9 Şubat 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

9 Şubat 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Okuyucu mektupları Taraftsızlık hakkın İS'i tarafsızlıgı mevzuunda — bir- çok iddialar ileri surul ü ve Ğ unları her seferinde reddetti. Bunda ermi d g'l An- cak, öyle anlaşılıyor ki mecmua, taraf- sızlığını teyıd etnıek gayesıyle hatalı mek redir. — Nitekim, P. ne taı'aftar oldıığu ıddıasın- da bulunanlara cevap neşriyatını son günlerde sırf bu par— tiyi kötülemeğe hasretmıştır daha ileri gıd rek "her n tenkit olmaz ya" deyip, hiç unasebetı ol- mayan hadıselerde, D.P. liderlerini hükmen gal şalar netıce- sinde, Menderesın neredeyse 'İkinci anı Hân e çektı Bunu yaparken, iğer muhalefet partileri gıbı, Hükü- metin dış polıtıkası mevzuunda tek kelimı olduğu unutuluyordu Taraf izlık, — "Sezarın akkını Sezara vermek"le olur, Seza- da, Cihat Babanın da hakkını Men- derese vermekle değı Vehbi Taş - İstanbul on haftalar zarfında mecmuanızda aşikâr bir değişiklik — olduğuna siz de bizim gibi kani misiniz? — Bugüne . ne lütfen bağışlamış ol- duğunuz muhabbet ve sempatinin bir- denbire D.P. iktidarına bezledilmesi- ne acaba sebeb ne ola? Ğ D nı teker teker me zarından dü- şürmek için - İktidarın da bundan baş as e ayretleriniz t tarzı- nanç ve muhabbetle di gözlerinizle görür, rınızla dinlemiş — olurdunuz. — Bunda! ne çıkar demeyin, halkın dili hakkın dili değil mi?. Fuat Kızıklı - Bursa Yurtta KİS'in 139 uncu sayısının Olup Bitenler kısmında, 19 e çimlerine yaklaşıldığı şu sıradı . karsısında 1950 Muhalefetinin — bulun- madığına İşaret edilmektedir ma ki halefeti 50 — Muhalefeti- nin — ca ğim — gösterebilmesi için k gerekirdi Su tarafsızlığın bir icabıdır. Mustafa Uslu - İskilip 12 yahut mazur olacak.. Bunun dışında, bir bakanlığın vekaleten 1daresı caiz değildir. Yani — evvel e e bir ba- kan mevcut olacaktır kı, mezu iyet veya iyetten — bansedilebilsin. İşte , bir - bakanlığın vekâleten idaı'esid uygun değildir, A- ir", Ragıp Sarıca, aktüel — meselelerle alâkalı diğer bir dersinde de idari makamlar ve üniversite hocaları ara— sındakı münasebetleri ele aldı. ü dersin mevzuu "idari tasarruf]ar" dı ve Prof. Sarıca idari tasarrufların mutlaka bir saika, bir sebebe dayan- ması gerektiğini le bahis, takdir selâhiyetlne ıntıkal et- ti ve Prof. Sarıca şu misali verdi: "Ü- niversitelerde doçentlik, profesorluk ve, ordinaryüs profesorluk için ka- , verdıgı su örnek, sadece talebelerin mevzuu daha iyi mış içinde bulunduğumuz bazı meselelere de ışık tutmuştu: " i tasarruflar, üs ukuk kaidelerine bağlıdır. Kanunların Anayasaya aykı- rı olamayacakları, Anayasanın 103 ün- cü maddesinin bir hükmüdür. B.M.M. den ancak Anayasaya uygun kanun lar çıkacaktır. Ancak bu takdirde bu teşrii fonksiyonların hukuki bir kıy- meti vardır. Kanun vazıı, vatandaşla- rın hurrıyetını ihlâl edici fonksiyon- larda bulunursa, hukuk dışı bir ta- sarruf yapmış olur. ukuk ise dev- letin üstündedir ve hukuk devleti an- cak bu suretle ortaya çıkar". Ord. Prof. Onar, bu dersinde her or- ganın ısdar ettiği kaidelerle kendini bağlamış olacag kaideyi koya organın bu riayette kendını serbest nı da belirtti. Bizde kaideye hissetmesi İstanbul Üniversitesinin kapısı Hür düşünceye giden yol nun bazı şartlar arıyor. Profesorluge geçmek isteyen bir doçentte ilmi neş- rıyat ve öğretme kabılıyetı aranacak— tır. Bu hususun tesbiti bir kıymet hükmü olmakt ziyade, ada i— darenin, ilm vakıalara, kendisin ilim adamlarının verdikleri bılgıye ayanan bir takdir hakkı vardır. Yoksa idarenin, bu adam partıcılık yapıyor gibi bır kıymet hükmü lanması gerçek hüküm adını verdıgı— miz âdil netıceye varmak için salim bir yol değildir Istanbul Hukuk Fakültesinin şiş- man, kısa boylu ve tesirli sesli bir es- ki hocası da - Ord. ık Sami aAT 5 5 ok ttuğu Idare Hukuku na- in daha iyi anlaşılması ıçın e V sinde hukuki tasarruflar bahsınde âdeti yardı. Bu âdet, idarenin yaptığı hukuki tasarruflarla bağlı olmaması gibi bir hal ortaya çıkarıyordu. Bu, tamâmiyle yanlıştı. Bunun misallerine tarıhımızde defalarla Trastlamak ka- esele her zaman için kar- şımıza çıkıyordu İdari organlar ken- dileri tar: a ona hükümlerle bagh olmalıydılar İleri memleketle- rin kıymet hükümlerinin lehimizde olmasını temin için en çıkar yol buy- du. Hatta Türkiyeye yapılacak yar- dım meselesinde bile. rd. P. Onar dıyordu ki, "Kanun esas bakımından Anayasaya aykırı o- lam Anayasanın lâfzı ve ruhu göz onunde tutulacak ve kanun bu ışık altında doğacaktır. Hem hukukun genel prensiplerine olacaktır. m ki biz, Avrı vrupa ca- miasına dahılız onların umumi hukuk AKİS, 9 ŞUBAT 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: