “Tak- libi hükümet, Devlet otoritesini Ahlâl, şeklinde telâkki ediliyor, * desdm... Bıı'höylc telekki edilmeme- lidir... İsmet paşa kabinesi lâ- yenazil bir —heyet — değildir, “Cümhuriyet devlet şekli, dahi- | linde gelmiş, geçmiş bir çok ka- bineler gibi pek âla devrilebi- lir, istifaya davet edilebilir de- tem,.. Evet... Bütün bu yazdıkla- tımı desem, ne dersiniz, cürüm olur mu ? Murat ge Eılbııınııdı istihdam edi- lecek bir kâtibeye ihtiyaç var- dır. Ameli hayat mektebinden yahut o derecede tahsil gör- müş olanların idaremize mü- racaatları. Tefrika No: 46 Ankarada Tde ki halının yumuşak - tüyleri Arasına sokmaya çalışıyordu. Sobanın tteşini tazeledi. Sobanın ::"' kapağı parmağına deydi. """:l yandı elini tuttum. v pi 4Y değil geçer demek istedi. Elınlh M—dı.. ;îıı_.,_.k' yaptığımın, farkına varmayarak yanık yeri,dudaklarıma götürdi lüm. Gözlerimden yaşlar dökülüyordu. Beyaz parmağı kanadı kırılmış bir kelebek gibi, öylece dudak- a kaldı, elinin üzerine külen yaşlar bilegine doğru Yüvarlanarak sızıyorlardı, bir şey *öylemiyordu. Gözlerini kapa- Taştı, yavaşca ; — Handan dedim.. benim GÜNÜN HABERLERİ Siyah liste |NİHAYET | Bir kâtil Fındık tüc;:arları-ıGazi kö;:iğsü mü- Bıçağı;1ı kalbine nın vaziyeti Dün ticaret odası oğleden evvel fındık tüccarlarının vazi- yetini görüşmek Üzere bir içtima a| akdetmiş ve bu içtimaa fındık tüccarlarını da davet etmiştir. İçtimada (Hamburg) ticaret mü- messilliğinden İktisat vekâletine gönderilen vekâletçe de ticaret odasına irsal kılınan bir rapor okunmuştur. Hamburg fahri Al- man — konsolosluğu — tarafından oradaki ticaret mümessilliğine verilmiş olan bu raporda Türk tüccarları taahhütlerini yapmaz- lar ve alıcılarıyla uyuşmazlarsa siyah listeye ithal edilecekleri bildirilmektedir. Siyah İisteye ithal edilen (firma) bir daha Almanyada iş yapabilmek — hakkından mah- rumdur, Bu raporun kıraetinden son- ra bazı fındık tüccarları dinlen- miş, oradaki alıcılariyla uyuşmak hususunda ne gibi teşebbüslerde bulundukları sorulmuştur. Mü- zakerat — neticesinde her tüc- carın kendi alıcısiyla uyuşması yollarını araması tavsiye edilmiş 4 alıcılarıyla itilâf etmekte duçarı | müşkilât olacaklara odanın de- lâlet edeceği vadolunmuştur. Esasen tüccarlar bunun için çalışmaktadırlar. Fakat Omer Pizani ismindaki yunanlı yaptığı | bir çok tezviratla bir çok tüccar- larımızın — uyuşmalarını - duçarı müşkülat etmeğe çalışmaktadır. | Çıplak mı imiş | Dün sabah saat 9 da, Şehre- mininde Gurabâ hastanesi kalo- rifercisinin bir kat elbisesini Osman ağanın — oğlu Yakubun çaldığı polise şikâyet edildiğin- den tahkikata başlanılmıştır. | —e Adliyeden de 100 kişi açıkta kaldı! Yeni mali sene kadroları de- vairde peyderpey tatbika baş- lanmıştır. Yeni kadroların bir kısmında tasfiye yapılmıştır. Bu meyanda adliyenin mu- htelif dairelerinde 100 kadar kâtip kadro harici kalmıştır, 10 Haziran 1980 bir macera Yazan : AV HAN Handanım... kanape üzerine yan yana oturduk. Ateş — gibi yanan eli, avucumun içinde duruyordu. Hıçkırarak - ağlıyor- du. Tekrar ettim: — Seni okadar sevmiştim ki, bir anadan, bir kardeşten çok,, Kesik saçlı başını göksüme vermiş. öylece sessiz "Wklnyor— du. Çok tatlı bakan gözlerini yözümde gezdirdi. Yaşlı kirpik- leri ararında buharlanmış büyü- cek bir damla gibi titreşen göz bebekleri ruhuma dikenleniyordu. — Seni unutamıyacağım? diye korkuyorum. diye hıçkırdı. seni öyle sevmiştim ki.. beni anlıya- | | nakasayakonuyor Epey bir müddet Ankarada bulunan emanet muavinlerinden Hâmit B. yarın şahrimize avdet edecektir. Hâmit B. Ankarada emanetin kadrosu, 'yıldız sarayı ve Gazi köprüsü ile meşgul olmuştur. İstanbula avdet edince, dün Yalovaya giden emanet fen heyeti| reisi Ziya beyle birlikte, Gazi köprüsü işile ugraşacaktır. Köprünün projeleri — ikmal edilmiştir derhal münakasaya vaz olunacaktır. ——— oo —— Teşekkür ediyorlar Şehrimizden fevkalade bir hisle ayrılan Turing kulüp mu- rahhasları, teşekkür telgrafı gön- dermektedirler. Bu zevat vapurdan telsizle çektikleri telgraflardan mada dün de memleketlerinilen Vali beye ve turing kulübe şu teşekkürü göndermişlerdir: Şehremini beye : Bize göste- rilen parlak hüsnü kabulden ve ibraz edilen ihtimam ve dikkat- ten dolayı kemali hararetle te- şekkür ederim, HEMBERG Türk Türing klübe Yalnız bir kelime.. Minnet ve vefakârlıkla teşekkür. HEMBERG Yunan murahhasla>ı da şu tel- grafı çekmişlerdir. Türk Turing klube Turizm kongresi esnasında Türkiyede gördüğümüz hü:nü kabulden dolayı derin minnetle- rimizi iblâg ederiz. Âyandan KAROPANG COSTANTIN MELAS ÖÜ çe Otlar tutuştu Dün Şişlide Salamonun man- dırasındaki - otlar tutüştü. isede söndürülmüştür. Meryem ananın ateşi Dün Taksimde — Tarlabaşı caddesinde —eczacı — Aleksinin evinden ateş çıkmış isede sira- yetine meydan verilmeden sön- dürülmüştür. Ateşin yortu münasebetile yakılan meryem ana kandilinden ileri geldiği anlaşılmıştır. bir gün diyordum, oasıl olsa her |* geyi anlıyacaktır. Nasıl olsa ba- na yabancı kalmıyacaktır diyor- dum .. İ Yanan avucum içindeki elini ı yüzüme, yanaklarıma sürdüm. Elimi tutarak göğsüne bastırdı. Bir hatıra ebedi bir hatıra ol- mak için çok sevdiğim saçların- dan bir kaç tel istedim. Bu ka- darlık bir şeyi bana çok görme- mesini söyledim. Ah . Ellerile kumral buklelerinden bir parça kesti. Ve kapı vuruldu : Saml- ye, eşyalarımın hazır olduğunu söylemeğe gelmişti , , , * Feridunun çok genç ve hassas bir adamın görüp bhissedebile- ceği bir şekilde yazılan hatıra- tının birincı kısmı burada biti- yor. Ankaradan nasıl hareket etmiştir? Handan ne yapmıştır? bu cihetler meçhuldür. Yalnız “Kabil, e gittiğini tevsik ediyor- lar. Kâbilden Delhiye, oradanda madığını zannederek korkuyordum! Şikagoya — gitmiş... Buralarda soktu Dün sabah Unkapanında Kü- çükpazarda oturan 20 yaşında Süleyman ile arkadaşı — tatar Fevzi arasında ehemmiyetsiz bir meseleden kavga çıkmış, Sü- leyman kavğa arasında - biça- gını çekerek Feyzinin kalbi üze- rine saplamış ağır surette yara- layarak kanlar içinde yere — ser- miştir. Carih Süleyman polisler tara- fından elindeki kanlı bıçağıla ya- kalanmıştır. Mecruh tatar Feyzi Cerrah- paşa hastanesine yatırılmış ise- r ; p T lE—ıııı yapamaz mı ? Taksi ücreti arttı fakat yeni bir mesele var.. Taksi ücretleri hakkında şo- förler tarafından vaki olan mü- racaat nihayet neticelenmiş ve encümeni emanet ücretlerin altı kuruş tezyidine karar vermiş ve bu karar dünden itibaren tat- bika başlanmıştır. Bu karara göre olomobile binilince taksi ilk defa 26 kuruş kaydetmekte- dir. Şoförler bir ay zarfında taksilerinde bayrak indirilin- ce 26 kuruş yazacak surette tadilat yaptıracaklardır. Bizim öğrendiğimize göre taksi- ler henüz tadil edilmemiştir, Zi- ra bu tadilatı yapacak İstanbul- da ancak bir Rus ustası vardır. Binaenaleyh binlerce otomobil sıra beklemek mecburiyetindedir. Bu usta günde 5 taksiyi ayar etmektedir. Şehremaneti ikide de aldığı ağır yaranın tesirile | birde değiştirerek b'r çocuk oyun- vefat etmiştir. Bu kanli cinayete müddei umumi lik ve Unkapanı polis merkezi vaziyet etmiştir. Maktul tatar Feyzinin vefa- tından evvel ifadesi zaptedilmiş, kendisini arkadaşı Süleymanın biçakla vurduğunu söylemiştir. Polis müduriyeti iinde Ali Riza bey asaleten tayin ediliyor Beyoğlu kaymakamı Ali Riza beyin polis müdürlügü vekâle- tine tayin edildigini yazmıştık. Alınan haberlere göre mumai- leyhin polis müdüriyetine asale- ten teyini kararlaşmıştır. verrA a Çocuk dispanseri ve mua- yene günleri Evelki gün açılan Divan yolundaki çocuk — dispanserinin muayene günleri, Cumartesi, Pazartesi ve Çarşamba almak üzre haftada 3 gün tesbit edil- miştir. Valinin ziyafeti Dün Beyoğlunda Tokatliyan oötelinde İstanbul valisi ne Şehr- emini Muhittin bey sabık — polis müdürü Şerif beye bir çay ziya- feti vermiştir. Bu ziyafette vali mavini Fazlı bey, Jandarma kumandanı Halil Fikri bey, İstanbul defter- darı Şefik, Istanbul polis müdür vekili Ah Riza, İstanbul Vilâyeti mektupcusu ve sair bir çok ze- | Wat bulunmuştur. nasıl yaşamış” Ne yapmış? Sami bey ailesile muhaberede bulun- muşmudur? Handanla, evvelâ bir kaç mektup taati ettikleri muhakkaktır. — Fakat bilâhere Handan ne olmuştu? Yalnız, Feridun altı sene sonra vefat eden amcasının mi- rasını almak — İçin mezuniyetle Ankaraya gelmiştir. Ankaradan avdetten sonra nasıl yaşamıştır? Bu noktalar çok sonra sayfa- ları dağınık ve bazı yaprakları yırtık olarak ele geçen defteri hatıratının tasnifi üzerine ikinci kitapta tevazzuk ediyor. Bu kitap Feridunun Ankaradan bir gece yarısı karısını alarak kaçtığı za- man acele ile gizli bir yerde bı- raktığı metrukâtı arasında bulu- nan defterin aynı değildir. Onun karmakarışık hatıratı tasnifedi- lip natamam yerler vukuatla bir- leştirilerek bir hikâye şeklinde tertip edilmiştir. — (Devamı var) cağından başka bir şeye benzer yeri kalmayan taksilere bir de âyarcı bulmalıdır. Memlekette kaç otomobil va- rdiır, ve bunların her birini bu Rus 9 lira gibi çok, hem pek çok bir para ile ayar etmektedir. Emanet bunun yanına ken- di fen heyetinden bir kimse ko- yop bu sanatın ögrenilmesini olsun temin edecek halde degil- midir ? .. naman Acı bir şikâyet — moMle— Hangi makamlara, müracaat edeyim Ben senelerce bu Maarif kapısına — evladı vatana hizmet ettim, Büyük inkilâplarda bu- lundum. Bu gün mağdur kaldım. Keyfi yüzden istidalarımdan bir netice çıkmadı İstanbulda sefa- let içinde yanıyorum yeni kadro- lardan gene mahzun kalacağım bana hangi vicdan acıyacak, se- faletime nihayet verecektir. Sabık Çimişkezek muallimle- rinden Darülmuallimin) mezunu selâniklı. Cemal — erenalkad Bir belediye memuru hak- kında takibat yapılıyor Bir zabıtai belediye memu- ru Üsküdarda nufuzlu bir. me- murun sözünden çıkamamış ve yanlış bir zabıtla bir çocuğu da- rülacezeye kabul ettirmiştir. Hakkında Emanet müfettiş- leri tahkikata başlamışlardır. Yeni nümerotaj bitti Nümerotaj mes'elesi bitmiş- tir. Yakında münakasa ilân e- dilecektir. —— Kayt olacaklar Eczacı Hüseyi; be nti yin Hüsnü bey — “Eczacıların Etibba oda- larına girmeleri hakkındıki ka- nunun meclisten çıktığını gazete lerde okuduk. Kanun Tebliğ :ıdlllnce kayt olunacağımız tabil- ir K —-. Bir Vefat Sabık Müstantik Bandırma Mahkeme - Reisi Hikmet Beyin Validesi Şahnarz Hanım vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 10 da Bomontide Bulgar Çarşısında- ki hanesinden kaldırılarak Eyup- ta aile makberesine defn edile- cektir. Hikmet Beyin bundan altı ay evvelde babası vefat etmişti. Kendisine beyanı taziyet ederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: