9 Nisan 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

9 Nisan 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yakası çok sade ise, beş veya altı sı- ra inci takabilirsiniz. Bu sizi güzel- le ştırır Hattâ kulaklarınıza uzun in- ci kupeler de ılave edebılırsmız F beyaz süed eldivenler geçirmektir. Bel Belkı de fanteziye biraz daha meraklısı- ekinmeyin. Yüzünüze yakışan altın halka kupelerınızı takın, oynu- nuza portakal rengi bir mendl bağ- layın ve aynı renkte eldivenler giyin. Veyahut baştan aşağı herşeyınız gri olsun, yalnız yakanıza bir mene şe demeti iliştirin. Şık bir kadın gardrobu S ık bir kadının garrobunda daima birkaç çeşit aksesuar bulunmalı. dı ve klâsik aksesuarlar. değişik aksesuarlar kadının siy lıdır: Neş'eli ve gili bir eşarp, çok renkli bir broş, ne şeli küpeler, veya yalnızca bir çiçek Yerine konulmuş bir mendil! Arada sırada siyah eldivenlerinizin yerine renkli eldivenler giyin veya siyah çanta siyah eldiven ve siyah aya kabılarınız ile sarı bir şapka kullamn Şapkalarınız ıçın birinci şart, yüzü- nüze yakışması Neş'eli aksesuarlara gelince, bun- lar renkli eldivenler, eşarbını zla ay- Z gri elbiseniz her türlü fanteziye musaıttır an tek- rar ettiğim gibi, kadınlar daima fan- teziye kaçabilirler, mesele bu fante- yapılmasıdır Aksesuarlarınızı alırken dikkat ede- ceğiniz nokta bunlarııı renk tonlarını birbirine uydurm â sarı eldiven ve sarı eşarp akacaksanız bunlar muhakkak aynı sarıdan ol- malıdır.. Yoksa hiç de güzel olmaz!.. Baharlık mantolar Tedbiri — unutmayınız Sosyal Hayat İzdivaç sanatı Boşanma — davalarına bakan tanın- mış bir avukat Edward Kaufmann otuz senelik lecrubelerıni ve bunlar- dan çıkardıgı neticeleri bir kıtap ha— linde neşre leğe ilk atıldı ım zamanlar. aııla a- mıyan bedbaht karıkocaları ayrılma- ya teşvik etme ahzur görmezdim. Seneler geçtikçe, ne ka- dar aldanmış olduğumu gördüm, çün- kü ekseri ayrılan insanlar, ikinci iz- divaçlarında aynı muşkullerl karşı- aşıyor,. ve saadeti bulamıyorlardı Anladım ki, boşanma bir değildir. İzdivaçta mesut olabilme- nin ilk şartı, bırbırıyle yaşamak sa- natını öğrenme u mevzuda erkeklerın de, kadın- lar gibi bilgi sahibi olmaları icap et- tiğini söyleyen avukat şunları ilâve ediyor: "Fakat ben daha ziyade ka- KADIN dınlara hitab ediyorum, çünkü uzun tecrübelerimden edindiğim kanaate göre, izdivaç hayatındaki aksaklıklar- dan kadınlar daha çok müteessir olu- yorlar, halbuki yaradılış itibariyle erkeklerden daha hassas ve ince olan kadınlar yuvanın saadet anahtarını ellerinde tutmaktadırlar.. Mesut bir ızdıvaç yapabilmek, — söylendiği gibi ns ve piyango işi değildir. Bir ızdıvaç sanatı vardır ve mesut olmak istiyen her genç kız evlenmeden ev- vel, bu sanatı öğrenmelidir Dünyanın her tarafında bır çok kadın mecmualarında daima " dişi kuş yapar" mevzuu dahilinde ya- n kitabı uzun bir tecrübeye dayandı- gı için enteresandır. Bundan başka, u kitaptan zaman zaman alacagımız hülâsalarda da göreceksiniz ki -ard Kaufmann'ın tavsiyeleri umu- miyetle kadınlara verilen tavsiyelere uymakla aksıdır İşte kitaptan hülâsalar: Şurası muhakkak ki yeı'yuzunde mukemmel izdivaç yoktur.. Her iz vaçta şu veya bu eksiklikler olur tıpkı insan vücudu gibi izdivaç ha- yatı da zaman zaman hastalanır, te- aviye muhtaçtır, bazan u hastalık mühim krizler halindedir, tedbır al- ma b eder, hastayı Ölüme terket- memeli. Bir izdivacın havası, yani onun iyiye veya kötüye doğru gıdışı, izdi- ocanın birbirleri- intibak devresidir. Bundan başka zdivaç hayatında, — muvaffakiyetle atlatılacak 1k1ncı bir devre vardır ki, bu da, hayata çocuklarla inti- bak edebılmek meselesidir. İlk i izdivaç aylarını, haya t sahne- sinde iki insanın oynadığı bir piyese benzetebiliriz. Beraber geçirilen do- kuz ay, beraber geçirilen iki yüz yet- miş gün ve gece demektir. Bu müd- det zarfında, her iki taraf da müş terek hayatta bazı huylar edinirler her ıkı da kendisine bir is- tikam ayin eder. Bunu ufak tefek mısallerle izaha çalış ğım: ile Mehmet yenı evlidirler. Balaylarını geçirmek üzere gittikleri otel odasında, Selma bir mecmuanın AKİS, 9 NİSAN 1955 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: