23 Mart 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

23 Mart 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA Millet Sabırsızlar demokrasisi eçen haftanın sonunda İstanbul- dan yükselen bir ses, hemen bü- tün bu hafta boyunca pek çok kim şeyi üzüntüde bıraktı. Ses, İktidar başkanının sesiydi. Üstünkörü kulak verildiğinde, gönül açıcı tarafı fazla İktidar lideri bir bakıma zor lanıyor sanmayın; gönlüm isterse mevzuatı değiştiririm. İktidar Muhalefetin her dediğini yapacak de- ğildir" demeye getiriyordu. Üzüntü uyandıran bu oldu ve hem bir çok po- litikacı, hem de asıl' muhımı, buyuk kitleler bir defa daha "aynı oyun"u oynandığı şüphesine düştüler. Geçen hafta sıyrılan bulutlar, bu hafta tek- rar göğe doluyor gibi oldu. Halbuki aslında İktidar lıdeı'ı, soylemesı tabii olan ve beklenm gereken sözler söylemişti. Meselelerın bir günde halledilmesini temenni, — çocukluktu.. Ama İktidar liderinin de sabırsızlara hak vermesi lâzımdı. O kadar çok 1s- ve huzura öylesine iştiyak var- Millet, Başbakanın basın toplantı- sındaki bir mühim hususa dikkat meliydi: Bugünkü hava ı inde ma- lüm kanunlar"ı müdafaa, onları hak- hı kılmak ne kadar güçleşmişti! Söz- leriyle kısa vadede büyük tesir yap- ma mütehassısı olan iktidar lideri bu defa en ufak başarı gösterememişti. Inonunun İzmirde "hiç bir hususi he- sabım yoktur" demesi nasıl “Zzaru- ret" kokuyorsa, Menderesin ' malu kanunlar ı müdafaası da öyle "zorla- ma" hissi uyandırıyordu. Zira bütün o mevzudaki , bir incir çekirde- ğini dolduracak cınsten değildi. mit şuradaydı: "Hususi hesabı vardır" diyenlere rağmen İnönü bü- OLUP BİTENLER Oralarda ve Buralarda Oralarda bir gazetecinin yazı işleri müdürü, başka gazete- lerin yazı işleri müdürleri alın- dığı halde, tamamiyle hususi sebeblerle bir başbakanın basın toplantısına alınmasın!. Başba- kan karşısında bir tek ama bir tek gazeteci bulam Buralarda... Hanı Ali İhsan Göğüsün kapıdan çevrıldıgı ba- sın toplantısında bırakınız öte- ki gazetecileri, bizzat Falih Rıfkı Atay Başbakanın yanın- da mütebessün arzı endam edi- yordu da.. yük bir medeni cesaretle doğru bildi- gı politikaya devam edeceğini ve bu- u kabul ettireceğini bildirmişti. Park Otelden çıkanlardan bir çogu, geçen haftanın sonunda esin "Zor- landı da yaptı" diyenlere ve dıyecek- lere rağmen huzurun akislerini mev- zuata teker teker, ama ümitsizliği kesin kılmıyacak bır tarzda intikal ettirmek medeni cesaretini gösterece- ği intibar içindeydiler Kırşehir vaadini takıp edecek bir adımı, bugünlerde beklemek hata ol- mama ıydı. Toplantılar Söylenmesi gereken sözler . H. P. Genel Başkanının İzmir nutkundan sonra bütün — gözler. gecen haftanın sonunda İstanbula, Park Otele çevrili idi. Zira İktidar liderinin bu otelde yaptığı mutad ay- lık toplantıda, İnönünün nutkunu ce- vap vereceği biliniyordu. , Başbakan basın toplantısının ya- pıldığı salona gelip yerini aldığı za- man çok neşelı goruluyordu Sağın- da Namık Gi unda ise Emin Kalafat vardı. Fatin Ruştu Zorlu top- lantı masasına değil, hemen Başba- kanın arkasındaki bir ıskemleye otur- muştu. Başbakan yerine yerleşip son derece şık, gri kruvaze elbisesinin düğmesini çözdü ve dirseklerini ma- saya dayadı. Sonra mümeyyizleri hi- çe sayan çok çalışkan bir talebenin guvenıyle "Buyrun beyler, suallerini- zi bekliyorum" dedi. i ve fakat or- talıktan çıt çıkmadı. Sanıyelerı daki- kalar kovaladıve bu dakikaların sayı- sı çoğaldıkça Başbakanın yüzündeki tebessüm genişledi. Nihayet gene Başbakanın sesi duyuldu: "Şu anda dünyanın en garip basın toplantısın- da bulunuyoruz". Durum hakikaten garipti, kimse sual sormuyor ve biz- zat Başbakan bu hale gülüyordu. Ni- hayet buzlar çözüldü ve sualler so- rulmaga başlandı. Bu suallerden Kıb- rısla ilgili, olanını — cevaplandırmayı Fatin Rüştü Zorlu'ya bırakan Başba- kanın konuşması hakikaten C.H.P. Genel Başkanının İzmir nutkuna tam bir cevap teşkil ediyordu. İktidar li- deri de, İnönünün İzmir nutkunda yaptıgı gibi uslubun yumuşaklığına itina gösteriyor ve tıpkı İnönü gibi, bugüne kadar taraftarı olduğu fikir- leri udaf diyordu. — Başbakanı dınleyenler, ilk anda değişikliğin sa- dece üslüpta olduğunu zannettiler. Ama B aşbakanın söylenmesi gereken bütün sözleri söylediği muhakkakta. Bu arada Başbakanın bir suali cevap- sız bıraktığı da gözden kaçmadı. Mil- liyet yazı işlerimüdürü Abdi İpekçi. BUNDAN EVVELKİ TOPLANTIDA MENDE- RESE SUALLER SORAN ALİ İHSAN GÖĞUŞ SON BASIN TOPLANTISINA ALINMAD DÜNYAN SON BASIN TOPLANTISINDA MENDERES EN ACAİP BASIN TOPLAN SINDAYIZ HİÇ SUAL SORULMUYOR DEDİ. TI- AKİS, 23 MART 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: