11 Mayıs 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

11 Mayıs 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Orta Doğu Usta senaryocu (—;ece-ı hafta —Amerikanın ıabık sşkanı Truman, yaz Snrayda kımm sa tle sordu. Tru- t ndisınin uzun Zaman u bu sarayın Ameri- tkameti- na ihtimal verilemezdi. n maksadının dikkatı Cum- hurbaşkanı E ihower'in Beyaz Sa- rayda oturup et işleriyle meşgill olaıw sına çif > istirahata çekil- nesine celbetme olduğu aşikârdı. Nitekım Truman i ynı $ ben yapsaydım, kor, kızartırdınız” di Hakikaten Ike, çiftliğinde t ederken Amerikanın Orta Doğu siyasetini idare ediyordu. Eisenhower golf oyu- c dakika ayır:nış tı. Her gün Dulles'la 20 dakika süren bir telefon görüşmesi yapıyor, Ür- dlin meselesi hâkkında aydmlamyor— du Ürdünde olup bitenler P u sırada Kral Hüseyin örfi idare 9 ilâan ediyor, seçimlerden galip çı- kan siyasi partııen dağıtıyor, lider- küllerini ve gazeteleri kapatıyordu Kral Hüseyine göre dün, “millet- lerarası Kkomünizmin — tecavüzüne” Bxlındığı gıbı Eisenhower uğramıştı. John Foster Dülles BSenarist AKİS, 11 MAYIS 1957 x Forrestal uçak gemisi Akdeniz sularında : En küçük kralın imdadına koşan en büyük gemi doktrini de “milletlerarası komtnız- min tecavüzüne” uğrayan memleket- lere yardım için ortaya konulmuş- du. Vakıa Beyaz Sarayın basın söz- cüsü Hagerty, “Ürdünün milletlera- rası komünizmin tecavüzüne uğrTa- dığını iddia etmek haksızlık olacak- tır” demişti ama, nüşe göre - aynı fıkırde değildi. Mu- konuşmalarında Eisen- derilmesi hususunda ikna Ertesi gün flo -dev uçak gemisi sunun da karışması Genel Kurmayın ve Milli! Güvenlik Konseyinin hiç hoşuna gitmedi. Protestoların yük- selmesi gecikmedi. danışmadan böyle m nasıl alınabilirdi? Fakat askeri şef- lerin itirazları sadece usule müteal- likti. Önceden fikirleri alınsaydı. Altıncı Filonun müdahalesini muhte- melen kabul edeceklerdi. Dulles plânı D uülles niçin Altıncı Filoyu Doğu Akdeniz istikametinde harekete geçirmişti? Ürdüne gösterilen alâ- ka, Du)!es'm Orta Duğu Senaryosu- nun sadece'bir sahnesiydi, Dulles, Orta Doğu meselelerinde ne yaptığı- nı, nereye gittiğini bilen tek insan- dı. Senaryo, Kral Suudun Amerika- ya davetiyle başlıyordu. Gaye Nâsı- rı Arap dostlarından ayırmaktı. Ka- hireli diktatör tek başına kalınca va anlaşmaya razı olacak, ya devrile- cekti. Suudun Zziyareti Dulles için büyük bir muvaffakiyet Suud artık Nâs gitmiyor, bilâkis Nâsırın güçleştiriyordu. Dolarlarını artık Nâ- sır İçin değil, rakipleri için harcı- yordu. Senaryonun İkinci de dekor, Suriye Ssemalarıydı. Suri- laştırmak maksadıyla bir kuvvet de- nemesine girişiliyordu. bir muvaffakiyetle —neticelenimeli. Seraç yerinde kalıyordu; fakat Ba- tı düşmanlarının nüfuzu bir hayli sarsılmıştı. Hükilmet, Irak ve Batı ta raftarı unsurlarla işbirliği yapmaya rıza gösteriyordu. Üçüncü perde Tİr- dünde açılıyordu. Nâsır, müttefiki Ürdünden mahrum edilecekti. Haxi- katen Hüseyin tahtını kurtardı, N4- sır taraftarlarını hapse tıktı, 10 mi!- yon dolar yardımı kabul etti. Görü- nüşe göre Ürdünde zafer elde edil- mişti. Fakat madalyonun bir de terğ tarafı vardı. Kitlelerin reaksiyon'ın- dan çekinen genç Kral, Nâsır taraf- tarlarını iş başından kovmasına rağ- men kendini Nâsırcı bir siyasat ta- yordu. Nitekim Kral Hüseyin geçen hafta İsraile karşı harbe başlanma- sı temennisinde rail Üzerine yürümeye karar vermiş- ti. Fakat “komünistlere ve Yahudi- lere bağlı solcu unsurlar” bu teşen- büse mâni olmuşlardı! Genç Kralın politikasındaki Nâsırcı izler sadece İsrail düşmanlığından ibaret değildi. Büyük Elçi Richards'ı kabul etmiyue- f3 ça Te

Bu sayıdan diğer sayfalar: