6 Ekim 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

6 Ekim 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ Petrol Avrupanın başındaki dert Süveyş geçen hafta içinde de dün- yanın bir numaralı meselesi ol- makta devam etti. Devlet adamları anlaşmazlığı ortadan kaldırabilmek için meselenin siyasi tarafına eğilir- lerken ve resmi hususi görüşmeler, konferanslar — birbirini kovalarken meselenin iktisadi tarafı da dünya efkârım meşgul edip duruyordu. Anlaşmazlığı ortadan kaldırma ça- resi olarak kullanılacağı tahmin e- dilen iktisadi silahlara ateş emri ve- rilememişti. Bunda bazı Batılı dev- letlerin uzlaşmazlığı barışçı yollar- la halletmek yolundaki — ısrarlarının rol oynadığı şüphesizdi. Fakat ayni zamanda hür Avrupa ekonomisinin Kanaldan faydalanmanın bir müd- det için sekteye uğraması halinde, uğrayacağı kayıpların göze alınma- âığını da tahmin etmek mümkün- ü. Gerçekten Batı Avrupa ekonomi- sinin mukadderatı, büyük ölçüde, petrole bağlı idi. Bu da Avrupaya Süveyş Kanalı yokundan geliyordu. İngiltere ile Fransa'yı Kanala elkoy- ma hâdisesi karşısında son derecede sinirlendiren sebeb buydu Petrol iktisadi hayat uzerınde hük- münü Birinci Dünya Harbinden son- ra kuvvetle hissettirmeğe başlamış- öodern hayatın en kaçınılmaz ihtiyaçlarından biri halıne gelmişti. Petrolün boyunduruğundan — kurtul- mak için atom enerjisinin büyük öl- çüde kullanılır hale gelmesini bekle- mek gerekiyordu. Daha on yıl, belki de daha uzun bir zaman için dünya- nın enerji ihtiyacını karşılamak için petrole ihtiyaç vardı. Birleşik Devletler hâlâ — dünyanın 1 numaralı petrol müstahsili idi. İs- tihsali günde 7.000.000 varilin üstünde idi. Ne var ki Amerika Bir- leşik Devletlerindeki petrol ihtiyatla- rının hemen hemen yarısı daha şim- diden kullanılmıştı. Buna — karşılık Orta Doğuda bilinen petrol ihtiyat- larının ancak yüzde 7 si kullanılmış- tı. Bu sebeplerledir ki, Süveyş Kana- lının kapanması, petrol müstahsili devletler — arasında bir anlaşmazlık gibi milletlerarası olayların muhale- feti olmadığı takdirde, Orta Doğu beki de dünyanın en büyük petrol kaynağı olacaktı n Orta Dogu nun keşfedilmiş petrol ihtiyatı bütün hür dünyada- ki petrol ihtiyatlarının üçte ikisine yakındı. Bazı uzmanların kanaatına göre de bugün için Orta Doğu pet- rollerinin ancak yarısı bulunabilmiş- ti. Petrol miktarı bakımından Orta Doğu — dünyada bir tane idi. Kuyu başına verim, bölgenin zenginliği bakımlarından hiçbir petrol sahası ons yaklaşamazdı. Kuveyt'teki bazı AKİS, 6 EKİM 1956 VE MALİ kuyular günde ortalama 6.300 varil petrol veriyordu. Bu şaşılacak kadar yüksek bir rakamdı. Çünkü meselâ Teksas'taki en zengin uyular bile âunde ancak 1.700 varil Verebılıyor— Orta Doğu petrolleri lehine söyle- necek şey bu miktar çokluğu ile de kalmıyordu. İstihsali de oldukça ko- laydı. Kısacası ne taraftan bakılırsa bakılsın Orta Doğu petrollerinin hür dünyanın geri kalan bölgelerindeki petrollerden — üstün olduğu kolayca gorulebılırdı Batı ekonomisinin in — kaynaktan, mılletlerarası karışıklıklar yuzunden mahrum ol- ması ihtimali bile korkutucu bir şeydi. Batı Avrupa ekonomisi Orta Doğu petrolüne sıkı sıkıya bağlıydı. 1956 Orta Doğu'da bir Batı endüstrisini varil Orta Doğu petrolü Batı Avru- paya sevkedilmişti. Avrupa petrol is- tihlâki her yıl en az yüzde nis- betinde artıyordu. Artan enerji ih- tiyaçlarını kömür ve hidroelektrik santralleri karşılamaktan acizdi. İngiltere Orta Doğu petrollerinin bır numaralı Avrupalı ithalâtçısı i- nu Fransa, —Hollanda, İtalya, Belçıka, İsveç, 'Batı Almanya takip ediyordu Bu yedi memleketin ekonomileri Orta Doğu petrollerinin uzunca bir zaman için kesilmesi ile çok güç du- ruma düşebilirdi. Geçen hafta Londra Konferansına katılan birçok — diplomatın başlıca korkusu petrol müstahsili Orta Doğu devletlerinin Mısır diktatörü Nâsır'ı nın ılkyarısında her gun 1950 000_ | SAHADA desteklemek üzere birleşik — hareket etmeleri ihtimalinden ileri geliyor- Bu onları Süveyş Kanalından ge— çişin aksamasından daha çok yordu. Petrol boruları sabota]a ug— rayabilir, sevki hattâ petrol sahaları mıllıleştırılebılırdı Bu ihtimal Amerika Birleşik Dev- letleri Dış İşleri Bakanı Dulles'ı kor- kutmu Ona bakılırsa petrol mustahsılı devletler, altın yumurtla- rı. tavuğu kesmek istemiyecekler- di. Bu akıllıca bir iş olmazdı. Nite- kim. Musaddık 1951 de İranın altın yumurtlayan — tavuğunu kesmişti. glo - İranian petrol şirketini mil- İileştirmesi hem kendisini mevkiin- en, hem de iki yıldan fazla bir za- man için Batıyı İran petrolünden et- mi şt petrol tasfiyehanesi besleyen kaynaklar Petrol müstahsili devletlesin "Ba- tıya petrol — satamadıkları takdirde bir ayda iflâs edecekleri" kabul edi- lirse Orta Doğu'ya karşı iktisadi mü- eyyidelerin tatbikinden kolayca bah- sedilebilirdi. Fakat İran — tecrübesi göstermişti ki milliyet duyguları bir kabarınca milletler yabancı baskısına boyun egmektense her tür- lü sıkıntıya katlanmayı tercih edi- orlardı. Petrol krallıklarının sağla- dığı Kadillak'lardan, buz dolapların- dan, havalandırma tertibatlı harem- lerden ve daha başka imkânlardan istifade eden insanların sayışı hiçde yüksek değildi. Batılı üç büyük devlet, Orta Doğu- a karşı ne şekilde bir baskıda bulu- nabıleceklerını el yardımı ile araştır- 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: