14 Mayıs 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

14 Mayıs 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|_I 4 Perçemğ_e: Siyasi Takvim Matbuatin yolu! Herkes itiyat — ettiğini sever. O kadar bol Hükü- met ve Fırka — gazeteleri varki artık hükümetin meth edilmek itiyadı oldu ve dili- nin altından baklayı çıka- ran muhalif gazeteler bir türlü sevilmez oldu. Meclise muhalefet girince biz de istemeye İstemeye yutulan toz sulfataya döndük. Muhalif gazete, lâfının da vaftiz. babası hükümet ve fırka gazeteleridir. Bakikt ve hür fikirlerin, samimi tenkitlerin muhalefet demek olduğunuda yeni öğrendik. Neyse işin burasında de- giliz. Çok sevdiğim bir ar- kadaş bana sordu: — Hazret, — muhalefet meclise münhasır bitakılırsa siz ne yapacaksınız ve hü- kümet gazeteleri ne yazacak? Merak ediyorum ! Hakikaten ben hiç düşünmedim. Fırka gazeteleri için yapa- cak şey masraflarını iyi tes- bit etmektirr. Zaten bugün- kü vaziyetleri de “Dost alış verişte görsün ! , dür. Bugün aşağı yukarı bunların da programı 'malüm, Meselâ; birinci sahifelerinde yaza. caklar. — Memleket refah için: de! — Hiç bir yerden ne şi- üyet varne istida ! Cayır - cayır hamsi sevkediyoruz! — İcra daireleri tevsi ediliyor. Ve bunların başında: — Büyük piyango. Her kese binbir çeşit hâdiseler veriyoruz. Yemek plyangosu sigara veriyeruz. İhtiyaçlara göre bazırlaı - Mış cins cins ikramiyeler bir Ankara caddesi üzerine ge-iş bir bez asılacak : “Terki san'at dolayısile gazete satılıyor!, Baki kalan bu kubbe- de hoş bir sada imiş! Biz- lere gelince bereket versin Müstakillere, muhaliflere on lar söyliyecek biz yazaca- üiz. Biz yazacağız onlar söyliyecekler. Bizim iiçin bütün mem- leket daima tap taze mev- zudur. Dün yalan söyleme- dikki emsali gibi mumumuz Yatsiya kadar yansın! Bunları dinleyen dostum hu dedi ki: — Ben hükümet ve fır | bunu çİroz, Belçika meclisinde çok müheyyiî bir celse urlâf—Anadoluya dağılacak (Birinci sahifeden devam) | letlere naklolunacaklard,,, Lâgvi — söylenen vilayetler Bu süretle kadrolard, arasında Tokat, Bilecik, Ha muvazene olacaktır.Lâğvedi- Mem Belçikayı harbe sürüklüyor! Belçika vaktile muahedelerin bir kıymeti oldu- ğuna inanmış, fakat bunun nekadar yanlış oldu- ğunu acı bir tarzda anlamıştır LKL . Abas Pş.a | Kıral Fuadi Tanıyor! Kahire, 13 (A.A.) — | Röyter ajansı muhabirinin bildirdiğine göre Başvekil, gazetecilere — sabık Hidiv | Abbas Hümi Paşanın kıral Fuadi Mısirin meşru - hü- kümdarı olarak tanıdığını ve Mısır tahtından tama- mile ferağat etmiş olduğunu söylemiştir. başladı Moskova, 13 (A. A.) — Hükümet, kooperatif ve ik- tısadi teşkilâtına hitaben bir emirname neşretmiştir, Bu emirnameye nazaran İağve- dilen ferdi ticaret yerine tam manasile bir devlet ve kooperatif licareti ikame olunmakta, ita — emirlerile satış usulü kaldırılmaktadır. Sonbahara kadar Sovyet Rusya dahilinde 2000 den fazla mağaza açılacak, ko- oporatif memurlarının üc: retleri tezyit Aynı zamanda kooperatif memurlarına satışları nisbe tinde ikramiyeler de verile- | cektir. 350 binden fazla mütahassıs keoperatif me- | muru yetiştirilecektir. tirim Hani bunlar memle- kette istirap yok, sıkıntı yok diyorlar, Bu neye ben- zer bilir misin? | zer bilirmisin? Bir gün diş- çi arkadaşimın dişini çeki- yordu. Diş çatırdadıkça za- Ih bağırıyordu: vı_ A:ın allah ölüyürum. Bu ne acıdır. doktor! Dişci çok tabil bir eda ile cevap verdi:| — Neacıtı! yahu Ben hiç bir şey duymuyorum. Muharriri: Hüseyin Zeki bir “yak sesi duydu. Başına yapPir atkı almış, sefil kı Afetli bir kadın yaklaştı. h Yüzü çirkindi, fakat tat- Ve manalı idi; bu genç Ni temin etti: — Benimi arıyorsunuz ? h“: Evet, hanım, Amma v "'d:ğ!llmuilnlı mektup ; İşte.. adın mek aldı ı mektubu , ı.%e soktu: Buyurun öyle İse. İki adımlık bir yer; sizi bek- liyorlar. Suzan başını “peki, der gibi salladı ve bir kelime | söylemeden ihtiyar kadını takip etti. 5 Hemen hemen bir sene vardı ki, Suzanın bukadar zihnini işgal eden kadın, Enise de görünmüştü. Genç adam, Adnan Salimle be- raber yazın Erenköyüne gitmişlerdi. Caddebostanın- da küçük, şirin bir köşk | kün olduğu ; Belçika'yı bir 1harbe sürük- | bulunmaktadır. Rusyada » | Alman demokrasisinin kök- Devlet ticareti | | mokrasilerininki kadar de- | rindir ve bu itibarla Belçi- I | | larından tecrit edebilir. Şayet olunacaktır. | Brukselles, 12 (A.A.) — | Mebusan meclisinde milli | müdafaaya — tahsis fedilmiş olan munzam tahsisata dair kanun layihasının müzake- | resi esnasında M. Vander velde,“meşru müdafaa hak- kinın istimali için * müm- kada: (asgari müdafaa tertibatı — yapıl- î ması, esasını müdafaa et- | miştir. Mumsileyh, ittifak- lar sistemini günün birinde liyebileceği — mütaleasında Mumaileyh — demiş irki : “Benim kanaatıma göre leri Fransız ve İngiliz de- ka tek başına kendini silâh- milliyet hisleri bir harbi intaç edecek olursa Belçika- ya indirilecek ilk darbeler üzerine Lokarno ililâfları ahkâmının hemen tatbikı için faaliyete girişilecektir. Alelâde hissiselim, teca vüze uğrıyacak devletin lehistan olaçağını — göstermiyor mı? ve böyle bir hal vukuunda | j _Belçıkıııın müdafaa Belçika bitaraf kalmıyacak mı? Almanyanın tek başına si- lâhlarından tecerrüt etmeğe ! debar edilmesi doğru değil- dir., M. Jaspar verdiği ce- vapta, bütün Belçikalıların ni İs tediklerini söyledikten son- ra Belçikanın tecavüze ma- ruz kalmayacağını ve Al- yanyanın beynelmilel me- selelerin halli çaresini şark ta arayacağını isbata çalı- şan M. Vanderveld'in nut- kunda bir tenakuz müşa- hede etmiş olduğunu be- yan etmistir. M. Jaspar, demiştir ki: “Belçika vaktile muahedelerin bir kıymeti olduğuna inan- mış ve fakat bunuu nekadar yalnış olduğunu acı bir tarz da anlamıştır. Cemiyeti ak- yamın devletler -üzerinde daimi bir nürfz ve hâkiml- yete sahip olaçağından kat'i surette emin olsaydık, silâh- lanmzu ilk evvetâ biz bırak- | dık, fakat manevi silâhlar- dan bile tecerrüde henüz girişmiş olduğunu görerek mütenebbih olmamız icap etmez mi? , Ispanyada galeyan tur. Madrit 15. (A.A) — Ör* fi idare ilân edilmiş olan ı Grande şehrindeki muhtelif manastırlarda hâlâ bir takım hüdiseler çıkmıaktadır: Andalouslede papazlar | aleyhine başn göstere düş manlık duygu hareketlerinden bilhasta Lordu'da bir gale- ' yan hâsıl etmek maksadile geniş mikyasta — istifadeye çalışılmaktadır. — Korduda | kıyam erbabı polis kuvvet- ! lerine kendi aralarında bir | erbede çıkmasına sebep ol- | ır. Bu arbede esva- | kiraladılar. Enis okuyor veyahut sigara içerek, de- nizdeki kayıkları, Adaya gidip gelen vapurları sey- rediyordu. Adnan Salim, senede bir yazdığı roma nını bitirmek için çalışıyor ve vakit buldukça da meşhur Darülbedayiimizede (!) temsil edilmek üzere başlıyacağı yeni bir piyesin mevzuunu çiziyordu. Saat beşe doğru çıklıp geziyorlar ve yedi buçukta evlerine dönüyorlardı. İki üç aydanberi, sakin, mesut, bir hayat sürüyorlar- dı. Birgüön, Bağdat cadde sinde dolaşırken sert ve ça- lâk adımcıklarla - ilerliyen kibar, şık ve 1 bir ka- dına tesadüf :;Tl;r. İki ar- kadaş.” ayni zamanda - biri- bir!erinin yüzüne baktı. Ka- dın geçince, gözlerile takip ettiler. Sonra, Enis: “Gene büyük arbedeler olmuş- Ölenler var sında 4 kişi ölmüş ve bazı- ları ağır surette olmak üzere 12 kişi yaralanmıştır. Tayyare kazası Roma 13 (A A.) — Roma civarındaki Kurbara tayyare limanında bulunan Türk tayyare zabitlerinden Sabri Bey, İdaresindeki av tayya- resi ile Akrobatik bir uçuş esnasında 1000 metre yük- seklikten sokut etmiştir. Pilot makineyi tekrar hattı mus- takim üzerinde uçuşa koyu- madığından parasütle sağ ve im yere inmiştir. Ne hoş kadın! Burı larda ilk defa olarak görü- yoruz, değil mi? diye sordu. — Evet, ilk defa. Bunu söylerken, Adnan Salim arkası arkasına keke- lemişti. Enis mırıldandı: — Niçin kekeliyorsun? — Bu kadın fena halde tesir etti de, ondan... — Amma yaptın? — Birader, muhayyele- mi berbat etti. Şimdi, eskisi kadar çalışamıyacağım! — İyi amma, bu kadın geçerken, bir defa bakmadı bile... Halbuki sen ateşi al- mış gibi görünüyorsun. Müellif içini çekti. Enis, — Adnan Salimin garip tabiatlerini bilirdi. İlâ- ve etti: — Öyle ise bir daha gelmeyeyim buraya... ada (ei kkâri Niğde, Aksaray, Bor- | dur, Sinop, Gümüşhane, Giresun, Kütahya, Kırklar. eli, Denizli, Çankırı vilâyet- len - vilâyet valilerinin de ya | mülkiye müffettişliklerinde ve yahut teşkili düşünülen umu- mi müfettişliklerde — kulla- nılmaları muhtemeldir. Mınfenııı umumiliklerin teşkili tasarruf prensiplerini değiştirmiyecek şekild. . lacaktır. TC Memurlardan 30 senei kâmile hizmet edenlerin l:e— kaüde sevk - olunacakları doğru değildir. Bunun için yeni tekaüt kanununda sa- rahat vardır. Mütekaidine nakdi mükâfat — vermeğe bütçe müsait değildir. Eğer maaşlarda tevazün temin edilirse belki bazı memurlar tekaüde sevkolu: nacaklardır. Maahaza bucihet görü- leri vardır. Hakkâri vilâyetine Van vilâ- yetine ilhak olunacaktır. Bazı — vilâyetler — muhtelif vilâyetler arasında taksim olu iacaktır. Dahiliye vekâ- leti mahalli vilâyetler umum müdülüğü bu işle uğraşmak- tadır. Bu takdirde 18 vali ile — vilâyet — kadrolarında bulunan — tahsisat müdür- lükleri ve muhasebei husu- siye müdürlükleri gibi bir çok vazifeler lâğvolunacaktır. Bu memurlar içinde eh liyeti bulunanlar diğer vi- lâyetlerdeki münhalâta ta- yin olunacaktır. Bazı memurların Dahi- lye vekâleti dabili teşkilâ- tna göre mesleklerinin de- giştirilmesi de düşünülmek- tedir. Ezcümle tahsisat müdür- leri kuymakamlıklara veya ihdası mutasavver olan Vali tayin — olu- muavinliklerine nacaklardır. Muhtelif vilâyetlerde şa- yanı dikkat yeküna baliğ olan münhaller içinde boş bırakılmaması lâzım gelen yerler vardır. Bu yerlere memurin içinde açıkta kalanlar gön- şülmemiştir. ve ancak en azami bir ihtimaldir. l G Yeni prensip dolayısile İstanbul vilâyetinde bir faa- liyet vardır. Ezcümle — Deftardarlık Anadoluya hakledilecek me- murların bir listesini tanzim etmiştir. Her vilâyet aym - faali- yeti gösterecek ve gelen emirlere göre — memurları münhallere tevzi edecektir. Bu münasebetle bir çok memurlar da becayiş edile- cektir. Bunların da listeleri derilecektir. Bu suretle bu b ' münhallere yeniden kimse F ' tayin edilmeksizin kadrolar- ırar . da muvazene temin edilecek- Ankara, 13 (Telefon) — tir. Lâğvi mutasavver daireler| irtişa tahkikatı ikmal edil- / arasında Maarif Eminlikleri de| miştii. Mazounların mevku- vardır Evvelce de söyldiğim |- fen mubakeme edilmeleri bi Maarif Eminleri mual- |çok melhuzdur.Maliye vekâleti limliklere ve müfettişliklere | mazvunlardan Basat ef. nin | tayin edilecektir. ikamet ettiği yeri dün tek- Bu günlerde şayi olan ha-| grafla İstanbuldan sormuştur. berlere nazaran — veki Polisce yapılan tahkikata Ba- kadrolarında da lâğivler ola-| at efendinin 7 ay evvel Pa- caktır. d rise gittiği anlaşılmaktadır. Memur apılma!: ukarrer — ola: DN ancak | Yok bahasına Buğday yözde 15 tasarruf münhallere yeniden memur (Birinci sayfadan devam) nin, dampinge karşı bil- alınmamakla temin oluna bilecektir. Hiç bir memurun hakkı müktesebine — doku- nulmıyacaktır. Açıkta kalan memurlara da gene evvelce söylediğim gibi açık maaşı bir maddesine göre memurlar muvafakati ile vekâletlerini değiştire- bazı verilecektir. Bearem kanununun vekâletlerinin | bilirler. Bunun için memurlar da diğer vekâ- Konuşmadan gezintileri- ne devam ettiler. Sonra, eve dönerek bir daha “O kadın, ile meşgul olmadı- lar. Bununla beraber, Enis, Adnan Salimin yazılarile meşgul! bulunduğu saatlerde dışarıya çıkmağa Laşlamış- tı. Müellif yüzünü duyara dönerek romanile okadar meşgul oluyordu ki, arkadaşı nin kaçamaklarına alâka- dar olupta düşüncelerini, fikirlerini dağıtmamak için işin farkına varmamazlık- tan geliyordu. Bir gün Enis saat beş ol- duğu halde avdet etmemiş- ti. Salim onu aramak için dışarıya çıktı. Arkadaşı ha- raretli hararetli genç ka- dinla konuşuyordu. (Devamı var) mukabele stok buğdayları- nı piyasaya — sevkedeceği haberlerini, Avrupa gazete- lerinde ben de okudum. Fa- kat, bu hususta ticaret ne- zaretimizden bize bir iş'ar vaki olmamıştır. Onun için bu haber etrafındaki nep riyatı ne tekzip, ne de te- yit edebilirim. Yalnız şunu da - söyliyebilirim ki Türki: ye piyasasına — Amerikan buğdayı arzedilmiş değildir. Kaymakamlara muavin Beyoğlu Eminönü kaymakamlıklarına — birer muavin | verileceği haber alınmıştır. Muavinler Be- lediye işlerile uğraşacaklar- dır. Hukuku ceza cemiyeti Yeni teşkiledilen “Hukuk c€eza cemiyeti, nin nizam-" namesi bitmiştir. Cemiyetin tik umum içtiması bu ay içinde yapacak ve bu içti- ma Ankara da bulundu azâ da iştirak edecekitir. Cemiyeti, ceza hukuk ile uğraşan avukat ve bâkimler, Avrupada okuyor hukukçular da çağınlacaktır ve a ç

Bu sayıdan diğer sayfalar: