November 24, 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

November 24, 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TARİH Şahsiyetler Mr. Hyde'ın sonu aşadığımız günlerin en alâka çe- ken hadiselerinden biri, geçenler- de Almanyanın güneyinde, Mozart'- ın memleketi olan Salzburg civarın- da, dağlar arasına sıkılmış, küçük bir şehirde cereyan etti. O gün, kanu- ni müddet zarfında ortaya çıkmayan bir şahsın nüfus kütüğüne "ölmüş- tür” kaydı düşüldü. Böylece, insan- lar arasındaki yerini kaybeden ada- mın adı Adolf Hitler idi. Adolf Hit- ler.. Adolf Hitler.. Bu ismin hâlâ mil- yonlar ve milyonlarca kimsenin ku- laklarında akisler ve hafızalarında hâtıralar yaratmaması ımkansızdı Adolf Hitler.. Adolf Hitler.. çanların çıkardıkları ses gibi, Hitler adının da hnesiller ve asırlar boyunca sürecek ihtizazlarla uğulda- yacağına şüphe yoktu Bir nüfus kü- tüğüne düşürülen "ölmüştür" kaydı- nın derin bir tesir uyandırması bu yüzdendi. O kayıd, Adolf Hitler adını taşıyan şahsın yaşayanlar âleminden artık hukuken silindiğini bildirdiği kadar, dünyayı el'an tehdid eden bir sınıfın da, diktatörlerin de mukadder akibetini işaret ediyordu. Onun izin- den yürüyenlerin, onun usullerini -kendi memleketlerine has tâdillerle- benimsiyenlerin aynı safhalardan te- ker teker geçtiklerini farketmemek kabil değildi. Hepsini aynı akibetin beklediği ise muhakkaktı Prototip ve taklidleri dolf Hitler, "Yirminci Asır" dik- tatörünün prototipidir. Siyaset pi- yasasında, şekil itibarile ondan farklı olmakla beraber ruh yapısı itibarile ona benzeyen birçok taklidlerine rast- lanmaktadır. Aralarında sevimli veya çirkin, kumral Veya esmer, iri yarı veya ufak tefek olanları vardır. Hep- sinin müşterek hususiyeti, halk küt- lelerini aynı usullerle aldatmalarıdır. Onlar Mefisto'nun sihirli aynasında parlak bir istikbalin hayalini göste- rerek kurbanlarını kandırmakta, ca- zibelerine kapılanları mahrumiyet ve ıztırap içinde kıvrandırmakta ve son- ra arkalarında bir harabe bırakarak maziye karışmaktadırlar. İçlerinden birinin hayat dramı, kafiyen diğerle- rine ibret teşkil etmemektedir, Aynı müşahede, kurbanları hakkında da tekrarlanabilir. Bir defa sihirli ay- nada gözleri kamaşan kütleler, rea- litelere cepheden bakmak imkânını tekrar elde ettikleri vakit, çok defa iş işten geçmiş bulunmaktadır. Bazı- ları miskinliklerinden — bazıları kor- kaklıklarından ve bazıları da bilgi- sizliklerinden silkinerek hürriyetleri- ni kazanmak imkânım bulamamakta- dırlar Prototipin tedkiki Hitleri tek bir kelime ile tarif et- mek isteyenler ancak şu sıfatı AKİS, 24 KASIM 1956 kullanabilirler: Muhteris. Fırtınalı hayatının devamınca, bu adama hâ- kim olan tek his, ihtirastır. Filozof- lar, başlı başına bir his olarak ihtira- sı takbih etmezler. Medeniyetin Der- lemesine ve insanlığın tekâmülüne hizmet eden âmiller arasında, ilini, san'at, iş ve siyaset adamlarının ih- tirasları da elbet rol oynamıştır. Fa- kat Adolf Hitler'in ihtirası, nev'i dik- tatörlere mahsus şuursuz ve hudud- suz bir mahiyet taşıyordu. Adolf Hitler'in geçen asırlarda ya- şamış müstebidlerden farkı, iki, nok- tada toplanmaktadır: Eski müstebid- ler mevkilerini veraset hakkına veya kılıç kuvvetine borçlu olur- lardı. Yirminci asrın diktatörü ise, halk kütlelerini aldatarak "tek şa- hıs hâkimiyeti" ki müstebidlerin zulmü halkı uran adamdır. Es- ver- binden evvel Berlinde vazife — gören İngiltere Büyük Elçisi Sir Nevile Henderson'a aittir. Sir Nevile Hen- derson, "Hitler ile iki sene" adlı ese- rinde, bakınız ne diyor . Bence Hitler, bir gün psikoloji denemesi yapmak istiyen tarihçiler için, çok alâka çekici bir tedkik mev- zuu teşkil edecektir. Kanaatimce Hit- ler, Dr. Jekyil ve Mr. Hyde gibi iki ayrı şahsiyete sahip bir kimsedir. O belki sadece bir dâhi, bir kâhin, ya- hud da pratik bir hayalperesttir. Bir hayalperest ki, Al manyayı yükselt- mek vazifesinin kendisine insan üstü kuvvetler tarafından — verildiğine i- man etmiştir. "Mein Kampf"” adlı ki- tap, bu adamın çok gelışmış bir siya- si kabiliyete sahip olduğunu göster- mektedir. Fakat ihtiraslarının baş- tanberi bu kadar geniş olduğu şüphe- lidir. Başlangıçta sadece Başbakan olmak, doğduğu memleket olan Avus- turyayı ilhak ederek Alman Birliğini urmak, ona eski şerefini iade etmek ünih' te Dort Buyukler İ İhtiras, başı döndürmeye — başlarken gilerle ezmeğe, âsileri ve ve onu kalkındırmak istemişti. Fakat lüpları kılıçtan geçirmeğe ve çok bu iyi maksadların yarini zamanla çok bir Romayı alevler içinde bırak- — başka tasavvurlar almıştır. Zamanla mağa münhasırdı. Yirminci asrın — Dr. Jekyll şahsiyet değiştirmiş ve Mr. diktatör modeli ise ayni şeyleri çok — Hyde haline gelmiştir. Diktatörler, daha geniş olçude tatbik etmekle — kayıdsız bir kuvvet edinir edinmez, kalmamış, ayni zamanda iktisadi ve içtimai hayatı kendi - marazı tasav- vurlarına göre — şekillendirmek için bütün tedbirleri almıştır. Onun hu- dud tanımayan ihtirası aile sofrasın- daki tereyağ ve patates porsiyonla- rından insan damarında akan kan nev'ine kadar, her şeye müdahale ede- cek kadar ileri gitmiştir. Dr Jekyll ve Mr Hyde dolf Hitleri tanımak fırsatım bu- lanlardan birçokları sonradan hâ- tıralarını neşretmislerdir. Bu hâtıra- ardan bir tanesi, İkinci Cihan Har- her türlü ölçü mefhumunu kaybet— mektedirler. Her muvaffakiyet hedef- lerinin şümulünü biraz daha genişlet- mekte, iktidarda kalmak hırsı şahıs- larını memleket menfaatlerinin üstü- ne çıkarmakta ve onları sonu gel- miyecek maceralara sürüklemekte- dir. Başbakanlığa yükselmek, Alman Birliğini kurmak ve memleketi kal- kındırmak ona kafı gelmemiştir. Dal- kavukları onu Frederik ve Bismark'ın halefi olarak selâmlamış- lardır. Bitler, onların askeri muvaf- fakiyetlerini tekrarlamaga ve eserle- rinin benzerlerim vucude getirmeğe kendini mecbur hissetmiştir. Sonra, 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: