12 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

12 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|— Ermeniler arasında ildflar Bütün gürültüyüyapan katolik Ermenilermiş! Ermeni patrikhanesinin bir memu- Fu bakınız neler söylüyor | Ermeni cemaatleri arasın- ! daki ihtilâflar da - Rumlarınki | gibi - bir türlü hallalunamıyor. Şehrimizde mukim Ermeni- ler üç kısımdır: 1 — Kadim Ermeniler. 2 — Katolik Ermeniler. 3 — Protestan Ermeniler. Bunlardan — ekseriyeti kadim Ermeniler teşkil ediyor. Fakat, gürültüleri çok olanlar katolik Ermenilerdir. Bu iddiayı orta- ya atanlar ise kadim Ermeni- lerdir. Kadim Ermeni — patrikha- nesi memurlarından — Mihran Efendi muharririmize neler anlatıyor, bakınız: “ —Efendim, bizim cemaatin biç bir dedikodusu yoktur. Belediye kadıköy mezarlık mevkini Belediye tesellüm edecektir Rum ve Ermeni mütevel. #lerile hazl e ve Belediye srasında, emlâk yüzünden sık sık davalar tehaddüs etmekte ve mahkemeler bu işlerle meş: gel olmaktadır. Bu cümleden olmak üzere elde mevcut üç mühim dava llr. Birincisi Sanasaryan hanı, ikincisi Süörp Agop mezarlığı, üçüncüsü de Kadıköy mezarlığı davalarıdır. Gürültü ve patırdıları aksik ol- mıyan cemaat, katolik Ermenti- lerdir. Bizim meclisi umumli cis- mani rekimiz M. Papasyan Barkev'den ve heyeti idaremiz reisi M. Vahan Surenyan'dan memnun olmayan kimse yok- tur, Aamm, ka'olik Ermenilere gelince, onları hiç sormayın. Her gün içlerinden biri kak- kar, reisi rubanileri Kıçuryan Vahan Ef. yi İetemez. Arka- sından diğer biri de heyeti mütevelliye reisi Pol Alan Ef. den şikâyet eder. Velhasıl ka- tolik Ermenilerin rahatça ge, çirdikleri bir günleri yoktur!, davaları! Sanasaryan hanı ve Sürp Agop mezarlığı davaları intaç edilmemiştir. Kadıköy mezarlığı davası ise Belediye lehine neticelen- miş bulunmaktadır. Buna mazaran — bugünkü mezarlığın bulunduğu arsa; belediye tesellüm edecektir. Sürp Agop mezarlığı da- van — hakkındakt mahkeme kararı ayın 18inde tefhim olunacaktır. Bir makale münasebetile (BSaşmakaleden devam) karıştıranların meçhulleri de- gildir. Türkiye işte böyle teh- likeli zamanda Mustafa Kema- Tin iradesi etrafına toplanmıştı. Bu toplanışın kıymeti, Fransa- nınkinden yüz yirmi bin defa muazzamdır. Mahmut Beyin veya ilham aldıkları muhitiğ zehabı gibi Türkiyenin bugünkü vaziyeti, ne muhalif neşriyatın halk üze- rinde yaptığı tahmin edilen ümitsizlik, bedbini telkinlerinden hasıl olmuştur, ne de başka şey- den Muhalif neşriyat ancak ümits zükler, beslemiş olan ba- #retsiziklerin getirdiği buh- ran üzerine başlamış bulunu- yordu Bu mesele de muahe- ze edilmesi lâzım gelen taraf varsa, oca ancak idare mes'uli- yetini kabul eden taraf olabi: Tirdi. İktisadi buhranın - ticaret ve maliye hayatına Ümitsiz- lik getirdiği pek doğrudur. Sermayenin tedavülden kalkurak kasalara kapanma- ve geri almak vesvesesi, bu zih- miyelin acayip tezahürlerinden biridir. Mese'â: Mahmut Bey belki de hükümetin; çu telâkki- sini dün yine şöyle kaydedi- yorlardı: Bolşe deri sarihtir : «Onlar, yıkmak — istedikleri ikti. darın yerine hangi rejimi oturtmak istediklerini açık söyliyorlar. Presti- ji mütemadiyen kırmağa çalıştıkları hükümetin, kuvvetsizliğini terermüm ettikleri Halk fırkasınm, efhasıl dev- let idaresinin başımdan çekilmesini istedikleri bütün bu teşkilltn yerine kimleri ve hangi teşkilâti tkame ede- cekler ? Bir müesseseyi yıkmak isti- yarlar. Onun yerine küracakları —bi- Nayı söylemiyorlar. İşte kimşenin anlayamacdığı ve kendilerinin de bir türlü anlamadıkları biricik sır budur! Şu satırları okuyanlar, de- rin hayretlere düşseler yeridir, Kastedilen bolşevik propagan- dasının, bir kaç ay evvel aynl sütunlarda — bimuhaba kulla- nılan “irtica, isnadını kolayca istiblâf — ettiğine şaşılmamak mümkün müdür? Görülüyor ki bu — endişe, yeni vehmin esasını teşkil et- meğe — başlamıştır. de durulmağa tahammülü olmıyan mevzu ile Mahmut Beyin fi- k'ıııı:;ıl arasındaki münasebet ctdden merak edilmeğe değer- di, 1ı:ı=k icap ediyor. 4 başında bulunanların da Mahmut Bey kanaatinde ol dukları anlaşılıyor.Son hâdire- lerdeki, — yıkıcılık, deviricilik iddinlarının tefsiri imkânları, çoktan selbedilmiştir: “Hem yık: propagandısının gaye- -mak istiyorlar amma, ortada etirilecek teşkilât yoktur!., Smlyın. Hem de muttasıl yı: kıp — devirecek — hareketler. den bahsediliyor. Mademki, teşkilât yoktur. O halde endi- şeye mahal var mıdır ?. Dün bu sütunlarda bir defa daha ve şu yıkıcılık mevzuuna temas edilmişti. GCariptir ki, Mahmut Beyle ayni esaslar üzerinde tevarüt vaki olmuştur. Halbuki, milleti, memleketi yeis ve emniyetsizliğe düşüren sebepler, zebapları gibi muhalil neşri- yattan ibarettir, nede, başka şeylerden.. Görülüp kanaat ge- istenmiyen asıl maraz wardır ki, işte bunu — teşhis et mek ne hükümetin ne de Halk farkasının İşine gelebiliyor.Mille- tin betbinliği, vatandaşlardaki Hariciye Vekili Geldi Hariciye — Vekili Tevfik Rüştü Bey, dün konvansiyonel. trenile Ankaradan şehrimize gelmiştir. Tevfik Rüştü Beye kalemi mahsus müdürü refakat et- mektedir. Vekil — Bey Seyrisefain motörile, doğru Yeniköydeki ikametgâhina hitmiştir. Mersin mülkiye müfettişi Mersin mıntakası mülkiye müfettişi İbsan Bey birinci umum! mıntaka müfettişliğine tayin edilmiş ve mahalli me- muriyeti olan — Diyârıbekire gitmiştir. Allo Allo! ataman ; Mecnwa hakkında yeni bir dava Allo! Allo! mecmuası aley. hine müddetumumilik yeni bir dava ikame etmiştir. Bu davanın ikamesine sebep (9) temmuz tarihli nüshasında Kaçık resim neşretmiş olmasıdır. Müddeiumumilik, takibata başlamış olması dolayısile mec- muanın bu nushasının toplatık masını kararlaştırmıştır. — Bu busustaki ilk tahkikat evrakın dördüncü — mustantıkliğe ve- rilmiştir. ——— ——— emniyetsizlik, münbasıran H. firkasının — her şeyi inhisara almak zihniyetinden ileri e- teşkili saede edilmiyor. Herhangi bir siyasi teşekkülün meydana çıkması tehlikeli ve mutlaka kendilerini yıkıp — devirecek vehimlerile karşılaşıyor. Halk fırkasının veya hükümetin bün- yesine zaaf — geldiği iddiaları şayet doğru ise, ozaafı bu nkı- cılıkla o inhisar zihulyetinde #ramak daha mantık! olmazmı? Millet serbestlerse, vatan- daşlar siyasi haklarına sahip olup memleket işlerinde hak ki elbirliği hâcıl olursa, bedbinliğ>, emniyetsiz'iğe sebep kalır m? Ruhlarda aranılmak iste. nen İstikrar, münhasıran ger- bestiye muhtaçtır. Korkulan de galiba bu ktır, Ek Ş Arif Oruç HAMİŞ: Akşam gazetes sinde çok nazık bir Efendi bizim her akşam 150 - 250 dirhem rakı çtiğimizi yazıyor. A yavrucuğum, biz sade rahı içmeyiz, 1htiyaç hâsıl olur. sa, arada sırada başka şeyler de yaparız. Ba kusmın olsun noksan bırakılması ter- biye ve nezaketinize yakıştır | rılamamıştır. doğrüsa. Sordur gunuz iki suale gelince, ka- | rağöz sütauruna cevop ver" meklte mozur olduğamuzu bildiğiniz. halde efendinize sordurmanızda hata etmişsi- niz, Size Burhonettin Âli az mı grliyor? Bizden cenap dileni: . Maksadınızı bildi. yorsu Bimiz için işte cevabımız : — İnayet —ola.. Başka kapıya... A. 0. Bizden İstânbul şehrinin haritası için Beled ye bir Alman grupu ile mukoevele yop" miş. O grapta bu işi tekrar Türklere bırakmş. Fakat, mukavelede Ba: kırköy, Yeşilköy dive bir kayt olmadığı için, grup © tarafların haritalarını ' yapmmaağa karar vermiş. Bu da yşu suretle halin! mmaşt Beykoz sırtları gayrimes- B Kara Ali çetesi davası İftira mı imiş? Yine gelmiyen üç şahidin celbi için muhakeme talik edildi Gebzede yakalanan kara Ali çetesinin mahkemesine dün ağır ceza muhakemesin de de- vam edildi. Maznunların müdafan şahidi olarak — gösterdikleri Gebze hukuk hâkimi Nail, kâtip Bas- ri, daktilo İbrahim Beyler din- lendiler. Bunlar esaslı bıç bir şey söylemediler. Geçen muhakeme celsesin- de Kara Ali; maznunlardan Ahmedin cinayetleri kendisine yükletmesinin yalan olduğunu iddia etmiş ve bu hususta da İstanbul itfatyesinin 1slahı işi, bir türlü hballedilmeyen meseleler aramına girdi. Sa- bık Şehremini ve — meb'us Haydar Bey tarafından ortaya atılan itfaiyemizin, şehrimizde yangınlara karşı mühim bir mevkii olduğu inkür edilme- mekle beraber bir çok moksan ları bulunduğu da sabittir, Bu hususta Belediyece hazır lanmış - olan bir uslah rapo- ru henüz tetbikat sahasına ven Kömü omur ea > İhracatimız şayantı memnuniyeltir Son zamanlarda kömür ihracatımız. mahsus bir dere- cede artmıştır. Bu da, hariçte yeni mahreçler bulunmasından ilezi gelmektedir. 1 tacirlerimiz şimendi- fer kumpanyalarında kullan- mak üzere Yunantı'anla satış mukavelesi yapmışlardır. Bun- dan maada Maltada birkaç fabrika Türk kömürü mubayaa etmeğe başlamıştır. Evve'ce mezkür yerlerde yalnız İngiliz kömürü istimal edilirdi. Yaptığımız tahkikata na- zaran son yapılan — gümrük tarife'eri do' & İngiliz kö mürleri Türk kömürlerine re- kabet edemerektedir. Ankara — İstanbul hava servislert Vecihi B. in tayyare ya- pacağı ve bunlarla bir An- krara — İstanbul servisi tedvir | edeceği yazı'mıştı. Dün Tayyare Cemiyeti müdürü Hataa Febmi B. bir muharririmize yu izahatı ver> Ankara — İstanbul havai servisi hakkında malümalı nız yoktur, Vecihi Beyin yalnız bir tayyan ardır, ve bu- nunla da bulunu- Ankarıda yor. Maamafih belki yeni bir te- şebbüsü vardır, fakat biz bun- dan haberdar değiliz.,, .. söylemek oralarını mutaveliden sile- esk, buna mukabil Ba kerköyün haritasını yapa- saktır. Nasreddin hocanın hür- künden — farklı olmıyan bu haritayı ve onun gös- tereceği doğru çiz; inan da, Belediyenin (İs- tanbul haritası) yaptım dediö'ni İster dinle İster dinleme! Islah hikâyesi! Belediye bu defada itfaiye müte- hassısını celbinden vazgeçti! tevkifanede sahtekârlık maz- nunu Fuat ile ihtilâstan mah- küm Yakubun — şahit göstermiştir. Dün bu iki şahit te dinlen- di. Yakup dedi ki! —Ahmet nasılsa kara Aliye bir iftira attığını, vonra da vö- zünden dönemediğini bana söyledi Bildiğim bu kader!.. Mubakeme, gelmiyen üç şahidin çelbi için S0 Temmuza talik olundu. olarak çıkmamıştır.Bu ıslahat için celb kararlaşan Viyanalı mütehassız ile uyuşulamadığı ve başka da bir mütehassıs' getirilmesi pa- halıya mal olacağı için yeni- den — birinin celbinden sarfı- pazar edilmiştir. Şimdi bele- diyede teşkil — olunacak - bir komisyon da iRfaiye kuman- danının da iştirakile nevakısın #kmali için icap eden mukar- verat ittihaz edilecektir, Muhiddin Bey Yunus Nadinin buz meselesini ifşaediyor (Birinci sayfadan devam) tan değil kese ve mide meselesini,, müdafan edi- yordu. Bunu biz iddia etmiyo- ruz. İstanbul Valisi ve Şehre- mini Muhtddin B. röylüyor. Hergün Cumhuriyette “va. tandan, inkılâptan, milletten ve bunlara yaplığı hizmetler. den bahseden Yunus Nadinin, Cumhuriyet gazetesinin bütün makalelerini, bütün sureti hak- tan görünen hücumlarını ne için, vatan için mi, mida ve kesesi için mi yaptığını anla- mamak mümkün müdür ? Cumhuriyette yazılan bü- tün yazılar işte ba ve emaali menfaatlerin temininden baş- ka bir maksada matuf değil. dir. Tütün işinden bahsetmiş ise mutl-ka bir komlsyon vardır. Terkostan — bahsedili- yorsa muhakkak bir çıkar ta- kip eciliyor. Şeker fiatlerinin düşmesi İcap ettiğini söylüyor. sa mutlaka mutlak bir menfa- ati vardır. İşte bunları okuyan ve işin iç yüzünü bümeyen masum ve her şeyden bihaber vatan- daşlar da ihtimal Cumhuriyet gazetesinin hakikati müdafaa ettiğini zannederler, Hayır, yüzbin defa hayır.. İnanma- yanlar İstanbul valisinin yukar- da klişesi aynen baslan be- yanatımı ibretle okusunlar.. Eskişehirin hâs va- tandaşını eskişehirliler biraz daha iyi tanısın- lar.. Arif Orucun rakı içmesi ile güzel kadın- lara bayılmasından bah- setmek Arif Orucun hesabına bir kusur de- ğildir. Fakat kendi pis menfaatini bir vatan meselesi gibi göstermek en şeni cinayettir | lesi yeni matbuat kanunu projesidir. Şimdi artık erkek mi olacak, kızmı diye tefe'ül eden edene.. Bunların tabil görülmesi lâzımdır. Fakat bil- gazetelerin — tahminle- ri kimlerin söz söyleyeceğine kadar genişledi. Ezcümle diyorlar ki “Ko- zan meb'usu Ali Saip Bey uzün bir nutuk irat edecökmişm Olur a, dünyada olmayan yok tur. O başmuharrirlerin hu- dut haricine atılmaları hakkın. da takrir veren bir zatın mat- buat meselesi görüşülürken *öz söyleme mesi kabil değildir.Ve hatta kanuna, meselâ şöyle bir madde teklifi de tahmin olunur! » “Eğer ileri giden muhalif gazetelerse — makinaları — ve matbaaları omuzlarına yük- letilerek en kısa tarikle mil- l hudutlar haricine atılır , Diğer gazetelerse ilk defası. nda ihtar, ikinci defasında tem- bih, üçüncü defasında ikaz, dör düncü defasında irşat ve ilâ ., Bu tahmin ve takdirler meselesi Nasrettin Hocanın bir fıkrasını hatırlatıyor. Ha- ni kendi. bindiği dalı kesi- yormuş ta biri “ yahu Hoça düşeceksin!, demiş. Hoca dü- şünce herifin arkasından kop muş ve “Sen mademki düşe- ceğimi bildin öleceğimi de bilir- sin, demiş. Ve alt tarafını da biliyorsu. nuz, İşte bütün gazeteler Ali Saip Beyin söz söyliyeceğini tahmnin ettiler, biz de teklif ede- ceği maddeyi. e -* Kestirme proje Gazetelerin omuzlarına ağır mes'vliyet yükletilirken bittabi unutulguyacaklır ki meb'us ga- zatecilerla elindeki — gazeteler eşhas elindekinden fazladır. Sahibi —imtiyaz olanlar mes'ul olacağına — ve halbuki meb'usunda teşrii masuniyeti bulunduğuna göze bu iki kar- puz bir koltuğa nasıl sığacak? Onun için Ali Saip Be- yin — teklifinden sonra — da, sıcağı sıcağına bir madde tek- Hif edilmelidir. Şöyle ki: * Meb'ustan imtiyaz sahibi olmaz., Hattâ bizce bu madde ilk madde olarak görüyülürse o za- man kanun projesine itiraz ede- ceklerin başında kanun proje- sinin bugün lehinde olacaklar bulunacaktı. Şunun — bir bulalım Dense ki: *Meb'ustan gazeteci ola- MNAZ.n “Muhalif gazete çıkaramaz.., ite mesele de kalmaz. Or- tada Ceride ile resmi vilâyet gazetelerinden basba da bir şey kalmaz. Onlarda rahat ederier, bizda.. , , Lâf iktısadı Biri soruyor! — Bu şekilde matbuat için hazırlanan yeni projeyi nasıl izah edersiniz? — Bunun izahı pek müşkül değildir. Bugünlerde matbuat piyasas sında (ikir kıtlığı, IAf bolluğu var, En çok 14f sarfedilen mem- leket Türkiyedir. Hattâ lâflar © kadar erkidi ve yıprandı ki Dil encümeni yepyeni ve alel- acayip kelimeler arayıp tara- makta ve millet artık köhne- leşen Vâflardan — kurtulmağı deruhte etmektedir. Bittabi bu aralık yeni yeni küfürler de bulunacaktır. Yeni matbuat kanunu bu iktsat zamanında da JAfiktısa. dını temin etmişolacak.O soram söylüyor: — Tasanların vatfı mümey- yizi natıkadır. Nutukta iktısat olur mu? — Süküt altındır, derler. İktisadi. vaziyetin aslahi. için de »'tna ihtiyaç var. Üst tarafı da siyaset me. selenidir, pek karıştırma! Hamiş : Akşamda akşamdan ak- şama aklınca yazı yazan bir çocuk var. Ünya siyasi takvimde kendisine cevap verildiğini lddia ediyor. Katemimizi değli selkanmım çok gördüğümüz ba ::__*—'l © günkü yazımızı tekrar okun Biz arkadaşımız Barhana dostça Hasihatta bulunduk ve demiş olduk ki : — Çirkele tap atma t İşte ı:mıbor ki hükmümde het kestirmesini | etmemişim,

Bu sayıdan diğer sayfalar: