1 Haziran 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

1 Haziran 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve —Federasyonlarının — kapatılması karşısında hâlâ ümitlerini kaybetme- miş olan İstanbul İşçi Sendikaları Birliğinden Avni Erakalın, Celâl Be- yaz, Rıza Güven, Kemal Türkler ve arkadaşları gelmişler ve geçen hafta Çarşamba günü Çalışma Bakanı Mümtaz Tarhan ile görüşmeğe vaffak olmuşlardı mu- Sendika Birlik ve Federasyonları- nın kapatılması karşısında Çalışma Bakanı kabahatin kendisinde değil, kanunda olduğunu söylerken, bir ta- raftan da meşhiur 5018 sayılı kanu- nun 8 inci maddesinin değiştirilmesi niyetinde olmadığını da ilâve etmişti. Fakat işçiler “işçi dostu” olduğunu her vesileyle tekrarlayan bir Baka- nın kendileri lehine bir harekette bu- lunacağını Ümit etmekten kendilerini alamıyorlardı. İşçiler aslında Anka- raya Çalışma Bakanı ile değil, Baş- bakan ve Cumhurbaşkanı ile konuş- mak icın gelmişlerdi. Fakat her ne- SENDİKALAR ve kanfederasyonlara da rantla- mak mimıküııdnr Bilhassa Fran- sada bazan endika”" bazan da “çnk sendika” premıihlnin tatbik e- dildiği görülüyor. Aynı iş kolunda tek bir sendikanın mevcudiyetinin bir inhisar yarattığı ve işçileri ister istemez bir sendikaya bağladığı ve bunun da liberal prensiplere aykırı olduğu iddia ediliyor. Tatbikatta İse aynı iş kolundaki çeşitli sendika- ların işçilerin teimel meselelerini bir yana İyrakıp rekabete giriştikleri ve ln(-l hareketini dejenere ettikleri görülmektedir. Nitekim — Fransad. aynı iş kolunda birden fazla u-ndlka kurulmasından işçiler zarar görm ler ve tek sendika prensibine doğuı kaymağa başlamışlardır. na ait lokalin açılışında izhar ettiği sevincin — aksine, memleketimizde sendika sayısının coğalmasına üzül- mek gerektiğini belirtmek isteriz. Tahiatiyle herhangi bir iş kolundaki işçilerin henüz sendika kurmamış olmaları halinde. sendika kurmala- rı sevindirici bir hareket teşkil eder. Ama bir iş kolunda esasen bir sendi- ka varken venisinin kurulması hem © İş kolundaki işçilere. hem de d işçilere zarar ıermekten başka bir ise yaramıyacaktı ugün her işte oldıığıı gibi sendi- ka hareketlerinde de haşarının ilk şartı “birlik” ve “koordinasyon"dur. Bu birlik ve koordinasyonun en yüksek derecesi İse milli ve millet- lerarası konfederasvonlarda kendini göstermektedir. Memleketimizde i- se hâlen bölge ve Mmesleklerarası e- sasına göre kurulan federasyonla- rın. çoğuüu kapatılınış olduğu gibi, Türk-İş Konfederasyonunun karşı- dense, gene karşılarında Çahşma Ba- kanını bulmuşlardı. İşçiler hakkında &on derece “parlak” sözler eden Ça- lışma Bakanı bu lâfların tatbiki ba- his mevzuu olunca bu defa da bildi- ğinden şaşmamış ve çeşitli iş Kkolla- rındaki sendikalardan birlikler kurul- masını istemediğini ve bunun -kimse- nin anlayamadığı bir sebepten- sınıf mücadelesi demek olacağını açıkça bildirmişti. Bu vesile ile işçiler hakikati yeni- den öğrenmek için Ankaraya kadar zahmet etmiş oluyorlardı. Çalışma Bakanı bermutad yeni bir Sendikalar Kanununun hazırlanmakta olduğunu- sanki bu yenisi eskisinden daha iyi imiş gibi- işçilere mlijdelemeyi ihmal etmemişti. Fakat Grev için olduğu gibi bu mesele için de, bu. müjdelerin birincisi değildi. Yalnız, Çalışma Ba- kanı bir noktayı ilâve etmeye dikkat etmişti. da bu tasarının “yarım sa- atlik” bir rötuşa ihtiyacı olduğu idi. KANUNU ÇALIŞMA Grev tasarısının 1956 sonunda veya sev- kedileceğini bildiren Bakan 1957 yı- hnın ortasında olduğumuzu unutuyor- inde grev tasarısının incelenmesi bir tür- Şimdi de Bakanlığın bir yığın işleri arasında Sendıkalar at”- lık bir rbtuşıcm vakit bulunabileceği m en geç 1957 başında B.M.M. ne du. Aradan geçen uzun aylar iç lü bitmemişti. Kanunu için nasıl olup “yarım sa: nılik ve terakki unsuru ihtiva etmedi- aksine Bakanın arzusuna uygun olarak değiştırıldığmı herkc——ı bi liyor- tılmamış olanların son verilmek için daha kaıx ve açık bir adım atılıyordu. baştığı müşküller de meydandadır. Diğer taraftan Bakanlar Kurulu da Türk-İş'in Hür Dünya İşçileri Kon- ederasyonuna Üye olabilmesi için gerekli müsaadeyi henüz vermemiş- - v r. Türk sendikacılığının bugünkil durumundan ve ona karşı takınılan tavırdan açıkça anlaşıldığına göre memleketimizde işçi hareketinin tes. kilâtlanıp bir birlire doğru gitme- sİ arzu edilmemekte, vani işçilerin en tabit hakları red ve inkâr edil- mektedir. İşçilerin teşkilâtlanıp bir birliğe doğru gitmelerini “sınıf mü- cadelesi” olarak kabhul eden zihni- yet ortadan kalkmadıkça Titrkiyve- de sendikaların kolay — kolay birle- sip faaliyet göstermelerine imkân- olmadığı meydandadır. On vıldanberi faaliyette olan ve kuruluşlarının kanuna uygunluğu Çalışma Bakanlığı ve idari makam- larca kahul ve tasdik edilmis bulu- nan federasyonların şimdi birer bi- rer kapatılması bu kanaati kuvvet- lJendirmektedir. Diğer taraftan işçi birlik ve federaxyonlarının kanatıl- ması için bir sebe» olıırak ileri sürü- len 5018 sayılı Kanunun 8 inci mad- desinip tefsiri için Başbakanlığın bir tezkere ile B.M.M. ne başvurduğu yolundaki habere rağmen Meeclise henüz hu yolda bir yazının gelme- miş olması da yukarıdaki kanaatli kuvvetlendiren diğer bir sehep tes- kil etmektedir. Esasen hi maddenin tafslrîne de kanaatimizce lüzum yoktur. Cünkü, evvelâ bu maddenin ('ulışıııa. Encilmeninde — müzakeres sırasında enciğnen söze Nne tevcih edilen bir sual : “sendikaların diledikleri birliğe ka- tılmakta serhest olduklarını” beyan etmistir. Nonra Basbakanlık dahi bu ÂAdil AŞÇIOĞLU maddeyi tefsire 'muhtaç bulduğuna ve bugüne kadar tatbikatta hu bir- lik ve federasyonların kurulup çalış- malarına müsatde edildiğine göre, maddenin şimdiye kadar bu nevi birlik ve federanyonların kurulmala- rına elverişli olduğu şeklinde tefsir ve kabul edildiği — anlaşılnraktadır. SŞimdi ise. bu görüşün ferkedilme- sinin herhangi bir kanuni ve teknik —u—lıı-plıı değil fakat siyani ve hattâ “hissi” sebeplere dayandığını kabul etmek zarureti doğmaktadır. Büy- le bir sehehin işçilerden haşka memn- lekete da zarar verebileceği aşikâr- le vazifeli mahkemelere — yükletip kendisinin böyle bir neticeyi arztr etmediği zehahını uyandırmak için sarfettiği sözler de hakikati mekten uzak bulunmaktadır. çekten vakında B.M.M. ns sevkedi- leceği Calışma Bakan işçilere müjdelenen Sendika nununun ayrı İş kollarına sendikaların birlik ve f: ihtiva etmes hazırlamış olan Çalışma B.ıkanının maksadını. ortava koyduğu gihi mevcut birlik va federasyonların kapatılma:unın da Calışma Bakanı arafından arzulandığını açığa vur- maktadır. Tamamı henüz işçilere ve halk efkârına duyurulmamış olan v(ııi %endlkalar kanununun blrllk rağı karşılamuktan uzak olduğunu goısl ermektedir. RAN 1957 -— .. & 4 &

Bu sayıdan diğer sayfalar: