24 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

24 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kadaşları arasında oldukça huysuz ta- nınmıştır. Ama içine kapalı bir insan olduğundan fazla hâdise çıkarmamış- tır. Sicilinde- bu hususta bir şey yok- tur. Politika konularını da fazla konuş- mamaktadır. Fakat D.P. ve sonra da A.P. sempatizanı olarak tanınmıştır. Tahkikatın ilk anında her hangi bir siyasi partiyle füli | ilgisi tesbit edil memiştir. Ancak, bir hâdisede A.P. li olduğunu belli etmiştir. A.P. Genel Merkezine (oAnkarada, Celâl Bayarın tahliyesi hâdiseleri sı- rasında gençler tarafından hücum edil diğinde Kayseride A.P. nin il merke- ücuma uğrayacağı söylen- tileri dolaşmıştır. Bunun üzerine Kay serideki militan A.P. liler il merkezi binasını kordon altına almışlardır. Me sut Suna o "kordoncular" ın arasında görülmüştür. Mesut Suna evlidir ve dört çocuk sahibidir. Tahkikatın ilk anında anası- rım Fatma adını taşıdığı ve ermeniden dönme olduğu yolunda bir bilgi alın- mıştır, fakat bunun bir esasa dayanıp dayanmadığı tesbit edilememiştir. Ka rısı Şemsa, çocukları ve Kaynanası na- dideden sonra Ankaraya getirilmişler, 1. Şubeye alınmışlardır. Mesut Sunar nın dört çocuğu vardır. Politikadan Oo bahsetmeyen Mesut Sunanın bu âdetini Bayramda bozdu gu tespit edilmiştir. - Mesut Suna Bayramda, komşusu olan bir öğ- retmenle konuşmuş ve İnönünün aley- hinde heyecanlı sözler söylemiştir. Tes bit edilen başka bir husus Mesut Su- nanın tabancasını bundan Uç, dört gün önce Kayseride Ali Deveci oadındaki Mesut Suna polisler arasında Bir sefil Bravo Radyoya! TI ürkiyenin tarihinde, belki de ilk defa olarak türk halkı bir hadisenin bütün hikâyesin i radyosuna dinlemek suretiyle öğrenmiştir. akşamı radyolarını açan vatandaşlar, Cuma tıpkı bir gazete gibi, radyonun İnönüye yapılan suikastın tafsilâtını adeta dakikası dakikasına verdi- ğine şahit olmuşlar... ve tabii, çok da şaşmışlardır. Bu başarının yaratı- cısı. Turizm ve nim Bakanlığının hem genç, hem de gazetecilikten gelme Bakanı Ali İhsan Göğüştür. Bakan Göğüş, bu çeşit bir davranışın karşısında bulunan bütün maddi ve manevi manileri yenmesini bilmiş, Türkiye Radyolarını ilk defa olarak XX. Asrın ikinci, yarısındaki dünya radyoları haline getirmiştir. Türkiyede bir adam Başbakan İnönüye üç el ateş edecek, bütün memleket yerinden oynayacak ve vatandaş ne olup bittiğini merak et- meyecek!. Buna imkân bulunmadığını üç e bir çocuk dahi dü- şünebilir. Nitekim, daha önceleri bugün Ali İhsa n Göğüş tarafından iş- gal edilen mevkii işgal edenler de bu çeşit anlarda bunu elbette ki dü- şünmüşlerdir. Ama, bazısı tembellikten, bazısı fazla pasif olduğundan, bir diğer kısmı ise nemelazımcılığından dolayı aldırış etmemiş ve "böyle gelmiş, böyle gider" atasözüne uygun olarak küçük parmağım kıpırdat- maktan çekinmiştir. İlk defa olarak Turizm ve Tanıtma Bakanlığının genç Bakamdır ki bu çemberi yarmış, bütün ekibini seferber etmiş Rad- yonun bir gazete gibi çalışması için alâkalılardan gerekli müsaadeleri almış ve neticede bütün radyo dinleyicilerini memnun etmiştir. Gerçekten, daha Cuma akşamı Radyo öyle haberler vermiştir ki her- kes âletinin başından ayrılmayı bir aptallık saymış, merak ettiği hadise- nin tam tafsilâtım öğrenmek için evinde, radyonun bulunduğu odasında kalmıştır. bizim radyoculuğumuzda açılan yeni bir devirdir. Şimdi, eme bu istikamette devam edilmesi, bütün radyoların bir takım fosillerden temizlenmesi, genç ve dinamik bir ruhun mikrofonlara hâkim olmasıdır. İhsan Göğüşün bu hafta radyolara getirdiği hava kalırsa, bir büyük derdimiz halledilmiş olacak ve atatükoculuk, a ei "Ama efen- dim, sonra ne derler?" havası tamamile kalkmış olacaktır Radyo, Cuma akşamı kendisini gösteren radyodur. Başta Bakan, bü- tün radyo ekibi o akşam en parlak imt tihanı vermiş ve her türlü hareket serbestisine hak kazandığını göstermiştir. Devam beyler, beyler! bir parçacıdan 850 liraya satan aldığı- dır. Mesut Suna bunun 500 lirasını pe- şin ödemiş, 150 lirasını daha sonra ve- receğini bildirmiştir. Hayli borcu bu- lunan Mesut Sunanın bu 500 lirayı ne- reden bulduğu tahkikat konularından liridir. esut Suna avcıdır ve yaman bir nişancı olarak bilinmektedir. Attığı üç kurşunun üçünün de hemen aynı nok taya isabet etmesi bunun bir delilini teşkil etmektedir. Ancak Mesut Suna, Başbakanın çıkışı beklenilmedik bir anda olduğundan koşarak merdiven - lerin üstüne gelmiş ve onun için ilk he defi doğru seçememiştir. Ama tahkika- tın gösterdiği şudur: Mesut Suna Baş- bakanı, kendisiyle görüşmek fırsatını bulduğu takdirde iki adımdan vurmayı tasarlamıştır. Sol iç cebindeki taban- casını dilekçe çıkartıyor edası içinde çekecek ve Başbakanın kalbine daya yarak ateşleyecekti. Fakat Başbakan görüşmek fırsatını bulamaması bu pl m aksatmış, keskin nişancı Mesut £ na şansını üç metre mesafeden dene mekte bir mahzur görmemiştir. Mesut Suna hâdiseden iki gün ön ce Kayseriden gelmiştir. Ankarad a Çu kurova Oteline inmiştitr. Çukurova O teli sahibinin ve personelinin ifadesine nazaran Mesut Suna arkadaşlarıyla birlikte önce otelin 2 numaralı odasın da, ertesi gece ise 17 numaralı odasın da kalmıştır. Tahkikatın ilk safhasın da Mesut Sunanın oda arkadaşını bul mak mümkün olmamıştır. Otel sahi ve ban personel bu satırların yazıldı ğı sırada 1. Şubede bulunmaktaydı lar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: