9 Şubat 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

9 Şubat 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T Hastalıklar Diyabet artıyor ekimlik ilerledikçe bazı hastalık- lar artmaktadır. Şeker hastalığı -diyabet- da bunlardan biridir. İlmin ilerlemesine hastalığın bu artışını çıklama yolları vardır, önceleri daha basit bir hastalıktan gen ağlarda ötenler vardı. Bunlar artık tüberkü- ifo, çiç ibi hasta- kolaylıkla atlatıyorlar. 40-50 a u klarına, meselâ diya- beti yakalanabiliyorlar. Bir yandan da teknik ilerlemiş ve diyabet, labora- tuvar vasıtalarıyla kolayca tanılır bir hal almıştır. Modern hayatın i- capları, — yorgunluklar, — heyecanlar, sürmenajlar içki Ve sefahat da diya- beti artıran bir sebeb olabiliyor. I B te, unlularda da mevcuttur. Gıdaları- mızın başlıca üç grup elemandan te- ettiğini bilirsiniz. Bunlar kar- bonhidrat, lipid -hayvani ve neba ti yağlar- ve protid -et, balık, yumurta- den ibarettir. Bunlara maden tuşlu- larını ve vitaminleri de mek lâ- zımdır. Şimdi diyabetin tarıf”nı da- ha ilmi bir dille yapabiliriz. Bu has- talık, glüsitlerin vücutta tamamen somurulememesınden ileri gelen bir beslenme — bozukluğ vücut ne kadar az ıstıfade edebiliyor- sa diyabet de o kadar ağırdır. Ehemmiyetli belirtiler iyabete kadınlardan çok erkek- lerde rastlanır. En müsaid elliden sonrasıdır. Kadınlarda, genç- lerde, hatta çocuklarda bile hastalık gorulebılır Bazı milletler bu hastalı- a daha çok yakalanırlar. Yahudile- rı misal olarak gösterebiliriz. Hasta- Şeker hastalıgına karşı en iyi çare : kelleye, kulağa sahip olmalı.. "Diyabet nedir" sualine şekere ve şekerli maddelere tahammülsüzlük nda şekerın artması şeklinde cevaplar vermek m indür. Bu ce- Vapların ikisi de dogrudur Yalnız şe- ker nce son günlerde birdenbire ortadan kaybolan ve büyük bir fiat artışıyla arzı endam eden; çayla, kahveyle beraber bulunmasına artık imkân kalmayan madde nlamayı- ilinde şeker deyince asıl anladığımız madde glucose'dur, kar- bonhidrat veya glucide adı verdiği- miz besinlerin ana maddesidir. Gluco- sade şekerli besinlerde değil, lez- Zetı tatlı olmayan sebzelerde, ekmek- 20 Spor lığın — başlıca belırtılerı çok yeme —polyphagıe , çok su içme- polyidip- sie- ve çok işeme —pol rie- dir. Bu belirtiler bazan çok erken başlar ve hastalığın tanınmasına yardım eder- ler. Bazan da bu belirtiler ön plânda olmaz. Hasta karşımıza diyabetin se- beb oldugu bir ihtilâtla gelir: Deride geçmiyen, kapanmayan yaralar, kan- çıbanları, antraks, ekzema, ayaklarda darnar tıkanması, gangren, taban de- linmesi -mal perforant-, görme bo- zuklukları, katarakt, retinit, seksüel bozukluklar, koroner tıkanması, tan- siyon yükselmesi, damar sertleşmesi parmaklarda tekrarlayan dolamalar, şiddetli zayıflama bunlar arasında sayılabilir. Böyle durumlarda yapılan r İdrar ve katı- muayenesı hastalı- n derhal tanınmasını sağla Kanda şeker iyabetli hastalarda — vücuda ya— amıyan, harcanamıyan, kar. gerde ve adelelerde depo edılemıyen biriktirilemiyen ve ularda yakıla- mıyan şeker, kanda artar ve idrarladı- şarı atılmaga başlar. muyenesinde litrede rama ve daha fa adar şe- ker bulunması bu hastalığın tanınma- sına yardım ede a kâfi değildir. Ayrıca bir kan — muayenesi yaparak şekerin kandaki — seviyesini de olçmek lâzımdır. Buna da Glyce- mie tâyini diyoruz. Muhtelif usuller- le yapılıyor. Normal olarak idrarda er bulunmaması lâzımdır ki miktarı litrede 1-1.20 m arasın- a olmalıdır. 1,35'i asması hastalık belirtisidir. Bazan litrede 4-5 gra kadar yükselebilir. Ensülinin rolü ormal bir organizmada besinlerle ldığımız karbonhidratlar midede ve barsaklarda hazmedilerek en kü- çük parçalarına ayrılır ve glükoz ha- linde barsak mukozasından sömürü- Kıl damarlarla doku hücrelerine ulaştırılır. Bu hüc- relerin vazife ilmeleri için şe- kere ihtiyaç Vardır. Bılhassa adeleler hizasında yan riye — çevrilir. Vücudun ıhtiyacmdan fazla olanı da ge arlarıyla adelelere ve karaciğere taşınarak orada depo e- dilir, ılır. yeni şekline glycogene denilmektedir. İhtiyaç ha- linde bu depolardan glycogene tekrar glükoza çevrilerek kana dökülmekte ve dolaşımla dokulara ulaştırılmak- tadır. Bu mekanizma Claude Bernard tarafından keşfedilmiş ve "Gloyı nie" ismi verilmiştir. Bu mekanizma neden bozuluyor? Bunun sebebi kar- nın içindeki pankreas dediğimiz be- zenin yolunda işliyememesidir. Bu be- zeden ensülin denilen bir hormon sa- lınmaktadır. Pankreasın şeker ar ensülin yapamaması şeker hasta- lığına sebeb oluyor. Ensülin hem glü- ozun karaciğerde glycogene halinde yıgılmasını hem de adeleler hizasın- yanmasını temin eden Şu halde şimdi de "di- yabet bir pankreas hastalıgı veya bir ensülin yetmezliğidir" diyebiliriz. Pe- ki, bu pankreas yetmezliğini yaratan nedır" Bazıları diyabetin irsi olduğu- nu hatta familyal olduğunu ve bır ailenin birçok fertlerinde görüldüğü- nü söylerler. Hakikaten 100 diyabet- liden 30-40'ımn ailesinde, anasında, babasında ve ecdadında bir diyabetli bulunduğu tesbit edilmiştir. O halde diyabetlilerin çocuklarına çok dikkat etmek ve onları erken olarak koru- mak lâzımdır. hareketsiz bir hayat yaşamalarına mani olmak, şiş- manlamalarını önlemek, suralıman— tasyondan sakınmakla mumkun ola- caktır. Süralimantasyonun her şekli tehlikelidir. Spor yapanlarda yol yü- rüyenlerde ve bu etle formunu muhafaza edenlerde dıyabet pek gö- rulmuyor Tersine olarak elli yaşını AKİS, 9 ŞUBAT 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: