6 Mart 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

SİNEMA Filmler “Olüm Korkusu" Artık akşamları klasik müzik din- leyen, gazetelerde tarihi roman tefrikalarını takip eden, televizyon- da uykusu gelen ve cinayet romanla- rını kafiyen sevmeyen korku ve dehşet filmlerinin ustası Alfred Hit- chcock, bir sinema yazarıyla yaptığı son konuşmasında: — Adım Hıtchcock'tır benim. Pamuk Prenses ile 7 Cüce'yi elime alsam, seyirci sonunda mutlaka ve mutlaka benden bir ceset bekleyecek. Ingrid Bergman ile "Under €Cspri- corn'u çevirdiğimde de böyle oldu. Film ne heyecanlı, ne de esrarengiz- di... Ama seyirci bu bir Hitchcock fil- midir diye tanı 103 dakika boyunca tüylerinin diken diken olmasını bek- leyip durdu." demektedir. Aynı bekleyiş, aşağı yukarı, Hit- chcock'ın yeni filmi "Vertigo - Ölüm Korkusu"nda da seyircilerinin başına geldi. Gerçi seyircisine her filminde bir kaç cesedi seve seve armağan e- den Hitchcock, "Ölüm Korkusu"nda kulağını da kolunu başının üzerinden aşırarak tersinden göstermektedir, Hitchcock, "The Wrong Man - Lekeli Adam"da olduğu gibi kendisini yan- lış yollara saptıran yeni bir gerçek- çilik oyununa girmekten kaçınmıştır. Gerçeği ver- mek, biçimciliği ve anlatım özelliği içinde Hitchcock için, bir çeşit tehli- keli kumardır. "Lekeli Adam'da oy- namış ve kaybetmiştir. "Ölüm Korkusu", bilinen Hitch- cock kalıplarıyla ikinci ve yeni bir Hitchcock denemesi olarak karşımı- za çıkmaktadır. Bu, daha önce Gary nn ve Ingrid Bergman'lı *Notori, . Aşktan da Üstüin'de denenen Hitehosek romantizmidir. o Yalnız "Aşktan da Üstün'ün aşk unsurla- rıyla gerekli Hitchcock unsurları, birbirlerine paralel yürütülmüştür. "Ölüm Korkusu", ince hesapçı bir katil ile emekli bir polis hafiyesinin serüvenidir. Kurbanım illa da bir ta- nık önünde öldürmek gibi hayli garip ve inandırıcı olmaktan uzak bir tut- kuya sahip katil, bu amacına varmak için seyircinin kanını donduran ince hesaplara girişmektedir. James 8te- wart burada emekli polis hafiyesini, Tom Helmore da katili canlandır- maktadır. Katil, eski okul arkadaşı polis hafiyesini ouydurma bir hikâ- yeyle yola getirerek karısı Kim No- AKİS, 6 MART 1961 vak'ın peşine taktırıyor. Hafiyenin usta oyuncusu James Stewart ile ka- biliyetsiz ve kuş beyinli bir sarışın kukla olan Kim Novak arasında, gi- derek bir aşktır başlıyor. Sürekli o» larak geçmişteki bir hikâyenin bas- kısı altında tutulan kurban kadın, filmin en çürük yanı olan kaderciliğe boyun eğiyor ve ince hesapçı katilin çizdiği yorucu plânı aynen uygula- yarak ölümüne koşuyor. Hitchcock, seyircisinin sinirleriy- le oynamaktan son derece zevklenen bir rejisördür, "Ölüm Korkusu"nun hikâyesine tam seyircisini de inandı- rıp kabullendirmişken, ters yüz edip gerisin geriye dönmekte ve hikâye içinde bir başka hikâyeyi işlemeye başlamaktadır. Hikâyenin akışı, so- James Stewart ile Barbara Bel Geddes gümler, sonradan beklenmedik bir şekilde sert ve hızlı, çözülmeye baş- lıyor. Bu ikinci yarıda oHitchcock, kendisinden seyircisi ne o bekliyorsa onları birerli ikişerli vermeye başlı- yor. Korkuyu, heyecanı başarıyla ve- riyorken iş aşka gelip dayandı mı, değişmek sorunda kalan fakat bir dener - İspanyol Bahçıvanı"yla tanı- yoruz. Pek önemli bir yazar olma- makla beraber bizde epeyi bir üne e- rişen romancı A. J. Cronin'in genç- lik ürünlerinden biri olan "İspanyol Bahçıvanı"nı Leacock, daha çok bir çocuk filmi açısından işlemiştir, O “ÖlümKorkusu"nda Jğreti romantizm nuçtan çok önce bu çeşit başka ka- nallarla değişliğinden, Hitchcock, tesinden rahatlıkla gelebileceği ön- ceki hikâyesini bırakarak James Ste- wart ile Kim Novak'ın budalaca aşk- larım anlatıyor. Aşk, "Aşktan da Üstün"de olduğu gibi gerekli Hitch- cock unsurlarıyla birbirlerine para- lel düşmediğinden, başka bir rejisö- rün elinde normal gözükecekken Hitchcock'ın "Ölüm Korkusu"nda yama gibi duruyor, sırıtıyor. "Ölüm Korkusu", oancak ikinci yansından sonra açılıp düzelen ve Hitchcock'laşan bir filmdir. Roman- tizmin ağdalaşıp koyulduğu ilk bi- rinci yarısında ogevşekçe atılan dü- filmdeki baba - oğul münasebeti, es- ki nesilden Carol Reed'in 'The Fal- len Idol - Meş'um Kadın"ındaki te- maya yakın bir yoldan ele alınıp iş- lenmişse de, Leacock'ın kendi kişiliği de açık saçık ortadadır. Yeni filmi "The Rabbit Trap - Tavşan Tuzağı" örnek bir dar bütçeli film çalışması sonucudur. Milyarlarca küçük insan- dan birinin, Eddia maktadır. Borgnine'i sıra oyuncuları arasından çekip çıkaran "Marty" gi- bi, gerçeği olanca sıcaklığıyla kav- rayıp bunu seyircisine de duyurabil- mektedir. Chaplin'uı "Modern Times- 33