23 Şubat 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

23 Şubat 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN lırdı ve zahmetsizce birçok ınsanları ile rumda ise, aynı evde ynı imkânlarla 40 kişilik bir kokteyl parti verebilirdi. Büylece birçok ahbap larına karşı borcunu ödem müm- kündü. Bu da şehir hayatında cidden mühimdi. Zira insanların meşgaleleri arttıkça, ahbaplarının da adedi artı- yordu. Çeşitli kokteyl partiler uyuk kokteyl partiler vardı. Kiı'- kokteyl partıler vardı. zı kokteyl partiler velden lıazır- lanırdı. Bazıları ise ani olurdu Da- i oturmasını temın yanında, kıs oturarak nin parti ayakta ve kısmen verılen Bakır tezyinatlı merdiven El emeği, göz nuru kokteyl oartiler de vardı. Yemeksiz kokteyl partilerin davetiyesinde kok- teyl partinin devam edeceği saat yazı- lırdı; meselâ 6.30 - 8.30 şeklinde. Ye- mekli kokteyl partilerin davetiyesine ise yemek kaydı konur ve yalnızca kokteylin başladığı şaât bildirildi. Ye- mekli bir kokteylde, misafirlere gelir gelmez birer içki tefe e cekler ikram edilirdi. Misafirleri bü- feye 9 ile 10 arasında davet etmek ıcabed rdi. Eğer kokteylde bir şeref safiri bulunacaksa — davetiyeye şu cumle ile başlamak icabedecekti: Fi- lânca ile tanışmak üzere Plânlama Kokteyl parti vermeğe karar veren birev kadını, işe rahat bir koltuğa a başlamalıydı. Evet, ev- e rahatça oturup duşun- meli ve kokteyl partiyi evvelâ kafa- 24 Bir Filmin Tenkidi eçen hafta Çankayadaki Cum- hurhaşkunlığı köşkünde Yar dımsevenler Derneg nin 80 kuruluş yıldönümü munaselıetıyle bir çay verildi. Bu çayda dernek üyelerinden başka birçok kadın dav tliler, — sefireler — vardı. Çayı teakip davetliler, Yardımseven- lerin faaliyetlerini çok üzel bir fi - a- Ku- ruluş tarihinde birkaç kuruşla ifa- de edılebılecek olan gelir yar dımları bugün milyonlara halığ muştur İşte çayı müteakip goste- rilen bu filmde ardı sevenlerın faaliyetleri ve yardımları güzel bir şekilde canlandırılmıştır. Cemiyet hayatına atılan Türk kadınının bu başarısını insan hakikaten büyük bir ıftıharla seyredıyor Bugun or- tada bir vardır e hepim bılıyoruz kı bu eser Ataturk ınkı- lâpları sayesinde meydana gelmış- tir ve manevi kalkınmanın en gü zel bir örneği olan kadın inkılâp- ları bugünkü Yardımsevenler mü- essesesinin doğmasına sebeb ol- muştur. Fılmı lıazırlayan Basın - Yayın ürlüğü de muhakkak hasretle yaşartan, kalplerini heye- can ve sevgi ile kabartan Musta- fa Kenmali gördüler. Mustafa Ke- mal bir müddet onların gözlerinin ünde manevi ınkılaplarını yapa- rak dolaştı. Onu şapka ile ni harfleri okuyan çocu lar ara sında ük. Türk milletine dağıttığı nur ışığı içinde, se seyrektık Hele kafesli evlerden çı- iki kara çarşaflıkadının bir- denbıre yok oluvermeleri, onların yerıne otomobılıne atlıyarak ço- cuğun e götüren meden' kıyafetlı bır kadının salıney çıkı- vermesi seyircilere neş'e ve sevinç verdi. Filmin üçüncü bir kısmı vardı. "Kalkınan Türkiye".. Bu kısım da sında tanzim etmeliydi. Önce kimleri davet,edeceğini kararlaştırmak sonra ikram edeceği şeylerin listesini yap- mak, çiçeği ihmal etmemeliydi. Eğer Jale CANDAN manevt bir cephe ile başlıyordu. Beyaz perdede canlandırılan sene 1950 senesiydi. Türk — vatandaşı sandık başında oyunu kullanıyor du. Gözlerde iman ve nç vardı. Film neticeyi ilân etti: T k part li rejim ar! tık yıkılmıştı ve Türkiye de demokrasi kurulmuştu. Bu da Ata turk ınkılaplarının bir merha- lesi değil miydi? İlerl k azmin e olan bir mıllet elbette ki iler- lemenin tek şartı ol emokrasi yolunu seçecektı bu nda sonra, film ğı Büyük Millet Meclısı salınelerınde yalnız- ca ve yalnızca tek br parti tem- silcilerini, D. P. suplarını gör- dük- Halbuki gonul bu temsilt tab- loda milletin büyük bir ekseriye- tinin reyi ile iktidara gelen D.P. temsilcileri yanında milletin bir ekalliyetinin arzusu ile muhalefette kalan eski iktidar ve dıger muha- lefet mensuplarını da mek is- yordu. Çünkü hakiki bir demok- rat meclis tablosu an cak bu şekil- de temsil edılebılırdı kınma hareketini göstermeyi ih- mal etmiş olmasıydı. Fabrikalar açılıyor, köprüler yukselıyor, kur- deleler kesiliyordu. Modern mat- ardan, yü gazetelerden bahsedılıyordu Fakat — demokrasi bahsi üzerinde hiç durulmuyordu Tuten bir fabrika bacasını, yükse- koprulerı iftihar ve zevkle sey- retıııış Am serlerin önün- de, ilk planda birbirlerine düşman lmadan tartışan siyaset ve ilim adamlarını, halk kütlelerinin ö- nünde söz lıurrıyetını, modern mat- baaların önünde basın lıurrıyetını görmek istiyorduk. Filmin bu kıs- mında eksiklikler vardı: Demokrat Türkiyeli — canlandırmağa çalışır- en yalnız maddit kalkınmadan balısetmesi bır tatminsizlik yordu anevi — kalkın edılıııemelıydı Zira manevi nın daima maddi kalkınmalara yol actığı bir lıakikatti. ü inkilâpları bun vv sali değil mi di? yinc kur: uyrul e- hirlerden yaptırdıgı yollardan ve fabrikalarda: Zziy: n attığı .- E'.' .N :© < - 1 duşunuyoruz O bütün cephelerden — başlamıştı. Onun muvaffakıyet sırrı buydu ve bizim vürüyeceğimiz yol da, bu yol olmalıydı. büyük bir kokteyl parti verecekse ve yardımcısı yoksa 40 kışı ıçın iki te- ne garson t ası 1az Böylece garsonlar sık sık tepsılerı dolastıra AKİS, 23 ŞUBAT 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: