4 Nisan 1936 Tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 17

4 Nisan 1936 tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

O halde? Yoksa bu dünya, bu bir kör döğüşü mü * Kir Leibnitz monallar âlemi betbahtlığı ile mi malıkümuz ? Evet okuyucu, bil ki bu ilâhi hayatı, hayvan ve makine rulilar çoktan satmış, parasını yemekle meşgul Eğer sen de geceleri yas tağına uzundığın zaman, gözle- rinden sızan yaşlarla, günün bu- dala malikümiyetine ağlıyorsan, sana, Faust, ol, kudretli, imanlı, muvaffak ol, yaşa derim. Eukaf Melisto'suz Faust, u- nulıma ki Donkişotun ta kendisidir. Senin Mesifoto'ü kim ve ne? İmza İşte, Üürperişin, çırpinişın her şeyi bir daha toplayama. mak üzere dağıtışın, ifade ve düşünce nizamını kayde- dişin ve nihayet kin ve ıstı- rap içinde bir şeyler isteyişin mükemmel bir tablosu. Hayatına bir “criterium,, arayan, ve aradığını, niçin aradığını bilmeyen, okuduğu, öğrendiği şeyleri, böbrekte kum taşır gibi hiç bir iman alısiyet kalıbında erite- meden, sancılarla beyninde taşıyan, kâh nefsini, dünya- nın beklediği nizamı getire- cek kadar üstün ve kuvvetli, kâh bir çocuktan bile imdat isteyecek kadar şaşkın ve Aâciz gören ve bir sürü ifade çirpinişından sonra, geceleri, günün budala mahkümiyetin- den, yatağında gözlerinden yaşlar aktığını haber veren bu yaman ruh haleti, bizce yalnız sahibine ait bir netice değildir. Bu şahsiyetin, bu günkü Türk Münevverine git büyük yaraları ve tehlikeleri temsil ettiğine İnanıyoruz. Kısaca söyliyelim ki, bü- tün iman ve nizamını samimi olarak kaybetmiş ve hiç bir İman ve nizama samimi ola- rak ısınmamış, moral çöküş- lerin kasıryası içinde, küh bulutlar üzerinden kurtarıcı ve mecnun işaretler veren, kâh yerin dibinden kurtulmak isteyici ve mahküm çığlıklar gönderen, ne derdini ne de şifasını ifade edemese bile hastalığını ve ümitsizliğini hayat AĞAÇ çırılçıplak ortaya koyan bu ses, nefsimiz ve mubitimiz üzerinde yapmaya mecbur olduğumuz murakebe ve mu- basebenina küçücük, fakat çok becerikli avahtarıdır. Aktüalitelerin aktüalitesi ve aksiyonlarımızın hedefi bu- dur. NURULLAH ATAÇA ( Ağaç) için yazdığın yazıyı merakla okuduk. Üzerimizde dik- katle durduğun ve bizden bir şey- ler beklediğin için sanı teşekkür eriz, Şahsım hakkında, artık fil dişi kuleden çıktığımı, bir sistem ve prensibe doğru giltiğimi, işti- iwaileşmeye yol tulluğumu ve 7n- manla - senin «de başına geliliği gibi - değiştiğimi ima ediyorsun. Bu hükümde, misalini kendinde — bulmadan başka yanlış görmüyo- Ben geçmiş önerimi yalancı çıkaracak bir virajın üstünde de- gilim. Zuman nl da se nin gibi anlamıyorum. iler dakika ve saniyenin oluşluarımız üstünde- ki büyük rolünü tasdik etmekle beraber, bir sağa, bir sola, bir şimale bir conuba, destere gibi iş- İeimeyi zamanın falalitesi diye güs- termektense mayamızın örgüsünde aramayı tervili edetim. Zaman oluşlarımızın içindedir ve bence it kendimizdir. Mer birimizde, her Andre Gide ve Nurullah ATAÇ, yahut i birimize lâyık şekilde tecelli eder. Fikrinde sabit kalanlara kuvvet ve fikrinden dönenlere teselli veren gene aynı zamandır. Sen, dala dünkü ideolojoni ayaklar altına a- lan bir sisteme, her an ve her ge- kilde tekrur değişmek ilitimalini tastik şariile geçliğine göre, vasıl olduğun yegüne sab:t mezhep, de- gişmek prensibinden başka ne olabilir * O İinlde bütün sistemler senil için birer uğraktır. Kâinatta bir evin olmayacaktır ve hayatın, büyük zirant ve mahsul meydan- larına bakan çildik binalarında değil, otel odalarında geçecektir. Seni böyle anladığıma göre, değişmemi değişmenle mukayese etmene razı olumadım. aha ilk sayımızda, bünye- mizi temalı göstermek için saü ğın gayret çocukcadır. Ahmet Kut- si TECER (Yağmur duası ) şiirini yazıldı ve bir an için, yüzüne Ana- dollu hassasiyetinden bir maske geçirdi diye ( sanat için sanat oyu- nu ) hükimünü verece siretsiliğe o düşüyorsun. makina gibi (gük guk, pat pal) ses- ler çıkarsaydı belki bu şiiri dava şiiri kabul edeçeklin. Bu bakımdan bunun da bir dava şiiri olabileceğini zannedemedim mi ? Sana daha il sayımızda tezat armuncak kadar peşin bir insicam ihtimali telkin ettiğimizi nulıyoruz. . Aşağıdasenin için yaptığı- mız karikatörü hoş gür. Seni se- vimli bulmamak elden gelmiyor. N. F.K. “zyürın oyüncaşi Halbuki Şahilbi * N.F. KISAKÜREK U. Naş. Mü.: H. V. FIRATLI Basım yeri: Ankara - ULUS AGA Her Cumartesi çikar Posla Kutusu :ı İi97 Ankara Yıllık Abone ı İÖ, Lira 6 Aylık abone ı S Lira

Bu sayıdan diğer sayfalar: