4 Nisan 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

4 Nisan 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN Ankara Aile ve okul kul . Aile Birliklerinin — birçok memleketlereki faaliyetlerini goz önünde tutanlar için bizim Okul-Aile Birliklerimiz, — uzun yıllardan beri, ancak bir sembolik mâna taşımıştır. Umumi heyet senede bir defa topla- nır, bir yönetim kurulu seçer. İşte velilerle okulun irtibatı da bundan ibaret kalır. Yönetim kurulları, belki az çok birşeyler yapmaya çalışırlar ama gaye birkaç kişinin fikirlerini tahakkuk ettirmekten çok başkadır. Bir okul çevresinde, çocuğun daha iyi yetiştirilebilmesi için, önce aile- leri ile okulun sıkı teması temin edil- melidir. Okul çevresi, anne-baba için de bugün bir eğitim merkezi olmak yolundadır. Okul - Aile Birliklerinin isminden de anlaşılabileceği — gibi, asıl gaye de budur. Çocuga yardım edebilmek için annenin — öğretmenle beraber ve her ikisinin de bilgi ile ha. reket etmesi şarttır Son senelerde, memleketimizde de, Okul-Aile Birliklerinin çalışmala- rında bazı inkişâflar kaydedildiği muhakkaktır. Zaman zaman bir oku- lun, veliler için faydalı bir konferans tertip ettiği, çocuklar arasında, muh- telif mevzularda — anketler yapıldığı duyulmaktadır. Ama gene de prog- ramlı, esaslı bir çalışmaya rastla- mak mümkün değildir. İlk defa An- karada, bir — Okul-Aile Birliğinin programlı, gayeli bir çalışma yaptı- ğı ve programını yürütmeğe muvaf- fak olduğu görülmüştür. Bu, Anka- ra Kolejinin ilk kısım Okul- Aile Bir- liğidir ve meseleyi diğer birçok okul- lara, bir örnek olabilecek kadar, cid- diye almıştır. Program meselesi P rogram kelimesi bugün bizim si- yasi nüktelerimize girmiş bulunu- yor. Ama en basit işten en karışığı- na kadar programsız başarı tasav- vur etmek mümkün defrildir. Bir ilk- okuldaki, Okul-Aile Bırlıgının dahi programsız bir iş yapamıyacağı aşi- kardır. Ankara Koleji Okul-Aile Bir- liği, önce bu gediği kapatmış ve işe yazılı bir programla — başlamış, bu programda ele alacağı muhım meşe- lerin ana hatlarını tespit etmiş- tir.. Bu programa göre, velileri çocuklarla alakalı bahislerde - bil- gi sahibi yapmak için çocuk ruh sağlığı, çocuk eğitimi ve sağlık mev- zularında seri konferanslar tertip edilecek, ayrıca çocuklarla da konuş- malar yapılacaktı. Çocukların daha iyi yetişmelerini sağlamak — üzere,, Okul-Aile Birliği bir okul kitaplığı, bir okul tıyatrosu ve bir sanat atöl- yesi açmak üzere teşebbüse geçecek- ti. Gene çocukları teşvik maksadı ile birçok — mükâfatlı — müsabakalar tertiplenecek, cemiyette çocuğa bir yer ve bir şahsiyet kazandırılmaya uğraşılacaktı. Okul-Aile Birliği bun- an başka çocukların sağlığını ko- Ruh Sağlığı Haftası D(unya Sağlık Teşkilâtı her yıl, uruluş tarihi olan 1 Nisanda bir mevzuu ele alarak, geniş halk yı- ğınlarını aydınlatmak için bütün telkin vasıtalarını seferber eder. Bu yılın mevzuu, bütün dünyayı meş- gul eden ruh sağlığıdır. İstanbul Halk Sağlık Eğitim Komitesi de bu maksatla 1-7 Nisan tarihleri a- rasında konferanslar ve radyo ko- nuşmaları hazırlamıştır. Gene Bu mevzu ile alâkalı olarak dağıtılan broşür herkes tarafından kolayca anlaşılabilecek şekilde yazılmıştır ve herkes için istifadelidir. Bugün, ruh hastası dediğimiz adam bile kendi kaderine terk — edilmeyip, tekrar cemiyete dönebilecek kadar iyi edilebilmektedir. Fakat etrafı- mız hastahaneye düşmiyecek ka- dar sağlam, ama cemiyete ve aile hayatına intibak edemiyecek ka- dar sağlam, hasta insanlarla dolu- dur. Broşürden öğrendiğimize gö- re, aşırı inatçılar, kinciler, kavga- cılar, korkaklar, fazla heyecanlılar, kuruntulular, — alkolikler ruh ba- kımından rahatsız olan kimseler- dir. Bunlar cemiyet içinde mesut bir hayat süremezler, huzursuz- durlar ve etraflarım huzursuz ya- parlar. İşte bu ruh intibaksızlıkla- rının sebebini bulup bunları raha- ta kavuşturmak fert için de, miyet için de çok faydalıdır. Ge- çimsiz bir karı kocanın, iş tutma- yan adamın, Öömrünü boş vehim- lerle geçirip sevdiklerinin hayatını zehirliyen bir kimsenin, bütün bed- bahtların her şeyden evvel bir ruh rahatsızlığına müptela — olduğunu düşünecek olursak ve meseleyi bu görüşle ele alırsak, dünyanın şek- lini değiştirmek, daha mesut, daha verimli, daha rahat bir hayat te- min etmek belki mümkün olacak- llk. Gene broşüre göre, ruh sağlığı tam olan bir kimse, hâdiseleri di- ledıgı şekilde değil oldugu gibi gö- . Çıkan aksilikler, zorluklar ü- rumak maksadıyla, — onların yemek durumlarını, okul tedrisat talimatları ile ders programlarını gözden geçire- cek, icap eden tedbirleri alıp tavsiye- lerde bulunacaktı. Çocukları trafik kazalarından korumak için bilhassa nazari ve tatbiki, ilmi ve pratik bir- çok çalışmalar yapacaktı. Bütün bu çalışmaların esasını Okul-Aile — Birliği üyeleri arasında mevcut mütehassıs elemanlara ha- zırlatmak prensibine bilhassa rıayet edilecek ve faaliyetlerden diğer üye- ler de haberdar edilerek daima onla- rın da fikirlerinden — istifade etmek yoluna gidilecekti. Bültenler u, bir Okul-Aile Birliği için he- men hemen ideal bir programdı. Jale CANDAN mitsizlikler karşısında aşırı hidde- te ve teessüre kapılmaz, etrafın- dakilerle iş bırlıgı yapar, insanlara karşı sevgi ve bağlılık duyar, me- suliyet yuklenmekten korkmaz. Bu tarife göre — yeryüzünde pek as kimsenin hakiki bir ruh sağlığına sahip olduğunu kabul etmek ge- rekir. Herkes ruh sağlığına sahip bulunsaydı, insanlık kim bilir ne mesut, ne müspet, ne güzel bir ha- yat yaşıyacaktı. Kim bilir belki de Tanrı bizi böyle yaşatmak için ya- ratmıştı da biz bilememiş, sağlı- ğımızı kâfi derecede koruyama- mıştık. Broşür bu katıksız saadete erişebilmemiz için bize bir de al- tın anahtar vermiş: Ruh sağlığı ancak çok küçük yaştan itibaren alınacak tedbirlerle — sağlanabilir. Ağaç yaşken eğilir, insan mesut olmasını çocukken öğrenir. Her va- sin bir hususiyeti, bir güçlüğü var- dır. Anneler ve babalar, gençler bu hususiyetleri öğrenip onlara inti- bak edebilirler. Güçlükleri yenebil- mek için de evvelâ onları tanımak şarttır. Ruh Sağlığı Haftasına ge- niş bir çalışma rapora ile katılan Vedat Tör, bilha yayınların -kitap, dergı radyo, film v.s.- ruh sağlığı üzerindeki tesirleri üzerin- de durmuştur. Fena yayınların ço- cuk dimağında ve hatta büyük ço- cuklarda, yani okur yazar bile ol- mıyan bir geniş tabaka üzerinde yaptıgı tahribat korkunçtur. An- ne ve baba, her şeyden önce çocu- ğa Verecegı yayınları kontrol et- melidir. Bütün dünyayı bugün en çok muzdarip eden şey vahim telâkki edilen hastalıklardan — ziyade, bu hafif sanılan ruh rahatsızlıklarıdır. Bir vahim hastalık nihayet insanı öldürür. Ruh rahatsızlığı öldür- mez, ama insanı ve etrafını rahat- sız eder ve yaşamak dediğimiz bu en güzel nimetin tadını tuzuna ka- çırır. Bu program tahakkuk ettirilebilecek miydi? Bazı üyeler omuz silktiler, "Bizde her iş böyle, dört başı mâ- mur başlar sonra da unutulur gi- der" diyorlardı. Ama Okul-Aile Bir- liği bunu ciddiyetle ele almıştı. Sık sık neşredilen bültenler — sayesinde hem ailelerle irtibat sağlandı, hem de bu bültenlerle, onların ayağına kadar gidip onlara yapılan işlemler- den bahsetmek, böylece okula karşı alâkalarını uyandırmak ve bu arada aktüel meseleler -meselâ bir dıfterı salgını ve korunma çareleri- hakkın- da onlara bilgi vermek mümkün ol- du. Gene bu bultenlerde çocuk egıtı— mı mevzuu sık sık ele alındı. Ann ocu karşı davranışları tahlıl edılıp anneye faydalı bilgiler verildi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: