31 Ağustos 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

31 Ağustos 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

çüncü Ordunun ihtilali eN ilân edilince taraftarlarını tünde tutmak isteyen D.P. Gi rı “Ama, bakın, Dördüncü Ordudan hiç bahis vok. Neden? Çünkü Dör- düncü Ordu Menderese sadık kaldı. şu anda Ankaraya yürüyorlar" sözü- nü icat etmişlerdi. Muhayyel Dördün- cü Ordu, haftalar geçip te bir türlü yürüyüşünün sonunu alamayınca, yâ- ni Ankaraya giremeyince D.P. li kuy- ruklar lâfı değiştirmişler, Dördüncü Ordunun düşük Başbakanı Samsun sahilinde beklediğini yaymaya koyul- muşlardı; a bir “realist hikâye”, duruş- malarla alâkalıydı. Duruşmalar rad- yoyla yayınlanacaktır deniliyordu ya.. D.P. i kuyruklar o gün için şim» diden hayaller Kurmaya başlamışlar- Menderesin sesini lecek ve ayaklanacaktı. gün”, asıl o gündü. Menderesin sesi- nin işitilmesi bir nevi parola yerine rağın altında bütün ehli din harekete geçecek ve dinsizleri kovacaktı. Bu hikâye anlatıldıktan sonra eğer çev- re müsaitse efsane faslı derhal ekle- niyordu. Zaten Menderes, kiliti ka- pısının anahtar deliğinden zaman Za- man süzülüyor, gelip taraftarlarını buluyor, onlara talimat overiyordu. Plânı hazırlayan bizzat oydu. İktida- rı sırasında o kadar çok şeyh dost edinmişti ki sâdece onların duası ve adamları kâfirleri yere arpmaya yetecekti. Şeyhle- hazırdılar. Parola- yı bekliyorlardı. işi daha ileriye götürenler Men- deresin asıl düşmanı olan gazeteleri de unutmuyorlardı. Hayır, Menderes Yassıadadan gemiyle değil uçarak Anadoluya gidecekti, Uçarken İstan- bul ve #nkara semalarında bir de tur atacak ve aleyhinde yazan gaze- telerin tizerlerinden geçecekti. Men- deresin üzerinden geçtiği gazeteler derhal elev alarak yanacak, böylece düşmanlar kül olacaktı. Mektup üctüne mektup B lâflar ortalarda dolaştırılırken hareketin tertipli olduğunu açığa vuran başka bir hâdise daha cereyan ediyordu. Kulak gazetesinin yeni ya- zarları. 28 Nisan ile 27 Mayıs arasın- daki: devrede C.H.P. nin başarıyla kullandığı bazı taktikleri obenimse- mişlerdi. Bu taktiklerden biri “Mek- tup Furyası” idi. Hakikaten C.H.P. kriz günlerinde kendi teşkilâtına el altından haber salmış ve başta Ba- yarla Menderes, bütün D.P. ileri ge- lenlerini ve yakınlarını mektup yağ- muvuna tutmalarım istemişti. Usül ük defa İnönünün Kayseri seyahsti AKİS, 81 AĞUSTOS 1969 sırasında vukua gelen hâdiseler do- an kendiliğinden tatbik edilmiş, tesiri görülünce C.H.P. tarafından sistem diye benimsenmişti. O çetin mücadele günlerinde D.P, büyükleri- ne her gün bavullar dolusu mektup yollanmış, kendilerine akıllarını baş- larına devşirmeleri ihtar olunmuştu. Mektuplar düşüklerin âsaplarını büs- ün bozmuş, bir takım plânlarım tatbik mevkiine koymalarını gecik- tirmiş, hattâ önlemiş, onlara endişe vermişti. Şimdi, kulak gazetesinden sonra bu usül de D.P. kuyrukları tarafın- dan taklit olunuyordu. Başta Gürsel, Mili Birlik Komitesinin âzaları, Ba- kanlar, İnkılâp hareketinin fikir des- teğini teşkil eden gazeteler ve teciler aynı mealde mektuplar alıyor- YURTTA OLUP BİTENLER oz veya Polatkan gibi azılı hırs Ki iffetsizlerin, ti. Ona ilişenler derhal cezalarını gö- recekler, perişan edileceklerdi. Yeni edebiyatın Menderes ismi et» vafında geliştiğini kulak gazetesinin neşriyatı ve bu mektuplar açık şeki)- de gösterdi. Aslında taktik başarılıy- dı. Menderes, on yıllık kesif propagan danın neticesi bazı çevrelerde hakika- ten müstesna bir mevki edinmiş, ken- disine bağlı fanatikler türemişti. Bil- hassa basit zihniyete sahip çevreler- de düşük Başbakan pmwestij edinmiş, aslında olduğundan bambaşka şekil- lerde tasavvur olunmaya başlamıştı. D.P. nin kuyrukları için mühim sayı- Adnan Menderes bir cenaze merasiminde Ölü: D.P, lardı. Gerçi D.P. lilerin tutulduğu o müthiş yağmurun yanında D.P. kuy- ruklarının mektupları, miktar itiba- riyle pek gülünç kalıyordu. Bu, iki memleketteki kuvvetinin ta- bit bir neticesiydi. Ama alâka çeken nokta, tehdit ve ktifür dolu mektup- larda hemen sâdece Menderesin ba- his mevzuu edilmesiydi, Himaye ka- natları Menderesin Üzerine gerilmek isteniyordu. Ona bir nevi dokunul- mazlık sağlanması cihetine gidiliyor- du. Menderesin kılma odokunulursa kıyamet kopacaktı. Menderese hiç bir şey yapılamazdı. Menderes ada- mı, imallah çarpardı. Menderes mutlaka bırakılmalıydı. Menderesin bir günahı yoktu. Mek- tuplarda Bayarı. adı hemen hiç geç- miyordu. Bazen, onun ve Zorlu yahut lan bu çevrelerdi. Yoksa, oyunun mahiyetinden haberdar bulunanlar D.P, büyüklerinin tamamını kurtar- mak istiyorlar. fesat tohumları at- makta meufaat görüyorlardı. Onlar için Bayar da birdi, Menderes te, Zorlu da, samet de, Polatkan da, E- rozan da.. Ama bayrak olarak Mcen- deresi kullanmak son derece avantaj» lıydı. D.P. nin on yıllık iktidarı stire- since halkı memnun eden tek bir ha- reket elbette ki yapılmamış değildi. Propaganda, bunların hepsini Men- deresin kâr hanesine yazmıştı. Sonra, bizzat Menderes, bugün iflâs etmiş izale “şefkat”, “mahviyetkârlık”, zarafet”, “sevimlilik”, “ikna kudre- di. “beceriklilik * gibi kozları baya- ryla kullanmış, iyi bir kalbi hulun- duğu masalını her vesileyle beslemis 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: