18 Nisan 1936 Tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 17

18 Nisan 1936 tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Turşucu OCemali Halit OFalıri OZANSOY dur. Şimdi gelelim bü nesle; İddiaları şudur; — lisanı biz sadeleştirdik. Sade sanat dilini biz kurduk. 2 -- Bu gün kullamlan şiir kalıplarını en evvel biz kullandık. 3 — İsmimiz ve armamz “İHececie ve «Mili edebiyatçı dir ve bü kelimelerin ifade eltiği ce- reyan bizimle başlar ve bizde ni- hayet bulur, Bunu verilecek eoyap budur: — Sizin nesliniz vardır ve gelmiştir, Fakat onu ne «llececi» ne de «Milli Edebiyalçir kelime leri ille edemez. Size zaman ve maliyet noktasından iki isim bulk mak İizimgyelse «Mütareke nesli» veya <YTecrübe neslir demek doğru olur, Doğuşunuzu çerçeveliyen Bü- yük arp içinde, Türk sanat ve ideolojisi Ziya Gökalpın ve 'Türk ocaklarının elindeydi. Bu ideoloji, sanatta en eski Türk şiiri nümu- nelerinden, oOmilli şair Mehmet Binin beye kadar, en eski hece usulle ve en sade dille yazı yaz- darmmak uimdesini taşıyordu, Ede- biyatı eedidenin en zaferli günle- rinde bile Mehmet Eminde sürük- lenen ve Büyük Harpte dizginleri Ziya Gökalpın elinde bulunan bu yarı resimi eereyanın, SİZ, MÜMES” silleri değil, haberiniz olarak veya olmayarak, kendisini tatbik ettir iwwek üzere seçtiği mankenlerisiniz. Ve mektep piyesleri, hayri cemiyet lübiyatı gribi, öz sanat kadrosu dışında, şuurunun ipi sizde olmi- yan ve doğum şartları ruhunuzun <sponlande» evolulion ve şalısiye- önden gelmiyen müsvedde nesli- siniz. Bunun ilk delili, şiir yazdı- gınız devirlerde hâkim şöliret ve şahsiyetlerin siz değil, Yalıya Ke mal ve Haşim gibi insanlar olmu- sı, sizin de, onları, ne kalıbınıza, ne dilinize, nede neslinize mensup olmadıkları halde üstat tanımanız ve kendinizi çömez mevkiinde görmenizdir. İkinci delili, ayrıca üstat tanıdığınız kimselerin Ab- dülhak Jâmit, Süleyman Nazif, Cenap Şahabettin ve Mehmet Âkif gibi, her devirden her estetikten ve her çeşitten olmasıdır. Mügü Jataya imkân vermiyelim, Kendi- AĞAÇ âlemi içinde ve bilhassa nefsinize ait bir telâkki imihrakı önünde mütalâa edilmek lüzimgyelirken, bunların hepsi ve bir kelimeyle, sizin için üstatır, Çünkü onları böyle bir çorba içinde seyretme- mek ve araya bir mesafe koyabil- mek için şahsiyet sahibi olmak lâzımdır. Netekim aynı üstatların arasında az çok, şifahi, Lalıriri, bir mesafe vardır. Üçüncü delili, ilk defa etec- rübe nesli» halinde giriştiğiniz bu denemede, ellerinizdeki, o zannet- tiğinizden çok eski dil ve kalıp- ara nâdir bir şahsiyet madenini dökebiiccek bir insan çıkarabil- seydiniz, isminizin hececi olarak değil, şahsiyetinizin ve sanat telâk- kinizin felsefi firmasını taşıyarak gelecek olduğudur. Böyle bir fir- maya malik olmıyabilirdiniz. Ne- tekim ona malik olmadığı halde şahsiyet ve dokrinine malik bin nesil ve bin şalııs vardır. O halde lececi firması nedir? Dünyada han- gi nesil kullandığı şiir formunun ismile anılır ? Süleyman Çelebiden , Nedime, Şeyh Galipten Abdülhak Hamide ve Fikretten Yalıya Ke- male kadar gelen kol, tek bir ne- sil, ve ismide aruzcu mudur? İsmine hecesi diyebilen ve kendi- sine başka bir farika bulumıyan bir nesil kendi idam hükmünü kendi imzalamıştır. Dördüncü delile lüzum varsa “oda, yarınızın en genç ve doğur- mıya en kabiliyetli yaşlarda bu işten resmeu elini imiş ve şiir kitaplarını son defa bastırdıktan sonra zemibilini duvara asınış ol- ması ve diger yarınızında bu manzarı karşısında her gün biraz dalın sönen ve biraz daha düşen bir kalite barometresi halinde ya- vaş yavaş sıfırı bulmuş olmasıdır. Son hüküm : Bir insanın burnu kadar ta- bii lale giren ve artık bir mektep ismi olmaktan çıkan, ve forınsuz- luğa doğru, nra yerdeki saman aevi yangın ve kargaşalıklarını defettikten sonra bugün Türk şii- rine İ(amamile hâkim olan hece formu ve açık dil, ona Şalısiyet ve mizacını verecek ilk ve nümü- tenâhi nesle ve şahsa nitli, O ne- sil bugün bin zaafa, bin nizam- sızlığa ve bin kakofoniye rağmen tek bir rakibe malik olmemak şarlile vardır ve sizin geçişinize sebep, aradaki Mmuvazenesizlikler ve size benzeyişsizlikler değil, size Her şeyden evvel sizi red- detmesi lâzımgelen (o formsuzluk sizinle ittifak ettiğine ve methini size biraklığına göre anlaşılıyor ki iflâs iki cepheli ve tasfiye islik- bale doğru ve tek zümrelidir. * Gehçler ! İşte size hitap ederek yazdı- ğımız bu yazının hececiler tarafı burada biliyor, Şimdi aramızda, olanlar da dinlese bile, kısa bir muhasebe yapalım: Aranızdan her birinizin bu basit hakikatları teker teker er- miş olması ve tek ağızdan ve on satır içinde çerçeyelemesi lâzım gelirken âdeta harp, karşı tarafın «yoksunuz» nidasina ve yaptığı hücumun — tesirine kapılmış bir taktik içinde geçiyor. Askerlikte bir kaide yardır. En evvel hare ket eden ve ondan sonra düşıma- nımı daima kendi hareketine tabi kılan galiptir. Niçin müdafi onlar deği! de sizsiniz ” Sizin bütün kiymetleri yerli yerine koymadan ve hâdiseleri bütün köklerile al- madan yapacağınız dağınık hü- cumlar daima bu ilk narayı atan- ların günlük beslenişlerine sebep olacak ve bu kadar unutulmuş ve filen <circulation» dan kaikmış bir kıymetin nisin unutulduğu gibi gülünç bir sorguya yol üçucak ve zamanın bu hileli karakteri sür- cükçe sizi bekliyen ciddi kons- trüksiyonlar daima (gecikecektir. Aranızda hemen hepiniz, yazdığı- nız eserleri beğemmediğinizi, ça- lışmak istediğinizi, geniş ve derin teneffüs etmek dilediğinizi söyli- yebilecek surette ve Türk edebiyat tarihinde ilk nefis mehasebes.ne varmış olduğunuza göre, bu pe- rakendelik ve siğlıklan hemen çıkmak, mukabil (arafın taktiği altında yarım yamalak hücumlar yapmamak ve tam bir melis su- hasebesile tam bir fikir ve telâkki manzumesi kurmak üzere kafa kafaya ve başbaşa vermeyin günü gelmiş değil midir ? Sustuğu müddetçe yarım hü- cumlardan istifade etmesi melhuz olan nesil, bereket versin ki başka bir gazetede konuşmıya başlamış ve söylediği sözlerle gene sükütun hileli sırrını bozmuştur. Bari bu kadar kötü sözlerin önünde biz susalım ve yalnız ça- nizden evvel üslat tanımamanız gyadde olarak benzedikleri halde lüzumunda ısrar etmiyoruz. Fakat — getiremediğiniz ruhu getirmek lışalım! her üstat, kendi şartları, kendi o kâbusuma erenlerdir. N. F.K. Sahibi : N.F. KISAKÜREK A G A Posta Kutusu (Oi 197 Ankara U. Nop. Mü, : İH. V. FIRATLI e Yıllık Abone :ı 10 Lira Sas çeri: Arkmrm - LİLLİS Şer Cwratesi çıkar G Ayfk , Sirs

Bu sayıdan diğer sayfalar: