14 Mayıs 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

14 Mayıs 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nutulmuş Bir Tekke Beybilhavzın Esrarı.. lanevi bir maktel... —<— eybilhavğda işe bıîşlaym;:a ne garip şçyler gördüm:! Gizli vaftiz.. Müj... K nasıl vafti —İ lat dörtte Ermeni dudu- n delâletile odalarımı- altındaki zikir. odasına m., Orası Pastorlar ve yaştaki kadınlarla dulu Meğer beni bekliyor- uş. Kapıya gelir gelmez dkabilârımı ve çorapla da Ççıkâfitılar. rta yere yalın ayak açık çıktım. Herkes sa: | kalbi durmuş gibi nefes almıyor gibiydi. Ben da ve arkamda Ermeni Usu duruyorduk. Bir kaç ika böyle durduktan ta boynunda bir sürü mli bir koca haç taşıyan Yar bir pastor yanıma Ü, elindeki ufak gümüş kten başıma su dökme- Hanımı gizli gizli z ettiler ? hazin bestelerle süslediği ilâhileri söşlüyorlardı. Va: cudumun her kılından sanki ölüm terleri boşanıyordu. Karşımda bana vaftizi yapan, beni Protestan eden tunç — yüzlü pastor du- ruyordu, ermeni dudusu ye- rye düşmemekliğim için kol- tuğuma geçmişli. Bir taraftan da şubemin reisi 'yıldız gibi parlak ve © çok kara ve korkunç göz* lerile gözlerimin ve âdeta rehumum derinliklerine ba- kıyordu. İlâhiler biti. Vaf tizi yapan pastor bana dön- dü, çok kalın bir sesle: — Cehennemde helâk etmeğe kadir olandan artık kork!. Hazreti İsa “Her kim adamlarımın huzurunda be- başladı. ve bozuk bir çe ile: — İsmini... Müj koya- Vben seni vaftiz edeyim!.. “ Birkaç düa — okudü. Sasındaki pastor yamağı eki su ibriğini aldı ve nın,Meryemin resim- İ& mütena bir surette 9miş gümüşten mamül tas verdi. Bu ( Miron ) kabı imiş. n mukaddes yağdır. İtaç Pastorun — iştirakile 2ece müstemirren oku- bu yağ, çok mukaddes * Baş parmağını Mirona (*dı, evvelâ alnıma sürdü. (ten Allahın evlâdısın!) l' Sonra kollarıma sü- €n (artık kulağın her Imı sürerken (ağzın fena *r söylemesin)gibi şeyler GYııniıı. Bu yağı burnu- Şçeneme, — boğazıma, $larımın içine, ayakları- Atuna parmağile sürdü 'er defasında bir sürü tler söyledi. Meraslm bittikten son- ha 'na bir (Cominyonel "Yon yerdi. Bu, tuzsuz 4 dan yapılmıs ve üze , Tazreti İsanın resmi ir küçük ekmek par- * Bunu alırken pastor & & gelmiş bir halde: Allahın ve İsanın ka: teni budur. Allahın "ı;ım“ alıyorsun! Bah- 'dullmyırl.. diye bağr Otadaki kalabalığın başı İ ilmiş, zahiri bir bür teslimiyetle hep din- Üa bunlardan sonra :trıfıııdı ayakta bek- Üçük yavrulara Üç %'“ özerinden — ilâ- .’.:"lllıiı başlandı, ç Dükta bekleşenler de p 565 ile bu yavru- uğu ve Orgun ni ikrar ederse ben dahi se- mavatta olan pederimin hu- zurunda onu ikrar ederim © her kim adamların huzu- runda beni inkâr ederse ben dahi semavatta olan pede- rimin huzurunda onu inkâr ederim. Zemine selâmet ge- tirmeğe geldim zannetmeyi- niz, selâmet diğil kılınç ge- tirmeğe geldim. Zira âdemi pederinden ve kızı valde- sinden ve gelini kayın vak desinden ayırmağa geldim. diye buyurmuşlardır.,, İyi bil ki kızım! Haçını alıp ardımızca gelmiyen, bü- yük pederin — evlâtlığına lâyik değildir. Bizi kabul eden, baba olan Allahı kabul etmiş demektir!., (Devamı var) Adanada Verem hastanesi açılacak Şehrimizde bir verem tedavihanesi açılması için alâkadarlar arasında bir te- şebbüs mevcuttur. Sıbhat müdürlüğünden almış oldu- lümata nazaran ğlı:r:;:hmm:r ve Belediyenin müşterek teşebbüsleri — ile böyle bir hastanenin açık- ması tasavvur ediimektedir. — AA RRE— — Davet Fatih askerlik dairesinden: Nisan 931 celbinde bir buçuk senelik sınıflara sevk olunmak üzere davet olunan 324 doğumlu efrat ile l;dl alı af kanunundan Tı:l'fı:d'c ederek şubelere mü- racaat edenlerden mürette- bat olmaması dolayısile ba- kiye — kalanların ve çıkarı- lacak celbe intizar etmeleri tebliğ olunan mükellefinin sevkolunmak üzere şube lerine hemen müracaatlarının ilânına olunur. x* Kumkapı Terbiye kulü- bünden : Senelik kongremizi akte deceğimizden umumi azanın yarın saat 9 hazır bulunma- ları rica olunur. Adliyede: Ihtilâs Davası bitti ve karar verildi Beyoğlu posta memuru iken 20 lira ihtilâs ettiği iddiasile Ağırceza mahke- mesine verilen Hacı Sulih Efendinin mubakemesi dön bitam bulmuştur. Salih Ef. dünkü celsede çok acıklı bir müdalfaa ya- parak kırk senelik memur olduğunu, hakkında yapılan Poliste: Arkââ;şının dişini kırdı Üsküdarda oturan ara- bacı Süleyman, bir kadın yüzünden arkadaşı Behçet- le kavga ederek bir demir parçasile dişlerini kırmıştır. Behcet tedavi altına alın mış, Süleymanda yakalan- mıştır. Ayırırken.. Küçük pazarda oturan yağcı Al efendi, dün topa- müfettişl'ktahkikatının doğrulne Salı pazarından geçmekte olmadığını ve tahkikalı ya- pan müfettişin şimdi timar- hanede bulunduğunu söyli yerek berset ettirilmesini istemiştir. Heyeti hâkime kısa bir müzakereden sonra kararını tefhim etmiştir. Verilen karara göre Salih efendinin kırk senelik bir memur ve hüsnü istikamet sahibi olduğu zikredilerek ihtilâs keyfiyeti bir zühul- den başka bir şey olmadığı ve ittifakla beraetine ka- rar verildiği beyan olunu- yordu. Şileli Salihin davası Bundan bir ay kadar evvel Kaptan Hüseyin efen- di namında birini köylerine beraber giderlerken öldüren Şileli Salihin muhakemesine dün Ağırcezada başlamıştır. Okunan müstantik ka- rarnamesine göre Hüseyin efendi Salih tarafından pa- rasına tamaan öldürülmüş- tür. Kararname okunduktan sonra söz alan Salih, ken- disine atfedilen bu cinaye- tin iftira olduğunu söyliye: reki *“Katilden sonra yaka- landığımda üzerimde cak otuz İira çıktı, otuz Hira için adam öldürülür. mü? ,, demiştir. Bundan soönra bazı hu- kuku umumiye şahitleri din- lenmiştir. Şahitlerin hepsi vak'a hakkında ademi — malümat beyan etmişlerdir. Mahke- me daha bazı şahitlerin dinlenmesine lüzum göre- rek muhakemeyi başka bir güne talik etmiştir. Bir dava Mosulini Abmet efendiyi cebirle söyletmekten maz- nun birinci şgube memurla- rından beş efendi hakkın- dak! takikat hitam bulmuş- tur. Bu evrak bu hafta zarfında içtima edecek olan polis divanına tevdi edilmiş- tir. Ticaretimi iken kavga eden üç meçhul şahsı ayırmak istemiştir. Fakat, ayırırken kavgacılar- dan biri elindeki — bıçağı zavallının bacağına sapla- miş ve firara başlamıştır. Bunun üzerine vurulduğunu hisseden Alı ejendi: — Ah vuruldum diyerek yere düşmüştür. O sıra bu bm hali gören iki meçhul kavgacılarda diğer arkadaşı gibi firar etmişlerdir. Zabıta aramaktadir. Cerh Yağkapanında oturan İnebolulu Yunus ile sandalcı Rizeli Yunus kavga etmişler, neticede İnebolulu Yunus maniyele ile Rizeli Yunusu tehlikeli surette yaralamıştır. | Mecruh hastahaneye kal- dırılmış, carih firar etmiştir. Yankesicilik Sirkecide Musul otelinde mukim İzmirli Mustafa Sabit Bey, dün tramvayla Sultan Ahmetten geçerken sabıkalı Cağfer tarafından altın sa- âtle kösteğinin çalındığını iddia etmiştir. Yangın Kuledibinde Sadi Bey hanında oturan Bohor ef.nin dairesinde yangın çıkmış, #lrayetine meydan verilmeden söndürülmüştür. — Tahkikat neticesi 1500 İlraya sigorta olduğu anlaşılmıştır. Bu hu- susta gene tahkikat baş'a: mıştır, Kavğa Beyoğlunda İstiklâl cad- desinde merkez lokantası arsonlarından Koço, arka- daşı Ahmet'e para mese Jesinden kavga etmişlerdir. Kavga sonunda Ahmet, bı- çakla Koçoyu — boğazından yaralamıştır. Koço tedavi altına alın- miş, Ahmette — yakalanmış- tır, Çocuk bulundu Küçük pazarda Hacı Hamza mahallesinde Ni- zamettin beyin kapısı önü- ne bir aylık çocuk - bıra- kılmıştır. Zabıta bu çocuğu alıp Darülacizeye — göndererek tahkikatına başlamıştır. ze ihanet! Çiroz fiatlarını kimler düşürü- yor? Bugün konuşulacak Son günlerde çiroz fiat. ları çok düşmüştür. Çiroz müstahsilleri fiat- ların tereffüü için Ticaret odasına ve Harici ofise mü- racaat etmiş ve ayrıca ba- zı çiroz tacirlerinden şikâ- yette bulunmuşlardır. Çiroz — müstahsillerinin şikâyetlerine göre — çi- roz ihraç ettiğimiz Mısır, Romanya ve Yupanistan tacirlerile şehrimizin bazı ta- cirleri aralarında bir anlaş- ma yapmışlar ve çiroza fiat vermemişlerdir. Bu şikâyet Tıcaret odasıjve Harici ofis tarafından tahkik edilmeğe başlanmıştır. Ticaret odası şehrimiz dahilinde yaptığı tahkikatta çiroz tacirlerinin anlaşma yaptıklarını tesbit etmiştir. Diğer taraftan Harici ofisin hariç memleketlerde yaptığı tahkikat taanlaşmanın mev- cudiyetine varmıştır. Demirle İ nasıl karşı Bu günkü yazımızla yine acı hakikatlerden bahsede- ceğiz- Evet acı hakikatler- den. Çönkü Yunan şampi: yonile — yapılacak maçlara pek az bir zamanımız kal- dığı halde, bizim takımları: mız maallesef ufak bir ha- zırlıkta bile bulunmıyorlar. Halbuki beri — tarafta Yunan takımı aylardan be- ri çalışmış ve Yunanistanı bihakkin temsil edebilecek bir. kuvvetle şehrimize ge- lecektir. Daha bu karşılaşma ta- savvur halinde iken Yunan- hlar bizim karşımızda iyi netice almak için çalışma- ğa başlamışlar ve elân da çalışmaktadırlar. İş bu kadarla kalsa yi- ne iyi, Bütün Yunanistan hak kının — Spordan anlasın an- lamasın — bizimle yspa- cakları maçların neticelerini dal gazetelerinden öğreniyoruz. Buna mukabil biz ne yapr yoruz ? Bizim yaptığımız bir şey varsa, o da... bilmem herke- sin bildiği şeyi söylemeğe lüzum varmıdır? Eğlenceden, sefahâtten kaldırıpta ekzersizini kaç sporcu genç beş yapan vardır? Daha ileri gidelim; bu gençleri bir uraya toplıya- cak kaç idareci vardır? imdiden kendi lehlerine kaydetmekte oldukları Avrupa Çalışmadan hasımla laşacağız? Sorarız. Aceba İstanbul mın- î takası bu yapilacak maçlar için faideli tedbirlerle genç- leri bir araya toplıyamaz- mıydı? Üyle — zannediyoruz ki bu güç bir şey değildi. Fa- kat bir menfaat temin et- miyeceği için bunlar dü- şünülmedi. Eğer bir İzmir seyyahali veyabut bir Ati- na seyyahati çıksaydı hiç şüphesiz — kafileye işti- rak edecek idarecilerinade- dini hiç olmazsa beşe çe karmağı düşünmekte gecik- miyeceklerdi. Daha unutmadık. Geçen: lerde İzmire giden 15 kişi- lik bir futbolcu kafilesine idareci namile 5 heyet aza- & iştirak etti. Daha neler neler. Biz yine sırasını bekli- yelim. Lâkin Yunanlılara karşı böyle ihmalkâr kalma- saydık. Bu ihmâllere bir de ku- lüplerimizin ihmali inzimam edince Yunan — şampiyonu (Olempiyakos) ile ne netice alacağımız merakla bekle- nebilir. Ne Galatasaray ve ne de Fenerbahçe yapacakları maçlara ehemmiyet vermiş- tir.. Önümüzde bir hafta gibi kısa bir zaman kalmış- tır. Bu bir hafta zarfında yapılacak ekzersizlerle mü- him musabakalara girilmez. | — Bu günlük bu kadar. | Ali Rıdvan Kasalar mühürlendi! Müfettiş geceden başlamış ve mudamelâta Vvazıyet etmiştir Yeni Aslana yaziyor: Posta ve telgraf umum mü- dürlüğünce görülen lüzum üzerine Kayseri posta ve telgraf muamelât müfettişi Zülfi Bey şehrimiz posta ve telgraf merkezini teftişe memur edilmiştir. Müfettiş bey cuma ak- Şami İstanbul treniyle Ada- | naya gelmiş ve ilk iş olmak üzere merkez postanesi ka- sa ve gişelerini mühürlemiş- tir. Müfettiş bey dün bütün gün postanede teftişatla mep- gul olmuştur. Zülfi bey, vaki ihbarat üzerine posta ve telgraf müdürlüğü muamelâtını teftişe mevcut bütün çiroz tacirle: rine birer teskere göndere- rek bu gün Ofislik dairesinde aktedilecek olan içtimada hazır bulunmalarını . bildir. miştir. Bundan başka — iktisat vekâleti de bu meseleyi tah- kik ettirmektedir. İkinci forma çıktı,bü- tün müvezzilerden arayınız. | memur edilerek Kayseriden gelmiş ve telgrafhane kasa- sinaâ Üüç bin'lira açik zuhür ettiğinden dolayı müdür Sa di bey işten menolunarak bilâharede mevkufen hakemesi vapılmıştı. Mıntaka — muamelâtını teftiş kontrol muamelât müfettişi mevcut olmasına rağmen bu sene de teftişi icap ettiren me- Kayse- riden müfettiş gönderilmesi geçen sene — vâsil — olunan netice gibi buradaki mü- fetlişlerin mevcut meselerle alâkadar olmadıkları fikrini vermektedir. Neticeyi ayrıca bildireceğiz. mu- ve edecek seleler her ne ise l Küçük İlânlar I KERESTE MÜZAYEDESİ | rüşşafaka — Müdürlü en ! de — takriben (70) t hacminde eski Ro zayede ile sa- | mahfelinde Cemiyet merke- zine gelmeleri. * ESEKS Merkali ve 1752 numaralı oto. misini Haril — vöz şalklımlarla DA ! 03

Bu sayıdan diğer sayfalar: