24 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

24 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hikâvesi Bu köşeden Bütün. mem: lekete Kuş Bakışı bakiyörüz. Sözümüzün sonunu getirme- den bir Fikrayı hikâye edelim” Natreddin hoca Timürlen- ge bit Küfe ayva götürüyare amuş. Yolda. biri : — Aman hoca! demiş. Timürlenk ayva sevmez.. İh- cire- bayılır. p Hoca derhal geri dönmüş ve küfeyi incirle — doldurup- Timürlenge vermiş. Halbuki Timürlenk. incirden nefret eder ve incirden bah- sedeni bile azarlarımış, Bunu : görünce: — Vay ahımak! Demiş. Bü- nehal? Ve teker teker-incirleri suratına almağa başlamnş. Biçare — Navrettin inciri yedikce: — Oh yarabbi. çok- şükür! Diyince Timürlenk dayanama- miş. — Henif demiş neye şükre- diyorasun? — Ya efendimiz, ben: size Ayva getiriyordum. Allah acımasaydi da- bunu takdim. etseydeydim şimdi yü- zümde yöller esecekti. Bizde eğer kuüş bakışı değil- de adam akıllı: baksak, baktı- dımıza bakacağımıza nadim olacağız kimbilir. neler göre- çektik! Fakat gene çok şükürl Çünkü matbuatta Vâüâlâyı, Feridunu, gönmektense kuş ba. kıpı baküp ta - teselli bulmak evlâdir! Beeşasar AAA LALA A AAAAAARA Şimendiferciler İsparta kule tenezzühü bugün yapılacak Şark şimendiferleri- işçileri “semiyelinin himayesindeki Yedikule spor kulubumun bu- her gün bir tenezzüh yapacağım |. yazmıştık, Bu genç — sporculanmız bu gün Sirkeci — garından itibaren bütün — Bonliyo: istasyonlarına uğrayarak ken- dilertne tahsli olunacak hüsusi katarla — İspartakuleye kadar gidecekler — ve orada akşama- kadareğleneveklerdir. Sporcu- İarüma, tenezzühe ollelerile birlikte iştirak edeceklerdir. Hersene büyük birneye içinde yapılâm bu tenerzzühün bu se ne evvelki senelere — nazaran' daha parlak olacağı tabif gö- rülmektedir. Bu Kusustaki intibalarımızı Ayrıca yazacığız. gezinti kaldı Dün ameli hayat mektebi- nin bir gezinlisi mukarrerdi. Tekrar yapılan içtimada vıuıulmıçıır Tafrlkı No. 47 Muhareirie Raynonde Maohard — Fransız ndthı)ılıı:d.ın büyük- aşk romanı — — Buna imküân varmıyçı?' — Olmaya - bilir. — Fakat Löhodek abdalının küymetsiz sözlerine inanışınız ve beni' ondan yahut onu benden kis- kanmanız doğrumiydi? Klod, Filipin yüzüne bak- t. — Kimi kimden? — Filipi beni çok seve miyor musunuz? - “ Kayaliktan indiler, düzlük- te yütüdüler, tepelerdede tir- ıı:ıı.:ı.iuı: Zabıtâa müuüharririmiz yazıyor! Boyacı Piranm cinayeti! Pıran isminde bir boyacı sevdiği Ayşeyi üğüne - gittiği Evvelki gece Piran ismih- de bir genç sevdiği Ayşe is- mihde bir. kadını kıskançlik yüzünden bıçakla iki; yerinden yaralamıştır. Aşk yözünden İleri gelen bu vak'a şu suretle cereyan etmiştir. Piran 22 yaşlarında kısa Boylu esmer, zayıf bir delikan- | hdır. Sirtte doğmuş, büyümüş | tür. İki sene evvelde şehrimize | gelerek — yerleşmiş, Pkundura | boyacılığı yaparak geçinmeğe | başlamıştır. Maşek mecrukede kimdir? Maşuk mecruhede - Sirtli olup 32 yaşlarında orta boylu evner, etine dolgun bir ka- dındır. İsmide Asiyedir. Memleketinde bir | sene evvel zevci ıdıuk dul kalmıştır. Dört ay evvel şehrimizde bulunan abeğsi Ali ağanın ya- muw gelmiş, Nişantaşı büyük çifilik. — sokağında — ikamete başlamıştır. İk tanışma ve görüşme İşte bu Asiye Hanım mem: leketi olan Sirtten hemşiresi Ralime ile bitlikte gelir gel mez abeğ ve ailesi ile birlikte | düşüp kalkamağa başlamıştır. Bu sırada evlerine hemşerileri olan Piranda- gelip- gitmeğe, öturup- konuşmağa ve görüp meğe , başlamıştır. Fakat, bu misafirlik yavaş eskimlye, on- dansonra da şaka maka der- ken aşk oyunlarına çevrilmeye başlamış ve günün birinde niha- yet, Piran ile Ayşe sevişmeğe başlamıştır. İşte bu iki, hemşeriler Kayli müddet sevişmeğe ve konuş: mağa başladıktan sonra niha- yet evvelki akşam ayrılmış biri carih diğeri de mecruh Sebep Gündüzden daha hazırla- nan Asiye hanım, evvelki gün hemşerileri olan gene Nişanta- şında sakin — Reşit ağanın, velime cemiyetine — hemşiresi. olan Halime ile gitmiş, geç wakte kadar düğünü seyret. mişlerdir, Nihayet, gecenin yarısı ol- muş düğün evinden çıkarak evlerine doğru yine iki hem- gire birlikte gelmeğe başlamış lardır. Bu sırada önlerine Piran çıkmış, elinde bolunan bıçağı arkasına saklıya k' evlenmiş, vefat Mütercimi : Ahmet Fürkân bu ilâki diye tasavvar etliği ap kın mevcut olup olmadığında değilse Bile bunun yaratılılıp yaratılmyacağında idi., Hava sarardi penbeleşti ve birdenbire esmerleşti Tatlı bir ruzgâr, — sür'atinin. önüne koca bir günü katmış sürükle- yip İki do otele dönüp tara- sada konuşmağı tercih ettiler. * Ötelin tarasası o akşam mandilar. Fakat, hiç bir şey | Haddinden fazla Kalabalıktı. * konuştmadilar” Klodun zihni — Aliye, kız, Asiye dürün Bakelım. Diyo seslenmiptir. Asiye ile Hallimede dur- muş, ne istediğini sormüşlardır. Pirandk: — Ne isteyeğim, düğüne kimden Çizin alipta geldiniz?. O'sormak — ve anlamak - iz- terim. Demiş ve hemen: — Ölüsü kınali karı seni, düğüne öyle gidilmez, böyle gidilir. Diyerek elinde Bulunan Biçafı — Asiyenin — köbeğine saplamıştır. — Ah vuruldum aman... vrreresen rer a r n | | | | | | için — vurdu! Diye 'ery'ıı eden Asiye H., o dakika yere düşmüş feryat ve figana başlamıştır. Ablasının feryadina Hali- me'de iştirak etmiştir. Buü sırada ölkesini' alamı- yay'Pitan : —İstediğiniz kadar buğırın | ve çağırın.. Diyerek- tekrar bi- çakla Asiyeyi Kolündan Hali- meyi de elinden yaralamış ve firar etmiştir. Arası çok geçmeden Pi- ran yal mmış, Asiye de has- tahaneye kaldırılmıştır. A, S Kasasa aa sA aKS s MA İzmirde bu sene üzüm mahsulü 40,000 ton tahmin olunmaktadır. Hasaddan şikâyet var Almanyaya kurü üzüm satan memlelektlerdeki 1931 senesi mabsulü hakkıanda Ham- burğ'a gu merkezde malümat varit olmuştur: İzmir: Mahsulün yağmur- lardan zarardide olduğu yolunda İzmirden gelen haberlere mü- balağalı nazarile bakılmaktadır. Bu sene İzmir de 40,000 tonluk bir hasat olacağı ümit edilmektedir. Geçen seneki İzmir mahsulünün eyi olmadı- ğından şikâyet edilmekle ve bu: sene hasadının daha nefis olması temenni olunmaktadır. Kandiye: Verilen malümü- 8,5-10,000 ton olacaktır. Kan- diye mallarının cinsleri fevkalâ- de takdir edilmektedir. Bu:sene de geçen seneki eyi bir mahsul idrâk edileceği bekleviyor, Kaliforniyas — Kaliforniya da mahsulün. pek bereketli olacağına muhakkak nazarile bakılıyon Tahmine nazaran 100;000 ton idrak edilecektir. “Ancak bağeiların! - fiyatların dün olman ve mevcut para- | Taymıtı Bulanmuması dolayısile, Mmahsulün yalnız bir. latmmı toplayabilecekleri ve piyasanın istitaat ve ihtiyazam nazarı | ta nâzaran bu sene mahsuül, | itibara alacakları zannediliyor. 28 Temmuz maarif Cemiyetinin rözet tevzi edeceği gündür! Türk maarif cemiyetine yardım ediniz! Türk maarif cemiyeti her sene olduğu gibi bu senede Hakimiyeti milliyemizin ilâm- ne tesadüf eden Teminuzün 28 inci Salı günü Rorzet tevzi edecektir. Üç sene evvel — teşekkül eden ve memleket dahil ve haritinde yülsek tahsillerini iktmale maddi imkân - bulama- yan zeki ve çalışkan talebeye muavenette bulunarak - bunla- ra mahstus yurtlar tesis için çalışan cemiyet bu, mi zarfında —Ankara, İstanbul, Bursa Adana ve Çonııııh ol- mak üzere beş talebe yurdü ile Ankarada bir ana mektebi açmış bulunuyor. Bundan baş- ka cemiyet Avrupada Ameri- kada ve İstanbulda yüksek tahsillerini bitirecek bazı ta- lebeyea yardım etmiş olduğu gibi bir. çok muhtaç talebe- yede mühtelif şekillerde mü- avenetlerde buluünmuşlur. Muhterem hallimizin muh- ları yapışık- bir. sinema artis- ti gibi uzun bıyıklı erkekler tarasayı — dolduruyordu. - Her çiftin masasından yükselen billari — kahkahalar, — heyeti mecmuunun — saadet — içinde yüzdüğü zannını veriyordu. Donjuvan memnundu. | Fakat, belki Klod müte- essirdi. Ve bütün bu kalaba- hk içinde ondan başka meyus ve mütetssir kimse yoktu. Aşk, her şeyin fevkinde olabilir. Fakat tabiatın ka- nunjları? bunu — düşündükçe zavallı kızın beyni: karınca- lanıyordu. Ve istemeyerek hakda ve- riyordu. Çünkü: Gendisi yemek yemeden, oyku uyumadan- durabiliyor. midi? İşte bir kaç zamandan- beri yüreğinde birde sevmek ihtiyacı hasıl olmuştu. Bu ar- telif şekillerde kıymettar yar- dımlarım gören Türk maarif cemiyetinin varidat menba- Tarından birl'de tevzi' edilen! rozetlerden temin o'unan ha- slattır. 28 Temimuz Sali günü Tütk maarif cemiyeti — tarafitidan tevzi edilecek rözetlere karşı Kartlerimizin lüzim gelen alâ- Kkayı göstereceklerini şüpkesiz ad edieriz. Meclis reisi Cumartesi günü geliyor Büyük Millet Meclisi reisi Kâzım Pşı Cumartesi günü ak- şam üzeri İstanbula- haraket edeceği bildirilmektedir. gelecek olan Küâzım Paşanın tatil — mevsinini — İstanbulda geçireceği tahmin ediliyor. bu arzu şeklinde tecelli eden | şeyler ise tabil kanunların ah: kâmından başka şeyler değildi. | Öyle ise - diyordü- öyle ise ne yapmalı? Klod haklı idi. Fakâat: ya- pacuk kiç bit şey yöktü: İşt oluruna — bağlatmaktâan Başka... OÖdü bu hükmü kâbül etti. * Aradan iki gün geçmişti. Klod, bir şey okurken, oku- duğu şey ile gözlerinin arasın- da-onu, görüyordu. Bir şey düşünürken, dü- şüncesitin — hedefi ile kendi damağı arasında? o vardı. Sabatileyin gözünü açınca yine onüt' hayali gözler'nde tecensüm ediyordu. Bu me idi? Sevmnek mi?. Öylerite Klod seviyordu. Ve ilâhi dediği aşk artık bir emri vaki ol- Boyılı. boyasız kadınlar, saç- l zuyu durdurabiliyormidi. Bütün| muştu. Sevecekti. Fakat ona- ; miştik. Yarım milyon İiraya Türkiye emniyet Plünları - satılıyordu — lüha Şimendifer - seyahati beni Dikkate şayandır. Sabit bir bakışla zihtimde bir çok sergüzeştler yaşıyordum.. Tesadülün bu şekline hayret ediyordum. Bu şiddetli kış mevsimit- deki şimendifer seyyahati de bana oldakça yorgunluk ver- miş, bitap bırakmışti. Halimi gören Grita, endiye ilet — Sizi' döşüönür gibi. görü- yorum, yoksa-bir takipten, fena bir tesadüften mi: korkuyor, endişe ediyorsunuz? Casus kadınin bu şivesini birden reddedivermek döğru değildi. Bu ihtiyatezlik, ca- susların bana - karşı beslediği emniyeti bir mıktar olsun” sa- katlaya bilirdi. Bu itibarla Grı- taya: —Ciddi tehlike gösterir bir emmare, ortada bir sebep yok- sada bizi, hayatımızı her za- man tehdit eden böyle bit ih- ümal Bir av içtir bile olüm, ak- henzdan çıkarmak catz” değil- dir. Nihayetsiz saadbtli' yolumu- za ğidarken; önümüzde en kor: kunç bir fetâket çukurunut bi- zi mahvedebilmek ilitimalini de düsünmeliyiz. Ben' bunları |hafifçe Grita- ya söylerket' vaputumuz ya- nayştoış ve Hattâ'boşanmak üze- reldi. Kalktık* Gritabeniim ile (Sin.. )nt arasında üyrtetli” kürklere bürünmüs bir melek Tetafatile'yürüyor, bu çoök: gü- zel ve genç kadımınbir milletin hayatına> #ul: kast! edilet çok korkunç bir mahluk olduğunu Kkabil' değil' kiç kikise' talimin ve tasavvür edemezdi. Köprü başında Buyik mar- kalı bir takesl- otomobiline at- ladık, Bebek Maslak, yolu tarikiyle Şişliye Gritanın evine vasıl oldük: HerHangi bir takip ve şüpheden güya kurtulma- mız için Bu gidiği ihtiyar et- Bu tedbirler — castıs Grita üzerinde çok' derin ve memnuniyetli izler bıraktığını gayet iyi anlıyordum. Eve gelir gelmez Grita, | hemen telefan mikrofonuna Betâyi- istirahat İstanbula | sarıldı. — Al'o, allo... itiraf etmeden. Aşk, bü i- retle ancak ilahi olabilirdine Fransuva ona bir şeyler anlatırken, Klodun eli, genç delikanlının — elleri arâsında kalmıştı. Anlatilan şeye Klod Hayret edörken, — Framsuvir bundan istifade etmiş,- güzel; nazik ve zarif bu genç kız ellerinin. parmakları — ucuna' dudaklarını dokutdürmüştü. Dudak dokundurmak âteş dokundurmak - değildirya.. Fakat' bununla bile Klbd sarsilmiştı. yüreğlide çökmek üzere bülünan - Bir ezikt'nin farkında dd Ve Frütituva düdaldlârini" bu' güzel - kızın ellerinden? çektikten sonra, onüti zarif başını ketidine dağı- ru çekmreğe — başlamıştı. Genç delikanlının — sözleri ıııııııııu kıran Hetlikrigi' bir Çilâaç gibi' tesir yapiyör;. yormuştu ! - Allo,. allo... Lütfen Mister Kent... Bir lâhze tevekküftan sön- ra : — Herdiyen, Orroyt. (Sa...) Beyle dikkat kesil. mişti. O benim yüzüme bakı: yordu. Hafifçe : — Parolk!... Dedim, Göz- lerile beni tasdik etti. — Grita konuşuyordu: - — Geldik... Buradayiz... Kat'iyyen.... Bu şiddetli kışta, şeytanın bile bulamiyeceği yollardan geçtik, in ve cin'yoktu. Bekli: yoruz. Beraber gelmeyiniz. Mister Her sizden sonra yalnız gelsinler... Taksili bir oto ile... Nasıl muvafık- bulursanız herhalde Maslak yolundan gel- meyinizi Gece; malüm ya' bu- ralar her birr süretle - teblikeli Btr memlekettir. Yanımızda bir madim Bulünsün:. siz Bilirsi- niz sizi bekliyoruz... Gritmmmn,; — parolasımı — ver. dikten sonra' casudar- yebeke retil'Nister Kened' ile müha- Bere ettiği' anlkşiliyordu. Her Kangi Bir takibe, bir şeye ma- ruz kalmtaktan çok çekinecek- leri ve fevkalâde tedbirli harakete onu - açtıkları muha- bere tarzından' anlişilıyordu. Gritir, muhabere bitince Hıçrı- yan bir kuş gibi'satöndam çık- # hemen Bit ikt! düktita için- de ve; soyunmuş — göksü, ve Her taraf şahane açılmış, Neresi ? kocaman bir salamandıtâ soba- gile sanmış değerli. Mmobolya e möfrüğ saloma gütdik. Günlerdenbeti devam eden Bir seyyahat, ve intizamsız hayat yorğunluğuyla adeta b tap' idim. Bütün ağırlığımla yıkıldığım kadife koltuğun ya- nındaki kanepeye, üstadane biraşina vaz ve tavrıla Grita oturdü. Mister Kened cenaplarile konuştum biraz sonra teşrif edecekler.. dedii Bir casus kadının casus arkadaşının gıyabında göster- diği bu hürmet ne derindi. Bu casuslar biribirlerine karşı hakiki bir hürmet ve mulabbetle ( Devamt var) istemiye istemiye ona döğru yaklaşıyordu. Ve nihayeti.. Framtuvanit: demir — gibi kolları onu — kendine çekihiş dudaklarımı! bu genç kız dü- daklarına yapıştırmıştı. Ve ihildöye ihildeyel daki- kilarca süren” bir uzun: puse, bütün mubakemeleri alt üst etmişti. DI hıâı sonrü |lL. Klod — kapısını kaptimiş, düştüğü bu meceramiri ne şekil ve ne suret- alktağırı yalnızca * düşünmek- istediği — için lam- bâyı: töndürtüüş, — odasinda bir gecelik gömleği ile bir açağı; bir yukur dolüyyördu. İşte bur cenade, odi kapı- ” Danhiti açıldığımı, gecelik. Kıya- (ot ile Prmmsuva'nim içeri gir- etkeğin: arzususca — ramölmük || diğini'girdiği-gördü. isteyön! genç kiz yavaşı yavaş: (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: