21 Şubat 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

21 Şubat 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HLA (A SA ü efbelli B OAY K YUŞ İ"ı haber Hayaımda kaç kere — müthiş tehlikeler aklattımı : Hastalanda Aşkıya başkınına uğradım; âsi Mürteciler ertasında kaldım; gece yarısı çılgın gibi koşan bir trenin son vagemamda yangın alevleri tarafından yalandım; iftiraya uğ- Tayıp tevlif edildim; — ilh, il A (e7 çidi — gençlik bev) bütün bulara rağmen, düne kadar, aklıma, öleceğim hiç gelmemişt Dün,bir arkadaşım, saçlarımda beli- ren ilk beyaz teli koparıp da ö- nüme koyduğu zaman, bir an duraladım. — Devlet kılıdır! - diye - feci feci gülerek tevil yolunu tutmak; hem kendimi, hem de arkadaşımı aldatmak istedim. — Kaç yaşındasın? — Daha gencim... 199 uncu asırda bir gün bile yaşamadım... Tevellüdüm 20 inci asırdadır. — İyi amma, bu sene, 20 inci asrın 29 umcu senesi.. Bin dereden bin su getiriyor; tulü tabüsi S0 yıl olan insan Ş S gaa lunduğumu; / ve şimdi, yoku; Saii mdiğmi bi tü Yabal etmek istemiyordum. Bunun üzerine, arkadaşım bana gu ibretamiz fıkrayı anlattı : Adamın biri; her nasılsa, Azra- i, bir tenhada kıstırarak, kendi- sine demiş ki : — Kuzum, Azrail AleyBisselâm- cığım, anan yahşi, baban yahşi, ne olursun ? Benim canımı öyle apansız alıverme!... Önceden seva- bına bir haber iletiver. Dünya işlerimi tamamlıyayım. Hazırlana- yım, — derleneyim, — toplanayım... Gözlerim açık gitmesin. Azrall, razı olmuş. Adan ünden haberdar edeceğini bil- dirmiş. Adam da, memnun, oh kekâ, dolaşmağa başlamış .. Öksi olmuş, aldırmamış; tıksırık olmuş, aldırmamış; — beli, başı ağrımış, aldırmamış; nefesi tıkanmağa baş- lamış, aldırmamış; yataklara düş- müş, aldırmamış... Öyle ya: Azrail Aleyhisselâmın vadi var!Gelmeden önce haber yollayacak değil mi?... Fakat hayret! Bir gece, adam, ölüm melâike- sini ıuıund. dikilmiş görmüş; ve, şaş TRe 6 Batar, mi geldin? £ Yoco. — Neye geldin ya? — Ganını almağal , ayleme, yâ mubarekl! Teşrifini peşinen ha- ber — verecektin hani? — Vadini Misafirliğe unuttun mu? Çok tuhaf / şeysin , alaycı alaycı li haber verdimdi ya, ayol.. ksürükler, tıksırıklar, baş ağrı- ları, nefes tıkanmaları, yatağa serilmeler, hep benim gönderdi- ğim haberlerdi...Amma sen bunu | anlamamışsın; benim - kabahatim mi?.. Haydi bakalım — ver canını! * demiş. Dostüm, — fıkrasını - bitirdikten önümde duran ak te- telgraf! - diye ilâve (Vâ-Nü) 28 Şubatta Pera Palae salonlarında Matbuat cemiyeti Hususi aile balosu Yangınlara karşı İtfaiyeyi kontrol için tedbirler alınıyor Şehrimizde büyük bir yangın zuhur ettiği zaman ekseriyetle İtfaiyenin yangın yerine geç ge- diğinden bahsedilir. Şehremaneti bu gibi dedikoduların — önünü almak ve mesulleri kat'i olarak tespit etmek üzere bir karar ithaz etmiştir. Vali Şehremini Mubik rını bir tamim ile polis karako- larına bildirecektir. ınan tedbirlere göre her polis karakoluna Şehremaneti tarafın- dan tabedilen defter dağıtılacak- tır. Defterlerin başında Muhiddin Beyin polis merkez ve mevkilerine | gönderilen tamimi bulunacaktır. Bu defterlere her yangın vukuunda yangını haber verenin isni yan- giin semtini, karakola - ihbar edildiği saat ve dakika yazılacak ve derhal itfaiye haberdar edile- cektir. Bundan başka polis karakolları, Şehremaneti ve polis santralla- gemlipi, — Saatini Dün değil, evelki gün Tokatlı- yanın önünden geçiyordum.. Bir aralık kulağımın dibinde çıngırak- h bir ses çıngır çıngır. çıngırda- başladı: — Şu haspalara bakın Beyfen- di.. Şu yosmalara bakın. Şu fin- dıkcılara şu çapkınlara bakın... Merakla döndü Orta yaşlı kıranta bir adam... Ellerinde, koltuğunun altınd: li ufaklı beş altı tane köpek.. Hep- si deyumuk yumuk... Tüylerinin arasından fıldır fıldır etrafa bakan | gözleri velfecri okuyor.. Hepsinin » boyunlarında birer kurdele... — Banlar mi- fındıkçı, capkın haspa dediğin.. — Bunlar ya.. Almağa filân miyetim yoktu . finoyu göstererek sordum. — kaça bu? katırınız Sizin için - yedi adamın verdim: — Öpek pahal, yuçuk liraya verirsen alırım . Böyle söyleyerek — yürüyecek oldum, Jâkin herif omuzumdan yakaladı : — Gel Beyim gel darılma.. Al da hayrını gör, Dedi ve beğendiğim köpeği koltuğumun altma sıkıştırdı. Olan olmuş torba- dolmuştu. İstemiye istemiye adama iki bu- çak lirayı verdim, hayvan kol- tuğumda — yürümeğe — başladım.. Lükin vay efendim sen misin ldin Bey bu karar- ŞEHİR HABERLERİ Uşak şeker fabrikası Fabrikada mühim islâhata lüzum gösteriliyor Uşak şeker faprikası hakkında şimdiye kadar muhtelif heyetler tarafından — tetkikat yapılmıştır. Bu tetkikata sebep fabrikanın şeker istihsali kâfi şeraitin edamesi: Fabrikayı işletmek için civar- dan fabrikaya nakletmek üzre bir milyon liralık tamirata lüzum gös- teriliyor. Uşşak şeker fabrikasında bir okka şeker 35 kuruşa mal ol- maktadır, Halbuki Kübadan limâ- mımıza gelen bir okka şekerin maliyet fiatı 15 kuruştur. Uşşak şeker fabrikası maliyet fiatını azaltmak için tedal |bildirecekler, santralları d yani müdürünü, polis merkezini su şir- ketlerini haberdar edecektir. Bun- dan başka Emanet ve polis san- fırallarında ayrı gayet muntazam bir saat bulunacak ve - telefon santral memurları yanğın vukur patını teftere kaydedeceklerdir. Emanet ve pi tekrar yürüyen? Hayvanda bir feryat, bir feryat... Aman Allah! Şimdi ben ne ya- parım?. Yumurcağın - çenesi ” bir türlü durmak bilmiyordu.. Hemen | bir tramvaya atladım. Biletçi gör- mesin diye bir köşeye büzüldüm, köpeği paltomun altına sakladım. Biraz fonra: — Havl! Hay Allah müstahakkım versin.İki elimle ağzını kapatırım olmaz, genesini tutarım bırlar... Nihayet mendilimi çıkardım hayvanın zünü sıkı sıkıya bağladım. Bir müddet sesi kesilir gibi olmuştu; lâkin bir az sonra hınzır. olduğu | yerden bir fırladı, elimden kur- |tulür. kurtulmaz doğru önüme | oturan ihtiyar madamın kirazlar, | çiçekler türlü yemişlerle dolu şapkasının üstüne... Tramvayda bir — çıglık, — bir kiymet. Lâkin süt gibi beyaz küçük bir | | tırtı ve gürültüden büsbi | tü kendisini kucaktan kucağa at- | mağa başladı.. Heyvan can havli ile sahaplığa çıktı ve tramvaydan | aşağı atlar Eyvahl! Bizim iki buçuk lira ayaklandı, Cidiyor! Hemen ben de köpeğin arkasından fırladım.. Ve aramızda heyecanlı bir yarış- HİA Sefaret heyetleri Romanya sefareti de Ankaraya naklediliyor Henüz tamamile nakledilemiyen ecnebi sefaretler peyderpey An- karaya taşınıyorlar. Romanya se- zarfında ) Ankaraya gide- cek, — kendisini — sefaret / erkânı takip edecektir. Romanya ile Ticaret muahedesinin müzakere- sine süratle başlanacaktır. Zeriyat miktarı İzmir vlayeti merkez kazasının 928 senesi son bahar ve kış zer- iyatı bu miktarda tesbit olunmuş- | tur: 287302 dönüm buğday 243266 dönüm arpa, 4239 dönüm çavdar, 20983 dönüm yulaf, 52035 dönüm | bakla, 478 dönüm nuhut, 779 dö- nüm burçak, 159 dönüm mercü- mek, 13575 dönüm afyon, 220 | dönüm sısam ve 75 dönüm sar- musak, tır başladı.. koş babam koş, kuş babam koş. Ta nereye geldik biliyor mu- sunuz? — Köpeği satın aldığım adamın yanına.. Köpek bir- sıç- rayışta eski sahibinin omuzuna çıktı. Hiddetle yakaladım, kâfiri sıkı Siki. tutarak ilerlemeğe - baş- ladım.. Lâkin bu esnada önüme bir kadın çıktı, elindeki köpeği gö- rür görmez avazı. çıktığı kadar bağırmağa başladı: — Al.. Benim Ciniml.. Bir anda etrafımızda polisler, halk toplandı... Kadın cıyak cıyak bağırıyor köpeğin alâmeti farika- larını sayıyordu.. Yanımda duran bir polis me- muru: — Hanım haklı, dedi, bütün alâmetlerini saydı, bunları bilmiyorsunuz. Köpeği elimden alıp kadına verdiler ve hanım çfendi tıpış tı- pış bizden uzaklaştı.. köpeği ben- den alan polis memuru: — Efendi, dedi, bu kadın kö- peği size satan adamın kardeşidir. | Onu şimdi hayvam — kardeşine verirken — yakalayacağız. Bunlar | bir köpeği bu surette 20-30 kere satarlar.. Hakikaten biraz sonra köpek ile kardeşini cürmü meşhut ha- linde yakaladık.. | İşte benim, başıma gelenler.. Kulağınızda bulunsun sakın - s0- kaktan köpek almağa kalkmayın. Hikmet Feridan halbuki Dedikodu; Bir tecrübe Ferit beyin zevcesi Fahame hanım fevkalade kıskançtır.. Ama nasıl? Tahmin edemez siniz. Fahamet hanım kocasını cürmi meşhut halinde kıstırmak - içir neler yapmaz? Zavallı Ferit beyi arkasına adam koyar, sevgililerin — ağzından mektuplar yazar... Evvelki gün Fahamet hanır kocasını tecrübe etmek için tele fonu, açtı. ve sesini” değiştirerek takib eder mevhur kocasın: lo...Neresi efendim? Ferit bey siz misiniz?. Beni ta- mıdınız mi?.. Tanımadınız ha? Ve hain vay.. Ben senin ilksevgilinim ayol... bugün saat beşte seni Tokatliyanda bekliyorum.. Karir duymasın.. Fahamet hanım böyle söyleye- rek telefonu kapattı.. Halbuki o günü Ferit bey beşte bir arkadaşına davetliydi. saat üçte elbise değiştirmek içir V evine gitti, traş oldu, süslendi püslendi, Lâkin... Çünki Fahamet hanım - üzeri- ne atıldı: — Seni utanmaz, kâfir seni, randevuna gidiyorsun diğil mi? Diye ciyak ciyak — bağırmağa başladı... , Mesele anlaşıldı, anlaşıldı ama 'neden sonra... Dedikoducu Anadoluda kış Soğuklar yüzün- den yeni doğan kuzular öldü İzmirde ve bütün garbi Ana- doluda havalar baharı andıracak derecede ılıklaşmakta iken 2 gün- den beri tekrar soğuklar başla- mıştır. Bergamada - şiddetli soğuklar ve yağmurlardan zeriyat çok za- rar görmuştür. Yeni doğan ku- zular / soğuktar — kâmilen telel olmuştur. Kımık ve Turanlı nahiyelerinde erken ekilmiş olan baklalar kâ- milen yanmıştır. Bu havalide pılmış olan bakla zeriyatı bütür zeriyatın yüzde (SO)sini teşkil ed yordu. Afyonlar da yanmış isede erken ekilmiş olanlar - soğuğe mukavemet etmiştir. Bakır. çayının tuğyanı geçer senelerde olduğu gibi bu sene de mühim / hasarat - yapmıştır . Ör şinlerce dönüm arazi sular altında kalmış ve ekilen şeyler mahvol- muştür. Manifatura Vpiyasasıııdı durgunlük vardır Memleketimizin bu seneki ma- nifatura ticareti ve ithalâtı hak- kında salâhiyettar bir zat kendi- sile görüşen bir muharririmize şe izahatı vermiştir: — Manifatura ithalâtı ve dahil- deki ticaret geçen seneye nazarar yüzde 50 nispetinde azalmıştır. Anadolu bu sene pek az maifatu- ra çekiyor. Bu daha ziyade hayat pahalılı- | ğandan ileri geliyor. Başka saha- Tardaki ihtiyaç giyim hususunda ihmali mucip oluyor. Bu sene yalnız. pamuklu mani- fatura işinde bir az alış venş olmuştur. Yeni gümrük tarifesi gelecek Ağustosta tatbik edilecektir. Bu tarife milli sanayüi himaye edecek ahkâmı ihtiva ettiğinden memleketimizde milli manifatura ticareti inkişaf edeçektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: