31 Ağustos 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

31 Ağustos 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rağmen iş, Eyüp Ağaoğlu adında bi. rine verilmiş ve bu yüzden de vlef milessesesi kabarık bir ziyana sokul- muştu. Diğer bir iddia, Tacettin Kor- man adında birinin ihbar mektubuyla ilgiliydi. Bu zat Avusturyanın Rila şirketine sipariş edilen çürük ve işe yar mum Müdürlüğe bildirmişti. Mektup sahibi sonunda haklı çıkınıştı. Şaşı- lacak şey, mektubu “Teftiş Heyeti- ne” havale eden parafın kime git ol- duğunun bilinmemesiydi. Mektup a- Jınmış, heyete sevkedilmiş, buna rağ- men hasır altı edilmişti. Zarar 60 bin dolâr civarındaydı. Sanıklardan hiç biri mektubun altındaki parafı tanı- mıyordu! Üç sanığın duruşma esnasında en yüksek sesle söyledikleri söz “Ben suçsuzum” cümlesi oldu. Tahliyeleri- neden mahkemeye sevkedildiğini bile doğru dürüst öğrenemediğini belirt- Dosyaları incelemesine imkân yoktu. Müdafaasını Bu | en detle arzuluyordu. Ne çâre ki Yal- çuğun arzusu yerine getirilemedi. Savcı mevkufiyet sebeplerinin kalk- madığını bevan etmiş, mahkeme he- yeti savcıyı haklı görmtistü. Dibi delik ambar. b 5 map sona eren meselelerin mu- hakemeleri görülürken, Bakanlık: larda da incelemelere devam edili yordu. Geride bıraktığımız hafta için- de Ulaştırma Bakanlığı tahkik heye- ti Adeta bir rekor kırdı. Hem Bakan- m m 2 büyük bir kısmını amlamış, hem de el koyduğu sui- il e eğirndan akıl almaz bir sayı elde etmişti. Bakanlıkla b suiistimallerin adedi deydi. Tahkikat heyeti Başkanı Ç> yalam bir kere daha gözden geçirip sonuncusunu kapadığında bayağı ter- lemiş ve işin bu derece vahim oldu- ğunu şimdiye kadar anlıyamadığını sezmişti. Sulistimaller dibi delik bir mbara benziyordu. Nitekim, geçen haftanın başında şahane Bakan masasının basında sö- güşlü sandviçini iştahla ısıran Jâci- vert elbiseli, ufak tefek adam da bu kümetinti Bakanı Sıtkı kırışıklıklar 27 raz daha artmış, a Ulay geçen üç ay içinde daha a elemrni ik ÖL yemeğini ekseri! günler iki adet söğüşlü sandviçle ge- çiştiren Bakan, hiç değilse 14 saat çalışmak zorunda kalı ları çok erken kalkan -hvt AKİS. 31 AĞUSTOS 1960 bi- Ulay sâdece bakanlığın işleriyle uğraşmakla kalsa gene de iyiydi. Ge- neral sık sık “İli Birlik Komitesinin toplantılarına da katılıyordu. Doğru- su istenirse bütün ömrü düzen içe- risinde geçmiş olan bir askerin bu işe alışması kolay olmamıstı, Hele Ulaş- tırma Bakanlığı gibi mirası pek karı- şık, çetrefil bir bakanlığın işlerini doğ vu dürüst yürütmek ilk günlerde ken- disine imkânsız gibi gelmişti. Sonra demeğe başlamıstı. Söğüş sandviçini iştahla ısırıp, bir vudum soğuk avran içtikten son- YURTTA OLUP BİTENLER dan *mdiği süt burnundan gelmişti. Bakanlıkta işler öylesine karışık, öy- lesine kı * te we yum de girkef akıyordu. Her nun kapısı yanın; işlerin gidişiyle i)- gili birer tablo koydurttu. Ulaştırma Bakanı tahkikatla ilgili safhay; bu tablolardan kolaylıkla takip edebi- liyordu. Kırmızı, yeşil ve siyah mü- rekkeple çizili ikişer metrelik tablo- larda, her gün veni bir değisiklik hu- sule ek İten a Kızıloğlu Canlı şahit va Ulay derin bi: nefes aldı. Nefer ruyla mideye hem de günlerdir beklediği bir habe- rin gelmesinden ötürtüydü. Ulaştırma bakanlığında sâkıt iktidar mensupla- rıyla ilgili sutistimallerin hemen -hepsi demeğe kimsenin dili varmıyordu. Çünkü hiç umulmadık verden bir şey a ii mış ve dosyalar ırlana- vak ilgililere Ken lm, Artık Bakanlıkta hayat normale avdet »decek, günlük işler daha süratle yü- tütülehilecekti Ulastırma Bakanı en çok buna seviniyordu. Zira. tâbir caizse, 27 Mayıstan bu yana anasın- Yüksek Sorusturma Kurulu ler Savcılığa, Komisyonlarına havale edilen yolsuz- lukları gösteriyordu Demiryollarının hikâyesi.. "Tabloda D.D.Y. tle ilgili kısım Tav- şancılda yapılan satınalmadaki yolsuzlukla başlıyordu. Bunun mali portesi 100 bin lira kadardı. Rakam- lar yavaş yavaş yükseliyor. sâkıt ik- tidar mensupları tarihler ilerledikçe cebe atma hususunda ihtisas sahibi oluyorlardı. o Tavşancıl (O hikâyesini, gilat. D.D.Y. ils yolsuzlukların adedi 34 idi. Bunların kimisi küçük, #imisi büyüktü. Bu yolsuzlukların lara hiç ihtiyaç olmadığı hâlde bövle bir alış verişe idaveciler nedense lü- zum görmüşlerdi İşin para olarak değeri 5 milvcn 600 bin liraydı O sı- vralarda para kurlarında yapılan bir değişiklik işin mali portesini 15 mil- yon liraya yükseltmişti. Bugün avnı vagonlar rahatca 9 milyon Hrava sa- tın alınabilirdi. Bir de ortada aracı- lara ve — 3 milyon liralık meblâğ VA e bu paranın niçin büzielii yea Sarnıç va- gon hikâyesini parası peşinen ödenen. ini: Türkiyeden içeri girip girme- diği hâ'A ilinemiyen 9 buldozer ile 3 skerevnerin hikâyesi takip ediyor- 4u. Bu dosyalam okudukça Ulastır- a”

Bu sayıdan diğer sayfalar: