12 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

12 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ne yazsaydım? Bugün kendi kendtme ne yazayım diye düşündüm. Şu işten bahsetme zü füyare dokunur dedim, vaz geçtim. Bu meseleyi kurcalasam, senin ma vazifen be adam derler dedim, vaz geçtim. Öteki vaka'dan dem vur sam, gazetelerin ulu orta kü- fürlerine uğrarım, dedim, vaz geçtim. Şu işnedir? Yeni malbuat — kanunu çıkıyor ya, bakalım, ne mü- him esaslar madde - çekline girecek? Kimler gazete çıka- vacak, kimler — muharrirlik edecek ? Malümya, artık gazetecilik herkesin harcı olmuyacak, her cebine 500 Hira depozito ko- yan, kasasına bir kaç lralık atan bu işi yapamıyacak. Bun- ları düşündüm de, Babıâli kal- dirımındaki gazete idarehane- lerinin kapılarına birer nama kilit konmasından korktum. Zülfüyar kelimesin ilhamida buradan geldi. Bu mesele nedir? Kstanbul şehri günden güne imar edileceğine, saatten ate harap oluyor. Yolların — tozu, — insanla- n sise — tululmuş — gemiye çeviriyor. Otomobillerin, tram. vay'arım kazaları halkı mec- büri cambaz haline koydu. Terkos şirketi alev alev yanan rangralara deva olmadıktan san- ra, kuruyan çeşmelere bir parça nem veremedikten sonra, Be- lediye reisi de bunlara çare Bulamadıktan sonra bunları kim düşünecek ? Birisi senin ne vazifen be adam der dedim. İşte senin nene gerek ta- birini de bundan aldım. Öteki vak'a nedir? Arit Oruç B. Yunus Nadi- nin meselelerini deşiyor. Namık İsmail B. le Se'âmi İzzet B. Mikelânjı paylaşamı: yorlar. Eski edebiyatçılara imlâsı buzuk çocuklar hücum ediyor. Valâ, bana çatıyor.. Sad- ri E “Yarın, 1 diline do- lamış.. Selâmi İzzet Beyle Fazıl Ahmet B. mönakaşada, hem de hatırı sayılır müna: kaşada.. İşte bunlardan dem vursam, bütün bülün işuzar ve gazeteler bayrak açar diye bu tarafa da karışmadım. Külür tabiri de bualardan aklıma geldi. Binaenaleyh, kalemi ekimden fırlattım. $ BÜRHANETTİN ALİ Ekmek düşüyor Belediye iktısat müdürlü- #ünde müteşekkil narh komis- yonu bu hafta içtima edecek, yeniden ekmek ve fırancala narbını tesbit edecektir. Bu hafta Ekmek fiatlarinın tenzili, Fırancala fiatının ise tezyidi muhtemel! — görülmek- tedir. Lise kampları Lise talebelerinin kampları iki grupa ayrılarak Pendikte olacaktır. Tohılıkı No. 36 Üreeemesenannn Zabıta muharririmiz yazıyor: Kayıplara karışan iki genç bulundu! Şoför Mehmet ve Matmazel Vartovi bizzat polis merkezine müracaat ederek teslim oldular ! Mehmet isminde bir şoför, bundan altı gün mukaddem Vartovi izminde sevdiği bir kızı kaçırmış, yakayı ele vereceğini anlayınca kendi başına kara- kola giderek teslim olmuştur. Güönjerdenberi zabıtayı işğal eden bu meselenin mahiyeti şudur? Kaçan kim? Yenişehirde çarıkçı soka- ğında bir numaralı hanede sakin 17 yaşlarında buluman Vartovi kısa boylu, etine dol- ğun, karakaş ve kara gözlü bir kızdır. Adapazarında doğmuş, kü çük yaşında iken peder ve va lidesi e birlikte şehrimize gelerek büyümüştür. Beş sene sonra üvey pederi olan Ohanes ağa ölmüş, anası Agavni ile tek başlarına kal- maştır. 40 yaşlarında — bulunan Ağavni Hanım, kocasının ve- fatı üzerine hizmetçilik ve ça- maşırcıbğa başlam:ş, aldığı üç beş kuruş Ue kızı olan Var- toviyi beslemeğe koyulmuştur. Vartovi de yer içer, giyinip kuşandıktan sonra allahın gü- nü gerer eğlenirmiş... Gezmekten bıkıp, usunma- yan bu Vartavi, nihayet İstan- bulun her köşe ve her buca- ğını da öğrenmiştir. Fakat, yalnız şehirin semt | ve bucaklarını değil saf olma- sına rağımea “aşk ve sevda- nwn, dahi ne olduğunu öğren- miştir, Ayni zamanda öğrendiği bu meselenin kahramamnı da olmuştur... Kaçıran kim ? İşte bu aşk kahramanı olan Vartoviyi kaçıran da Mehmet isminde bir gençtir. Rumelihisarında oturur, 24 yaşlarında orta boaylu, zayıf, sarışın bir şofördür. —Altı ay evvel Karaköyden geçmekte olan Vartoviyi görmüş, beğe- Kadıköy vapurunda nerek peşini takip ve fırsat bulduğu yerlerde yanına yak- laşarak söz atmağa başla- maştır. Nihayet, nında yüzünü kızartarak ya- nına sokulmuş “etme matma- zel, eyleme matmazel,, diyerek konuşmağa muvaflak olmuştur. O günden, bugüne kadar tanışmış; konuşup sevişmeğe başlamışlardır. Nihayet kaçamak yollu bu konuşma ve bu sevişmelerin sonu olmadığını anlamışlar ve birleşmek için pazartesi günü ani bir karar vererek ortadan kaybalmuştardır. İşte kaybolan bu iki kah- ramanın 6 gün'ük macerasını bizzat matmazel Vartrvinin ağzından dineleyelim: Vartovi ne anlatıyor? Kara — kaşlarını çatarak kendisine mahsus bir şive ile: — Kuzum! *Gönül, kimi severse gü. nül sultanı odur., İşte onun içindir ki ben de Mehmedi — sevmiş ettim ve mayriğin de vermiyeceğini bil. diğim için kaçtım. Günahlarımı işledim, yok- sam batamı ettim?., Parartesi gücü olmuştu. Temiz birkat çamaşırımı g'ydim sözleştiğimiz yer elan Tepebaşı tramvay tevakkuf mahalline | gittim. Aradan beş dakika geçme: mişti. Mehmet'te geldi ve “Haydi, diyerek - otemobille Ortaköyde oluran teyzesinin evine gittik. İşle 6 gündenberi orada yiyip içliik ve aymı ola- rak yatıp kalktik. Fakat, polislerin — aradığını haber alınca gene birlikte karakola giderek teslim olduk. O ra annem de gelmisti. Ağlayıp sızladıklan sonra muvafakat etti ve Mehmede vereceğini söyledi. bir hâdise Adam kurtarıldı! Vapurdan denize düşen adam meğer soğuk su banyosuna muhtaç imiş! Dün i1,20de Kadıköyünden hareket eden Seyrisefainin Moda vapuru, Köprüye ya- naştığı zaman bir adam denize düşmüştür. Vapur, diğer bir. vapura yanaşınak üzere iken kaptanın ikinci bir kumandasile tekrar ayrılmış ve derbal tahlisiye simitlerinden bir tanesi iple denize uzatılmıştır. Beş dakika sonra düşen adam suyun Üzerinde görülmüş, bir ! K ELİNDE Muharriri : Raynondo Maohard Mütercimi : Ahmet Fürkân — Framsız edebiyatından büyük aşk romanı — , 170 inci binden tercüme edilmiştir... Fakatçannesi, bu noktada, başkalarına sözünü bıraktırmı- yacak kadar hararetli idi. Bu tez madam (Ambuvaz)ın kendi davası idi. Madam (Ambuvaz) şefkati çocuklarına taksim ede- miyen bir anne hissi ile kendi ben'iği eserine bağlı görünüyor dü. Günahsz maznunu müda- eden bir avukat talâkat, cesaret ve emniyetile sözüne devam etti: — Evet kızım, evet! Ha- yat, insanların kendi kendile- rinin balikı oldukları iddiasını çürütecek kadar bazan düzen- bazhk ediyor. Ama, bu noktada Alman. Tar başka türlü düşünüyorlar. Fakat, bize ne, kızım? adamaım yardımile- simit geçi. rilmiştir. Derhal bir sandala alınan kazazede iskeleye çıkarılmıştır. Kazaya maruz kalan 45 ya şında Rizeli Mustafa namında meczup bir hamaldır. Mukaddema Seyrisefain va. purlarında ateşçilik - ediyor. muş. Kaza tehlikesiz geçmiştir. Kısmen ruhizafa müptelâ o'an bu adam evvelce — Polis doktorunun tavsiyesi — veçhile muhtaç olduğu bir soğuk «a banyosu yapmış oldu. deniyeti bümelisiniz ki san- tmalitenin müdahalekâr tesir. lerini - ve badehu tezahürle. rin de inkâr etmemiştir. Hayat, bir su deposu gibi, bekçisinin bir elektirik düğ- mesine basmasile dolan ve boşalan otomatik bir makine değildir. Bunu iyi biliniz ki insanlar çok zaman tesadüf. t:ıh elinde bir bazice oluyar. Kızım, bu söylediklerim binbir insanın hayat denilen şu namütenahiyet içinden bizim gaurumuza en yakın ve en çok intibak eden buluşlarıdır. Ha- yat, ekseriya tesadüf ve talih denilen yine tesadüfün eseridir. İnsanların, hayatın dizginlerini *———___ Taksime kadar | gelmiş ve Talimhane meyda- | Bunun — üzerine evimize geldik, oturmağa başladım. Yakında resmen — nikâhımız | olacak, arası çok geçmeden de düğünümüzü yapacağız. Bundan her kese ne?, A S Adliyede: 6 dava Hepsi bîı'l;ştlrilip öyle rüyet edilecek Son defa Sultanahmetteki evinde bir rakLeğlentisi asna- gını öldürmekle maznun bulu- nan sabık araba cılar kâhyası Sabri haklarında altıncı müs tantiklikçe yapılmakta olan tahkikat tamamen ikmal edil- miş bulunmaktadır. Hayrinin bu son işinden maadadaha davası görülecek beş vak'an — vardır. Hepsl tevhiden ağırceza mahkeme- sinde rü'yet olunacaktır. Hüseyin öldü Tahkikata müddeiumu- mi devam ediyor Evvelki gece, İzmirde Me- zarlık başında iki kişinin yara- Tanmasile neticelenen feci hâdi- muavilalerinden Ziya Bey tara- findan devam edilmektedir. Memleket tabtı tedavide bulunan - kal veci İştipli Hüseyin, dün gece sabaha karşı vefat — etmiştir. Vâ mevkuf bulunmaktadır. Köprü yıkıldı Otomobil parçalandı, içindekiler kurtuldu Manisa 9 (Hususi)- Hukuk hâkimi Osman, avukat Tahsin zabıt kâtiplerinden Şıtkı bey- ler bir bağ keşfinden avdet ederlerken otomobille geçmek üzere bulundukları Hasaylı köprüsü yıkılmış ve otomobil yolculariyla beraber altı metre Otomebil parçalan salimen kurtulmuşt Yeni bir spor, kulübü Vilâyet, *Okspor klübü, namında bir. klübün müsaa- desini vermiştir. Klüp heyeti idaresi: Reis Hekkı B. İkinci reis Tarik B., Umumi kâtıp Zeki B. muhasibi mesul Nezih B., Umumj kaptan Kâzun B.ve aza Haydar ve Hasan Beylerilir. yolcular, Yenl kulüp buğünden itiba- ren faaliyete geçmiş bulunmak tadır. iddinlar şairane ve kıymetli görüşlerden ve — tesellilerden başka birşey değildir. Ne dedim? İstenildiği za- | man, İstenilen yere sevk edi. len hayat yoktur. Klod, tekrar büyük anne- sine baktı. Fakat daha üzgün daha mağlüp.. — Anne, sen çok bedbin düşünüyorsen! Hem bir genç kıza hayatı bu kadar aykırı bir mantıkla tantmak duğru mu bilmem ki. Annesi galibiyetini ve man- Uğını nkuvvetini bir kat daha kabul etmişti ve ifadesine daha fazla gürür — vererek devam seesessecARAAAA AAA AAA sında Şevketisminde bir arkada- Hayet ve arkadaşı yemişçi | sanda tahkikatına müddelumumi Kahveci Hüseynin oğ'lu hü> İ erereesreeseeneneeseremerneeunnece sukut ederek suya düşmüştür. | Ymml milyon -l;my_gr Türkiye emniyet Plinları satılıyordu ——— İ Bu işin Ankara ile münasebeti var mı” Rassam arkadaşımın haleti | nn bayali, nvazüşleri tatlı, rubiyesini çok Iyi bildiğim için tereddütsüz cevap verdim: — Sualiniz manasz!. Bu işin Ankara ile ne münasebe- | & var. Maksat, vefaaliyetimizin iç yüzüne vukuf hasıl ettikten | sonra bunu ne münaseketle s0- ruyorsunz? Tam yerinde gösleriğim bu asabiyet ressamı manen tatınin etmişti. Müsterih bir mefes ala rak bana her zamaaki şefkat- li nazarları ile, arkadışlık do'u iltifatını veriyordu. (Sa...) beni kızdırmış olmaktan mütevellit bir tecssürle sualini te vile çalış- mıştı: — Maksadı. mahsusla de- #il, bir lâf alsun diye sordum canım... diyordu. Bir kaç gecedenberi rakıya mütehassir kalmıştım. Arkadaşlarım bol içerler. ken bana getirilen rakıyı de- vin bir haz ve memnuniyetle içmeğe başlamıştım. Btraflaki bir sürü kakatlar bizi çapkın şub, şakrak nazarlarla tetkik ediyor, yakınlık peyda etme- leti için çareler arıyorlardı. Bunların yılışık ta vurlarını Grita- nin şahane tevazişlerine ben- zetmek hakikaten insafazlık- | tı. Casus kadın bir iasanı her hastanesinde | ne suretle olursa olsun doyur- meğa, savindirmeğe ve hattâ çıldırtmağa —muktedir. bir gü- zelliğe malik idi genç kadı- bir mesti içinde zehnimde yaşıyor, —etrafta durmadan oyuayan, şakırdayan kıvranan kokotlara bakmak bile istemi- yordum. Kısa fasılâlarla içti- ğim rakı bana zaten uyuşuk- luk vermeğe başlamıştı. Ben bülyalar, düşünceler — içinde iken (Sa.-) sordu: — Muvaffakıyet hinde kaç? —Dakuz yüz doksan dokuz.. — Emin mişiniz? — Çürük tahtaya basmak âdetim değill. —O muhakkak!. Ressamın milyonluk hülyasını biz de ya- gıyalım mil.. — Oscu sen bilirsin!. — Bu adamlara bir milyon liralık ders verebilecek miyiz? — Oalar zorla istediler... — Ne mazhariyeli.. — Hepimiz icin... İki refiktm ve bilhassa (Sa..J Bey pek yakında kavuşaca- #ımız servetin mestil hazzı için- de saadet yaşıyorlardı. Gritanın kartımı cüzdanım- dan çıkardım,(Sa...)yauzatarak — İşte Süleymanın mührü adresi üzerind, kendini bunun- la takdim edeceksin, dedim. (Sa...) Gritanın kartını a'ır. ken, ressamın tecestösü ve alâ- kaşı artıyor gihiydi. ihtimali (Denamı var) Cesetler kimin? İzmirde bulunan cesetler henüz teşhis edilmemiştir Torbalının Petrek köyün- den bir çoban, Dağ kızılca na- hiyesinin Kozludere mevkiin- de orman içerisinde ikl insan cesedine tesadüf etmiş ve key- fiyeti Torbalı jandarma — ku- mandanlığına haber vermiştir. Bu iki insan cesedinin feci bir cinayete kurban gittigi ve cesetlerin kol ve bacakılarının tazyik netiçesinde yara ve be- re içerisinde bulunduğu tesbit edilmiştir. Hâdise mahalline derhal Tor- balı Jandarma — kumandanı Enver, müstantik İzzet ve dok- tor Salih beyler giderek tah- kikata haşlamışlardır. Tahkikatın ilk kısmı hâdi- senin çok karanlık olduğunu göstermekte olup — cesetlerin hüviyetini tesbile bile — kâfi gelmemiştir. Civardakt köylü. ler cesetleri teşhis etmek üze- re vak'a mahalline celbedil- mektedir, Cesetlerin üç gün evvel ce. reyan eden bir hâdisenin kur- bam oldutu anlaşılmaktadır. Tahkikata büyük bir ehemmi- yetle devam ediliyor. t İzmir tramvayı TTeşrinisaniye kadar Basmahaneye tramvay işliyecektir — Gazi bulvarından Basmaha- neye kadar elektrikli tramvay yapılması artık- birgün mes'e- Tesi haline gelmiştir. Elektrikli tramyvay şirketi derhal faali- yete geçmek üzere Nafla ve- kâletile temasa başlamıştır. Gazi bulvarı ve o civardaki elektrik Terşiyatının son elek- trikli tramvay — modellerine uygun — olması İçin elektrikli tramvay şirketince Nafia vekâ. letine yeniden bazı tekliflerde bulunulmuştur. Şirketin bu teklifleri ara- sında en mühimmi Gazi bul- varında yapılacak olan selek- trik ferşiyatının; Göztepede ol- duğu gibi hıvu!_hıllı;lı değil, tahtezzemin dedi.. Nafia vekâleti bu esas itibariyle — kabul o'ması şeklin- miştir. Balediye, Gazi bulvarına vay ferşiyatı yaptığını ve bu yol üzerinde bir çok masrafe lar ihtiyar edildiğini söyliye- rek buna yanaşmamaktadır. Fakat bu mesele Belediye ile elektirik şirkeli arasında mü- Dasip bir şekilde halledilecek- tir. Gazi bulvarından Bazınaha- neye kadar yapılacak olan eleklirikli iramvaylarıı teş- rinişaniye kadar ikraal edik miş olacağı tahmin edilmek- ve keyfiyeti Belediyeye uıdıı.w

Bu sayıdan diğer sayfalar: