7 Ocak 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

7 Ocak 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Sayfaya ait küpürler

 NECATİi BEY Merhum için bir iktifal yapılacak Darülfünun Necati bey merhtım için bir abide rehzi tasavvurundadır. Diğer...
 irtica propagandası Sivasta tahrikât Hükumet meâeleye vaz'iyet ederek tahkikata başladı Sivasın umum? manzarası Bursa...
 Dünyanın her tarafında süte su katmak, yağları tagşiş etmek, ( bayat — şeyler satmak /* adet hükmüne girmiştir. Bir fransız
 Bursa kaplıcaları Kaplıcaların islâhı mese lesi şüpheli bır şekıl aldı bursa kaplıcalarının ıslâhi ve asri tesisat için bir
 Doktor getirelim İngiltere kralı gibi, en ağır ve tehlikeli bir hastalıktan muztarip, ihtiyar,çürük bir adamı fen ve taba bet
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

PAZARTESİ — 7 Kânunusani 'R YERDE Abene Geretlerii. Türkiye İçin, seneliği B ç eli 00 Ka YECÖL ç aylığı N yiaresi Di Tenebi memleketler için dün meseliyet Kabal ciner 1700 ai On birinci sene — No ; 3678 idarehane : ş ŞU E.şmgü.şwmî İ Gönderilen yi Sıvas ve Bursada tahrikât Doktor getırelım İngiltere krahı gihi, en ağır ve tehlikeli bir hastalıktan muztarip, ihtiyar,çürük bir adamı fen ve taba- bet ölümden kurtarırken, Necati gibi genç ve sağlam bir adamın en basit, tedavisi, teşi ameliyatı kolay bir hastalıktan ölmesi türk tababeti — için iftihar - edilecek hat — değildir. nastalık ve ölüm insanlar için: dir, En basit zannedilen bir nezle, hattâ diş ağrısı, bazen çelik gibi kuvetli insanları öldürebilir. Fakat apandisit hastalığını mide sancısı diye müshil ile tedavi etmek, dokturluk işlerinde affedilmiyecek bir cinayet olur. Eğer Necati, rivayet edildiği gibi teşhise kur- ban gittise,sade o muhterem ölüye değil, bu ve fen asrında ha- limize de ağlamk lâzımdır. Hayır, insanların cehalete kur- ban gitmesini affededemeyiz. Bize, insanların yaşaması lâzımdır. Hele kiymetli vücutların bir hiç yü den ölüvermesine hiç tahammülü- müz yoktur. Memleketimize Avrupadan bir iki profesör doktor. getirmeli, Bunlar, Ankarada kalmak için ne kadar Üücret isterlerse - vermeli. ine hükümet merkezinede - hiç bir fedakârlıktan - çekinmeye - rek - gayet mükemmel techizata malik bir hastahane vücude getir- melidir. Memlek: e yapılan *Ü her gün işittiğimiz tibbi hatalar gitmeğe de kudreti, bazen vakti ve imkânı yoktur. Eğer Ankarada bir iki mütahassıs doktor olursa, Avrupaya — gitmek — ihtiyacında olanlar Ankaraya giderler. Bir çok insanların, ricalin sıhhati 've hayatı bizim için ne kadar kiymetli olduğu düşünülürse, dev- letin ayda bir kaç bin lira feda- kârlık etmesi çok görülmez. - N.S. ATi ATi BEY Merhum içi için bir iktifal yapılacak Darülfünun Necati bey merhtım için bir abide rekzi tasavvurunda- dır. Diğer taraftan, talebe de bir içtima tertip edecoklerdir. bu içtimada merhumun vekâlette| bulunduğu zaman zarfında mem- ve irfan sahasındaki tirdiği izah edilecek, münevver gençliğin himayesi için gösterdi- ği gayret yadolunacaktır. Abideden başka Millet mektep- lerinden birinin ismi Neçati bey namına izafe edilecektir. Neşet ömer bey me diyor? Doktor Neşet Ömer be; bey merhumun - rahatsızlığından bahsederken — kendisin evel bağırsak mutahassısı Mehmet Kâmil ve doktor Nureddin A beylerle birlikte muayeı © zaman anterokoli konulduğunu, apan- disitin saikavi bir şekilde geldiğini beyan etmiştir. iki ay l irtica propagandası Sivasta tahrikât |Hükümet meâeleye vaz'iyet ederek tahkikata başladı Sivasın umum? manzarası Bursa hapishanesinde bulunan bazı mah- busları kaçırtmak için tertibat ittihaz eden bir takım eşhasın keşfedildiğini ve bunlar hak- kında tahkikata başlandığını yazmıştık. Bu sabahki İkdam refikimiz bu hususta Ankara- dan aldığı şu telgrafı neşrediyor: «Bursadaki tevkifat meselesi etrafında ya- pılan tahkikat, dini bir cemiyetin vücudunu meydana çıkarmıştır. Bu cemiyet, mukadde- satı diniyenin ayaklar altında kaldığını iddia ederek, hendi zehabınca dine vaki tecavüz- leri, peyda edeceği taraftarlarla ve silâh kuvveti ile refetmeğe çalışacakmış. Bursa tahkikatı bitmiş gibidir. Maznuular yakında muhakeme edileceklerdir. Refikımız, Sivasta da bu kabil bir vak'a olduğunu yazark, şu malümatı veriyor : Sivasta bir kaç kişi, Türk harfleri müna- sebetiyle: «Din elden gidiyorb şeklinde tah- rikâtta bulunmuşlardır . Hükümet derhal meseleye vaz'ı yeft etmiştir. Masada oturanlar, birbirlerine soruyorlar: — Biz mi eğleniyoruz, yoksa onlar mı eğleniyorlar? Dünyanın her tara- fında süte su katmak, yağları tagşiş etmek, bayat — şeyler. satmak / adet hükmüne girmiş- tir. Bir fransız gazete- si Fransada bu gibi mağgşuş mevadı. satan- ların 1481 senesinde masıl - cezalandırıldıkla- Tını şu süretle yazıyor: üte su katan süt- çünün agzına bir liyat esnasında orada bulunan dokto- rün artık tahammülü yoktur dedigi zaman — bu ameliyata nihayet yerilirdi. Tere yağna un, taş, şal- Ha rbali £. müşterilerini aldatmaya kalkışanları yaz ise güneşte kişta ateş karşısında bir direğe “bağlayarak başı üzerine büyük bir kalıp tere yağı konur ve bu yağın erimesi beklenir Herifin yüzüne akan yaglar ken- disine ve köpeklere yalattırılırdı. Kaplıcaların 1 için bir şirket etmişti. Şirket bursa kaplıcalarında bir hey'eti fenniye- | ye tetkikat yaptırmıştır. bu heyete Avrupadan celbedi: len bir kaç mutahassıs da dahil bursada yapılan . tetkikat eti (200) bin liraya olacağı Mıştir. Halbu ki bu tesisat yapa- cak olan Maader Nasıl ceza verirlerdi? Sulu süt, hileli tereyağ çürük yumurta satanları yola getirmenin çaresl Çürük yumurta satanlar şehrin meydanındaki direğe bağlanarak yanına bir sepet cürük yumurta konur, gelen geçen sepetteki yu- murtalardan alarak herifin kafa- sma atardı. Bu sırada mahallenin çocukları şarkı söyleyerek alay ederlerdi Eğer bu günde cezayı nakti ve hapis yerine bu çezalar tatbik edilse, sulu süt, çürük yus murta, mağşuş yağ — satanların miktarı yüzde bire düşerdi. Bursa kaplıcaları islâhı mese- lesi şüpheli bir şekil aldı Evkaf müdüriyeti, bursa belediye ve idarei hususiyesi (500) bin lira sermaye vazedeceklerdi. Heyetin son tetkikatı karşısır bir içtima akdedilmiştir. bi mada bankalar kaplıcalar kâr temin eden bir iş olup olma- dığının tetkik edilmesini müşlerdir. Kaplıcalarda asri tesisat yapıl- dığı zaman ilk senelerde bir kâr getirmiyeceği hatıra geliyor. bankalar ticari — mü oldugu için kârsız ve ya beş on sene sonra kâr getiren İişlere girişmek niyetinde deği aler Şu hale göre bursa kaplıcalarını islah meselesi uzak bir ihtimal

Bu sayıdan diğer sayfalar: