3 Nisan 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

3 Nisan 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAFTANIN İÇİNDEN Tılısım Satıcıları ve Parlamento Geçenlerde İstanbulda bir açık oturumda bulundum. Toplantının, sonradan çok sözü edildi. e Gençlerden müteşekkil büyük bir kalabalığın önünde resmen "Türk Basını ve dış etkenler" konusuna tartıştık. Benimle be- raber, aşırı Sol fikirlerin şampiyonluğunu yapan iki fıkra yazan arkadaşım da vardı. Ayrıca bir mutedil bir teknik iki arkadaş daha ekibe dahildi. "Türk Basını ve dış etkenler" konusunu "resmen" tartıştık diyorum, zira fıkra yazarı arkadaşlarım konuş- maları daha baştan değişik bir istikamete sürüklediler. Sanırım gazete endüstrisinin özelliklerini, maliyet hesap- larını, satış - ilan ilişkilerini. sadece ben anlattım- Fıkra yazarı arkadaşlarım, daha ziyade, insan olarak birbirimiz tarafından, millet olarak ise amerikalılarca nasıl söm y - Fenerbahçe maçı oynamak b için kolay değildir ama, gerçekten hepimiz, dinleyicileri- miz ve biz zevkli bir kaç saat geçirdik. Toplantı, sonuna kadar, heyecanından bir şey kaybetmedi. Benim şimdi söylemek istediğim, başka şey. Salonu dolduranlar, yaşları 18 ile belki 25 arası, ama hepsi aydın kimselerdi. Tabii, çağlarının coşkunluğu içindeydiler. His- lerini gürültülü bir şekilde göstermekten hoşlanıyorlardı. Çabuk taşıyorlardı. Kolay alevlenlendirilebiliyorlardı.. Buna rağmen, kendilerine söyenilenlerin basitliği, (o yavanlığı, hatta saçmalığı beni hayrete düşürmedi dersem gerçeği ifade etmiş olmam. Dünyanın her tarafındaki kriptola- rın kullandıkları formüller, o açık oturum rım", : emperyalistler hâkimdir". "Kapitalistler masum emekçilere kan kusturmaktadırlar"... Bunlar, bir miting havası içinde, o aydın gençler tarafından nasıl al- kışlanıyordu, görmek lâzımdır. Tıpkı 1946 - 50 yılları ara- sında, halk kütlelerinin karşısına ellerinde bir Yenice paketiyle çıkıp "Bunun maliyeti 5 kuruştur. Buna Hükü- met size 20 kuruşa satıyor. Kahrolsun bu hükümet. Bizi iktidara getiriniz, biz size Yeniceyi 5 kuruşa içireceğiz" diyenlerin alkışlandığı gibi.. Memleketin öyle bir tecrü- beden geçmesi lâzımdı. Geçti. O tılısım satıcıları bugün halkın karşısına aynı türkülerle çıksalar, kahkahalarla karşılanırlar. Yarın, gençlerin karşısına da bugünkü ya- velerle çıkacak olanlar şüphesiz başka mukabele görme- tada kalacaktır. Bunda, telâş edilecek bir taraf yoktur. Fakat, solun şampiyonları, konusu "Türk Basını ve dış etkenler" olan o açık oturumda dahi sözü dönüp do- AKİS, 3 NİSAN 1965 Metin TOKER laştırdılar ve bugünkü teşekkül tarzıyla Parlâmentonun Türkiyenin meselelerini çözemeyeceği (onoktasına geldi- ler. Parlâmento Türkiyenin meselelerini çözemeyecekti, zira halkın gerçek temsilcileri Parlâmentoda oyoklardı. Bugünkü sistem bu temsilcilerin Parlâmentoya girmesine de imkân vermiyordu. Değiştirilmesi gereken, bundan dolayı, Parlâmento değil, sistemin ta kendisiydi. Böyle- ce, meşhur tema, çok az dolambaçlı bir şekilde gençlerin önüne getirildi. imdi, insaf ile sormak istiyorum: Bu açık oturum, bundan iki hafta kadar önce değil de. bugün yapılmış bulunsaydı ve konuşmacılar milletvekili ve senatör tah- sisatlarına zammı misal diye söyleselerdi salon alkıştan yıkılır mıydı, yıkılmaz mıydı? oTezahürat ayyuka çıkar mıydı, çıkmaz mıydı? Parlâmentoyu savunmak kabil olur- muydu, olmaz mıydı? Bu Parlâmentonun şahsında par- lamenter sistem telâfi edilmez bir yara alır mıydı, almaz- mıydı? Parlamenter sistemi övmek isteyen bir kimse en basit manevrayla sistemin değil de kendilerine zam ya- pan temsilcilerin taraftarıymış gibi gösterilip yuhalattı- rılır mıydı, yuhalattırılmaz mıydı? Demagoji fırtınası büs- bütün tozkoparan hal alır mıydı, almaz mıydı? Halbuki, herkes görecektir ki, kendilerine zam ya- panlar bu fazla parayı alamayacaklardır. Millet, bu para- yı onlara vermeyecektir. Memlekette, böyle davrananla- ra karsı gelen kuvvetlerin bulunduğu ve onların millet- vekilleriyle senatörlerden daha güçlü olduğu bir defa da- ha anlaşılacaktır. Millet işlerinin murakabe edilmesi için bizim kriptoların tavsiye ettikleri sistem değişikliğine lü- zum olmadığı ortaya çıkacak asıl öyle hir sistem deği- var mıydı? Parlamenterlerin bunu düşünmesi gerekmez lid Bu sorulara "hayır" cevabını vermek zordur. Gerçek şudur ki milletin temsilcilerinin tamamı memlekette bir eni havanın estiğinin farkında değillerdir. Bu yeni hava elbette çeşitli renkte yelkeni doldurabilir ve böyle yel- kenler, açık, beklemektedir. Parlâmento, Türkiye gemisi- ni, temsil ettiği parlamenter sistemin yelkeniyle yürüt- mekte herkesten fazla nisbette (görevlidir. Yeni tılısım satıcıları pek basit bir taktiğe sahiptirler: t li tığın sapıklığını iniz mi, sizi temeldeki gerçeğin açık gerçeğin tartışmasını yapmakla suçlamak kurnazlığı- na sapıyorlar. Ondan sonra, derdimizi Marko Paşaya an- latınız. Yapılması gereken, temeldeki ogerçek yerine geçecek kusurlu hareketlerden sakınmaktır. Milletin hislerine, te- mayüllerine aykırı davranışlara düşmemektir. Silâhı, de- magoglann eline vermemektir. Kendilerine zam yapanlar bunun tam aksi yolu tut- muşlardır. Onları kimse affetmeyecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: