11 Mayıs 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

11 Mayıs 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA Filmler “La Plata Deniz Muharebesi” kinci Dünya Harbine dair en gü- zel filmlerin, savaş içinde İngiliz- ler tarafından çevrildiği söylenebilir. Hollywood —mitolojik kahramanlar, cengâverlik destanları yaratadıırsun, Britanyalılar miltecavize karşı kouy- maya çalışan bir milletin sıkıntıları- nı, Metanetini ve Ümitlerini yaşatma- çalışmıştı. David Lean'in “In Which We Serve - Denizler Hakimi”, Michael Powell'in “One of Our Airc- raft is Missing - Bir Uçağımız Ka- yıp”, Charles Fred'in “San Demetrio filmleri; Carol Önümüz- yarı-dokümanter ya- hut Humphrey Jennmgs in “The Fires Were Started - ginlar Başlamış- tı”, Roy Bot ltıng ın “Desert Victory - Çöl Zaferi” gibi dokümanter filml:- ri İngiliz sinemasına sağlam hir ger- çekçilik anlayışı getirmişti. Alfred Hıt Hollywoad'a gitmesinden kıtlığıyla karşılaşan değerleri gerçekçi mleri devresinde yetişmiş ve ustalık kazanmışlardı. Savaş içindeyken mtflcadele filmi yapmak ne kadar tabil birşey ise, si- lâhlar sustuktan, eski dilşman dost ol- duktan on yıldan fazla bir müddet sonra, kahramanlık hikâyeleri yarat- mak bahanesivle yeniden geçmişi ka- rıştırmak o kadar gariptir. Ama 1953 te Nicholas Monsarrat'nın “The Cru- el Sea - Zalim Deniz” Tromanının Charles Frend tarafından aynı adla- sinemaya adapte edilmesi İngiliz si- nemacılığında ikinci bir savaş filmle- ri devresinin başlangıcı oldu. Böyle- ce, savastan sonraki ilk beş yılda Da- vid Lean'in “The Brief Encmınter - tion Bü Ümitler Twist- htırap ('ovuğu" Cnrnl Re “Odi Ot ümden Kuvvetli”, hael Powell ve Emeric Pressburger'in “A Matter of Life and Death”, “Black i The salları" g!bı fantazılen ve ikincj beî yılda da “Kand He- arts and Co ronets 5 Char es Crich- ton'un “Lavender Hill Mob”, Alexan- der Mackendrick'in “Man in the Whi- te Suit - Beyaz Elbiseli Adam”, Henry Cornelius'un “Genevieve - Ko- camın Sevgilisi” gibi komedileriyle dünya sinemacılığında söz sahibi o- lan Britanyalılar bu durumlarını kay- bettiler. Savaş filmlerinin endüstriye hâkim olması sonucunda, büylik tek- nik imkânlara rağmen, ya !Iarbmm başlarında Atlantikte korsanlık yapan Alman cep kruvazö- rü Admiral Gfaf Spee'nin batı—)ını an- latıyor. Michael Powell ve Emeric Pressburger çifti bu olayı büyük du- nanma yardımlarıyla yarı- dokilmar.- tere yakın bir şekilde canlandırmayun çalışıyorlar. Ama bu tarihi hâdıse kahramanlarından Graf Spee'nin To- lünü Amerikan donanmasından Sa- lem zZırhlısının, Ajax ve Exeter rolic- rini eşlerinin, Achilles ile Cumher- land'ı da kendilerinin temsil etmesi- ni sağlamak kolaylıklarına rağ- men “La Plata Deniz Muharebesi” ba- şarıya ulaşanıamış bir film. Bu, hare- ketin ağırlık merkezini hangi olaylar üzerine teksif etmek gerektiğinde ka- rar vörememekten doğuyor. Poweli ve Pıe%aburgeı in ön plân- daki gayeleri Graf Spe İngiliz görüşünden verebilmek. Faka: Almanları da küçük dllşlirmek hılı!- miyorlar. Bir hikâyede çatışan iki tarafı düâ kahraman göstermek ge- yırcilerin zihnini karıştırabileceğin- den bu vaafı İngiliz denizcilerine da- ha çok yakıştıriyorlar. Almanlnm kala kala insani! duygular kalıy Seyirci İngiliz ('Üıwy Atlantik mo- 'ıumın ('rn( Spee'yi ortadan kaldır- sirleri eğlenilirmekle meşgul oldufu- nu görilyor. Bu gariplik çatışma baş- Jadıktan sonra da devam ediyor. Ca- tışma sırasında İngiliz gemileri ku- manda mevkilerinden harekâtın gidi- Şi bir dereceye kadar takip edilehıl:- yorsa da, Graf Spee'de gene yalnız esir lerin durumu gösteriliyor. Ajax, Ac- hilles ve Exeter'iın taktikleri uzun u- zun izah edilirken, onların takip etti- Bi Graf Spee'nin taktiği biltün biltü- ne ihmal ediliyor. Montevideo'daki A- merikan NBC radyosu sözcüsü de azıl olayın dışında kalan Jlüzumsuz bir karakter. Hikâyenin gidişinde dik- kati dağıtmaktan başka roliül olmuyor. Filme bir kahraman bulmak ihtiyacı hisasedildiği zaman, olayın dramatik yapısındaki belirtilmeden, ya Graf Spee kumandanı Albay Lang3- dorı'f (Peter Finch) ya Ajax kuman- Harwood (Anthony qııayle) ya da Exeter kumandanı At- “Şeytanın Güzelliği” Senaryo Yazanlar Ren& Clalre Armand Salaerou ren : Muzaffer GÖKMEN Bütün sinemacıların ve Se- naryo yazarlarının istifade ede- cekleri bir kitap Kitapçılardan Arayınız e'nin batışını bay Boll (John Gregson) Üzerinde du- ru Bunlar filmin Ssenaryosundaki ak- saklıklar. “La Plata Deniz uhare- besi”'nin en büyük kusurlarından biri de ana olayın, 13 Aralık 1939'da Graf Spee ile Ajax, Exeter ve Achilles a- rasındaki çalışmanın, anlatılışında. h dece gümbürdeyen taretler ile güver- te patlamaları arasında bir montaj yapılması, seyircinin, hangi geminin hangisine ateş açtığını, kimin kime taarruz ettiğini, tabiyesini, gemiler arasındaki mesafeyi anlama- sına imkân vermiyor. Bu aksaklık havadan alınan birkaç panaromik gö- rünüşle önlenebılırdi aryo ve Seni sende bol bol rastlanan aksaklıklar fılmın drama- tik bir değer kazanmasına engel olu- yvor. Bunun dışında ver yer ilgi çeken bazı sahneler var. Başlangıçtaki de- niz sahneleri, Michael Powell'in “Black Narcissus” ve “Gone to E- arth”de ispat ettiği tabiat güzellikle- rini verebilme ustalığını daha kay- betmediğini .ortaya koyuyor. Grıt Spee'nin gün batarken Müntevi limanından ayrılışını, intihara gıdişı- ni gösteren sahnç de öyle “La Plata Deniz Muharebesi" ba- şarıya ulaşamamasına Trağmen belli bir cereyanın sivrilen bir eseri olması bakımından mühimdir. Michael Po- well ile Emeric Pressburger'in bundan sonra Girit savaşını anlatan “I'll Met By Midnight” adlı bir virme- savaş hikâyeleri anlatması bu cereya- nın daha süreceğini belirtmektedir. Geçen yıl Cannes festivalinde “A Town Like Alice - Cehennem Yolu” adlı savaş filmleri Japon aleyhtarı diye reddedilen İngilizler bu yıl aynı festivale gene bir savaş filmi olan “Yangste Incident” ile katılmak niye- tindedirler. İngiliz seyircileri arasın- da yapılan bir anket savaş filmleri- n halk tarafından da tutuldu.gıınu meyılana çıkarmıştır. Nitekim yılının en popüler Üç filmi, “Raıch for the Sky”, “Private's Progress” ve “A Town Like Alice - Cehennem Yo- lu” askerlik ve savaşla alâkâalı eser- lerdi. Bu gibi mevzulara hem endüst- scyırcılenn düşkünlüğüniü şuuratlı sebeblere gururlu Britanya İmparatorluğu ınş vatanı halkında meydana getirdiği a- şağılık duygusunun, savaş ve kıhn- manlık hikâyeleriyle tatmin edildiği- ne hükmetmek pek yanlış olmasa ge- rek..

Bu sayıdan diğer sayfalar: