2 Ağustos 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

2 Ağustos 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA liği Kongrsinde delegele Başnlık divanı Dert çok, hemdert yok! manialardan sadece bir tanesi idi.. Bu çok yüksekteki maniaları yene- meyen İren için istifadan başka yol kalmıyordu. İrenin istifası, mevcut sistem i- çinde sahası mahdut reformlar yap- manın bile mümkün olmadığını gös- teriyordu. Dış Ticaret İhracattaki azalma Geçen hafta yayınlanan bu yılın k — beş aylık dış ticaret istatis- tikleri, 1953 den beri görülen acıklı bir durumu bir defa daha teyid etti: Temel döviz kaynağı olan — ihracat azalmaktadır. Filhakika 1957 yılı- nın ilk beş ayında 463.7 milyon li- rayı bulan ihracat, bu yıl aynı aylar zarfında 387.3 mılyon liraya düşmüş- 76.4 milyon gibi ihracatta büyük bir azalmayı ifade etmekte- dir. İhracattaki azalmanın — sebepleri malümdur: Nüfus artışı ve enflâs- yon dolayısıyla istihlak yükselmek- te, prodüktivenin yerinde — sayması ve ziraatin hava şartlarının esiri kal- ması istihsalin büyük ölçüde çoğal- masını önlemekte ve neticede ihra- cat malları iç piyasaya yönelmekte- dir. Diğer bir deyişle istihsali art- tıramıyan İktidarın istihlâki kamçı- laması şu meşhur mes'ut hâdise temel döviz kaynağı olan ihracatın kurumasına sebep olmaktadır. On- dan sonra İktidar,içerde gösterme- diği gayreti, dış krediler temini hu- susunda esirgememektedir. Herkes bilmektedir ki dış yardım Türkiye- nin bugün karşılaştığı dış — ticaret güçlüklerine bir çare getirmez. Her- kes bilmektedir ki bunun yegâne ça- resi,ihracatı arttırmaktır. Bu da çok alın teri ve fedakârlık — isteyen bir iştir. Ne var ki her işte kolaylığı 24 seçen İktidar, böyle bir şeye yanaş- mamakta yarın ödenmesi gerekecek olan dış kredilerle, bu günü kurtar- maya çalışmaktadır. Serbest Pazar S on aylar zarfında dünyaya gele- ceğinden ümit kesilen Serbest Pazar, geçen hafta ortasında Avru- pa Iktısadı İşbirliği — Teşkilâtının Paristeki merkezinde yapılan — top- lantılardan sonra yeniden günün mevzuu haline gelmiştir. Gerçi henüz müspet bir karara varılamamıştır. Ama Serbest Pazar fikrinin babası — İngilterenin bu işi tedvire memur nazırı Mandling son derece iyimserdir. Mandling'in iyim- serliği, bir ara Serbest Pazarı tor- pilliyeceğinden korkulan Fransanın iyi niyetle Serbest — Pazar işini bir neticeye bağlamaya karar verdiğine kanaat getirmesinden ileri gelmek- tedir. Ampirik İngiltereye göre, iyi niyet mevcut olduktan sonra gerisi gelecektir. Artık Fransanın babalığı altında altı Avrupa memleketinin geçen sene dünyaya getirdikleri müşterek pazarın kendi aralarında gümrükleri indirecekleri 1 Ocak 1959 tarihinden evvel Serbest Pazar an- laşmasını imzalamaya da pek aldı- rış edilmemektedir. İyi niyet mev- cut olduktan sonra, gelecek yılın or- tasında da olsa Serbest Pazarın doğ- masında bir mahzur görülmemekte- dir. Mütehassıslar halen bütün hız- larıyla çalışmaya başlamışlardır. Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilâ- tına dahil olan Türkiye de Serbest Pazara girecek namzetlerden biridir. Acaba Türkiye buna —hazır mıdır? Avrupa memleketlerine karşı güm- rük duvarlarını indirebilecek midir? Halen bu suale verilecek cevap kafi bir hayırdır. Avrupalılar da bunu çok iyi bilmektedirler. Bu sebeple Avrupanın az gelişmiş memleketleri için hususi bir rejimin tesisi düşü- nülmektedir. Bu memleketlere ikti- sadiyatını Avrupa içindeki serbest rekabete hazırlanması maksadıyla zaman bırakılacak, biraz da yardım yapılacaktır. Fakat acaba —Türkiye bu müddetin sonunda hazır olacak mıdır? Bu çok şüphelidir. — Ancak şimdiden Türk iktisadiyatı plânlı bir şekilde yarınki serbest rekabete doğru yöneltilirse ve enflâsyonun tahrip ettiği iktisadi bünye düzelti- lirse halen Türkiye maliyeti — yük- sek mal istihsal etmekte yarış eden atölyeler ve sözde fabrikalarla dol- muştur- böyle birşey mümkündür. Avrupa ticaret sistemine imtiyaz- l1 bir şekilde katılmakla Türkiyenin kazanacağı faydalar aşikârdır. Av- rupa bizim için ihracat ve ithalât bakımından G6n iyi bir pazardır. Bu yapılmazsa takastan pek farklı ol- mıyan iki taraflı ticaret anlaşmala- rının - mahzurlarından — kurtulmak mümkün olmıyacaktır. İşin belki de daha fena tarafı, Müşterek Pazzarın Türkiyenin Avrupayla olan ticareti için bir duvar teşkil etmesi tehlike- sidir. Zira Müşterek Pazar gibi ham madde ve zirai mahsul ih- racatçısı Fransanın Afrika toprak- larına, Avrupaya imtiyazlı bir, kilde satma hakkı tanımaktır. Böy- le bir durum Avrupanın ithalâtını Afrikaya doğru yöneltecektir. İngil- tereyle birlikte diğer Commonwealt memleketlerinin ve İngiliz müstem- lekelerinin de katılmasıyla bu durum daha ciddileşecek ve Türkiye Avru- paya mal satamaz hale gelecektir. Ne var ki, böyle bir tehlikeye karşı kolları şimdiden sıvamak lâ- zımdır. Tehlike kapıyı çalmadan, tehlikenin mevcudiyetine inanmıyan- ların şimdiden birşeyler yapacakla- rına tabii ki kimse inanmamakta- dır AKİS, 2 AĞUSTOS 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: