11 Mayıs 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

11 Mayıs 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

vrraye e e L İ ÇAT DÜNYADA OLUP BİTENLER kaldıran Krutçef, “işler hal yoluna giriyor” gibi mevsimsiz bir iyimser- lik gösterdji. Bulganin de yoldaşın- dan geri kalmıyordu: “İki blok ara- sında bir yakınlaşma mümkündür”' diyordu. Peyklerle olan mlülnasebetlerde üe tatlı bir dil kullanılmaya başlanmış- tı. Polonya Başbakanı Cyrankie- wicz, “anlaşmazlıklar artık maziyea karışmıştır” sözlinü işitiyordu. Ma- caristan ve Arnavutluk, düne kadar yorlardı. Tito'nun “milliyetçi komü- nizm”ine yığdırılan küfürler unut"l- muştu. Pravda, Rusyanın peyk mem- leketleri tahliyeye hazır olduğunu bile ima ediyordu. Fakat bunun icin ufacık bir şartın gerçekleşmesi lâ- zımdı: Amerika da Avrupayı terket- meliydi'.. Avrupa — sosyalistlerine - Gaitskell ve Öltenhanar — dahil - bu fikir cazip gözliküyordu Londradaki Silâhsızlanma Konfe- ransında Sovyet deleğgesi Zorine, ga- t uysal ve tatlı bir dil kullanıyor- du. Amerikayı temsil eden Stassen- in tekliflerini tasvip eder şekilde ko- nusııvordu Londra, Washington ve Paris'e göndorılen notalar, Orta Doğuda kuüvvete başvurmaktan — vazgeçilme- sini talep ediyorlardı. Kısacası Rus- lar, tekrar pek hoşlarına giden sulh meleği rolüne çıkıyorlardı. Bu sulh- perver teşebbüslerin arkasında ya- tan acaba neydi? Amerikan Dış İş- leri Bakanlığı için sualin cevabı pexk basitti: Ruslar korkuyorlardı... Rus- ya etrafındaki Amerikan çemberinin a da sıkılması Kremlini Ür- kütmüştü. Rusya Orta Doğuda Asne- rikayla, İngiliz ve Fransızlârın mira- sına konmak için bir mücadeleye Rirış-: mişti. Ruble ve “Mig”ler, dolara mey- danokumuştu. Fakat — Amerikanıi mukabelesi çok sert olmuştu. Kisen- hover doktrini bunun ifadesiydi. Şimdi Amerika Sovyet Rusvanın mılh teşebbüslüne nasıl ve ne şekilda ukabhele edecekti? Bir kısım İidece ler, Rus teşebbüslerini müsbet kari giliyorlardı. İki blok arasındaki ya-< kınlgşına ve kültürel münasgbe,tlc: j i e Ai James P. Richards Vaftiz babası rin gelişmesi Amerikanın lehine ola- caktı. Meselâ Stassen, bu fikirdeydi. Bizzat Eisenhower bile, geçen hafta- ki basın toplantısında Stassenm İ- yimserliğini pa_ylaşır gi “Rus- tinde değiliz. Sadece zun menzilli atom silâhları verile- cektir” Başkanın bu sözleri, Mr. Dulles'ın pek. hoşuna gitmişe benze- miyordu. Nitekim — Dulles, kısa bıir görüşme sonunda tezini EiRenho- er'e kabul ettirdi. Dulles, Kore harbi sıralarında kullanılan bir lisa- nı seçmişti. Soğuk harp devam edi- ordu: Esir milletler sadece Rusnya- nın değil, komünizmin desşpotluşğun- dan kurtarılmalıydı. Dünyıvla taraf- sızlığa yer yoktu. Hürriyet veya despotluktan birini seçmek lâzımdı. Hür milletler - Suudi Arabistan, İz- panya ve Milliyetçi Çin dahil «, A- merikamın etrafında tecavüze karşı birleşmeliydi. Eisenhower oktrini- nin gayesi hür milletlerin savunma sahasını genişletmekti. Dulles'ın bu sözlerinin Amerikan politikasına bır yenilik getirdiği —şilphesizdi. Zira Eisenhower plânının bu askeri gaye- sinden ilk defa bu sözlerle bahsedil- miş olunuyordu. Ertesi gün Mr. Dullı—qın Pavk er hürriyete kavusşmadıkça hman- ya blrlevmedıkce Dort Büyükler ar.ı- sında yeni bir Cenev konferamnsı- ruın mümkün olamıyacağım söyleme- sini kimse hayretle karşılamadı. ' Yadakıisı ah Bir Orta Doğu memleketi D Ünya coğrafyasının siyasi dü- şüncelere göre ayayl ndığı — bir sırada, Eisenhow'e sust tem- sileisi RıCh'lrıl*î ın frecen hafta Ati- 'yı ziyareti bir. sualin zihinlerde tinadan gelen haberler, Richards'ın Yunanistanı Orta Doğu — memleketi farzetmekten vaçgeçtiğini yordu. Büyük FElçi Yunanistandan bahsetmek için başka tâbir kullam- yordu: “Hür dünyanın kalesi vi ğuya açılan kapı!.”. Atlantik ve Bal- kan Paktlarına iştirak eden Yuna- nistanın Bağdat Paktına girmesini veya Eisenhower — doktrinine katıl- masını Amerika lüzumsuz buluyor- du. Yunanlılar da A memleket- leriyle olan münasebetlerıni tehlike- ye atmak istemiyorlardı. ısir. ve Suriyede, Yunanistan imtiyazlı bir mevkie sahipti. Ticart münasebetle- ri çok iyi idi. Yunanlılar bu memle- ketlerde yatırımlarda bile bulul- muşlardı. Denizci ve tüccar bir memmn- leket olarak Yunanistan menfaatla- rım çok iyi biliyordu. Bu menfaatları korumak için, Büyük Elçi Richarda tarafından Orta Doğu memleketi 0- larak vaftiz yanaşmıyor- lardı. Yunanistan mından daha çok faydalanmak için başka yollar arıyacaktı. J Amerikan )apısı bir güdümlü mermi Kremlinde oturanları işte bunlar korkutuyor 16 AKİS, 11, MAYIS 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: