24 Kasım 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

24 Kasım 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Arıbaş hizbiyle mücadele etsin diye bıraktığı muavini Hüsnü Yaman, bakımdan muvaffak olama- Sarolistler hemen bütün kon- grelerde yeniliyorlardı. Hele Adnan Menderesin İstanbul İl Başkanı Or- han Kopruluyu refakatine alıp Eğe- ye götürmüş olması karşı tarafın prestijini hayli yükseltmişti. Köprü- lülerle ve onluna yardımcılarıyla uğraşmak için Dr. Sarolun kendi kuv vetlerine bizzat kumanda etmesi lü- zumu hasıl olmuştu. Taraftarları ay- lardan beri eski t Bakanına ha- ber üstüne gonderıyorlardı lifte, haberler tesırını göstermişti. Dr. Sarolun bir müddet gözden kaybolması ve Almanyaya — gitmedi bizzat D.P. Genel Başkanının tavsi- yesi icabıydı; Eski Devlet Bakanı tayyareden inince — dostları tarafın- dan hararetle karşılandı. Adnan Men- deres o sırada Park Oteldeydi ve ge- ce Bağdada hareket edecekti. Dr. Sarol doğruca Park Otele gitti ve Genel Başkanı gördü. Adnan Men- deres kendisini dostane karşıladı, hatırım sordu. Bu, bir nezaket ziya- retiydi. Dr. Sarol o gece tekrar hava meydanına geldi ve Başbakanı uğur- ladı. Fotoğrafçılara haber verilmiş- ti. İki eski, dostun gülümser şekilde el sıkışmaları pozu — muvaffakiyetle tesbit edildi. Ertesi gün bu resim Şe- hir gazetesinin birinci sayfasını süs- lüyordu. Dr. Sarolun Başbakanın ya- nında görülmesi Sarolistlerin kırılan itibarım tamir edecekti. Böylece Ge- nel Başkanın eski Devlet Bakanını halâ tuttuğu anlatılacak ve Ateş-A- rıbaş çiftine karşı mücadele etme- nin Genel Başkana hürmetsizlik sa- yılmayacağı ortaya çıkacaktı. Saro- listlerin organı olan Şehir gazetesi Köprülülerin ismim ağzına almıyor- du. Sanki Köprülü hizbi mevcut de- ğildi. Buna mukabil tenkidler ve hü- cumlar Necmi Ateş ve kardeşi Neca- ti Arıbasa tevcih olunuyordu Fakat herkes biliyordu Dr. Sarolun asıl hedefi Fuad Koprulüydü. Fuad Köp- rülünün tam olarak vurulduğu gün, Dr. Sarol büyük bir zafer kazana- caktı. Eski Devlet Bakara İstanbulda der- hal temaslara başladı, taraftarlarıyla görüştü ve kendi kendine vaziyetin bir bilançosunu yaptı. İstanbul il kongresine çok zaman — kalmamıştı. Kongreyi gecen sene Köprülüler ka— zanmıştı. Bu sene de onların bir lebe kazanmaları imkânsız degıldı nar halde İstanbulda çok çalışmak lâzımdı. D.P. teşkilâtının bazı şahıs- lardan ibaret kalmış olması ve bu şahısların taraftarlarının kongreler- de asıl rolü oynaması hizipcilerin işi- ne geliyordu. Böylece, kati hesaplara girişmek kabil oluyordu. Kimin ne- rede kaç reyi bulunduğu acıktı ve yanılmaya imkân yoktu. Prof. Köp- rulu Adnan Menderesin nazarında Başkana ancak eski ideal ar- 'bağlı kadaşının candan bulunduğu hissettirildi mi meselenin en güç tu- 10 rafı başarılmış olacaktı. İşte, Şehir gazetesinde "Tepeden inme!" sütu- nunda "İlham" başlığıyla çıkan fık- ranın gayesi buydu. —Fıkrada şöyle deniliyordu: "Eski dost düşman luk unutulmaz!. olmaz. Dost- Et kemikten ayrılmaz, bunu bil- meyen yoktur Politikanın icaplarına uymak la- zımdır. Bundan daha tabii bir şey olamaz. Dost inana, dostunun müşkül za- manlarındaki hareketlerine karşı an- layış göstermesi kadar tabii bir şey tasavvur edilemez.. Bu yazıya neden lüzum gördün di- ye sorarlarda, bu bana bir resmin il- hamıdır diye cevap verir geçerim" İdeal arkadaşlarını, bir araya ge- tirmenin ilk yolu buydu. Almanyadan gelen mektup Eski Devlet Bakanının Almanya- dan döndüğü — günlerde İstanbul Emniyet Müdürlüğü gazetelerin po- lis muhabirlerine heyecanlı bir hava- dis veriyordu. Ahmed Dilek adında bir kendisini. "Avrupadaki türk ta- lebelerinin temsilcisi" diye göstere- rek muhtelif yerlere mektuplar gön- dermişti. Mektuplar Münihten posta- lanmıştı. Ahmed Dilek adındaki zat Adnan Menderes hükümetinin Tür- kiye için zararlı olduğunu yazıyor ve Atatürkün ölüm yıldönümünde kal kın ayaklanarak Menderesi işbaşın- dan uzaklaştırmasını tavsiye — edi- yordu! Böyle mektuplar ona buna zaman zaman gelirdi Ve ihtimal Av- rupadaki komünist teşekküllerin ma- rifetiydi. Ama Ahmed Dileğin mek- tubunun bir başka hususiyeti vardı. Bunda Adnan Menderes devrildikten sonra yetini "Osmanlı İmparatorlu- ğundan beri memleketin her sıkışık samanında büyük — faydaları görül- müş olan Köprülü ailesinden Fuad Köprülünün getirilmesi" tavsiye olu- nuyordu! İşin içinde iş olduğu mu- hakkaktı. Üstelik mektuplar - öyle yerlere gönderilmişti ki -Genel Kur- may Başkanına, Kara Kuvvetleri Ko- mutanlığına, Deniz Kuvvetleri Ko- mutanlığına, Hava Kuvvetleri Komu- tanlığına, talebe cemiyetlerine, tale- be teşekküllerine, İstanbul ve Anka- ra Üniversiteleri rektörlüklerine... ve Akis mecmuasına- — bunların derhal alâkalı mercilere verileceği muhak- kaktı. Teşebbüs, tamamile suni bir teşebbüs olduğunu daha başından belli ediyordu. Buna rağmen İstan- bul Emniyet Müdürlüğü tarafından -hayli gecikme ile- gazetelere akset- tirilen havadis sütunlar arasında yer aldı. Mektuptan dolayı en ziyade hayret duyanların başında tabii biz- zat Fuad. Köprülü geliyordu. nihte Ahmed Dilek adında bir talebenın mevcudiyeti pek şüpheliy- di. Almanyadaki talebe müfettişi böy le bir şahsın kendi bölgesinde tahsilde bulunduğunu hatırlamıyordu. Alâka- l1 merciler evvelâ hadiseyle alâka- lanmışlardı. Fakat sonradan, bilhas- sa Fuad Köprülüden böyle heyecan- la bahsedilmesi ve mektubun Alman- yadan gelmesi başka ihtimalleri dü- şündürmüştü. Maamafih, — alâkalılar meseleye gerekli alâkayı göstermiş- ler, yani vazifelerim yapmışlardı. Boylece her halde kaderin cilvesi, Dr. Sarolun Almanyadan dönüşü ıle Fuad Köprülüyü Adnan Menderesin yerine oturtmak tavsiyesini ihtiva eden Almanya mahreçli mektubun havadisinin Emnıyet Mudurlugu ta- rafından gazetelere aksettirilme si hemen hemen aynı güne tesaduf etti. YENİ YÜZELİLİKLER AKİS, 24 KASIM 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: