18 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

18 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS men olduğu takdirde bunun tazyik ve hatta başka yere nakledilmesi Koç Federasyonunun idaresine geç- miş bakanlığın elindeydi. Bu haklı endişe karşısında her türlü riziko- yu göze alacak, korkmayacak ce- sur ve o nisbette sağlam karekterli bir eleman lâzımdı. Allâha çok şü- kür o da bulundu. Saçını millet ve memleket hiz- metinde ağartarak emekliye ayrıl- mış Salâhattin Arıkan en münasibi idi. Milliyetçi Öğretmen Birlikleri- nin kurucusu ve Konfederasyonun Genel Başkanı Salâhattin Arıkan, elbetteki tecrübeli kaptanı telâşa e e Çünkü: Onun hem imanı ve hem de maddi bakımdan sarf edecek parası vardı. On dokuz yıldanberi o çıkarttığı "Öğretmen" dergisi vasıtasile (meslektaşlarının haklarını hemen her devirde müda- faa etmiştiki, öğretmenler arasında onu tanımayan kalmamıştı. Şimdi- ye kadar (50) den fazla eser vermiş, Nebioğlunun çıkarttığı "KİM KİM- DİR" Ansiklopedisinde en çok yeri o almıştır. Avrupada çıkan WHO'S WHO? ansiklopedisinde genişçe yer tutan Salâhattin Arıkan'ın hizmetlerini görür, isterlerse bilgi edinebilirler. Memuriyeti zamanında bir tev- bih cezası almadan (kınama), açık alınla milletine ve memleket maa- rifine hizmet etmiş, temiz sicilli bir kimsedir. İşte bunun için kişiliğini kötüleyecek hiçbir kusurunu bula- mıyan muarızları şaşırmış, kalmış- lardır. Okul malzemesi, kitap ve bayrak satarak alın teriyle helâlin- dan kazanç sağlamasını bahane et- mişler "kırtasiyeci, tebeşirci" gibi sıfatlar takarak kötülemeğe çalıştı- larsa da en sonunda bunu yapanlar amme vicdanında mahküm ve mah- cup duruma düştüler. Hiçbir partiye intisab etmeyen, poltikaılığı şiddetle reddeden bu adam, Türk öğretmeninin ln mantığının mümessili o- hk kimlikleri bizce malüm şahıs- ların karşılarına dikildi. Vatan ve bayrak sevgisi, dolâyisile "mukad- desatçı" dediler, Ö idi, memnun oldu. Vatan ve mille tini sevenlere, din ve iman sahib, olanlara koministlerin ' "gerici (ode- diklerini | İngiliz Başbakanı Çörçil söylemişti. Aynı duyguda olanlar Arıkan'a da "Gerici" dediler. Fakat nereden geldiğini bildikleri için "doğrudur" dedi ve hiç aldırmadı. 18 Şubat 1967 Arıkan ve arkadaşlarının iyi niy- yet ve müsbet mesaileri ile gelişen milliyetçi öğretmen birlikleri bir- den bire kon federasyon haline gel- diler. Bu başarıyı kıskanarak, hat- ta kendi varlıkları için tehlikeli gö- rerek politik bir sebep aramak is- teyen bu yalancılar CHP iktidarı zamanında Arıkan'ı, Milli Eğitim bakanı Öktem'in itimat ve muhabbe- tini kazanmış bir kimse olarak gös- termişlerdirki, bunu yine bu dergi, yani AKİS yazdı. Akisin 31/Tem/ 964 tarih ve 528. sayısının 22. say- fasında deniliyordu ki, "Öktem A- kis muhabirine Federasyonun sanıl- dığı kadar kuvvetli olmadığım, son zamanlarda kurulan milliyetçi öğ- retmenler birliğine dikkat edilmesi gerektiğini de ifade etti. Öktem'in -neden- fazla sevdiği bu yeni teşekkül.." şeklinde yazı devam e€- diyordu. Artık Akis dergisinin her devir- de yazdığı yalanlara inanan kaldı mı, bilmem?. Herkesce malum bir şey varsa Bakanlığa veya daire a- mirliklerine vaktiyle, maksatlı ola- rak yerleştirilmiş kimselerle yeni iktidarın çalışamayacağı, daha ehil ve çalışkan, sağ duyuya sahip mil- liyetçi oOelemanlarla okadrolarının takviye edilmesi ve bunun lüzumur- na inanıldığı keyfiyetidir ki, bu teş- kilâta yeniden getirilen veya getiri- Salâhattin Arıkan Vatanı kurtarıyor YURTTA OLUP BİTENLER lecek olan bütün değerli zevatın bi- zim saflarımızda gösterilmesinden ancak ve ancak memnunluk duyar, memleket adına iftihar ederiz. alk vicdanında mahküm ol- muş, politika yaptığından mahke- meye düşmüş, başında hala bir po- litikacı bulunan Koç Federasyonu- nu AKİS dergisinin de kurtarama- yacağını bilvesile anlatmak isteriz. Konfederasyon Gn. Başkanı Salâhattin Arıkan C.H.P, Hâlâ istiskal çıkmazsa... Haftanın başındaki, Sah günü 1967 Bütçesinin Millet Meclisinde gö- rüşülmeye başlandığı sırada CHP Genel Başkanı İnönü, Grup sözcü- sü olarak bütçenin tümü üzerinde partisinin görüşlerini belirtti. (Bak YURTTA OLUP BİTENLER, Mec- lis). İnönüyü yakın zamana kadar a- lışmadıkları bir şekilde -ve görevde- tekrar Millet Meclisi kürsüsünde görenler: — Artık dananın kuyruğu kopa- cak galiba. İnönü çizmeleri giydi. Bu işi bitirmeden de çıkaracağa benzemez" şeklinde düşünmekten kendilerini alamadılar. Hele İnönü, 20'ye yakın ana ko- nuyu kapsayan konuşmasını bitir- dikten sonra, bazı kimselerin kara kara düşüncelere daldıkları kimse- nin gözünden kaçmadı. Aslına bakılırsa, durumun garip- senecek bir tarafı yoktur. CHP için- deki son olayların içyüzünü bilen- ler, İnönüyü bu tutumunda yerden göğe kadar haklı buluyor ve hattâ, — Eh paşam, kısmette bu gün- leri görmek de varmış" demekten kendilerini alamıyorlardı. İnönü konuşmadığı takdirde, onun yerine kili olarak Turhan Feyzioğlu ola- caktı- ne inciler döktüreceği aşağı- yukarı bilinmekteydi. Feyzioğlu ge- ne, CHP'nin değil, Sekizlerin görü- şünü söyleyecekti. (o Geçtiğimiz son iki hafta içinde Fethi Çelikbaş, Feh- mi Alpaslan ve Mehmet Hazer gibi Ortanın Solu çomakçılarının parti adına Senato ve Millet Meclisinde yapmış oldukları konuşmaları da gözönünde tutan İnönü, bunlara gü- 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: