10 Şubat 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

10 Şubat 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS Haftalık Aktütalite Mecmuası Yıl: 6, Cilt: XVII, Sayı: 289 Yazı işleri : Rüzgârlı Sokak Ovehan Kat 3 Daire 7 Tel: 18992 P. K. 582 - Ankara Demzcıler Caddesı 23/B Rüzgârlı Matbaa Tel: 15221 Fiyatı 125 Kuruş Başyazar Metin Toker AKİS Neşriyat Ltd. Şirketi adına imtiyaz sahibi ve yazı işlerini fiilen idare eden mes'ul müdür Kurtul ALTUĞ Karikatür : TURHAN Fotoğraf : Hüseyin EZER Ege AJANSI Associated Press Türk Haberler Ajansı Klişe: Doğan Klişe Müessese Müdürü : Mübin TOKER Abone şartları 3 aylık (12 ha) : 12.50 lira aylık 225 ngshağ : 25.00 lıra 1 senelik 52 nüsha) : 52.00 lira İlan şa rtları : San :8 lira 3 renkli arka kapak : 750 lira (İlan münderecatından mes'uliyet kabul edilmez) İlân işleri : Tel : 15221 Dizildiği ve Basıldığı yer : Rüzgârlı Matbaa — ANKA Tel : 15221 Basıldığı Tarih : 9.2.1960 Kapak resmimiz Zeki Müren Milyonların gözdesi Kendi Aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları Bu hafta, AKİS yazarları için hareketli bir hafta oldu. Atillâ Bartın- lioğlunun Başbakanla birlikte Kırşehirden dönmesini takiben Metin Toker Muhalefet liderinin maceralı Konya seyahatine iştirak etti. YURTTA OLUP BİTENLER sayfalarımız bu hafta her iki seyahatin başka hiç bir yerde bulunmayacak gemş ve eglencelı tafsilâtı ile dolu- dur. Okuyucularımız gerek "C. H. P." ve gerekse "D. P." başlıklı yazı- larda AKİS mensuplarının, bütün hâdiseleri ne kadar yakından takip et- tiklerinin delillerini bulacaklardır. Seçim kampanyasının kızıştığı bu günlerde AKİS, böylece, hâdiselerin perde arkasını öğrenmek isteyenler için okunması elzem bir mecmua haline gelmektedir. Okuyucularımızdan aldığımız mektuplar bir noktayı onların da gördüklerini ve uygun bul- duklarını ortaya koyuyor. AKİS, hadiselerin günlük gazeteler tarafın- dan verilen kısımlarına kendi havadis sütunlarında hemen hiç dokunma- makta, meselâ nutuk veya konuşma metinlerini hülâsa dahi etmemek- tedir. Zira bizim kanaatimizce bir tek AKİS okuyucusu yoktur ki gün- lük gazete okumasın ve nutukların, konuşmaların metinlerini oradan takip etmesin. AKİS okuyucusu AKİS'te kendi günlük gazetesinde bu- lamayacağı tafsilâtlı, hadiselerin içyüzünü bulmalıdır ki alâkalansın, mecmuasını heyecanla ve merakla beklesin. AKİS okuyucularının başka bir kimse tarafından bilinmeyen malümata sahip olmaları, neşriyatı- mızda bu prensibi gütmemiz neticesidir. Hadiseler hareketlendikçe, elbette ki bunları yaratan şahsıyetlerm AKİS'ci gözüyle takibi daha meraklı, eğlenceli bir hal alacaktır. Önü- müzdeki sayılarımızın iç politikaya ayrılan kısımlarında bu şekil çalış- manın yeni örneklerini görecek ve pek çok kimse gibi siz de hayret ede- ceksiniz: "Allah, Allah! Nasıl ve nereden öğreniyorlar!" Halbuki bu, bir bektaşi sırrı değildir. AKİS, hadiseleri en yakından ve bilgili şekilde takip eden tek mecmuadır. Meselâ bu hafta İKTİSA- VE MALİ SAHADA kısmında yer alan "Yatırımlar" başlıklı yazı bu iddiamızın inkar kabul etmez delilidir. D.P. iktidarının diline doladığı görülmemiş kalkınma şaheserleri -barajların- nelere mal olduğunu, ve hangi neticelerin istihsal edildi- ğini ortaya koyması bakımından bir hayli alâka çekici olan bu yazının, bazı zihinlerde uyanan istihfamları çözeceğine, eminiz. u hafta dolaşanlar, sadece politikacı peşinde koşan AKİS'ciler değil- di. Kurtul Altuğ da bir "Kapak Yazısı" hazırlamak için haftanın boş günlerinde İstaubula gitti. İstanbul muhabirimizle birlikte ve Türkiyenin en şöhretli ses sanatkârı, Zeki Mürenle konuştu. Zeki Müreni şimdiye kadar pek çok kimse anlatmıştır. Ama milyonlarca hayrana sahip sanat- kârı bir de AKİS gözüyle görmek okuyucularımızı alâkalandıracaklar. AKİS Genel Kurmayı, bu sayısının kapağına Zeki Müreni koyarken iki mucip sebebi göz önünde tuttu. Evvelâ AKİS, yalnız politika merak- lıları tarafından değil, bütün bir aile tarafından tam bir hafta müddetle okunan aktüalite mecmuasıdır. Nasıl TIME, Amerikanın Zeki Müreni Liberace'yi okuyucularına tanıtmayı bir vazife sayıyorsa AKİS de hiç şüphesiz İnönü ve Menderesten sonra memleketin en şöhretli insanı olan bu sanatkârı bilinmeyen taraflarıyla takdimi lüzumlu görmektedir. Ama "Kapaktaki Sanatkâr" olarak Zeki Müreni seçmemizin başka bir sebe- bi vardır. Zeki Müren, hayatı sanatından ibaret olan, bu sanatını ileriye götürmek için şöhrete kavuştuktan sonra da ciddiyetle, gayretle çalışan, kazandığı parayla başı dönmeyen ve "sanat sanat içindir" prensibine inanmış, mesleğinin adabını ve haysiyetini, mesuliyetini müdrik batılı sanatkârların belki de Türkiyedeki tek örneğidir. Zaten başarısı, tuttuğu yolun delili değil midir? Saygılarımızla AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: