16 Mayıs 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 6

16 Mayıs 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TÜRKİiYE - YUNANISTAN - Çok çetin ve sert cereyan eden bir maçtan sonra Yunanlıları da yendik Oyuncularımıza yapılan çirkin tecavüzler — Bizim golleri birinci devrede Gündüzle Bülend attılar Yunanlılar tek gollerini ikinci devrede yaptılar /Atina, 15 (Hususi) — Türk “nilli takımı bugün Atinada çe- tin bir mücadeleden sonra ikin- © zaferini de kazandı. İki gün evvel mağlüp etmiş olduğu Mı- #ır takımından sonra Yunan mll B takımını da 2—1 mağlüp etti. Bu maçı kazanmanın bizim i- Şin ne kadar mühim olduğunu bilen çocuklar sahaya tam mü- nasile kazanmak azmile çıktılar. Takımımızda Salâhattinin yeri- ne Musa alınmış ve Misir maçi- nn ikinci devresindeki takım ay 'en muhafaza edilmişti. Yâni sa- haya Cihad - Ahmet - Naci, Mu- #a - Bülend - Hüseyin, İsfendi- iyar - Bülend - Gündüz - Muzaf- fer - Şükrü geklinde çıktık. Hakem Misırlı idi. Sahada 20 bin kişi yer almıştı. Tam mâna- Hile Iğne atılsa yere düşmiyecek kadar bir kalabalık vardı. Bu kalabalık kitle sahaya taşmış, bil hassa kalelerin arkası ve yanla- m seyireller tarafından kaplan- mıştı. Şeref tribününde Yunan Ekonomi ve Adalet Bakanlarile generaller, Türkiye Büyük El- Çisl Rüşen Eşref Ünaydın, elçi- lik erkânı göze çarpıyordu. Merasim yapılıp milli marşlar çalındıktan sonra iki taraf kar- Rılıklı dizilince Yunan seyircile- Fin kendi takımlarını şiddetle al kışladıkları görüldü. Ve maç bü Yük bir heyecan içinde bizim hücumumuzla başladı. Dakika: 3 — İlk hücumumuz İnkişaf ediyor. Top İsfendiyar- da, Sağdan akıyor. Ortaladı. Top Şükrüde. Şükrü geriye pas veriyor. Top Musada. Hakem faul çalıyor. Dakika: 5 — İlk Türk hücu- Mmunu hemen bir Yunan hücumu takip ediyor. Yunanlılar faul a- fışile birlikte sağdan kalemize Andiler. Yunanlılar kıyameti ko- parıyorlar. Kendi oyuncularını görülmemiş bir coşkunlukla teş- Vik ediyorlar. Fakat nafile.. Bu hücum Cihadın elinde eriyor. Dakika: 8 — Oyunda henüz bir istikrar yok. Biz daha ziya- de sağdan hücum ederek Yunan müdafaasını yokluyoruz, Fakat bir netice alamıyoruz. Belki ha- vanın sıcaklığı yüzünden, belki 'de oyuncuların kendilerini henüz heyecandan kurtaramamış olma- larından hücumlarımız iyi inki- paf edemiyor. Paslar yerini bu- lamıyor. Ve oyun dürgün — bir manzara arzediyor. Dakika: 10 — Yeni bir Yunan hücumu.. Kısa paslarla kale ze yaklaşıyorlar. Musayı atlattı- lar. Ahmet yetişti. Topa uzun bir vuruş yaptı. Dakika: 12 — Yunan kalesi Jik tehlikeyi atlattı. Soldan ya- pılan bir hücumda top cok mü- Bait vaziyette olan Gündüze gel- di. Gündüz tam topa vuracağı yaman hakem ofsayt — çalıyor. Halbukl ortada böyle birşey yok. Dakika 15— Türk takımı hafif bir üstünlük kurdu. Yunan kale- Bine sağdan soldan ilk gutlar ge- liyor. Fakat kaleci bunları tutu- yör. Yunanlıların akınları sey- Tek oluyor. Buna rağmen hâlâ oyunumuzu gösteremiyoruz. Yu- nanlılar da tün gayretlerine rağmen güzel bir oyun tuttura- miyorlar. Oyun kalite bakımın- dan düşük. Daha ziyade enerji- ye dayanıyor. Bilhassa Yunanlı- lar oldukça sert oynuyorlar. Dakika: 18 — Şükrünün tehli- keli bir akını ortalığı yeniden karıştırdı. Şükrüyü faulla durdu 'Tuyorlar ve işin garibi hakem faulu bizim aleyhimize veriyor. Halk kendi oyuncularını alkışla- yıp teşvik ediyor. Zavâllı Cihad ikide birde kalenin İki tarafını Baran seyircilere dert anlatmağa geri çekilmelerini temin etmeğe çalışıyor. Alâkadar Yunan ma- ikamlarının buna nasıl müsaade ettiklerine bir türlü akıl ermi- Wor. Böyle bir sahada nasıl fut- bol oynanabilir? Dakika: 20 — Bülend tehli- keli bir Yunan hücumunu önle- di. Bunu müteakip İsfendiyar yine sağdan aktı. Uzaktan Yu- nan kalesine çektiği şutu kaleci yakaladı. Top tekrar Yunanlılar da, Uzaktan şut çekiyorar, Avut. Dâkika: 25 — Yunan yarı sa- hasına yerleştik gibi. Hep biz hücumdayız. Halk sessiz. oyunu seyrediyor. Fakat top bizim ya- £h sahamızı geçer geçmez kiyame ti koparıyor. İşte yine geçti. Sol 'dan kalemize yaklaşıyorlar. Yu- 'nan solaçığı çok bariz bir şekil- de ofsayt iken kafa İle topu avu ta attı. Cihad hakeme ofsayt ol- duğunu söyledi. Hakem de Yu- nanlı yan hakemi gösterdi. Bay Tak sallamamış. Bu şartlar altın da sahadan galip çıkmak son de- rece müşkül olacak. Dakika: 30 — Şimdi oynuyoruz. Muzafferle Şü Dün çok iyi oynuyan Yunan kale cisi İstanbulda yapılan Türk Yunan milli maçında Reha nın bir golünü kurtarırkeı Ankara at Ankara: 15 (a,a) — İlk bahar At koşularının ikincisi bugün An- kara şehir hipodrom'anda yapılmış tır. Birinci koşu: Üç yaşındaki er kek ve dişi Arab taylarına mah. Sustu, ikramiyesi 1200 lira, mesafe 1000 metre idi. 6 hayvan — iştirâk etti. 1 — Atom (zaman 1 dak, 8 sn) 2 — Kanuni 3 — Pehlivan, Ganyan 240, plaseler 175 vı rüş verdi, İkinci koşu: (a) grubuna men . Sup dört ve daha yukarı yaşlı A, rab at ve kısraklarına — mahsustu, İkramiyesi 1500 lira, mesafesi 2000 metre idi 9 hayyan İştirak etti. 5 ku 1 — Mehtap (zaman 2 dak- 21 an) & — Benliboz 3 — Tufan, İkili bahis bu koşuda Idi ve T lira 20 kuruş verdi. Ganyan 13,55 Kuruş plaseler - 3.05 ve 185 ve 200 kuruş verdi, Üçünsü koşu: (b) grubuna men #up dört ve daha yukarı yaştaki A rab at ve kısraklarına mahsustu, İkramiyesi 1200 lira, mesafesi 2000 iyi anlaşıyorlar. Musanın bir şu- tunu Yunan kalecisi yine yaka- ladı. Yunan hücumunu — Bülend tekrar önledi ve topu Muzaffera geçirdi. Fakat hakem bu sefer tekrar bize bir ofsayt cezası ver mek suretile Yunan kalesini teh- likeden kurtardı. Dakika: 32 — İşte ilk golü a- tıyoruz, İsfendiyar sağdan topu sürüyor. Ortaya güzel bir pas veriyor. Gündüzle Bülend pasla- şarak kaleye yaklaşıyorlar ve Gündüz âni olarak Yunan kale- sine bomba gibi bir şut atıyor. Top kalenin orta direğine çarpa- rak ağlara takılıyor. İLK GOLÜMÜZ ALKIŞLAN- MIYOR En ufak bir alkış yok, Bilâ- kis sağdan soldan bir takım nâ- hoş sesler çıkıyor. Dakika: 35 — Yunanlılar hız- la kalemize yükleniyorlar. Golün t yarışları 1 — Hatıra (zaman 2 dakika 26 En.) 2 — Çınar, 3 — Sümerkızı, Ganyan 565; plaseler 205,465 ve 200 kuruş verdi. Döndüncü koşu: Üç yaşındaki er kek ve dişi İngiliz taylarına mah. Bustu. İkramiyesi 3000 lira mesafe &1 1600 metre idi, dört hayvan iş- tirâk etti, 1 — Afacan (zaman 1 dak. 57 en) 2 — Pullu. 3 — Modalı, Ganyan 165 kuruş, plaseler 130 Ve 146 kuruş verdi, Beşinci koşu: Dört ve daha yıu. karı yaştaki İngiliz at ve kısrakla- rınâ mahsus, İkramiyesi 2000 - 1. ra, mesafesi 1800 metre $di. 1 — Mine (zaman 1 dak, an) 2 — Gözne, — Atak. Mine - Leydi Ganya n 285 kuruş, plaseler 120 . 110 ve 165 kuruş verdi. Çifte bahis —üçüncü ve beşinci Koşularda idi, Hatıra ve Mine - Ley di kombinezonu 16 lira verdi, 5T acısını çıkarmak istedikleri bel- N. Fakat Bülend adım attırmı- yor. 1—0 galip vaziyette olma- mıza rağmen, bir türlü normal oyunumuzu tutturamıyoruz. Hü- cumlarımız ve kombinezonları- mız daha ziyade tesadüfi. Yunan hlar da sertliklerini gittikçe ar- tırıyorlar. İki taraf oyuncuların da da asabiyete kapılmak istida- di var. Dakika 36 — Âni bir Yunan hücumu bizim için tehlikeli ol du. Soldan yapılan bir hücumu Ahmet kafa ile kornere çıkardı. Atılan korner avuta gitti. Dakika: 38 — İsfendiyarın çok güzel bir hücumu da avutla neticelendi. Dakika: 40 — Yine hücum- dayız. Top Muzafferle Şükrü a- rasında mekik dokuyor. Halk sa haya taşıyor. Cihad durmadan seyircileri geri çekilmeğe dâvet ediyor. Aldıran yok. İKİNCİ GOLÜMÜZ Dakika: 42 — İkinci golümü- zü yapıyoruz. Soldan inkişaf e- den çok güzel bir hücumumuzu Yunanlılar kornerle — kestiler. Korneri Şükrü fevkalâde güzel çekti. Gelen topu Bülend birden kaleye sokuverdi: Gol. Yine koca sahada - alkışlıyan tek insan yok. Bilâkis homurtu- lar yükseliyor. Dakika: 43 — Top ortada ve biz yine hlcuma geçiyoruz. Şük- Tü Yunan kalesini zorluyor. Fa kat netice alamıyor. Nihayet ha- kemin düdüğü ile birinci devre bitiyor. İKİNCİ DEVRE Sahaya bizim takım aynen çık tı. Yunanlılar İki — oyuncularını değiştirmişler. Dakika: 1 — Şükrünün ilk hü- cumu yine avutla neticelendi. Dakika: 3 — Yumnanlılar bir- denbire yine bizim yarı sahaya girdiler, Halk kendilerini müthiş alkışlıyor ve teşvik ediyor. Bizim oyuncular şaşırmış gibi. Bereket versin Bülend uzun bir vuruşla topu uzaklaştırıyor. Yunanlılar topu taça attılar. Musa taç atı- yor. YUNANLILARIN GOLÜ Dakika: 5 — Yunanlılar sol- dan kalemize aktılar. Halk yine kıyameti koparıyor. Bu sırada gol içleri sıkı bir şutla topu Ci- hadın sağından kalemize soku- yor. Koca stad alkıştan — inliyor. Halk sahaya giriyor. Güçlükle po lis vasıtasile çizgilerin - ötesina çıkarılabiliyor. Bu ne biçim stad, bu ne biçim oyun! Bu ne biçim spor terbiyesl! Bu ne biçim mi- safirperverlik! Dakika: 8 — Yunanlılar attık ları golün hızile büsbütün şahlan dılar. Kalemiz tehlike üstüne teh like geçiriyor. Bir ara Cihad Yu nan golaçığı İle karşı — karşıya kaldı. Bu da ofsayt İdi. Fakat hakem görmüyor, yahut görmek cesaretini gösteremiyor. Şiddet- li bir şut. Fakat Cihad topu yum rukla çelerek muhakkak bir go- lü kurtarıyor. Halk Cihadı alkışlıyacak yer- de küfrediyor. Dakika: 10 — Çok ciddi bir tehlike atlatıyoruz. Bizim ceza sahamız dahilinde Musanın bir hareketini hakem aleyhimize bir frikik vermek suretile cezalandı. rıyor. Bütün seyireller ayakta. Mavropulos diye frikikl çekecek oyuncuyu teşvik ediyorlar, Türk oyuncuları dizilip bir baraj vü- cuda getirdiler. Fakat Mavropu- los aradan topu Türk kalesine bomba gibi attı. 'Top köşeden ağlara takılırken Cihad uçuyor ve topu çeliyor. BİR TECAVÜZ Dakika: 12 — Halk mütema- diyen Yunanlıları teşvik ediyor. Tehlike -bir türlü kalemizin 3- nünden uzaklaşmıyor. Yunanlı- dılar. Mavropulos durup durur- ken Beşiktaşlı Bülendin yüzüne bir yumruk indirdi. İki oyuncu birbirine girdi. Gâlatasaraylı Bi lend yetişti. İki tarafı ayırdı ve barıştırdı. FUTBOL MU, BOKS MU? Dakika: 18 — Oyun çok asa- bi bir hava içinde oynanıyor. Yunan sol içi de Cihada bir yum ruk savurdu. Muzaffer de teca- iyor. Bu o kadar bariz oluyor ki hakem Yunanlıya bir ihtar vermek zorunda kalıyor. Dakika: 25 — Oyunda zevk na mına birşey kalmadı. Ortada sa- dece bir kör döğüşü var. Yunan- hlar futbol oynıyarak Türk ka lesine gol atamıyacaklarını anla- dıkları için şimdi boks sayesin- de beraberliği olsun sağlamak tiyorlar. Halkın teşviki de son haddini buldu. Dakika: 27 — Arka arkaya aleyhimize 3 korner oluyor. Fa- kat hiç biri netice vermiyor. Dak.30—Takımımızı şimdi da- ha rahat oynuyor. Yunan baskı- sından kurtulduk. Şükrü ve Gün düz Yunan kalesini yokluyorlar. Fakat Yunan kalecisi bugün hem çok şanslı, hem de çok İyi bir gününde, Dakika: 35 — Daima hücum- dayız. Beşiktaşlı Bülendi fena *halde düşürdüler. Zavallı oyun- dan çıkmak zorunda kaldı. Biraz sonra tekrar girdi. Halk bu ma- rifeti yapan Yunanlı beki alkığ- liyor. TAKIMIMIZ MÜDAFAADA Dakika: 38 — Biz artık mü- dafanya ehemmiyet veriyoru: Muzaffer ve Gündüz geride oy nuyorlar. İlerlde yalnız Şükrü, Bülend ve İsfendiyar var. Bu şe- 'ait altında Yunan kalesine gol atmak için belki de ölümü göze almak lâzım. Halk sahada bizim oyuncuları tehdit ediyorlar. Dakika: 40 — Artık oyunun mukadderatı belli oldu. Yunanlı- lar bir türlü müdafaamızı yara- mıyorlar. Oyunda sertlik son had dini buldu. Dakika: 42 — Şimdi de İsfen- diyarı fena halde düşürdüler, Milli takımın bu en genç elema 'nı yerde kıvramıyor. Hakem oyu 'nu dürdurdu. İsfendiyara doğru koşan Bülend de tecavüze uğru- yor. Sağdan soldan yumruklanı: yor. Artık futbol diye bi Dakika: 44 — Oyun üç dal ka süren bir fasıladan sonra güç belâ tekrar başlıyor. Fakat ar- tık Yunanlılarda hiç hal yok. Ü- mitlerini de kaybetmişler, Şük- rünün hücumu yeni bir tehlike yaratırken maç sona erdi. Bu suretle Türk takımı çok çetin bir mücadeleden sonra ikin ci karşılaşmasını da zaferle so- na erdirdi BİZİ MÜTEESSİR EDEN HAREKETLER Oyunun bütün devamı müdde- tince Yunan seyircilerinin aley- himizde yaptıkları — tezahürler Türkleri son derece müteessir ct miştir, Bilhassa saha inzibatı di- ye birşey olmaması Yunan fede- rasyonunun henüz böyle mühim maçlar organize etmekten bir hayli uzak bulunduğunu isbat et miştir. Türk takımının bu şart- lar altında — galip gelebilmesi adeta inanılmaz vir vâkıadır. Bu bakımdan çocuklarımızı tebrik et mek ve bu galibiyeti büyük bir zafer olarak kabul etmek lâzım- dır. Maç kalite itibarile çok düşük- tü. Türk takımı ekseriyetle hâ- kim oynadığı halde hakiki oyu: nunun yarısını bile göstereme - miştir. Yunan takımı da çok bo- zuk oynadı. İşi sertliğe döktü. Fa kat bunda da muvaffak olama- dı. Yalnız kalecileri çok iyi idi. Millt maçlar gibi nâzik mevzu- larda dost Yunanlıların çok daha itinalı hareket etmeleri icabeder- d, Diğer bir haksızlık Son bir haksızlık da fikstürün tanzim ve son tadilinde kendisini göstermiştir. Biz ilk olarak çok çetin bir takım olan Mısırla kar gılaştık ve yorgun bir vaziyette terütaze Yunan takımına Şi oynadık. Şimdi de ayın 20 sinde iki maç yapmış ve yıpranmış bir durumda iken terütaze İtalyan ta kımile karşılaşmamız İcabetmek tedir. YAnl Türk takımı, bir haf- ta içinde arka “arkaya hiç maç yapmamış üç milli takımla karşı- laşmak talihsizliğine uğramış bulunmaktadır. Diğer maçlar 18 mayısta Mısır - Yunanistan, 22 mayısta Mısır - İtalya ve 25 ma- yyısta İtalya - Yunanistan takım ları arasında yapılacaktır. ir gölü kurtarıyor.. (Foto: — Yeni Sabah) Dünkü atletizm müsabaraları İstanbul Atletizm bayramı dün kü müsabakalardan sonra sona ermiştir. Dünkü yarışmalarda şu neticeler alınmıştır: 100 Metre 1) Oğuz Şeren 11.5; 2) Doğan 11.6; 3) Erdoğan 11.7. 200 Metre; 1) Doğan 23; 2) Oğrz 23.4; 3) Vural 24.2. 400 Metre: 1) Orhan 54 3) Sait 57.8. 1500 Metre: 2) Ferhat 55.3; 1) Ekrem 4.07.7; 2) Cihad 4.09.4; 3) Ali Polat 4.19.2. 5000 Metres 1D Recep Ket 12.46.2; 2) M Özcan 15.46.8; 3) Nuri 16.8. 110 Engelli: 1) Erdoğan 16.7; 17.3; 3) İsmet 17.4. Gülle atma: 1) Necdet 11 m. 5i; 2) Selis 11.47; 3) İsmet 10.75, Ekrem Koçak 1500 metredeki 4.07.T lik dereceyle Ankara re« korunu kırmıştır. 2) Kerim Beyoğlu Kız Lisesi atletizm şampiyonluğunu da kazandı arasında pılan atletizm müsabakaları puvan tas nifi neticesinde Beyoğlu Kız Li- sesi 17 puvanla İstanbul Kız Li- seleri atletizm birincisi olmuş- tur. İkinciliğe İstanbul Kız Lisesi 9 puvanla, üçüncülüğe Çamlıca Kız Lisesi 8 puvanla, 4 ve beşin- ciliğe (4) puvanla Kandilli Kız Lisesi ile Mithat paşa Kız San'at Enstitüsü takımları almışlardır. Böylece bir mevsim içinde Be- yoğlu Kız Lisesi 4 üncü şampi- yonluğu da kazanmıştır. Bu da hiç- şüphe yok ki muntazam ve disiplinli bir çalışmanın mahsu- lüdür. Beyoğlulular bu üstün ba- şarılarını her şeyden evvel kı metli hocaları Mesadet ile mi dürleri Nahid Cemale medyundur. lar. Geçen senelerin yenilmez bir ta kımı olan eski Kız Muallim Mek- pt Kiz liselerj Soldan sağa doğru, Julide, İhan, Baver - talebesi, tebi lâğvedilince, artık bu teker ların kırılamıyacağı zannedilrr ti. Halbuki Beyoğlu Kız Lise: ne, kız muallimin kiymetli hoca- sı Mesadet Saver gelince, Beyoğl lu Kız Lisesi yavaş yavaş bütün sporlarda rakiplerine bir üstün« lük göstermiş oldu. 1948 senesi hem voleybol ve hem de hen: birinciliğini alan Beyoğlulular, bu sene de evvelâ kır koşuların: da, sonra voleybol ve nihayet di bu sene ilk defa olarak kız lise, leri arasında yapılan basketbol şampiyonluklarından sonra atiex tizm şampiyonluğunu da almağar muvaffak olmuşlardır. Böylece şimdiye kadar yalnız Kız Muallimin elinde bu'unan bü tün şampiyonlukları almak, Bee yoğlu Kız Lisesine de nasip ol- Muştur. Bu spor hareketleri bu suretle sona ermiş bulunmakta- dır, Semra, Canan, öğretmen Mesadeli Feriha Gülsüm Nermin görülmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: