6 Ekim 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

6 Ekim 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ZABITA Tuncay serbest bırakılmıştı ama tahkikat başka cephelerden devam ediyordu. Maktul İbrahim'in karısı ve bu arada cinayet gecesinin saba- hı kızının evine gelen kaynanası sor- guya çekiliyordu. Bu sorgu bütün bir gün ve gece devam etti. İstan- bul Cinayet Masası şeii bilhassa kay- nana Fatma Demirci'nin gözlerinde- ki acayip parıltı üstünde duruyor- Nıhayet Fatma Demirci'nin ağzın- dan şu sözler duyuldu: Katil benim, artık yakamı bı- kın!" Muhatabı önce bu itirafa inanmak istemedi. Fakat Fatma Demir, ilk itirafın verdiği bıı' rahatlıkla herşeyı anlatacağını söylüyordu. Önce, cina- yeti ışledıgı tabancanın saklı bulun- duğu yeri soyledı "Evinde soğan sepetinin içindedir. Gerçekten tabanca soğan sepeti- nin içindeydi. —Ertesi günü Fat Demir, büyük bir sogukkanlılık ı- çinde Emnıyet Müdürlüğünde gaze- tecilere hadiseyi anlatıyordıı Ama nedense, anlattığı hikâyede bazı ka- ranlık noktalar eselâ ken- dini haklı çıkaı'abılmek için öldürdü- ğü damadı İbrahimin kızına anor- mal bazı cinsi tekliflerde bulundu- ğunu, hatta tabanca tehdidiyle bu- nu yaptığını iddia ediyordu. Halbu- ki sonradan doktor raporu bu hu- (slusun doğru olmadığını ortaya koy- u. Fatma Demir, cinayeti işlediği ta- bancanın damadının tabancası oldu- ğunu, bunu onbeş - yirmi gün ön- ce kızı Sevim'e yardım ederken ya- -aklarının altında bulduğunu, dama- dı zını tehdit edemesin diye tabancayı oradan aldığını, — de- nize atmak istediğini ama buna bir türlü imkân bulamadıgını söylüyor- du. Cinayet gecesi de bu tabancayı denize atmak maksadıyla beline sok- Ama içinden bir ses onu kı- zının evine gitmeğe zorlamıştı Yok- sa, kızı Sevim ona, o akşam koca- sının eve metresini getıreceğını fa- lan söylememişti. İçinden gelen bir ses, onu bu eve çekmişti. Sonra te- sadüfen kömürlüğün penceresini a- çık bulmuştu. Elinde de — yumurta sepetı vardı. Her gün, bir zafiyet geçirmiş olan kızına taze yumurta getirirdi. O yumurtaları da vermek istemişti. Nedense kapıdan da gir- mek istememiş, eve tesadüfen açık pencereden girmişti. Gene tesadüfen ayağında altı kauçuk pabuçlar var- di ve hiç gürültü çıkarmıyordu. İş- in içinde karanlıkta dolaşır- mırıltılar gelmişti. him, birisiyle sevişiyordu. ve gülüşme sesleri duyuluyordu. Da- madının seviştiği kadmı Fatma De- mir tanımıyordu. a kızının e- vinde neler oluyordıı" Ustelık bu kadın, kızının da aleyhınde atıp — tu- tuyor, onu bir çingeneye benzetiyor ye ancak hizmetçiliğe lâyık görüyor- du. Bu sözler, bu sesler Fatma De- mir'i kudurtmaya yetmiyormuş gibi üstelik damadı da bu meçhul kadı- 26 Ayser Özbekler — Kurban nın sözlerini tasdik ediyor, ona ka- rısını boşayacagını, kendisini alaca- ğiını söylüyorı Fatma Demır bundan sonrasına dayanamamış, birden odanın kapısı- nı açmış, elektrik düğmesini çevir- miş ve belinden çektiği tabancanın namlusunu damadı ile meçhul — ka- dının üstüne çevirmiş, bütün kur- şunları üzerlerine boşaltmıştı. Sonra da sessiz sedasız, gene gel- diği yerden çıkmış evine gitmişti. Bu işleri o kadar çabuk yapmıştı ki üst katta uyuyan ve silâh sesleri üzerine aşağı koşan kızı Sevim bile kendisi- ni görmemişti. Evine döndüğünde pişman değil- miş ama üzüntülü imiş. Ertesi sa- bahı da zor etmiş. Sabah 8.30 da hiçbirşeyden haberi yokmuş gibi tekrar — kızının evine gitmiş. İkisinin de öldüğünü duyun- ca rahatlamış. Suçunun meydana çıkmıyacağını ummuş. Ama sorgu esnasında başkasının suçlandırılma- sından, başkasının günahına girmek- ten korkmuş "Ali dayıyı yiyen kurt urada. Boş yere başka kurt mayın" diyerek itiraf etmiş. Fatma Demır pışman değilmiş a- ma, Üüzüntülü imiş. Kızının rahat yuvasını yıkmış, torunlarını baba SIZ bırakmış Sonra gazetelerde res- mini görmüş, öldürdüğü kız da gü- zelce ımış, yazık olmuş Çankırı'nın Ildızım köyünden olan 55 yaşındaki Fatma Demir ve kızı Sevim'in ifadelerinden çıkan mana- ya göre fakir bir muhitte yetişen Se- vim an sekiz yıl önce Numune hastahanesınde hemşire olarak ça- lışırken Şoför — İbrahimle tanışmış, evlenmişler. - Bağlarbaşında bir ev tutmuşlar. Zamanla İbrahim'in iş- leri düzelmiş. — Yeldeğirmenindeki cinayetin işlendiği eve taşınmışlar evim ma' akımdan rahata kavuşmuş. kocası ile de aralarında ilk geçimsizlikler baş- lamış. İçlenen ve zaten za, ayı dın olan Sevim zafiyet geçirmiş. Bu arada kocası ise dışarıda gonul ey- liyormuş. Derken hikâyenin ıçıne Ayser karışmış. Kızının rahatın! yice bozulacağını anlıyan Fatma Demir de bir sürü tesadüflerin sonun- da İbrahim ile Ayfer'i vurmuş. Velhasıl geçen haftanın son gün lerinde İstanbul'da Kadıköyünde ış- lenen bu cinayet, yerli ülımlerımızın senaryolarına taş çıkartacak bir odram havası içinde Adalete ıntıkal etmiş bulunuyor. Bakalım mahke me safhaları daha neler gösterecek T. AKİS, 6 EKİM 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: