16 Kasım 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

16 Kasım 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tefek bazı suallere cevap verdıgını görmek kıtap hakkında varılan peşin hükümleri bir dereceye kadar r yumu- şatıyor. "Politika Sanatı"nın önsö- zünde de ifade edıldıgı gibi bu eser daha ziyade geniş halk kitlelerine kaba taslak da olsa, politikanın ne demek olduğunu, politik hayatta ne- lere ehemmiyet vermek, neleri yap- mak, neleri yapmamak gerektiğini, bır polıtıkacıya neler lazım olduğunu ültür: gerı seviyeli kit- lelere hıtap etmek üzere hazırlandı- ği anlaşılan bir serinin ilk kitabı 0- lan "Politika Sanatı" hakkında daha tatmınkar bir kanaat edinebilmek in bu serinin dıger kitaplarını da gormege ihtiyaç var. BAŞBAŞA (Mehmet İskender Özturanlının şiirleri, Ticaret Matbaacılık T.A.O. matbaası 1957, . İzmir, 80 sayfa 150 ku! Mehmet İskender Özturanlı adı şi- amızda, ebiyat âlemi- mizde, pek tanınan bir ad değil, Öz- turanlı da Adnan Akkor gibi bir şi- ir heveslisi olsa gerek. Üstelik kita- bının baskısı için Adnan Akkordan daha çok emek harcamış ve masraf etmiş. Kitap en alasından pırıl pırıl bir kâğıda basılmış. —Matbaacıların anlıyacakları dille en azından yüz gramajlık birinci hamur simili bir kâğıt.Ama ne yazık ki bu nefis kâ- ğıtlı kitabın içindeki — kırkaltı adet mısra yığınından hiç birine "işte, bu şiirde is var" k mümkün değil. Manasıyla, muhtevasıyla, mısra ya- pısıyla bu şiirlerin hiç biri iyi şiir değil. Tamamiyle boşuna harcanmış bir emeğin mahsulü olan "Başbaşa" belki İskender Özturanlıya dostları arasında bir fors sağlar ama, şiir dünyamızda müsbet bir aksi zor bu- lur. YOLLAR (Makbule Kalkanlı şiirleri, Yıldız Matbaası .Ankara 1957, Y sayfa 100 kuruş) , adilerde kaybolan, tepelere tır- <<V çl d ala yollar y dr. Z bzı grubete çekerler de lıasretle duğum- lerler, o zaman bir hıçkırıktır yol- lar ..." Bayan Makbule Kalkanlının özene bezene bastırdığı 27 sa yfalık kitap işte böyle bir nesir örneği i başlıyor. Içınde daha nzer bir kaç nesir parçası ve serbest na- zımla şiire benzetilerek yazılmış do- kuz on tane de nazım, örneği var. Öyle anlaşılıyor ki Bayan Kalkanlı koyu bir edebiyat meraklısı. Ama ne yazık ki, kitapçığında topladığı nazım ve nesir örnekleri, edebiyatı profes- yonel bir iş olarak kabul — edenler nezdinde bir heveskârın, hem de ile- risi için bir şeyler de vaad etmeyen bir heveskârın denemelerinden daha öteye bir değer ifade etmiyor. 32 SİNEMA Mr. Mayer (ilk sırada, ortada) yıldızlarıyla "Göktekinden daha çok..""” Amerika Kükreyen aslanın sonu Sınema seyırcılerının en sık kar- şılaştıkları, en ıyı tanıdıkları film markası hiç şüphesiz yuvarlak bir çember içinde kükreyen — aslandır. Kükreyen aslan Hollywood'un en büyük — stüdyosu olan Möetro-Gold- -Mayer'i "M.G.M." temsıl eder. Sinemacılar için ise M.G.M.'in tem- sılcısı sondaki M'dir. Zir: tam yir- mi yedi yıl stüdyonun tek söz sahi- bi Mr. Mayer olmuştur. Geçen tat- ta öldüğü zaman ise, hâlâ M.G.M. adım taşıyan harflerin temsıl ettik- leri şahısların (hiçbirini: uzun Zza- mandan beri stüdyoyla alakası kal- mamıştı. Louis Burt Mayer, Hollywood'un bütün büyük patronları gibi daha Hollywood kurulmadan önce seyyar sinemacılık yapan bir zümre içinden çıkmıştır. 1924 yılında Metro Com- pany, ldwyn Pictures ve Maye Productıons bir araya gelip M. G man Mayer'i stud- yonun başına geçirdiler. Mayer ya- nına prodüksiyon şefi olarak verilen Irving Thalberg ile birlikte 1986 ya kadar, 1936 da Thalberg'in ölmesi üzerine de yalnız başına stüdyonun filmlerinin meydana — getirilmesine nezaret etti. Mayer'in ış başına geldiği tarih, Hollywood için bir dönüm noktasıy— dı. Rejisörlerin saltanatı sona eri- or, onların yerine stüdyo şeflerinin, produksıyon şeflerinin saltanatı baş- lıyordu. Mayer de bu yeni saltana- tın en kudretli hukumdarlarındandı Harbin sonuna kadar geçen yirm yıl içinde, Mayer'in 1dares1ndek1 M.G.M. ,Hollywood'un en büyük, en zengin, yıldız kadrosu en geniş stüdyosu olmuştu. Garbo, Shearer, Crawford, Harlöw, Taylor Gable Gilbert, Murray, Powell, — Garson, Turner, Dunne, Pıdgeon gibi oyun- cularla "yıldız sistemi"ni en geniş Öl- çüde tatbik eden stüdyo, Mayer'in idaresindeki M.G.M. idi. "Göktekin- den daha çok yıldız"... Mr. Mayer'in parolası buydu. Kötü zevkin saltanatı Fakat prodüktörün, yıldız — siste- minin arkasında asıl hüküm sü- ren şey kötü zevkti. Mr. Mayer sey- yar sinemacılığı zamanındaki zevk- lerini, müşahadelerini unutmamıştı. Kukreyen aslanın çerçevesı üzerinde "Ars gratia artis" yazıyordu ama, Mr. Mayer'in meydana filmlerin ne sanat ile ne de sanat içindir" parolası ile bir ılışıgı vardı. Birincisi yerini zanaata, ikinci. si ise propagandaya bırakmıştı M.- G.M.'in filmleri teknik bakımdan, gosterışlılık bakımından — diğer bu— n stüdyoların filmlerini geride bı- rakıyor, fakat onların hepsinden da- a muhafazakâr, hatta çok defa demagojik bir zıhnıyetı aksettiri- yordu. Zengin, gösterişli dekorlar, kolay yaşayış, gülünç bir böbürlen- gözüyaşlı bir — santimantalizm k ikr eyen aslan"ın başlıca alâmet-i farikasıydı. Bunun yanı sıra "Ame AKİS, 16 KASIM 1957 "

Bu sayıdan diğer sayfalar: