8 Mart 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

8 Mart 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İRAN ŞAHI AHMET KAÇAR'IN KELEN N H atıratım yazan: NACİ İSMAİL Oman sultanının bana hediye ettiği siyah inci bir servelti. Fakat, bu kurnaz arabın hakiki bir inci verdiğine zor ina- niyor, kaptanın dudak arası gü lüşünden şüpheleni, iyordum. ÜT Oman Şultanı, berberi araplara gibi iri yarı bir gençti: çenesinin ucunda bir tütam sakalı vardı. Kir- Pikleri, kaşları — surmelidi, tağ kulağınıda inciden bir bektaşi küpesi sallanıyordu. «Eh bunun gömleği kirlı de- Bildi. İnce ipekten bir sof 8iymişti . Fakat, boynunda- ki inci gerdanlık bir alamet- ti. Bu bir süs reğil, bir bağa- dan farksızdi. Sitan bir yeni teri baltacısı gibi ağır ağır Yürüyor, servetinin nişanesi içinde kopmağa yüz tutan başını zor kaldırabiliyordu: Develerden inerek iner İnmez, ayak basmak şetefi Mize bir deve yavrusu Kkur- .ban kesildi. Benim için bey- lik bir işti. Doktur, saray k -pısının mezbaha yapılma:- sını, eşiğin kafa kesmek taşı yerine kullanılmasını anla- yamayordu. Belâya - bakı: nızki, deveyi boğazlayan erbabta değilmiş,' yüzümüz gözümüz, üstümüz, başımız kan içinde kalmıslı. Araplar, kurban ketidir, sevap, mevap diye- rek kanları yüzlerine sürü- Yorlardı. Ne sevabı bul De- venin etinden çöplenmek için ne yapacaklarını bilmi- Yorlardı, desem doğru olur ya! Sarayın dar bir kapısı Vardı. Ancak, bir adam gi- tebilirdi. Yalnız bizim 150 lik şişmanlardan olmamak Hartile dar çıplak kordorlar Arasından geçerken bir kor- ü hissetmemek kabil değil. İnsan, her adıamda bir sen- deliyor, —bir sırtlan inine tidiyor, — hissini — taşıyor, Zor zor yürüyordu. İçimizde; k'P'ln Cenşuştu. Bir kaç tlime de Oman'ın iptidai Arapçasını biliyordu. Şulta- Tin kırk kelimesine bir ke* ':"'e ile cevap veriyor, sağı- İta, solunuza biriken saray Alkının selâmlarına — sözle *Vap veriyordu. ud.Nieı.,.,,_ sarayın kabul __m""a girdik. Zanneder- Min fazla tarife lüzum yak. Hder, seccade ve deve ki- n Ti döşenmişti. O mih- “P gibi bir taht yapılmış, '“"de r n( t yı_p tahaç Yedi sekiz kişi rahat At bağdaş oturabilirlerdi. vı,uî:'*nı Sultan bağdaş Sturm e- Bizim de öyle ka *Mız için birkaç daki- kkm:"“f)lnnlınmızı geri Mak < İcapetmişti. Otur- in — oturduk. Fakat, İz cenderede olduğu- ilen anlar. Üva; a yerleşir yerleşmez, Mlonu L verilen kabul Tolmy ada sakallı araplarla ı.":' Boş salonun hafif Yi Çi aranlık vardı. Gü- Ce Tmemesi için küçük h ki, “lerden gelen ziyalar- İr hu Çört” Seçilmezdi. Yalnız den , araplarının gözlerin- bere- içi Pa bi ulh yordu, bunların kuvvetle davetlileri görebiliyorduk. Sakın Acem mübalagası yapıyor, demeyin. Çöl arap- larınla göz!ı'ıinde bu ziya var, vesselâm! Beş on dakika geçmemiş ti, bir gürültü, bir nara ile artalık çınladı. Sultanın ha- rem sazendeleri geldi. Elle- rindeki — def, ziz, darbu- ka ve maşa sağa, sola sallı- yorlar, güler yüzle bizli di!. şat ediyordu. Bunların hepsi kadındı. Boyları, mütenasip, endam- ları,hoştu. Yazık, yüzlerinde kollarında a kadar çok düğ- meler vardı ki, çirkin değil, iğrenç birer mahluk haline girmişlerdi. Arapzevki böy- lesini severdi. Ne diyelim. Belki, oölar için bu . vahşi düğmelerin bir fusunu vardı? Ne çaldıklarından birşey anlıyorduk, nede - şarkıları hoş bir seda getiriyordu, Fa- kat arapların keyflerine di- yecek yok. Ağızlarını faraş gibi açmış'ar salyalarını zor tutuyorlardı. (Devamı var) Urfada buğday fiatları çok düştü Ürfa, 5 (Hususi) — Hariç memleketlere sevkedilmek üzere — istasyonlarda — istif edilen buğdaylar tamamile ihraç edilmediğinden çu val- lar - içerisinde filizlenmeğe başlamıştır. Buğday ve arpa fiatleri halen düşüktür. En iyi buğ- dayın okkası üç kuruş ve arpanın bir buçuk kuruş üzerinden satılmaktadır. Portakallar Mübayaada müşkülâ- tımı gösteriliyor Dörtyol 6 (Husüsi) — Ruslara verilecek seksen bin çift sandık portakalın üçün- cü partisi olan on bin kü- sur sandık portakal dün İs- kenderuna gönderilmiştir. Mübayaada tüccarları miza rusların yapmakta ol- duğu muamele şâyanı hay- ret bir müşkülât şeklinde- dir. Rus mübayaa heyeti portakalların sandıklarını muayene ederken portakal üzerindeki benekleri — has- talık olarak kabul — edi- yorlar ki- bu yüzden pek çok porta! ıskarla çıkarılmaktadır. K Halbuki bu benekler ağaç. lardaki hastalıktan ileri gel- porlıkı"arımx: cek kal miş olup için bir özür teşkil ede şey değildir. çe Bu suretle beyenilmiyen portakallar için tüccarları- mızdan Necati Bey Rusları protosto etmiştir. Bu şekildeki anda artık bilmiyoruz düıüncceklcr? mübayaa karşısı alâ rne 9 MART — PAZARTESİ 1931 FUİSİ6. Sirkeci meyha- neleri Vukuat rekorunu kırdı Sirkecide bazı meyhane: ler ile eğlence yerleri polisi daima işgal eden vukuat merkezleri — baline gelmiş bulunmaktadır. — Buralarda her akşam bir iki vak'a ol- maktadır. Polis bu vak'alar- dan bilhassa eğlence yerleri sahiplerini mes'ul görmek- tedir. Eminönü zabıtası bu takyidat ya- pılmasını ve idare - ettikleri yerlerde mükerrer vukuat çıktığı takdirde meyhane, birahane ve eğlence yerleri sahiplerinin mes'ul tutulma- sını lüzumlu — görmektedir, Bu hususta bir rapor ha- zırlanmaktadır. Feci bir kaza Evvelki gün saat 10 da Eyyupta Çeşme sokağında Z7 numarada ciğerci Bahat- tinin dükkânında 1324 do- gumlu çırak Hüseyin oğlu Recep et kıymakta iken elektirik ile işleyen maki- neye parmağını kaptırmak süretile sağ elinin üç par- mağını kestirmiş ve berayı tedavi cerrahpaşa hastane- sine kaldırılmıştır. Yangın başlangıcı Dün gece 22 buçukta Beyoğlunda Tepebaşında ye- ni yolda 24 numaralı apar- tımanda — dördüncü katta sobadan çıkan kıvılcımlardan yanğın zubur eltmiş isede söndürülmüştür. . Kim çaldı Evvelki geçe saal 23 bu: çukta Bey oğlunda halepli sokağında 24 numaralı ha- nede mukim garson Oramidi merkeze müracaatla turku- vaz Tokantasının üst kıs- mındaki odaya asmış olduğu paltosunu bir şahsı meçbu- lün aşırmış olduğunu söy- lemiştir. hususta bazı İspanya beledi- yeleri Madrit, 7 (A.A ) — Na- zırlar meclisi, bütün beledi- ye meclislerinin tecdidine karar vermiştir. Bütün be- lediye âzaları reyiam usulü ile intihap edilecektir. Fransa hava bütçesi Paris, 7 (A.A) — Meb'u- san meclisi gece celsesinde hava işleri bütçesini kabul etmiştir. Çocuk hastanesi ku lak, boğaz, burün mütehassısı Dr. Ekrem Behçet B. oğlu Mektep sokak 1 Tel.Ton B. O, 2496 Çocuk hastalıkları mütehassısı Dr. Semiramis Ekrem H. Beyoğlu Mektep sokak Telefon : B.O. 2496 d_ Haydar Rıfat beyin asannğılnnıııı haklar meseleler horçlar kantınu (İKBAL) kita hanesinde Ayı Bi Şerhli TİYATRO SİNEMA ' —— ——— | Üsküdar Hâle Sinemasında Gece Batakhanesi mümessili Evlin Holt İlâveten Çifte zaler mümessili Jak Hoksi Programlarımız Cumartesi Çarşamba değişir her gün gündüz 3 te geceleri 9 da Cuma günleri 2 de 4 te 9 da * Ferah sineması Bu gece Ferah Sinema- da Halk geçesi tiyatro var- yet ikramiyeli tonbala loca- lar(125) koltuk (25) Fatih askerlik şubesin- den Fatih askerlik dairesin- deki şubelerde mukayyet olan malül yetimleri ve şe- hit yetimlerine 930 — senesi beyiyye ikramiyesinin birin: ci defteri mütemmimi olan ikinci deftere idhal edilen- lerin ikramiyeleri tevzi edil- mek üzere defterleri kaza- gönderilmiştir. alâka- daranın mükayyet bulün- dukları Askerlik şubelerine müracaatları. Zayi pilaka 1697 numralu otomobil pilâkası zayi olmuştur. Pilâkın hükmü yokdur. 2483 Nuri Istanbul yedinci icra da- irşsinden: Bir borçtan dolayı mahcuz Semer ve Minder ve Başlık işbu Martın 11 in- ci Çarşamba günü saat do- kuzdan itibaren Mercanda Caferiye hanında bilmüza- yede satılacağı ilân olunur. Sultan Ahmet Dördühcü Sulh Hakimliğinden: İstan- bul Telefon şirketinin bey- lerbeyinde Çengel köy cad- desinde mukim Abdülrauf Bey zimmetinde alacağından dolayı ikame eylediği dava üzerine mumaileyhiri ika- metgâhının mechul bulun- ması hâsebile 1ılânen tebli- gata karar verilmiş ve yevmü muhakeme olarak 11 mart 931 tarihine müsadif Çar- şamba günü saat 13 buçukta bizzat veyahut bir vekil muhakemeye ('göndermediği taktirde gıyaben muhakeme edileceği ilân olunur. Tcinci icra memurluğun- dan: Bir borçtan — dolayı mâhcuz ve füruhtu mukar- rer hane mobilası 10-3-931 tarihine müsadif Salı günü saat 12 den 13 kadar Beyoğ- lunda saksı sokağında İbra: him beyin apartımanında 6 nu-lu dairede elyevm yan sokak N 10 bilmüzayide sa- tılacağından talip olanların gün ve saati mezkürda ma- hallinde hazır bulunacak mMemuruna 929-1511 dosya numarasile müracaatları ilân olunur. —ü nbul ikinci icra - memur” : Bir deyinden dolayı lara luğı Malıcuz adet Al bumaral 11-3.931 ba günü 13, 1-2 k altınc müsadi on ikiden aren bulda Asma da G0 numa- ralı mağaza ö . bilm açık artırma suretile satıla talip ol kürda mahallinde hazır bulunacak memuruna 93042017 dosza ti rasile müracaat eylemi olunur. MEÇ HU /ERREK 4N Nakili : Hüseyin Zeki —3i — 30 — Ya ertesi gün !.. 'Oh! O ne müthiş bir güt- dü yarabbi, Güneş, suların üzerinde | pırıldanıyor, onları kıvılcım şeklinde gösteriyordu. Serin bir rüzgâr başlamış dünya- nın, çiçeklerin, tabiatın ko- kusu sinesine almış, bazen tenefüzü ederek, bazen sa- çarak — dolaşıyordu. Ve ben, bu sabaki ka- dar yaştmak için mes'ut olduğumu hüsnü etmemiştim Beni sen, eski halime rucuğ etmemiş olduğumdan dolayı kendi kendini tebrik ettiğini söyle ben kocamın karıtı mes'ut görünüyor- dum. Küçücük ekmekler üzerine kaşık, kaşık bal koyuyur ve bana yidiriyor- du. Kahve altı çabuk bitti. Bütün ihtirazlarıma rağ: men, Ferdi, hi$ olmazsa iki gün için Dugano ye gitme- mizi isteyordu. İsrar etti: — Gene geliriz hem za- ten bu hava sana yarama- dıki, sen bu kadar tuhaf görmemiştim... Fazla dinlemeden aşağı- ya, Dogano da oda tutmak için telefon etmeğe indi. Ben gitmemeğe karar werdiğim için, yataktam kalk- madım bile.- Dalgın dalgın bir roman okuyordum. Fer- di hâlâ gelmemişdi. Nihayet yarım saat sonra geldi, da- ha kapıdın girer girmez dedi ki: — Canan, biliyormusun?. Bir facia olmuş!.. Lkaydaneayüözümü dün- düm: — Ne faciası? — Prens Hüseyin yok- mu, bizim prensimiz hani.. Bütün kan beynime hü- cum etti, vücudüm buz gi- bi oldu. Merakdan ölüyorum. — »»» Bu gece aklını oynatmış galiba ! — Ne, ne dedin ? Kollarımı uzatarak kar- yolada doğrulmuş, ayağa kalkmıştım. — Nesi bu işte... oda- sında iİntihar etmiş. Göğsümden, zaptemedi- gim bir feryat çıktı. daha sonra, Ferdi kayip etdi ki: — Eyvah! Başıma ge lenler... Diye inildemişim. Cansız bir halde yere düşdim. 31 Gözlerimi açtığım zaman kocam mütbiş, korkunç bir çehre ile alnımı kolonya ile uğuyor du, — Hele ne ise, dedi uyanmıyacağını sanmişlim. Ve ilâve etti: — İç bunu. Beni, biraz canlandıran bir. kadeh alkolu yuttum. Aklım başıma geldi. Tekrar faciayı hatırladım. Gözlerim. yuvasından fır- Tamışdı. Bir Kelime söyle- mekten Ferdi ye bakıyor: dum. — Aklın başına geldi, değilmi? Başımı ullıdm.* — Öyle ise şimdi... Durdu — tereddüt — etti. Tekrar bayılacağım diye kozkdu. Fakat çok hiddetliydi. Yaklaştı, karyolamın üzerine oturdu. — Şimdi, söyle bakâlim, bu herifle aranda ne vardı? Suvalini tekrar etmeğe mecbur oldu. Zira ben, ona cevap vermeksizin şaşkın şaşkın Fakat sabit bakıyor- dum. Nibayet mırıldandım: — Hiç bir şey yok. Ne olacaktı ? — Şakanın sırası değil. O, senin aşıkındı, değilmi ? — Delimi oluyorsun ? — Öyle ise, niçin hay- kırdın, niçin bayıldın 4 — Ne bileyim ben ? — Bilmezmisin ? — Heycanım gayet tabi- Tanışmayormidin? Hem da- ha evvelisi gün beraberdin.. — Pdk alâ. Ya buna ne diyeceksin? Elini uzatarak avucunu açtı. Küçük bir ölü başı bu- lunan halkayı gösterdi. — Evet, çekmecende gizlediğin bu ne idi? Kolon- yayi alırken gördüm. Heycanından ©o — kadar parçalanmış — idim ki* bu mücevherin görünüşün ak- sülamel yapdı: dilim tutuk du. Ayni zamanda kaide- rin hakikat oluşu — fena halde tesir etmişti. Gözlerinden ip gibi yaş- lar akdı; ellerim titrerken, diğer taraftan da bir hıç- kırmak mecrasına tutuldum. — Ya! İtiraf ediyorsun değilmi? orospu! o senin aşıkındı demek! beni tuta- rak sarstı . Korkuyorum. Kaçmak, kurtulmak isteyerek yalan yalan — söylemeğe — gayret ederek mırıldandım : — Yemin ederim... — Evet, yemin etmek hiçten bir şey, değilmi? oruspul Kemikleri kıracak sanı- yordum: Seni — öldüreyimmi? Aşkının yanına göndereyim- mi, kahpe? Ah! alçak karı! ( Devamı ver) k W VA ARA İ AT DE ZENCİN KTT ikinci keşide 11 mart 1931 dedir

Bu sayıdan diğer sayfalar: