8 Eylül 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

8 Eylül 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

katın esasını teşkil eden fizik, ya ve biyoloji konularında çağdaş ıl— min seviyesine erişmek gerekir. Hiç olmazsa bu sınırlı alanda hoyle bir sevıyeye erişmezsek atom enerjisinin er ü üzerinde araştır- malar yapmakla olur. Böylece, ilk bakışta bir tatbikat organı gibi görünen Atom — Enerjisi Komisyonunun başlıca vazıfeleı'ınden birisi de atom fiziği, kimyası ve bi- yoloji mevzularında — ilim d l mızın çağdaş seviyeye varabılmele- ma: merıkadan alacağımız araştırma reak törleri, adı üstünde, araştırma alet- leridir. Bu reaktorlerden büyük öl- çüde elektrik enerjisi veya radyoak- tif izotoplar istihsal edilmeyecek, an- cak laboratuar İÇİ kullanılacaklardır törler etrafında kurulacak enstıtuler- de araştı ma yapa: ı çoğu başka memleketlerde ol- duğu gıbı bizde de, Üniversite men- supları olacaktır. Bu bakımdan Ko- misyonun ça lışmalarım bilhassa Fen Fakültelerimizin candan destekle- meleri kendi menfaatleri icabıdır. Fakülte — enstitülerinde — araştırma yapmıya çalışan profesör ve doçent- ler daima tahsisat azlığından, mal- kayet ederler; bütün bu sehepler yü- zünden aktüel meselelerle uğraşma- dıklarını ileri sürerl te yetışkin elemanlı, müstakil teşkilât bütçeli reaktör enstitülennın rinin en kısa zamanda ve en ve- rimli bir şekilde kurulabilmeleri A- tom Enerjisi Komisyonu ile Üniversi- teler arasında başarılı bir işbirliği yapılmasına bağlıdır. T ITYA Devlet Tiyatrosu "İkinci vizyon" evlet Tiyatrosu Edebi Heyetinin Üüyeleri önümüzdeki sezon oynana- cak piyeslerin listesini Genel Müdür- lüğe tevdi ettikleri zaman her halde büyük bir memnuniyet içinde bulun- malıydılar. Bu memnuniyette güç bir vazifesinin ehliyetle başarıldığına dair tuvarında yer alan eserlerin çoğunda Edebi Heyet üyelerinin kalem izle- rine tesadüf ediliyordu. Meselâ Bü- yük Tiyatronun ilk piyesi olan Ab- dü hak Hâmidin meşhur "Finten" i- ni Heyet Başkanı Ahmet Muhip Dra- nas yeniden ele almış ve sahneye ko- nabilir hale — getirmişti. Bu nankör işte başkanın ne dereceye kadar mu- vaffak olduğu elbette Büyük Tiyatro perdelerini halka açtıktan sonra or- taya çıkacaktı. Fakat en büyü ir başarısızlık ihtimali bile başkanın e- debi şöhretini zedeleyemıyecek ku- ur eserin müe in omuzlarında kalacaktı. Ahmet ranas'ın adaptasyondaki — maharetini bu yıl gene Devlet Tiyatrosu sahnelerinden bırıııde temsil edilecek olan "Su Kı- zı'nda görmek mümkün olacaktı. Giradoux'nun "Ondine"inden adapte edilen ve daha önce İstanbulda oy- nanan Kızı" u sene reper- tuvarda yer almasının sebebi belki de buydu. , Bu sene Devlet Tiyatrosu sahnele- d. le"ini Edebi Heyetten Munis Faik Ozansoy tercüme etmişti. Gene Ede- bi Heyet mensuplarından Lütfü Ay'- ım Marcel Achard'dan dilimize çevir- diği "Aşk Acısı" da bu seneki listeye hususi bir kıymet kazandırıyordu. r zamanlar Ertuğrul Muhsin'in isteyenler (Tel: 22 50 75) T R O zandırdığı "Hırsın Kız" da repertu- varda mutlaka — Shakespear bulun- ı'mak ananesine sadakati temin e- Genel Müdürün çok takdir ettıgı bir mütercim olan Leylâ Erdur geçen seneki ku Çocuk" tan sonra, bu sene de "Yaz Bekârı" ter- cümesinin de repertuvara — alınması ve ilk piyes olarak takdim edilmesi gelecek sene Devlet Tiyatrosunda “Her Yerde Bulut" ve "Arsenik Kur- banları'nı seyredebileceğimizi müj- deleyen bir emare sayılabilirdi. Daha önce Istanb lda oynanan bu piyesle- rumuna getırıyordıı ama, ne çıkardı? Diğer tercümeler rfan Şahmbaş ım Shakespear den tercümesi ' , Seniha Bed- ri Göknil'ın Hauptmann dan çevırdıgı "Guneş Batarken", Nusret Hızır'ın Ştrındberg den tercüme ettiği "Rü- Can Yücel'in Tenessee Willi- ams 'dan çevirdiği "Cam — Biblolar" piyesin bu sezon İstanbul Küçük Sahne ve Şehir Tiyatrosuna verilen an şka dinin Uşağı", ği", Emylın Williams'ın "Ekinler Ye- şerırken Thornton Wilderın "Çop— çatan 'Jean De "Bir Yastıkta" ve Rıchard Nash ın "Yag— apan" piyesleri de bu se Devlet Tiyatrosunda oynanacak eser- ler arasında bulunuyordu. Telifler bdülhak Hâmidin "Fınten ınden başka Reşad Nuri Güntekin'in, Cevat Fehmi Başkut'un, Nazım Kur- şunlu'nun, Orhan Asena'nın, Selâ- hattin Batu'nun, Turgut Özakman'ın piyeslerinin repertuvarda yer alacağı tahmin ediliyordu. Celal Esad Arse- ven'in "Üçüncü Selim"i de oynana- cak telifler arasında — bulunuyordu. duruma göre yerli müellifler ara- sında yeni bir isme raslanmıyordu. Birçok gene müellifin Tıyatroya ver- ikle eserlerin bu sı Edi Heyetin iltifatına mazhar olamadıgı anlaşılıyordu. İngiltere Edinburgh Festivali eçen haftanın başında İskoçya'- nn merkezi Edinburghta "Mil- i bir konserle açılıyordu. Festival on yıl içinde kendisine dün- ya çapında bir şöhret yapmıştı. E- dinburgh adeta meşhur tiyatroların, meşhur orkestraların, hülasa meş- hur sanatçıların kâbesiydi. Edin- burgh Sanat Festivali, dünyanın en büyük sanat hadisesi 'olarak — kabul AKİS, 8 EYLÜL 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: